Arama

Rumeli Hisarı kuleleri ne amaçla yapılmıştır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 3 Kasım 2016 Gösterim: 21.261 Cevap: 1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
4 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Rumeli Hisarı Kulelerinin yüksekliği ne kadardır? Kuleler ne amaçla yapılmıştır?
EN İYİ CEVABI Baturalp verdi

Rumeli Hisarı


Rumeli Hisarı İstanbul'un Sarıyer ilçesinde Boğaziçi'nde bulunduğu semte adını veren hisar. Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un fethinden önce boğazın kuzeyinden gelebilecek saldırıları engellemek için Anadolu yakasındaki Anadolu Hisarı'nın tam karşısına inşa ettirilmiştir. Burası boğazın en dar noktasıdır. Mekanda uzun yıllardır Rumeli Hisarı Konserleri düzenlenmektedir.
Sponsorlu Bağlantılar

İstanbul 1453’te Fatih Sultan Mehmed’in şehri kuşatmasından önce de birçok kuşatmaya uğramıştı. Şehri çevreleyen Roma devri surları bütün önceki kuşatmaları durdurabilmişti. Çok uzun süren kuşatmalarda şehrin ihtiyaçları deniz yolu ile takviye edilirdi.

İstanbul Sarıyerde bulunan Rumeli Hisarı, 30 dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Anadolu Hisarının karşısında İstanbul Boğazının 600 metrelik en dar ve akıntılı kısmında, uzaktan bakıldığı zaman eski harflerle 'Muhammed' biçiminde okunacak şekilde inşa edilmiş bir hisardır. 90 gün gibi kısa bir sürede tamamlanan hisarın üç büyük kulesi, dünyanın en büyük kale burçlarına sahiptir.

Rumelihisarının adı Fatih vakfiyelerinde Kulle-i Cedide; Neşri tarihinde Yenice Hisar; Kemalpaşazade, Aşıkpaşazade ve Nişancı tarihlerinde Boğazkesen Hisarı olarak geçmektedir. Deniz güvenliğini sağlamak için en dar noktadadır.

Rumelihisarı, karşı kıyıdaki daha erken tarihli bir Türk kalesinin karşısında, İstanbul’u kuşatma sırasında Karadeniz’den gelebilecek yardım ve takviyeleri önlemek amacı ile, şehir kuşatmasından önce inşa edilmişti. Bu askeri yapı 1452’de 4 ay gibi inanılmaz kısa bir sürede tamamlanmıştı. Bütün Orta Çağın bu en büyük ve kuvvetli hisarı 1453’te İstanbul’un Türkler tarafından fethini takiben stratejik önemini yitirmiştir.

Klasik Türk kale mimarisinin bu güzel örneği bütün heybeti ile Boğaziçi''ni süsler. 1950’li yıllarda yapılan onarımları takiben müzeye çevrilmiştir. Her yıl yapılan İstanbul festivallerinde Hisar içi bir açık hava tiyatrosu olarak kullanılmaktadır. Hisar bütünü ile, en güzel şekilde Boğazın karşı Asya sahillerinden veya Boğazda sefer yapan vapurlardan seyredilebilir.

İstanbul’u almaya karar veren genç Osmanlı Sultanı, kuşatmadan önce bâzı tedbirler aldı. İstanbulBoğazına hâkim olup, geçen gemiler kontrol altına alınmadıkça fetih çok güçtü. Bunun için Boğaz’ı kontrol altına alacak bir kale yaptırmak îcâb ediyordu. 1451 yazı sonunda Karaman Seferinden dönen Sultan MehmedHan, Anadolu Hisarı bölgesinden karşıya geçerken, Boğaziçi’nin durumunu çok dikkatli incelemişti. O zamanki topların tesirli oldukları mesâfelerin ve atılan güllelerin kifâyetsizliği sebebiyle, daha önce yapılmış olan Anadolu Hisarı, Karadeniz’den gelen gemileri kontrol altına almaya yetmiyordu. Bu sebepten, İstanbul fethine hazırlanmak ve Boğaz’a hâkim olmak düşüncesiyle plânları bizzat SultanMehmed Han tarafından yapılan kalenin inşâatına Mart 1452’de başlandı.Kale yapımına mâni olmak isteyen Bizans İmparatoru Konstantin Dragazes’in elçilerine Sultan Mehmed Han şu cevâbı vermiştir:

“...Kendi arâzim üzerinde gönlüm istediği şeyi yapmama karşı gelmeniz için, elinizde ne hak ve ne de kudret vardır. İki kıyı benimdir. Anadolu kıyısı benimdir. Çünkü halkı, Osmanlılardan meydana gelmektedir. Rumeli kıyısı da benimdir. Çünkü siz savunmasını bilmiyorsunuz. Gidiniz efendinize söyleyiniz ki, şimdiki Osmanlı Pâdişâhı, evvelkilere benzemez!”

