Meclisi, NATO’yu Kullanarak Dışladılar!..
Baragyal 1 Aralık 2012 23:45
Hatırlarsınız.
Bir Mart 2003 Teskeresi geçmeyince, Amerika çok kızmış, zamanın şartları uygun olsaymış, Irak’tan önce Türkiye’yi işgal edermiş, diye yorumlar yapılmıştı.
Gerçi Irak’ın işgalinde, Amerika’ya, Türk yasalarına aykırı da olsa her türlü yardımı yapmıştık.
İncirlik’ten 4496 sorti gerçekleştirmiş, Erdoğan’ın ağzından Amerikan askerleri için dualar bile etmiştik.
Amerikan planlarının esası o zaman da Türkiye’yi bölmekti. Bu planından hiçbir zaman da vazgeçmedi.
65 bin Amerikan askerinin güneydoğuya yerleşmesi halkımızda büyük tedirginlik yaratmış, teskere Meclisten geçmemişti.
Bir Mart Teskeresinden sonra, BOP Eş Başkanlığı ve ABD’nin stratejistleri bir araya geldiler. Türk halkının bölünmeye hazır olmadığını, dolayısıyla, önce Türk halkına “hazmettirmenin” yollarının aranmasına gerektiğine karar verdiler.
Hazmetme ve hazmettirme 2012 yılı sonunda bitirilmiş olması gerekiyordu.
Onun için, Cemil Çiçek Anayasayı hazırlamak için kırk gün süremiz kaldı demişti.
Onun için, Erdoğan Yeni Anayasa olmasa da B planımız var dedi.
Onun için Silivri’deki davaları hızlandırdılar.
Onu niçin Apo’nun bir dediğini iki etmiyorlar.
Siz bakmayın, KCK’lıları ve BDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılacağını konuşulduğuna…
Bunların hepsi hazmettirme sürecinin çalgı aletleridir.
Bu kez, Amerikan kara ordusunu İzmir’de konuşlandırmaya karar verdiler.
Ayaklarını sağlam yere basmayı düşünüyorlar. Esas tepkilerin, ya da başka deyişle, gene kuvva-i milleyenin batıdan oluşacağını hesaplamışlar.
Ama asıl bölünecek yer, güneydoğu olduğu için füzeler, radarlar, Amerikan Özel Kuvvetleri, AVACS’lar güneydoğuya yerleştirildi.
Bu kadar geniş bir askeri hareketliliğin Suriye için olduğunu haberleştirmek, Türk halkının bir müddet daha uyutulmasına yöneliktir.
Bir Mart Teskeresinden sonra, Türk halkı hazmedeceklerini hazmetti, ekonomik ve siyasi olarak tamamen Amerika’ya bağlandı. Ordunun komuta kademesi bertaraf edildi. Önemli direnç odakları kırıldı.
Daha doğrusu bölme planlarını yapanlar şimdi böyle düşünüyor.
Meclisin devre dışı kalması, hatta önemli gelişmeler olduğunda Erdoğan’ın bile haberdar olmadığının ortaya çıkması, planı yapanların bu kez kiminle çalışılacağını, Meclisi nasıl devre dışı yapacaklarını, iyi tespit etmiş olmalarındandır.
Özetle; Amerika Türkiye’yi yönetenlere diyor ki; ayak sürüyeceğiniz kadar sürüdünüz, 2012 ‘den sonrasına ben el koyuyorum.
Bölgede Büyük Barzanistan ve Arap ülkelerinde de Müslüman Kardeşleri iktidarını yapıp bu işi bitireceğim.
Geldiğimiz yer burasıdır.
Bir ülkenin içinde iki ordu olmaz. İki ordu iki devlet demektir.
İktidardakiler kaderlerini, Amerika ile bütünleştirmiş olmaları bakımından, Osmanlının son dönemlerine benzemektedirler. İşgal kuvvetlerini kendileri davet etmektedirler.
Kimse kimseyi kandırmasın.
NATO Haçlı ordusudur. 3. Dönem dedikleri yutturmaca, Büyük Kürdistan’ı kurmak ve bölgede Müslüman Kardeşler devletleri oluşturmaktır.
Bunun içinde istedikleri kadar asker, istedikleri kadar silah, istedikleri kadar CIA ajanı getirebilirler.
Bağımsızlık yok. Karşılıklı bağımlılık var diyen aydınları, pardon işbirlikçileri duyar gibi oldum.
Görev halkımızın. Ne yaparsa iyi yapacaktır.
Bülent ESİNOĞLU, 30 Kasım 2012
bulentesinoglu@gmail.com
Toplam Yorum 3
Yorumlar
-
-
Şu yazılan yazıdaki her konuyu tek tek çürütebilirm.
Buna gerek yok..Atatürkden sonra adam gibi lider çıkaramamış milletin böyle hallere düşmesi kaçınılmazdır..
Tüm farklılıklara ayrılıklara rağmen bu millet hür ve bağımsız devlet olmak uğruna zulme haksızlığa uğramayı göze almıştı..Birbirlerini yeselerdi düşman kolayca bizi hazmedip yutacaktı..
Canlarını davalarını terketti bu millet özgür bir devlet uğruna..
Atatürkde özgür ve bağımsız bir devlet oluncaya kadar asla girmedi hesaplaşmaya..
Önce devleti kurdu bağımsız yaptı sonra hesabını gördü..
Fedakarlıkmı görmek istiyorsunuz devlet uğruna?
Açın tarihi bakın Atatürk'ün Çerkez Ethem den yediği fırçaya..Hesabı sorulmadan mavzerden çıkacak tek kurşunla işi bitebilirdi...
Ama bakın Çerkez Ethem in akıbetine birde Atatürk ün akıbetine..Hür ve bağımsız bir devlet için canınızı egolarınız ideallerinizi bırakabiliyormusunuz?
Bu devletin çoktan parçalanması gerekiyordu..Bir ilahi kudret bu milletin tek parça kalmasını sağladı..
Dünyaya bizim anlayamadığımız yön veren o kudret parçalanmamızda hayır varsa bunuda yapacaktır..
Savaşacağı silahı kendi üretmeyen,enerjide dışa bağımlı bir devlet asla büyük devlet değildir..
1699 Karlofçadan beri irtifa kaybediyoruz..Devletin adı değişsede millet olarak hala gerileme dönemini sona erdiremedik..
