Arama

Yugoslavya'da taş ocakları nasıl çalışır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 26 Ekim 2016 Gösterim: 3.150 Cevap: 1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
18 Kasım 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Yugoslavya'da taş ocakları nasıl çalışır?
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
YUGOSLAVYA KÖMÜR İŞLETMECİLİĞİNE BAKIŞ
Bir memleketin iktisadî inkişafı ve sanayileşmesinde, yeter derecede ve aym zamanda ucuz enerji sağlanması ilk ve en önemli şarttır. Yugoslavya ekonomisi için, Su kuvvetleri enerjisi yanında, gerek Primer enerji hâmili olması ve gerekse kimyevî, teknolojik kıymetlendirilmelerde ham maddeyi teşkil etmesi bakımlarından KÖMÜR'ün ehemmiyeti büyüktür.
Sponsorlu Bağlantılar
Yugoslavya Kömür İşletmeciliğinin bu günkü durum ve şartları ve ikinci Dünya harbindan sonraki inkişafı hakkında doğru bir hükme varabilmek için, harpten evvelki durumunun kısaca zikredilmesi icapetmektedir.

İkinci Dünya Harbından Evveldi Durum:

Memleketin önemli olan ve 1939 senesinde 5 milyar ton olarak kabul edilen kömür rezervlerine rağmen, kömür istihsali pek azdı. Bunun miktarı, 1929 senesinde ancak 5,6 milyon tondu. Bunun 400000 tonu - evvelce İtalya'ya ait olan Rasa ocaklarının istihsali hariç olmak üzere - taşkömürüne, 4,1 milyon tonu esmer kömüre ve 1,1 milyon tonu da linyit kömürüne isabet etmekteydi. 1939 senesine kadar kömür istihsali 6,1 milyon tona - bunun 450000 tonu taşkömürü, 4,3 milyon tonu esmer kömür ve 1,3 milyon tonu linyit kömürü - çıkmıştı ki; bu, ortalama olarak senelik % 0,6 bir artışa tekabül etmektedir.
En büyük artış % 5 ile taşkömürü takip etmektedir. Nispeten az olan bu taşkömürü istihsali, hiç bir zaman istihlâki karşılayamamaktaydı.
Bu sebepten her sene, yüksek değerli, takriben 250000 ton taşkömürünün ithali zaruri bulunmakta idi. İstihsalin az olması sebebi, her şeyden evvel endüstrinin az inkişaf etmiş olmasından ileri geliyordu. Kısmen dışarıdan getirilen taşkömürü ile temin edilmesinden dolayı, demiryolları ve gemilerin seyrüsefer kömür ihtiyacı da fazla değildi. Bu sebeplerden dolayı, kömür ocakları o zamanlarda az inkişaf etmiş ve yeni kömür yatakları da ya hiç açılmamış veya mahdut derecde inkişaf etmişlerdi. Kömür ocaklarının teknik durumu ve teçhizatı da, bir kaçı istisna edilirlerse, pek aşağı bir seviyede idi. İşçi sayısının fazla ve binnetice işçiliğin ucuz olmasından dolayı, makinalaşma işi, o zamanki ocak sahipleri için gayri iktisadi bulunuyordu. Ancak bir kaç kömür ocağı hükümete ait bulunmakla beraber, bunların idare makamları da aynı şekilde, kömür istihsalinin daha fazla inkişafına az ilgi gösteriyorlardı.
Ocakların teknik durumuna uygun olarak, randıman da fevkalâde kötü idi. Bu suretle, 1939 senesinde taşkömürü ocaklarında ortalama olarak ancak 0,39 t/vardiya adam başına bir istihsal randımanı elde edilebilmişti.
Esmer kömür ve linyit kömürü ocaklarında ise biraz daha yüksek, 0,69 ve 0,88 t/vad. idi. O zamanki bütün kömür ocaklarında (Rasa taşkömürü ocağı hariç olmak üzere) işçi sayısı yekûnu 35000 idi. Bahsa konu kömür istihsali, tamamen yeraltı işletmesi olarak yapılıyordu. İşletme usulleri, makinalaşma durumu ve imkânlarına uygun bulunuyordu.
Esmer kömür ve taşkömürü ocaklarında genişliğine imalât (Querbau) ve linyit ocaklarında da odalı ve sutunlu göçermeli imalât (Kammer-Pfeilerbruchbau) usulleri fazla kullanılmakta idi. Bir kaç esmer kömür ocağında, 1935 senesinde, tam ramble ve ufki tranşh ayak usulü de (Strebbau) kullanılmaya başlanmıştır.

