Arama

Biberiye (Rosmarinus officinalis)

Güncelleme: 17 Mayıs 2010 Gösterim: 13.057 Cevap: 2
KiTiaRa - avatarı
KiTiaRa
Ziyaretçi
6 Temmuz 2008       Mesaj #1
KiTiaRa - avatarı
Ziyaretçi
BİBERİYE : (Rosmarin / Romarin / Rosemary / Kusdili otu / Rosmarinus officinalis)
Rosmarinus officinalis 1biberiye
Sponsorlu Bağlantılar
Ballıbabagiller familyasındandır. Anayurdu Akdeniz havzası olup ülkemizde Batı ve Güney Anadolu kıyı şeridinde yetişen, çokyıllık çalı görünüşlü bir bitkidir. 2 m'ye kadar boylanabildiği ve kışın yapraklarını dökmediği için bahçelerde süs ve çit bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Bitkinin gövdesi karemsi kesitli ve yeşilken, ikinci yılında odunsulaşır. Yaklaşık 2 cm. boyundaki iğne gibi ince uzun yapraklarının üstü parlak koyu yeşil ve altı gri renklidir. Bu yapraklar içe doğru kıvrılırlar. Yaz boyunca açan küçük çiçekleri mavi ya da eflatuni renklidir. To humları küçük, yağlı ve sarı-kahverengidir. Biberiye bitkisi, to humlarıyla ya da ağır büyüdüğü için gövde kalemleri veya daldırma yöntemleriyle çoğaltılır. Biberiyenin içerdiği uçucu yağlar arasında başta bomeol olmak üzere linalol, kamfen, sineol ile kafuru ve bitkide ayrıca tanen, reçine ile diğer etkili maddeler vardır. Bu nedenle yaprakları ve ince sürgünleri çok hoş kokan biberiye, taze olarak salatalara, kurutulup baharat olarak da et yemekleri ve diğer yiyeceklere katılır.
Bu bitkinin Latince adı, Rosmarinus officinalis’dir ve deniz nemi anlamına gelir. Çünkü biberiye genellikle deniz kıyısında yetişir. Biberiye, antik Romalılar tarafından tütsü olarak kullanılırdı ve bir efsaneye göre Hz. İsa bebekken bir biberiye çalılığının altında korunmuştur.
Romalılıar biberiyeyi defin törenlerinde kullanmayı orta çağa kadar sürdürmüşlerdir. Örf ve adetleri gereği cenaze törenlerinde biberiye dallarını tabutun üstüne koyarlardı. Biberiye yağının iltihaplı hastalıkları tedavi ettiğini zannederlerdi. Bir biberiye filizi düğme iliğine konulursa iyi şans getirdiği ve hafızayı güçlendirdiği söylenir.
Biberiye çiçeklerinin neden mavi olduğuna dair efsanevi ve güzel bir hikayesi vardır. Mısır’da kutsal bir ailenin bezgin kızı olan Mary pelerinini biberiyenin beyaz çiçekleri üzerine örtmüş. Mary’nin peleriniyle çiçekler mucizevi olarak değişerek mavi renkte olmuş. Biberiyenin İspanyolca adı romero ya da hacıların bitkisidir. Nebati olarak beyaz çiçek türleri vardır fakat gölgede mavi çiçektirler.

