ERKEK KEDİ AĞACA ÇIKMIŞ
Prof.Özcan Köknel, "Çatışan Değerlerimiz" adlı kitabında şöyle bir
örnek vermiş:
Soru: "Erkek kedi bir ağaca çıkmış ve inmek bilmiyor. Kediyi o
ağaçtan indirmek için ne yaparsınız?"
Şıklar :
1) Ağaca Tırmanırsınız.
2) Merdiven dayayıp tırmanırsınız.
3) "Gel pisipisi" diye seslenirsiniz
4) Dişi bir kedi getirirsiniz. . . .
FIKRA
_MMia_ 7 Aralık 2010 22:57
Amerikalı Mühendis
1950'li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye'ye.. Kayseri'de bir kısım imar çalışmalarına rehberlik edeceklermiş.. Türkiye'de o zamanlarda yol güzergâhını belirleyecek alet ve eleman yokmuş..
Türk mühendisler eşeği yokuşa sürüyor, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış.. Bunu gören Amerikalı mühendis pratiği kavrayamamış ve sormuş,
- Ne yapıyorlar böyle?
Türk mühendis cevap . . .
1950'li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye'ye.. Kayseri'de bir kısım imar çalışmalarına rehberlik edeceklermiş.. Türkiye'de o zamanlarda yol güzergâhını belirleyecek alet ve eleman yokmuş..
Türk mühendisler eşeği yokuşa sürüyor, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış.. Bunu gören Amerikalı mühendis pratiği kavrayamamış ve sormuş,
- Ne yapıyorlar böyle?
Türk mühendis cevap . . .
BU NASIL BİR AŞK
_MMia_ 3 Aralık 2010 00:41
Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki kişi ...onunla evlenmek ister.
Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsca’da “Güneş ve Ay” anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa diğeriyse Mimar Sinan’dır.
Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir.
Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır!
Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, . . .
Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsca’da “Güneş ve Ay” anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa diğeriyse Mimar Sinan’dır.
Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir.
Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır!
Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, . . .
TEMEL'DEN
Karadenizde köyün birinde bir çukur varmis ve pek çok kisi içine düsüp yaralaniyormus. Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmis ve çözüm aramaya
başlamislar.
Birincisi demis ki:
- 'Çukurun yaninda bir ambulans beklesin ve düsenleri hemen hastaneye yetistirsin.'
ikincisi:
- 'Çukurun yanina hastane kuralim, düsenleri yetistirmesi vakit almaz' demis.
Sıra Temel'e gelmis.
- 'Kafaniz hiç çalismiyor' demis.
'Bunu kapatalim ve gidelim hastanenin yaninda . . .
başlamislar.
Birincisi demis ki:
- 'Çukurun yaninda bir ambulans beklesin ve düsenleri hemen hastaneye yetistirsin.'
ikincisi:
- 'Çukurun yanina hastane kuralim, düsenleri yetistirmesi vakit almaz' demis.
Sıra Temel'e gelmis.
- 'Kafaniz hiç çalismiyor' demis.
'Bunu kapatalim ve gidelim hastanenin yaninda . . .
FIKRA
_MMia_ 2 Aralık 2010 23:54
Dört katolik adamla bir kadın, kahve içmektedirler.
İlki sohbet açar:
"Benim oğlum papaz. Bir mekana girdiğinde, herkes ona 'Peder'. der"
Öteki lafa karışır:
"Valla benim oğlum piskopostur, bir odaya girsin, herkes ona
'Saygıdeğer piskopos'. der."
Üçüncü katolik duramaz:
"Benim oğlum Kardinal beyler!!! Odaya girsin, herkes ona 'Ulu
Kardinalimiz'. der...."
Dördüncü katolik zirve yapmıştır:
Beyler, benim oğlan . . .
İlki sohbet açar:
"Benim oğlum papaz. Bir mekana girdiğinde, herkes ona 'Peder'. der"
Öteki lafa karışır:
"Valla benim oğlum piskopostur, bir odaya girsin, herkes ona
'Saygıdeğer piskopos'. der."
Üçüncü katolik duramaz:
"Benim oğlum Kardinal beyler!!! Odaya girsin, herkes ona 'Ulu
Kardinalimiz'. der...."
Dördüncü katolik zirve yapmıştır:
Beyler, benim oğlan . . .





