beni kaybedersin demedim mi? Söyle, bunları sana hep demedim mi
 Deniz_Yıldızı 25 Temmuz 2010  23:36
			
		
  Demedim  mi? Oraya gitme demedim mi sana, seni yalnız ben tanırım demedim mi? Demedim mi  bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im? Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz  bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi? Demedim mi şu  görünene ...razı olma, demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im  asıl, onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi? Ben bir denizim demedim mi sana?  Sen bir balıksın demedim mi? Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın, senin duru  denizin ben'im demedim mi? Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi? Demedim mi senin  uçmanı sağlayan ben'im, senin kolun kanadın ben'im demedim mi? Demedim mi yolunu  vururlar senin, demedim mi soğuturlar seni. Oysa senin ateşin ben'im, sıcaklığın  ben'im demedim mi? Türlü şeyler derler sana demedim mi? Kötü huylar edinirsin  demedim mi? Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi? Yani beni kaybedersin  demedim mi? Söyle, bunları sana hep demedim mi? Mevlana Celaleddin  Rumi 
 Toplam Yorum 2
 Yorumlar
-  BiR SEVGi ÖYKÜSÜ
Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa da, evlenmeden önce sık sık birbirlerini çok sevdiklerine dair ne kadar da dil dökmüşlerdi. Ama şimdilerde, küçük bir... söz, ufak bir hadise aralarında orta çaplı bir kavganın çıkmasına yetiyordu. Bir akşam oturup, ilişkilerini gözden geçirmeye karar verdiler. Her ikisi de, boşanmayı istememekle beraber, işlerin böyle gitmeyeceğinin farkındaydılar Erkek, -Aklıma bir fikir geldi. dedi. Bahçeye bir ağaç dikelim ve eğer bu ağaç üç ay içinde kurursa boşanalım. Kurumaz da büyürse bunu bir daha aklımızdan geçirmeyelim. Bu süre içindede ayrı ayrı odalarda kalalım. Bu ilginç fikir hanımının da hoşuna gitti. Ertesi gün gidip bir meyve fidanı aldılar ve birlikte bahçeye diktiler. Aradan bir ay geçti. Bir gece bahçede karşılaştılar. Her ikisinin de elinde içi su dolu birer bidon vardı.... -  
 

  