Hisarın projesi, yapılacak surların, burçların, kapıların yerlerini, aralık ve mesâfelerini, bizzat Sultan Mehmed Hanın tespit ettiği hususlar dikkate alınarak Mîmâr Muslihiddîn Ağa tarafından çizilmişti. 15 Nisan 1452 günü temel atılarak büyük hızla kalenin inşâsına başlandı. Bizzat Sultanın, vezirlerin, paşaların, amele gibi çalıştığı inşâat, çok güzel bir plânlama ve sorumluluk dağıtımı ile devâm ediyordu. İş bölümü ve çalışanların vazîfeleri bizzat Sultan Mehmed Han tarafından tâyin ediliyordu. Boğazkesen Hisarının kuzeyindeki burcu yetmiş yaşlarındaki Sarıca Paşa, en güneydeki burcu Zağanos Paşa, kıyıdaki burcu da Halil Paşa yaptırıyor, Sultan da geri kalan ve deniz tarafındaki işlerle uğraşıyordu.

İntizam, iş bölümü, çalışma gayretinin bütünüyle ortaya döküldüğü kale yapımında beş ilâ altı bin işçi ve usta çalışmıştı. Adâlet işlerini ön plâna aldıran Sultan Mehmed Han, işçi gruplarını bulundukları muhitin kâdıları ile birlikte getirtmişti. Ağır suç işleyenlere ölüm cezâsı verileceği herkese duyurulmuş, işini en iyi ve çabuk bitirene büyük mükâfatlar verileceği bildirilmişti. İnşâat gayretli çalışmaların sonunda Ağustos ayı içinde bitirildi. Çeşitli kaynaklara göre üç veya dört ay içinde bitirilen kale 250x125= 31.250 m2lik alanı kaplıyordu. En dar yeri batı-doğu yönü üzerinde 125 metredir. Kalede, kuzeyde, güneyde tepeler üzerinde ve biri de doğuda deniz kenarında olmak üzere, üç büyük burç ile çeşitli büyüklükte on üç burç vardır. Kalenin hendeği yoktur ve burçlar, herbiri başlıbaşına savunmayı başaracak şekilde yapılmıştır. Surların kalınlığı taarruza elverişli olan batı tarafından hemen hemen her yerde beş metre, güneyde ise üç metredir. Bâzı yerler dört metredir. Surlar boyunca dışarıya karşı iki metre yükseklikte, seksen santimetre genişlikte mazgalla korunan bir devriye yolu vardır.

Sarıca Paşa Burcu, 28 m yükseklikte, dış çapı 23.80 ve duvar kalınlığı 7 metredir. Kıyıdaki Halil Paşa Burcu 22 m yükseklikte olup, dış çapı 23.30, duvar kalınlığı 6,5 metredir. Zağanos Paşa Burcu ise 21 m yüksekliğinde, dış çapı 26.70 metredir. Sarıca ve Zağanos burçları yuvarlak. Halil Paşa Burcu ise, 12 köşeli olarak yapılmış, üstleri kurşun ile örtülmüştü.

Kalenin içinde evler, câmi, sarnıç, yiyecek cephâne ve malzeme depoları yapılmış, ağır toplar, Hisar-ı Beççe’nin mazgallarına yerleştirilmişti. Kalenin ilk komutanı Firuz Ağanın emrine dört yüz asker verilmişti. Bundan sonra Boğaz’dan geçecek bütün gemiler muayyen bir vergi ödeyeceklerdi. Emre itâat etmeyenler derhâl batırılacak, Boğaz’ın en dar yerinde (660 m) karşılıklı iki kaleden açılacak atışla izinsiz hiçbir şey geçemeyecekti. İlk defâ aynı sene Kasım ayı içinde Karadeniz’den gelen iki Venedik gemisi, izinsiz geçmek istedi. Derhâl ateş açıldı. Arkasından Antonio Rizo’nun kaptanı olduğu gemi batırıldı. Böylece dünyânın en stratejik boğazının iki yanına hâkim olan Osmanlılar, İstanbul fethinin ilk adımını atmış oldular.

1509’daki İstanbul zelzelesinden büyük zarar gören hisar, çok kısa zamanda tâmir edildi. 1746’da yangın geçiren hisar, Üçüncü Selim Han (1789-1807) zamânında son olarak tâmir edildi. Fâtih Kanunnâmesine göre yatsı namazından sonra, sabah namazından önce nevbet vurmak gerekliydi. Cumâ ve bayram günleri bayrak çekilmesi ve pâdişâhlar hisar önünden geçerken top atışı ile selâmlanması yine aynı kânunda belirtilmişti. On yedinci yüzyıldan îtibâren hisarın çevresine kurulan mahallelerle bir semt meydana geldi.

