En sonda söyleyeceğimi, en başta söyleyeyim. Yeşilliği sadece çiğ köftenin yanında marul olarak seven bi milletin, zeytin ağaçlarını keserler kardeşim!
*
Çünkü, mesele sırf zeytin değildir.
*
Rahmetli annaneniz ovalaya ovalaya tarhana yaparken, amaaan boşver deyip, tarifini bi kenara yazmadınız ve marketten hazır çorba aldınız ya… İşte maalesef o nedenle gdo’dan kurtulamazsınız. Ne verirlerse, onu yiyeceksiniz. Zahmet edip sütlaç yapmadığınız için, katkı maddeleri belirsiz, mısır şuruplu gofretleri kemiriyor sizin oğlan… Mis gibi ıspanaklı böreğe hamur tutmayı öğrenmediğimiz için, burger bağımlısı oldular, sanırsın bonzai’dir, yemezlerse kriz geçiriyorlar. Ambalajlı ürünü şehirleşme, tahin-pekmezi köylülük, vıcık vıcık yağ fışkıran kremayı modernite zannettiğimiz için, sumo güreşçilerine döndü çocuklarımız… İlkokul çağında merdiven çıkarken tıkanıyorlar. Mutfağımızı abuk sabuk şeyler istila ettiği için, memleket komple kabız… Tonla para verip, meyveli yoğurt saçmalıklarından medet umacağımıza, zor mudur evde kabak tatlısı yapmak?
*
Akılsızlık…
Beyin’den değil, mide’den başlar.
Düzgün yersen kafan çalışır.
*
Saman olmadığı için, inek ithal etmiyoruz mesela…
Et yemediğimiz için, saman ithal ediyoruz.
*
Kendi kendine yeten yedi ülkeden biri’nin kıymetini bilmediğimiz için, artık kendi kendimize ineklerimizi bile doyuramıyoruz.
*
Bakın…
Birleşmiş Milletler, 2014’ü, yani bu seneyi “Aile Çiftçiliği Yılı” ilan etti.
*
Nedir bizim aile çiftçiliğimizin hali?
*
ABD’den buğday ithal ediyoruz, Kanada’dan mercimek, Sudan’dan susam, Çin’den sarımsak ithal ediyoruz. İtalya’dan bakla, Meksika’dan nohut, Şili’den elma, Almanya’dan vişne, Panama’dan muz, Bulgaristan’dan nar getiriyoruz. Milli yemeğimiz fasulyeyi İran’dan ithal ediyoruz, marul İspanya’dan, ıspanak İtalya’dan, kabak Almanya’dan… Üniversite sınavına giren çocuklarımıza, Allah zihin açıklığı versin diye yutturduğumuz üç adet okunmuş pirinç tanesini, Avustralya’dan ithal ediyoruz. Memlekette inek kalmadı, Uruguay’dan inek getiriyoruz, Yeni Zelanda’dan koyun getiriyoruz, peki niye Arjantin’den bal getiriyoruz, memlekette arı da mı kalmadı? Domatesin tohumunu Fransa’dan İsrail’den, lahananın tohumunu Almanya’dan, karnabaharın tohumunu Hollanda’dan, turşuluk hıyar’ın tohumunu ABD’den alıyoruz. Karnımızı doyurabilmek için, Burkina Faso, Angola, Eritre, Namibya, Zimbabwe, Uganda gibi gelişmiş(!) ülkeler dahil, 103 ülkeden tarım ithalatı yapıyoruz.
*
Çiğ süt, su’dan ucuz.
Saman, ekmekten pahalı.
*
E nihayet sıranın, hiç ithalat yapmadığımız zeytine gelmesi tuhaf mı?
*
Çocuklarımıza öğrettiğimiz, henüz bebekken ezberlettiğimiz şarkı bile “baltalar elimizde” uzun ip belimizde “biz gideriz ormana, hey ormana” diyorsa… Ormanımıza termik santral dikmeleri anormal mi?
*
Ya bu kafayı değiştireceğiz…
Ya da salataya sızma linyit gezdirip, kahvaltı ederken kok kömürü yeriz gari!