Harp sonrasındaki inkişaf:

Harp sonunda, bilhassa Bosna ve Sırbistan'da olmak üzere, kömür ocakları kısmen veya tamamen tahrip edilmiş durumda idiler. Bu durum ve işçi sayısı ve meslek erbabının artık pek az olması, harp sonrasının ilk seneleri zarfında kömür istihsaline büyük ölçüde engel olmuştur. Yugoslavya'nın bu zaman esnasında başlayan seri ekonomik inkişafı karşısında, kömüre olan ihtiyaç da gittikçe artmıştır. Bu ihtiyacı karşılayabilmek için, elverişli veya elverişsiz işletme şartları arzeden bütün kömür ocakları o şualarda
çalıştırılmıştı, uçaklardaki teknik durum ve müstehlikin artan talepleri, mevcut tesislerin genişletilmesi ve makinaleştirilmesini icap ettirmiştir. Aynı zamanda, daha elverişli işletme şartlarım haiz ve bilhassa açık işletmeye elverişli yeni yatakların meydana çıkarılabilmesi için, geniş ölçüde jeolojik araştırmalara başlanmıştır. Bu araştırmalar kısa bir zamanda, kömür rezervi mıntıkalarının evvelce pek dûn olarak tahmin edilmiş oldukları neticesini vermiştir. 1939 senesinde bildirilen 5 milyar tona mukabil, son zamanlarda bu rezervler 22 milyar tonun üstünde olarak bulunmuşlardır. Bununla beraber, bu rezervlerin maalesef % 90 ı az ısı değerli linyit kömürleri olup, % 1 i taşkömürüdür; esmer kömürlere isabet eden ise takriben % 9 veya 2 milyar tondur. Buna karşılık bütün dünya kömür rezervlerinin % 60 ı taşkömürlerine, % 40 ı esmer ve linyit kömürlerine isabet etmektedir. Yugoslavya kömür rezervlerinin jeolojik yaşa göre ayırt edilmeleri
maksada uygun düşmemektedir; zira, kömür zuhurları aynı jeolojik formasyonlarda bulunsalar bile, pek farklı özellikler göstermektedirler.
Bundan dolayı, ısı değerine göre bir tefrik yapılması daha iyidir. Yugoslavya'da, ısı değerleri 5000 Kcal/Kg.'m üstünde olan bütün kömürler, jeolojik yaşları göz önüne alınmaksızın, taşkömürü addelimektedir. Isı değerleri 3209 ilâ 5000 Kcal/Kg arasında olanlar esmer kömür ve ısı değerleri 3200 Kcal/Kg. dan aşağı olanlar Linyit kömürü diye adlandırılmaktadırlar.
Yugoslavya taşkömürlerinin ortalama ısı değeri takriben 6000 olup, esmer kömürlerinin 4000 ve linyit kömürlerinin ise 2400 Kcal/Kg dır. Mevzu bahis kömür rezervleri taşkömürü birimine (1 taşkömürü birimi = 7200 Kcal) tahvil edilirlerse, Yugoslavya'nın bugünkü bilinen kömür rezervleri 10 milyon ton veya adam başına 600 ton tutmaktadır ki bu da dünya ortalamasının pek altında kalmaktadır. Bununla beraber, bir kaç kömür bölgesi (Livno, Ivangrad) henüz yeter derecede araştırılmamış olduklarından; hakiki rezervler
daha fazla olarak kabul edilebilirler. Halen, kok istihsaline yarayan taşkömürü ithalini azaltmak için, bilhassa taşkömürü rezervlerini arttırmak hususunda çok çalışılmaktadır.