Hisarın deniz müzesi hâline getirilmesi için 1917’de bir proje hazırlandı ise de, Birinci Dünyâ Harbinin sonunda bundan vazgeçildi. 1953’te baştan sona tâmir edildi. Hisar’ın KaleiçiMahallesi istimlâk edilerek tamâmı müze hâline getirildi.

Hisar çeşitli adlarla anıldı. Fâtih Sultan Mehmed Hanın bizzat Boğazkesen adını verdiği Hisar’a, Yenihisar, Yenicehisar, Yenikale, Nikhisar (Güzelhisar), Başkesen adları da verildi. Fakat zamanla bulunduğu yerden dolayı Rumeli Hisarı adı diğerlerini unutturdu.

Rumel Hisarı ve Üç Büyük Kuleleri


Yapımı

Alıntıdaki Ek 56745
Hisarın inşaasına 15 Nisan 1452de başlanmıştır. İş bölümü yapılarak her bölümün inşaası bir paşanın denetimine verilmiş, deniz tarafına düşen bölümün inşaasını da Fatih Sultan Mehmet bizzat kendisi üstlenmiştir. Denizden bakıldığında sağ taraftaki kulenin yapımına Saruca Paşa, sol taraftakinin yapımına Zağanos Paşa, kıyıdaki kulenin yapımına da Halil Paşa nezaret etmiştir. Buralardaki kuleler de bu paşaların adlarını taşımaktadırlar. Hisarın inşası 31 Ağustos 1452de tamamlanmıştır.

Hisarın yapımda kullanılan keresteler İznik ve Karadeniz Ereğlisinden, taşlar ve kireç Anadolunun değişik yerlerinden ve spoliler (devşirme parça taş) çevredeki harap Bizans yapılarından temin edilmiştir. Mimar E. H. Ayverdiye göre hisarın yapımında yaklaşık olarak 300 usta, 700-800 işçi, 200 arabacı, kayıkçı, nakliyeci ve diğer tayfa çalışmıştır. 60,000 metrekare alanı kapsayan eserin kargir hacmi yaklaşık 57,700 metreküptür.

DEVAMI >>>> Tarihi Yapılar - Rumeli Hisarı (Türkiye)


Son düzenleyen Baturalp; 3 Kasım 2016 21:38
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
3 Kasım 2016       Mesaj #2
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Rumeli Hisarı


Rumeli Hisarı İstanbul'un Sarıyer ilçesinde Boğaziçi'nde bulunduğu semte adını veren hisar. Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un fethinden önce boğazın kuzeyinden gelebilecek saldırıları engellemek için Anadolu yakasındaki Anadolu Hisarı'nın tam karşısına inşa ettirilmiştir. Burası boğazın en dar noktasıdır. Mekanda uzun yıllardır Rumeli Hisarı Konserleri düzenlenmektedir.
Sponsorlu Bağlantılar

İstanbul 1453’te Fatih Sultan Mehmed’in şehri kuşatmasından önce de birçok kuşatmaya uğramıştı. Şehri çevreleyen Roma devri surları bütün önceki kuşatmaları durdurabilmişti. Çok uzun süren kuşatmalarda şehrin ihtiyaçları deniz yolu ile takviye edilirdi.

İstanbul Sarıyerde bulunan Rumeli Hisarı, 30 dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Anadolu Hisarının karşısında İstanbul Boğazının 600 metrelik en dar ve akıntılı kısmında, uzaktan bakıldığı zaman eski harflerle 'Muhammed' biçiminde okunacak şekilde inşa edilmiş bir hisardır. 90 gün gibi kısa bir sürede tamamlanan hisarın üç büyük kulesi, dünyanın en büyük kale burçlarına sahiptir.

Rumelihisarının adı Fatih vakfiyelerinde Kulle-i Cedide; Neşri tarihinde Yenice Hisar; Kemalpaşazade, Aşıkpaşazade ve Nişancı tarihlerinde Boğazkesen Hisarı olarak geçmektedir. Deniz güvenliğini sağlamak için en dar noktadadır.

Rumelihisarı, karşı kıyıdaki daha erken tarihli bir Türk kalesinin karşısında, İstanbul’u kuşatma sırasında Karadeniz’den gelebilecek yardım ve takviyeleri önlemek amacı ile, şehir kuşatmasından önce inşa edilmişti. Bu askeri yapı 1452’de 4 ay gibi inanılmaz kısa bir sürede tamamlanmıştı. Bütün Orta Çağın bu en büyük ve kuvvetli hisarı 1453’te İstanbul’un Türkler tarafından fethini takiben stratejik önemini yitirmiştir.