Yılmaz Özdil
Toplam Yorum 5
Yorumlar
-
Yiğidi öldür hakkını ver.Bu yazısına katılıyorum ve destekliyorum.Kesinlikle hiç bir gerekçe o kadar kıymetli zeytin ağaçlarını katletmeye bahane olamaz .Eminim başka yöntemler vardır.Kolaya kaçılmamalı ve ağaçlarımıza dokunulmamalı.Diğer tespitlerine de katılıyorum eğer doğruysa hükümet bu konularda dikkatli olmalı. - Yahu adam ne bilir memleketi ineği gösterip sorsan bu filmi der..
Şehirleşme modernleşme denen olgu ile batı yıllar önce karşılaştı onlarca tez yazıldı. Bir okusaydı ya ?
Gelişmiş ülkelerde tarım işi oranı % 11.5 dur. Bizde daha düne kadar % 36 idi..
Ülkenin refah seviyeside malum..100 binlik daireler 300 bin tl mübarek. Açlık kol geziyor daireler 300 500 bin.
Herneyse. Memleketi bilmiyor işte bu zat. Saman yonca nerelerden gelir nasıl olur bilse yazarmı bu yazıyı.
Doğuda baharda yeşeren otlar araziden haziranda biçilir ülkeye sunulurdu. Eskiden Reşo su işi kışlık 5 çuval un karşılığında yapardı.Şimdi kg 10 tl çıkıp biçmeyi tenezzül etmiyor. Zorlamı toplattıracaksınız 3 tl den. 10 tl toplansada et pahalı diye bağırır. 3 bin tl alıyor eskiden 5 çuval una çalışan çoban. Ortalık sütten geçilmiyor doğru. Çünki bu ülkede et üretimi sadece kurban için. Çünki karkas (kemikli) kurbanlık 40 tl ye geliyor kasapta kuşbaşı 30 tl iken. Parayı burdan vuruyor çiftçi. Kurbanlık dana varsa buna süt veren inekte vardır yani o oranda.
Millet sütmü tüketiyor sanki ? Eskiden insanlar daha fazla içiyordu bence. Ee pahalı 2 tl 1 tl olsun. Çiftçi nolcak 1 tl olursa ? Dökecek !
Artık iyi para kazananlar dışında kimse çiftçi olmak istemiyor.Rahat yaşamak varken sabahın köründe kalkıp damda ineğe kim yal verecek ? :-)
Haa birde şu var eskiden kepek sadece ineklerin yalına katmak içindi .Şimdi iki ayaklı bizler talip olduk. Kepek hayvanlara lüks oldu..
şimdi bu yazar hayvancılığı nerden bilecekki yediği kepekli her ekmekte et fiyatlarına katkısı olduğunu farketsin...
Zeytinler korunmalı evet. Ama milletçe bişeyi mahvetmede üstümüze yok...
Bu yüzden bir sene soğan bir sene Patatesi fahiş fiyatla yiyoruz. Daldan dala atlamaları yüzünden.Zeytinde böyle oldu. Zeytinliğe sarıldılar. Koruma altına girmek için. Dün zeytinlik arazileri iyi para götürüyor du. İnşaat karı artınca ortalık toz duman oldu.
Ülkenin başından sonuna herşey tersti şimdi devam ediyor..
Kıyamet kopartılan yerlerden biri Gemlik. Malum deprem bölgesi.. insanlar çoğalıyorlar ihtiyaç var. Bu insanlara arazi lazım.Arazi bulunamazsa emlak fiyatları kira fiyatları Gemliği yaşanmaz hale getiricek. Elbetteki zeytinlikleri düşünüyorum ama asgari ücretle çalışan biri 1000 tl kirayı nasıl bulucak ?
Baştan yamuk yapıyoruz sonra düzeltinceye kadar boyumuzu aşıyor herşey..
Sadece ihtiyaç kadarlık bir tolerans olsa çuvaldaki iğne deliği açıktan yararlananlar olacak..
Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık. . -
1997 yılıydı ismini şu an hatırlayamadığım bayan arkadaşım o günkü siyasi partilerden hiç biriyle alakam olmadığımı öğrenince şaşırmıştı bir partiye bağlı olmam gerektiğini söylemiş ve beni "siyasi görüşü olmayan adam " diye suçlamıştı.(şu an aklıma gelince gülümsüyorum) Aslında mutluluk ve huzurla ilgili çok hayalim vardı lakin hayallerimin arasında solcu sağcı milliyetçi veyahut diğerlerinin dünya görüşleriyle ilgili birşey yoktu.Eminimki o yıllarda da ,günümüzde de ,kendini bir siyasi partiye ,görüşe bağlayan bir çok seçmenin bu ideolojilerin içeriğini bilmediğini düşünüyorum.Marksist mi ? che guavera hayranlığımı? aşağı doğru uzun bıyıklarmı?sofi mi? günümüzde EMO, SATANİST,İLİMUNATİ, HANGİSİ ?
İlla ki birilerini bir şeye bağlamak şartmı?Yani sadece insan gibi insanca yaşasak olmazmı? Aslında olur ama gözü para mal mülkle doymayan hep daha fazlası hep daha fazlası diye diye insanlara zulmü reva görenler,insanları sömürenler,katledenler....
Küreselleşmeyi insanların beyninde yaptılar,renklerle,fikirlerle grup grup böldüler böylece bizleri yönetmeleri,işkence yapmaları daha kolay oldu.
AGAM..AGALAR..HANIMLAR..Sadece insan olsak olur bağda bahçede hızır emmi gibi çalışsak olur denizde gölde ilyas amca gibi çalışsak ta olur,ilim sahibi irfan amca gibi bilim adamı da olsak olur gökleri incelesek ay dede gibi olsak ta olur.Ya biz birazcık insanlığımıza yakışır şeyler arzulasak,helalden şehvetin zevkini alsak ta olur.
Çok zor bir devrin çocukları agaları hanımları dedeleriyiz...
At gözlüklerini çıkaralalım..
Yeter artık. - AlıntıBaragyal adlı kullanıcıdan alıntı
1997 yılıydı ismini şu an hatırlayamadığım bayan arkadaşım o günkü siyasi partilerden hiç biriyle alakam olmadığımı öğrenince şaşırmıştı bir partiye bağlı olmam gerektiğini söylemiş ve beni "siyasi görüşü olmayan adam " diye suçlamıştı.(şu an aklıma gelince gülümsüyorum) Aslında mutluluk ve huzurla ilgili çok hayalim vardı lakin hayallerimin arasında solcu sağcı milliyetçi veyahut diğerlerinin dünya görüşleriyle ilgili birşey yoktu.Eminimki o yıllarda da ,günümüzde de ,kendini bir siyasi partiye ,görüşe bağlayan bir çok seçmenin bu ideolojilerin içeriğini bilmediğini düşünüyorum.Marksist mi ? che guavera hayranlığımı? aşağı doğru uzun bıyıklarmı?sofi mi? günümüzde EMO, SATANİST,İLİMUNATİ, HANGİSİ ?
İlla ki birilerini bir şeye bağlamak şartmı?Yani sadece insan gibi insanca yaşasak olmazmı? Aslında olur ama gözü para mal mülkle doymayan hep daha fazlası hep daha fazlası diye diye insanlara zulmü reva görenler,insanları sömürenler,katledenler....
Küreselleşmeyi insanların beyninde yaptılar,renklerle,fikirlerle grup grup böldüler böylece bizleri yönetmeleri,işkence yapmaları daha kolay oldu.
AGAM..AGALAR..HANIMLAR..Sadece insan olsak olur bağda bahçede hızır emmi gibi çalışsak olur denizde gölde ilyas amca gibi çalışsak ta olur,ilim sahibi irfan amca gibi bilim adamı da olsak olur gökleri incelesek ay dede gibi olsak ta olur.Ya biz birazcık insanlığımıza yakışır şeyler arzulasak,helalden şehvetin zevkini alsak ta olur.
Çok zor bir devrin çocukları agaları hanımları dedeleriyiz...
At gözlüklerini çıkaralalım..
Yeter artık.
üstüne söylenecek söz yok sadece alkışlanır...