TAŞ KÖMÜRLERİ

Kabili imal taş kömürü damarları muhtelif jeolojik formasyonlarda bulunmaktadırlar.
Yugoslavya'da prodüktif karbon inkişaf etmemiştir. Karbon tabakalarında kömür damarlarına da rastlanmakta isede; bunlar, kalınlıklarının az olmasından dolayı kabili imal değildirler. Şekilden görüleceği üzere, en önemli taş kömürü yatakları, Sırbistan'ın doğu kısmında ve güney batı Hırvatistan'da (İstirya) da bulunmaktadırlar. Sırbistan yatakları jeoloji bakımından MEZOZOİK ve filhakika (Povdis, Rtanj, Dobra, Sreca) KRETASE'ye ve (Jerma, Vrska, Cuka) JURA'ya ait bulunmaktadırlar. İstirya (Rasa ve Secovlje) ve şimali Bosna (Majevica) taşkömürü yatakları ise EOSEN'de teşekkül etmiş olup, daha gençtirler. Sırbistan'ın bilhassa taşkömürü tabakaları kuvvetli tektonik etkilere maruz kalmış olup, bu da bu günkü işletmeyi güçleştirmektedir. Tektonik etkiler dolayısiyle, lantiy şeklinde teşekkül etmiş kömür damarları da nadir değildir. İstirya yataklarının tektoniği ise daha sakindir. Kömürün kalitesi de, Sırbıstan'dakine nazaran daha iyidir. İstirya kömürleri daha az kül ve rutubet, buna karşılık daha fazla kükürt ihtiva etmektedirler.
Bu kömürlerin ısı değeri 6500 Kcal/Kg kadar olduğundan, Yugoslavya kömürlerinin yukarıda bahsedilen ortalama 6000 Kcal/Kg ısı değerinin fevkindedir.

Kömür yataklarmdaki işletme usulleri:

Jeolojik şartlara uygundurlar. Buna göre, Rasa ocağında kalınlıkları 3 mtr.ye kadar olan müteaddit damarlar, uzun zamandan beri ayak usuliyle (Strebbau), Ruhr havzasında az meyilli damarlardakine müşabih olarak, işletilmektedirler. Son zamanlarda, Dolgulu (bilhassa üfürmeli dolgu" "Blasversatz") ayak usulü, gittikçe göçertmeli usulün (Bruchbau) yerini almaktadır. Mevzu bahis damarlarda grizu patlamalarının - 80 den fazla kişinin ölümüne sebep olan son büyük grizu patlaması 1948 de olmuştur. - Gözönüne alınması ve dolayısiyle, imalâtın plânlı bir şekilde yapılması pek lüzumlu bulunmaktadır.

BAKINIZ
Yugoslavya ve Yugoslavya Tarihi
Son düzenleyen Safi; 26 Ekim 2016 01:59
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
18 Kasım 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
YUGOSLAVYA KÖMÜR İŞLETMECİLİĞİNE BAKIŞ
Bir memleketin iktisadî inkişafı ve sanayileşmesinde, yeter derecede ve aym zamanda ucuz enerji sağlanması ilk ve en önemli şarttır. Yugoslavya ekonomisi için, Su kuvvetleri enerjisi yanında, gerek Primer enerji hâmili olması ve gerekse kimyevî, teknolojik kıymetlendirilmelerde ham maddeyi teşkil etmesi bakımlarından KÖMÜR'ün ehemmiyeti büyüktür.
Sponsorlu Bağlantılar
Yugoslavya Kömür İşletmeciliğinin bu günkü durum ve şartları ve ikinci Dünya harbindan sonraki inkişafı hakkında doğru bir hükme varabilmek için, harpten evvelki durumunun kısaca zikredilmesi icapetmektedir.

İkinci Dünya Harbından Evveldi Durum:

Memleketin önemli olan ve 1939 senesinde 5 milyar ton olarak kabul edilen kömür rezervlerine rağmen, kömür istihsali pek azdı. Bunun miktarı, 1929 senesinde ancak 5,6 milyon tondu. Bunun 400000 tonu - evvelce İtalya'ya ait olan Rasa ocaklarının istihsali hariç olmak üzere - taşkömürüne, 4,1 milyon tonu esmer kömüre ve 1,1 milyon tonu da linyit kömürüne isabet etmekteydi. 1939 senesine kadar kömür istihsali 6,1 milyon tona - bunun 450000 tonu taşkömürü, 4,3 milyon tonu esmer kömür ve 1,3 milyon tonu linyit kömürü - çıkmıştı ki; bu, ortalama olarak senelik % 0,6 bir artışa tekabül etmektedir.
En büyük artış % 5 ile taşkömürü takip etmektedir. Nispeten az olan bu taşkömürü istihsali, hiç bir zaman istihlâki karşılayamamaktaydı.
Bu sebepten her sene, yüksek değerli, takriben 250000 ton taşkömürünün ithali zaruri bulunmakta idi. İstihsalin az olması sebebi, her şeyden evvel endüstrinin az inkişaf etmiş olmasından ileri geliyordu. Kısmen dışarıdan getirilen taşkömürü ile temin edilmesinden dolayı, demiryolları ve gemilerin seyrüsefer kömür ihtiyacı da fazla değildi. Bu sebeplerden dolayı, kömür ocakları o zamanlarda az inkişaf etmiş ve yeni kömür yatakları da ya hiç açılmamış veya mahdut derecde inkişaf etmişlerdi. Kömür ocaklarının teknik durumu ve teçhizatı da, bir kaçı istisna edilirlerse, pek aşağı bir seviyede idi. İşçi sayısının fazla ve binnetice işçiliğin ucuz olmasından dolayı, makinalaşma işi, o zamanki ocak sahipleri için gayri iktisadi bulunuyordu. Ancak bir kaç kömür ocağı hükümete ait bulunmakla beraber, bunların idare makamları da aynı şekilde, kömür istihsalinin daha fazla inkişafına az ilgi gösteriyorlardı.
Ocakların teknik durumuna uygun olarak, randıman da fevkalâde kötü idi. Bu suretle, 1939 senesinde taşkömürü ocaklarında ortalama olarak ancak 0,39 t/vardiya adam başına bir istihsal randımanı elde edilebilmişti.
Esmer kömür ve linyit kömürü ocaklarında ise biraz daha yüksek, 0,69 ve 0,88 t/vad. idi. O zamanki bütün kömür ocaklarında (Rasa taşkömürü ocağı hariç olmak üzere) işçi sayısı yekûnu 35000 idi. Bahsa konu kömür istihsali, tamamen yeraltı işletmesi olarak yapılıyordu. İşletme usulleri, makinalaşma durumu ve imkânlarına uygun bulunuyordu.
Esmer kömür ve taşkömürü ocaklarında genişliğine imalât (Querbau) ve linyit ocaklarında da odalı ve sutunlu göçermeli imalât (Kammer-Pfeilerbruchbau) usulleri fazla kullanılmakta idi. Bir kaç esmer kömür ocağında, 1935 senesinde, tam ramble ve ufki tranşh ayak usulü de (Strebbau) kullanılmaya başlanmıştır.

Harp sonrasındaki inkişaf:

Harp sonunda, bilhassa Bosna ve Sırbistan'da olmak üzere, kömür ocakları kısmen veya tamamen tahrip edilmiş durumda idiler. Bu durum ve işçi sayısı ve meslek erbabının artık pek az olması, harp sonrasının ilk seneleri zarfında kömür istihsaline büyük ölçüde engel olmuştur. Yugoslavya'nın bu zaman esnasında başlayan seri ekonomik inkişafı karşısında, kömüre olan ihtiyaç da gittikçe artmıştır. Bu ihtiyacı karşılayabilmek için, elverişli veya elverişsiz işletme şartları arzeden bütün kömür ocakları o şualarda
çalıştırılmıştı, uçaklardaki teknik durum ve müstehlikin artan talepleri, mevcut tesislerin genişletilmesi ve makinaleştirilmesini icap ettirmiştir. Aynı zamanda, daha elverişli işletme şartlarım haiz ve bilhassa açık işletmeye elverişli yeni yatakların meydana çıkarılabilmesi için, geniş ölçüde jeolojik araştırmalara başlanmıştır. Bu araştırmalar kısa bir zamanda, kömür rezervi mıntıkalarının evvelce pek dûn olarak tahmin edilmiş oldukları neticesini vermiştir. 1939 senesinde bildirilen 5 milyar tona mukabil, son zamanlarda bu rezervler 22 milyar tonun üstünde olarak bulunmuşlardır. Bununla beraber, bu rezervlerin maalesef % 90 ı az ısı değerli linyit kömürleri olup, % 1 i taşkömürüdür; esmer kömürlere isabet eden ise takriben % 9 veya 2 milyar tondur. Buna karşılık bütün dünya kömür rezervlerinin % 60 ı taşkömürlerine, % 40 ı esmer ve linyit kömürlerine isabet etmektedir. Yugoslavya kömür rezervlerinin jeolojik yaşa göre ayırt edilmeleri
maksada uygun düşmemektedir; zira, kömür zuhurları aynı jeolojik formasyonlarda bulunsalar bile, pek farklı özellikler göstermektedirler.
Bundan dolayı, ısı değerine göre bir tefrik yapılması daha iyidir. Yugoslavya'da, ısı değerleri 5000 Kcal/Kg.'m üstünde olan bütün kömürler, jeolojik yaşları göz önüne alınmaksızın, taşkömürü addelimektedir. Isı değerleri 3209 ilâ 5000 Kcal/Kg arasında olanlar esmer kömür ve ısı değerleri 3200 Kcal/Kg. dan aşağı olanlar Linyit kömürü diye adlandırılmaktadırlar.
Yugoslavya taşkömürlerinin ortalama ısı değeri takriben 6000 olup, esmer kömürlerinin 4000 ve linyit kömürlerinin ise 2400 Kcal/Kg dır. Mevzu bahis kömür rezervleri taşkömürü birimine (1 taşkömürü birimi = 7200 Kcal) tahvil edilirlerse, Yugoslavya'nın bugünkü bilinen kömür rezervleri 10 milyon ton veya adam başına 600 ton tutmaktadır ki bu da dünya ortalamasının pek altında kalmaktadır. Bununla beraber, bir kaç kömür bölgesi (Livno, Ivangrad) henüz yeter derecede araştırılmamış olduklarından; hakiki rezervler
daha fazla olarak kabul edilebilirler. Halen, kok istihsaline yarayan taşkömürü ithalini azaltmak için, bilhassa taşkömürü rezervlerini arttırmak hususunda çok çalışılmaktadır.