Türkiye 'de İstanbul Ege ve Akdenizde süs bitkisi olarak kullanılır.
Biberiye birçok çeşitli durumlarda kullanılabilir :
Evde kullanımı : Taze dallı biberiyeyi bir odanın serin bir yerde saklayın. 2 bardak suda bir avuç dolusu biberiyeyi 10 dakika kaynatın. Banyo ve mutfak temizleyicisi olarak mikrop öldürücü bir solüsyondur.
Dekoratif olarak kullanımı : Biberiye dallarının güzel kokulu bir gövdesi vardır. Halkalar halinde örülüp çelenk olarak süslenir.
Yemeklik olarak kullanımı : Çiçeklerini, kristalize etmek ve süslemek için salataya karıştırılabilirsiniz. Meyve püresine 450 gr şekeri krema ile karıştırıp biberiyeyi ekleyin. Yaprakları idareli bir şekilde katılarak ekmeği de içeren ve fasulye ya da kek olarak da geniş bir yiyecek alanında kullanılabilir. Biberiyeyi pişmiş patateslere lezzet vermek ve yağını da sebzelere tat vermek için kullanın.
Pratik olarak kullanımı : Yaprakları soyulduğunda, barbeküye güzel bir koku vermek için biberiye dalları ateşte yakılır.
İlaç olarak kullanımı : Kan dolaşımını hareketlendirir, ağrıları dindirir ve tatbiki olarak kan yapar. Yağın sindirimine yardımcı olur. Eklem ve romatizma ağrılarına iyi gelir. Gargara yapılarak kullanıldığında mikropları öldürücüdür.
SERİN HAVALARDA
Yorgunluk, depresyon ve güçsüzlük için idealdir. Serin havalarda, kan dolaşımını güçlendirir, sindirimi hareketlendirir, üşütme, nezle, soğuk algınlığı belirtileri ve romatizmaya karşın iyi bir tedavi edicidir. Buz torbası ya da ılık havlulara nazaran, baş ağrıları için çok daha fazla yararlıdır. Mahsul, yıl boyunca taze kalır. tentür ya da demlenerek alınır.
BİBERİYE YAPRAĞI
Biberiye (Rosmarinus officinalis)
Biberiye, eklem ağrısı, kas ağrısı, iştah kaybı gibi küçük sindirim problemleri, hafif bulantı ve mide gazı tedavilerinde kullanılır. Biberiye yaprakları, çeşitli maddeler içerir. Bakteri öldürücüdür, sindirimi kolaylaştırır ve bağırsak bölgesini rahatlatır. Dahilen tentür ya da çay gibi, içecek olarak alınır. Biberiye yaprakları, sıkılarak uygulanabilir veya sıcak su içine bırakılarak ıslatılabilir ve yapraklar bükülerek de kullanılabilir.
BİBERİYE YAĞI
Biberiye yağı cilde uygulandığında, cilt yüzeyindeki kan akışını arttırır.
Dozaj kullanımı tavsiyesi
Çay
Sindirim problemleri için, bir çay kaşığı kurutulmuş biberiye yaprağı 1 fincan suda 10 dakika kaynatılıp demlenir. Yemeklerden önce bir fincan; günde 3 fincan kadar içilir.
Yağ/Krem
Eklem ya da kas ağrıları için zaruri olarak yağından az bir damla sürülür veya standardize olarak içeriğindeki kreminin yüzde 6 – 10’ u kadar rahatsız olan bölgeye günde 4 kez ovalayarak sürülür.
Sıvı haldeki özü
Günde 3 kez yemeklerden önce yarım çay kaşığı ya da paketinin üzerindeki talimata uygun olarak alınır.
Tentürler
Günde 3 defa yemeklerden önce bir çay kaşığı kadar alınır ya da paketinin üzerindeki talimata uygun olarak kullanılır.
Tenkit ve uyarılar : Biberiye yağını dahilen KULLANMAYINIZ. Biberiye yaprakları çocuklarda ishale neden olabilir. Orta dereceli şeker hastaları biberiye yağı haricindekileri korkusuzca kullanabilir; yağı ciltte kaşıntı yapabilir.

Ayrıca Bknz


Son düzenleyen asla_asla_deme; 17 Mayıs 2010 11:48
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
17 Eylül 2008       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
BİBERİYE. Çeşitli hastalıklara iyi gelen şifalı bir bitki olarak eskiçağlardan beri tanınan biberiyenin (Rosmarinus officinalis) anayur­du Akdeniz çevresidir. Türkiye'nin Güney Anadolu Bölgesi'nde de kendiliğinden yetişir. Ballıbabagiller familyasından olan biberiye, genellikle 1 metreye kadar boylanan ve kışın yapraklarını dökmeyen, çalı görünümünde, çokyılık bir bitkidir.

Sponsorlu Bağlantılar
Keskin ve güzel kokulu olan ince yapraklarının üst yüzü parlak koyu yeşil, alt yüzü gümüş rengindedir. Yaprakları­nın kenarları, alt yüzündeki tüylü olukların içinde bulunan ve bitkinin solunumunu sağla­yan gözenekleri koruyabilmek üzere içe doğ­ru kıvrıktır. Yurdumuzun bazı yörelerinde bu bitkiye "kuşdili" denmesi yaprakların bu gö­rünümünden kaynaklanır. Ayrıca "hasalban" adıyla da anılan biberiyenin bilimsel cins adının Latince'deki anlamı ise "deniz çiyi"dir. Gerçekten de Akdeniz kıyılarındaki dik yar­ları ve yamaçları kaplayan biberiye çalılıkları yaz başlarında soluk mavi çiçekleriyle donan-dığında, kıyılar hafif sis basmış ya da çiy düşmüş gibi buğulu bir görünüm alır


Biberiyenin yapraklarından elde edilen hoş kokulu uçucu yağ yüzyıllarca koku maddesi olarak kullanılmıştır.

