Arama
Günlük Kontrol Paneli
Bu Mesaja Puan Verin

M.E.B. nitelikli insan yetiştiremiyor; çünkü…

Baragyal 2 Ekim 2014 12:21

MATEMATİK BELASI

Matematiğin gayesi özü ve esası olmayan büyüklükler, konusu ise içi boş mekân ve sayılardır. Bundan dolayı matematiksel düşünme yüzeyseldir ve gerçeğe nüfuz edemez. Hâlbuki felsefe bilfiil var olanı (actual) konu edindiği için, nihaî planda hakikate ulaşmayı hedefler. Matematiksel düşünmenin en olumsuz özelliği, soyut şekiller, ilişki­ler ve eşitlikleri ele alırken düşüncenin en önemli konusu olan varlığı ve hayatı dışarıda bırakmasıdır. Felsefî düşünce diğer taraftan, bilfiil var olan, canlı ve özü olan şeyleri konu edindiği için pozitif bir süreç olarak yaratıcıdır ve kendini aşar. Bu sebeple de hakikati kendi içinde barındırır.

M.E.B. nitelikli insan yetiştiremiyor; çünkü…

Hegel’in kısaca özetlemeye çalıştığımız matematikle ilgili bu fi­kirleri, aslında Türk millî eğitiminin nitelikli ve düşünen insan ye­tiştirmekteki başarısızlığını veya boş insan yetiştirmedeki başarısının nedenlerini de açıklar gibidir. Hegel özetle, insanlara matematik öğ­retmekle bir şey öğretmiş olmazsınız, diyor.

İnsana, hayata ve haki­kate dair hiçbir şey söylemeyen matematik, ferdî gerçekliği olmayan boş şeylerle meşgul etmekte ve nitelikli düşünmeyi öğretememektedir. EĞER HAKİKAT BU İSE, O HALDE NEDEN İLK VE LİSE ÖĞRETİMİNDE GENÇLERE YO­ĞUN MATEMATİK EĞİTİMİ VERİLMEKTEDİR?

İşte düşünülmesi gereken soru budur.

Bu soruya ilk akla gelen cevap, matematik önemlidir zira,

a) Muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için, bilim, teknoloji ve dolayısıyla da ekonomide başarılı olmak zorundayız. Modern dünya­daki karmaşık ekonomik ilişkiler ve teknoloji yüksek matematik bilgi­sine dayanmaktadır ve dolayısıyla gençlerimize matematik öğretmek zarurîdir.

Bu cevap doğru ve fakat kısmen. Bizce matematik öğretmek ge­rekli ve fakat herkese değil. Teknoloji ve ekonomide kullanılan yüksek matematik bu alanları tercih edenlere özel olarak verilebilir.

b) Matematik, doğru düşünmenin ilkelerini verir ve insanı hurafe ve dinsel dogmatik inanca karşı korur.

Bizce bu da doğru değil. Aksine, matematiksel doğrular değişme­yen katı dogmalar olduğu ve insanı gerçek hayattan ve varlıktan ko­pardığı için tam aksine katı bir dogmatizmin kaynağı da olabilir.

Yoğun matematik eğitimine rağmen…

Özelde matematik genelde modern eğitimi tenkit etmek için ye­terli nedenlerimiz vardır. Bunların en başında da tarihte önemli ba­şarılara imza atmış bu milletin içinde bulunduğu İktisadî ve siyasî durum gelmektedir. Eğer matematik eğitimi ile teknoloji ve ekonomi alanındaki başarı arasında doğrudan bir ilişki olsaydı şu anda içinde bulunduğumuz kötü durumda olmazdık. Başarısızlığımızın faturasını bütünüyle uygulanan eğitime ve matematiğe çıkarmak elbette haksız­lık olur. Fakat ben bunda ilk ve lise eğitimindeki matematiğin önemli rolü olduğuna inanıyorum. Zira:

1- Matematik, muhtevası olmayan gerçekleri konu edindiği için öğrencileri eğitmiş gözükerek eğitmemektedir.

2- Zeki gençleri zihnî prensiplerin sonsuz ilişkiler ağında eriterek, her zaman cazibe merkezi olmuş din ve tarih gibi insanlığın aslî konularından mümkün olduğu kadar uzak tutmaktadır. Eğer bu millete ait büyük zekâlar din ve tarihle yeniden buluşsalar, kimsenin bigâne kalamayacağı yepyeni bir düşünce ve fikir or­taya atabilme imkânını yakalayabilecekler.

3- Toplumsal gerçekliği olan fikirlerle mücadele etmenin ordu­larla savaşmaktan daha zor olduğunu komünizm tehdidiyle tecrübe eden Batı, üçüncü dünya ülkelerindeki modern eğitim sistemini kendine alternatif üretemeyecek tarzda dizayn ettir­miştir. MATEMATİK NİTELİKLİ DÜŞÜNCEYE ULAŞMAYA ENGEL TEŞKİL ETTİĞİ İÇİN ALTERNATİF FİKİRLERİN DOĞMAMASINDA DA ÖNEMLİ ROL OY­NAMAKTADIR.

4- Matematik eğitimi evrensellik fikri verdiği için yerel kültürel değerleri ikinci plana itmekte ve insanların kendi millî ve dinî kimliklerine dayanarak üstünlük iddialarına imkân vermemek­tedir. Kendine güvenmeyen insan modern dünyanın aradığı in­san tipidir.

ŞİMDİ BÜTÜN BU NEDENLERİ DÜŞÜNDÜĞÜMDE TÜRK MİLLÎ EĞİTİMİNDE MATEMATİĞİN NEDEN EN ÖNEMLİ, TARİH, TÜRKÇE VE DİN BİLGİSİNİN İSE NEDEN EN ÖNEMSİZ DERSLER OLARAK ALGILANDIĞINI ÇOK DAHA İYİ ANLIYORUZ.

Kaynakça
ASLAN Adnan [Kitap]. – Küreselleşmenin Neresindeyiz, İstanbul- 2012. s.79-81
Bu Kategoride: Varsayılan
Gösterim 458  Yorum 0  
Önceki     Ana Sayfa     Sonraki
Toplam Yorum 0

Yorumlar