Kapanmayan Yara
Ateşler bile yakmadı şu körpe yüreğimi yaktığın kadar,
İnan bana hiç gülemedim, sana ağladığım kadar.
Doyamamıştım sana; lakin bir güz sabahı çekip gittin,
Ellere yar deyip beni terk ettin.
Sanır mısın ki bu devran hep böyle sürer?
Acıyı tadan yüreğim elbet bir gün seni de unutur gider…
Ama olmuyor işte, açtığın yaram kapanmıyor.
Sanki bir kan deryasıdır ki;
Yüreğimden damlaya damlaya beni bitiriyor.
Haykırışlarım hep boşa, çünkü ne desem sonu hep sana varıyor.
Benliğime gömemediğim aşkım hala ilk günkü gibi heyecan veriyor.
Gözlerimi kapayınca hep o ilk anımız aklımda,
Oysa şimdi elimizde kalan bölük pörçük bi kaç hatıra.
Gittin o güz sabahı, biliyorum bir daha gelmeyeceksin.
Boşunadır, yine ‘yarim’ deyip beni seveceğin günü bekleyişim.
Ne desem boş, çoktan her şey bitmiş.
Ve bir ilkbahar sabahı hayalin de beni yalnız koyup uzaklara gitmiş.
Ateşler bile yakmadı şu körpe yüreğimi yaktığın kadar,
İnan bana hiç gülemedim, sana ağladığım kadar.
Doyamamıştım sana; lakin bir güz sabahı çekip gittin,
Ellere yar deyip beni terk ettin.
Sanır mısın ki bu devran hep böyle sürer?
Acıyı tadan yüreğim elbet bir gün seni de unutur gider…
Ama olmuyor işte, açtığın yaram kapanmıyor.
Sanki bir kan deryasıdır ki;
Yüreğimden damlaya damlaya beni bitiriyor.
Haykırışlarım hep boşa, çünkü ne desem sonu hep sana varıyor.
Benliğime gömemediğim aşkım hala ilk günkü gibi heyecan veriyor.
Gözlerimi kapayınca hep o ilk anımız aklımda,
Oysa şimdi elimizde kalan bölük pörçük bi kaç hatıra.
Gittin o güz sabahı, biliyorum bir daha gelmeyeceksin.
Boşunadır, yine ‘yarim’ deyip beni seveceğin günü bekleyişim.
Ne desem boş, çoktan her şey bitmiş.
Ve bir ilkbahar sabahı hayalin de beni yalnız koyup uzaklara gitmiş.



