Varsayılan Kategorisi olmayan mesajlar
AŞK BİTTİ /
aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
Bitti.
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi
Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır
İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım
Pencereleri açmalı, kitapları . . .
Bir İnsanın Anavatanı Çocukluğudur
Doğan CÜCELOĞLU
Bir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi,
Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek
hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle
bir konuşma yer aldı:
- Hayrola, neden elimi öpmek istedin?
- Hocam, üç yıl önce sizin bir seminerinizi katıldım. Hayatım değişti.
O seminerden sonra daha mutlu bir ailem var ve . . .
. . .
Bir İnsanı Unutmak Hiç bir insanı unutmak, bir insandan vazgeçmek, bir insanı hayatından sonsuza kadar çıkartmak zorunda kaldın mı hiç? Hani ölmüş gibi, hani uzatsan da elini tutamayacağını bilmek gibi, her an kapıdan içeriye gülümseyerek gireceğini bekleyip ama aslında hiç gelemeyeceğini de bilmen gibi. Ne zor şey değil mi ölmediğini bilmek, ama ölmüş gibi ulaşılmaz olması artık o insanın sana, ne kadar katlanılmaz bir gerçek değil mi sen hala bu kadar sevgili iken? Özlemek, . . .
....
Kentin duvarlarından yokluğun sızıyor yüreğime
Düşüyorum uçurumun kenarından /bağıramıyorum
Senden daha dilsiz'dim sevgili
Zaten hep susar’dım sana
...
Şimdi nerede olursan ol
Her yağmur damlasında
Bir parça gözyaşımı sana bırakıyor olacağım
Üşüşünce damlalar dudaklarına
Silmek için acele etme
Saniyelerde olsa bırak içine düşeyim
Hadi kaldır başını gökyüzüne
Her zerresi yüreğine . . .
Sayfa 3 / 22