Ayrıca yapraklarından demlenen çayın baş ağrılarına iyi geldiğine, biberiye yağının da belleği canlandırıp güçlen­dirdiğine inanılırdı. Bu yüzden anı ve bağlılık simgesi olarak görülen biberiye birçok ülkede düğün ve cenaze törenlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Günümüzde daha çok baharat olarak kullanılan bitkinin taze ya da kurutul­muş yaprakları et, balık, sebze yemeklerine ve vermutlara katılır.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Temmuz 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
her zaman yeşil, en çok 1,5-2 metre boylanabilen bir çalıdır. akdeniz bölgesinde doğal olarak yetişir. Çit ve süs bitkisi olarak kullanıldığı gibi yaprakları baharat olarak bazı yemeklere konulur. 4-6 cm. boyunda, 3-4 mm. genişliğindeki koyu yeşil renkli yapraklar olgunlukta kalın ve serttir, güzel kokuludur. 5-8 mm. boyundaki eflatun renkli çiçekler kışın ve ilkbaharda açarlar.

Çalımsı karakterli bir bitkidir. sapı lifsi yapıda, ince, narin, çok dallı ve diktir. genç dalları dört köşelidir. yaprakları karşılıklı, sapsız ve kulakçıksızdır. yaprakları çam yapraklarına benzer. yaprak ayası uzunca, oldukça etli, üst tarafı tüysüz, koyu renkli; alt tarafı ise çok tüylü ve beyazımtrak yeşil renklidir. yaprak kenarları alt tarafa doğru kıvrık olup kışın yapraklarını dökmez. yaprakları dil şeklinde, 2-3 cm uzunlukta, 2-4 mm genişliktedir. yaprak ayası derimsi, dar, şeritsi veya mızraksıdır. yaprak ucu küttür. taban kısmı çok kısa sap şeklinde daralmıştır.
Çiçekleri, dalların ucunda ve yaprak koltuklarında küçük topluluklar halindedir. bütün sene çiçeklidir. ve çiçekleri bir eksen üzerinde salkım şeklindedir. Çanak yaprakları tüp şeklinde, iki dudaklı ve çok tüylüdür. taç yaprakları da tüp şeklinde ve iki dudaklıdır. Çiçekleri mavimsi beyaz, mor ve eflatun renklidir. Üst dudakta iki dar lop, alt dudakta üç dar lop bulunur. alt dudağın orta lobu diğerlerinden daha büyük ve çukurdur. stamerler iki tanedir. flament, korolla tüpünden daha uzun, kıvrık, mor renklidir ve tabanında küçük bir diş yapısında çıkıntısı vardır. dişi organ iki karperli, stilusu uzun ve kıvrık, stigması iki parçalıdır. Çiçeklerinde nektarium bulunur. meyvesi esmer, küçük fındıksı yapıdadır. yapraklarında %8 tanen, %1-2 uçucu yağ ve acı madde bulunur.

dünyanın birçok yerinde kültürü yapılmaktadır. başta türkiye olmak üzere özellikle akdeniz'e kıyısı olan ülkelerde 1500-1700 m yüksekliklere kadar yetişme ortamı bulmuştur. Çok sayıda varyete ve forma sahiptir. akdeniz havzası başta olmak üzere ılıman ve sıcak iklim bölgelerinde kültüre alınmıştır. akdeniz ülkelerinde yabani olarak yetişir. yayıldığı ülkeler portekiz, yugoslavya, fransa, İspanya, tunus, fas, cezayir ve İtalya'dır.
Ülkemizin batı ve güney kıyılarında yabani olarak yetişir. park ve bahçelerde yetiştirilir. baharat v.b. amaçlarla kültürü yapılamaz. baharat olarak da fazla kullanılmaz. uçucu yağ üretimi yok denecek kadar azdır. bunun yanında, birçok ülkede doğal yetişen biberiye toplanmakta ve değerlendirilmektedir. ancak istatistiği tutulmamaktadır. bu nedenle rakamla ekonomik önemi belirtilememektedir.





rosmarinusofficinalissuak8


rosmarinusoffgd7
alinti...

Benzer Konular

26 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap
8 Kasım 2010 / GÜLGECELER Ziraat
18 Haziran 2009 / asla_asla_deme Taslak Konular
24 Aralık 2008 / asla_asla_deme Botanik
10 Mart 2010 / Misafir Taslak Konular