TAŞ KÖMÜRLERİ

Kabili imal taş kömürü damarları muhtelif jeolojik formasyonlarda bulunmaktadırlar.
Yugoslavya'da prodüktif karbon inkişaf etmemiştir. Karbon tabakalarında kömür damarlarına da rastlanmakta isede; bunlar, kalınlıklarının az olmasından dolayı kabili imal değildirler. Şekilden görüleceği üzere, en önemli taş kömürü yatakları, Sırbistan'ın doğu kısmında ve güney batı Hırvatistan'da (İstirya) da bulunmaktadırlar. Sırbistan yatakları jeoloji bakımından MEZOZOİK ve filhakika (Povdis, Rtanj, Dobra, Sreca) KRETASE'ye ve (Jerma, Vrska, Cuka) JURA'ya ait bulunmaktadırlar. İstirya (Rasa ve Secovlje) ve şimali Bosna (Majevica) taşkömürü yatakları ise EOSEN'de teşekkül etmiş olup, daha gençtirler. Sırbistan'ın bilhassa taşkömürü tabakaları kuvvetli tektonik etkilere maruz kalmış olup, bu da bu günkü işletmeyi güçleştirmektedir. Tektonik etkiler dolayısiyle, lantiy şeklinde teşekkül etmiş kömür damarları da nadir değildir. İstirya yataklarının tektoniği ise daha sakindir. Kömürün kalitesi de, Sırbıstan'dakine nazaran daha iyidir. İstirya kömürleri daha az kül ve rutubet, buna karşılık daha fazla kükürt ihtiva etmektedirler.
Bu kömürlerin ısı değeri 6500 Kcal/Kg kadar olduğundan, Yugoslavya kömürlerinin yukarıda bahsedilen ortalama 6000 Kcal/Kg ısı değerinin fevkindedir.

Kömür yataklarmdaki işletme usulleri:

Jeolojik şartlara uygundurlar. Buna göre, Rasa ocağında kalınlıkları 3 mtr.ye kadar olan müteaddit damarlar, uzun zamandan beri ayak usuliyle (Strebbau), Ruhr havzasında az meyilli damarlardakine müşabih olarak, işletilmektedirler. Son zamanlarda, Dolgulu (bilhassa üfürmeli dolgu" "Blasversatz") ayak usulü, gittikçe göçertmeli usulün (Bruchbau) yerini almaktadır. Mevzu bahis damarlarda grizu patlamalarının - 80 den fazla kişinin ölümüne sebep olan son büyük grizu patlaması 1948 de olmuştur. - Gözönüne alınması ve dolayısiyle, imalâtın plânlı bir şekilde yapılması pek lüzumlu bulunmaktadır.

BAKINIZ
Yugoslavya ve Yugoslavya Tarihi
Son düzenleyen Safi; 26 Ekim 2016 01:58
Quo vadis?

Benzer Konular

27 Haziran 2015 / kompetankedi Tarih
11 Mart 2012 / ne önemi var??? Soru-Cevap
10 Ekim 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
16 Mart 2016 / Misafir Cevaplanmış
24 Şubat 2012 / _Yağmur_ Coğrafya