Klasik Türk kale mimarisinin bu güzel örneği bütün heybeti ile Boğaziçi''ni süsler. 1950’li yıllarda yapılan onarımları takiben müzeye çevrilmiştir. Her yıl yapılan İstanbul festivallerinde Hisar içi bir açık hava tiyatrosu olarak kullanılmaktadır. Hisar bütünü ile, en güzel şekilde Boğazın karşı Asya sahillerinden veya Boğazda sefer yapan vapurlardan seyredilebilir.

İstanbul’u almaya karar veren genç Osmanlı Sultanı, kuşatmadan önce bâzı tedbirler aldı. İstanbulBoğazına hâkim olup, geçen gemiler kontrol altına alınmadıkça fetih çok güçtü. Bunun için Boğaz’ı kontrol altına alacak bir kale yaptırmak îcâb ediyordu. 1451 yazı sonunda Karaman Seferinden dönen Sultan MehmedHan, Anadolu Hisarı bölgesinden karşıya geçerken, Boğaziçi’nin durumunu çok dikkatli incelemişti. O zamanki topların tesirli oldukları mesâfelerin ve atılan güllelerin kifâyetsizliği sebebiyle, daha önce yapılmış olan Anadolu Hisarı, Karadeniz’den gelen gemileri kontrol altına almaya yetmiyordu. Bu sebepten, İstanbul fethine hazırlanmak ve Boğaz’a hâkim olmak düşüncesiyle plânları bizzat SultanMehmed Han tarafından yapılan kalenin inşâatına Mart 1452’de başlandı.Kale yapımına mâni olmak isteyen Bizans İmparatoru Konstantin Dragazes’in elçilerine Sultan Mehmed Han şu cevâbı vermiştir:

“...Kendi arâzim üzerinde gönlüm istediği şeyi yapmama karşı gelmeniz için, elinizde ne hak ve ne de kudret vardır. İki kıyı benimdir. Anadolu kıyısı benimdir. Çünkü halkı, Osmanlılardan meydana gelmektedir. Rumeli kıyısı da benimdir. Çünkü siz savunmasını bilmiyorsunuz. Gidiniz efendinize söyleyiniz ki, şimdiki Osmanlı Pâdişâhı, evvelkilere benzemez!”

Hisarın projesi, yapılacak surların, burçların, kapıların yerlerini, aralık ve mesâfelerini, bizzat Sultan Mehmed Hanın tespit ettiği hususlar dikkate alınarak Mîmâr Muslihiddîn Ağa tarafından çizilmişti. 15 Nisan 1452 günü temel atılarak büyük hızla kalenin inşâsına başlandı. Bizzat Sultanın, vezirlerin, paşaların, amele gibi çalıştığı inşâat, çok güzel bir plânlama ve sorumluluk dağıtımı ile devâm ediyordu. İş bölümü ve çalışanların vazîfeleri bizzat Sultan Mehmed Han tarafından tâyin ediliyordu. Boğazkesen Hisarının kuzeyindeki burcu yetmiş yaşlarındaki Sarıca Paşa, en güneydeki burcu Zağanos Paşa, kıyıdaki burcu da Halil Paşa yaptırıyor, Sultan da geri kalan ve deniz tarafındaki işlerle uğraşıyordu.

İntizam, iş bölümü, çalışma gayretinin bütünüyle ortaya döküldüğü kale yapımında beş ilâ altı bin işçi ve usta çalışmıştı. Adâlet işlerini ön plâna aldıran Sultan Mehmed Han, işçi gruplarını bulundukları muhitin kâdıları ile birlikte getirtmişti. Ağır suç işleyenlere ölüm cezâsı verileceği herkese duyurulmuş, işini en iyi ve çabuk bitirene büyük mükâfatlar verileceği bildirilmişti. İnşâat gayretli çalışmaların sonunda Ağustos ayı içinde bitirildi. Çeşitli kaynaklara göre üç veya dört ay içinde bitirilen kale 250x125= 31.250 m2lik alanı kaplıyordu. En dar yeri batı-doğu yönü üzerinde 125 metredir. Kalede, kuzeyde, güneyde tepeler üzerinde ve biri de doğuda deniz kenarında olmak üzere, üç büyük burç ile çeşitli büyüklükte on üç burç vardır. Kalenin hendeği yoktur ve burçlar, herbiri başlıbaşına savunmayı başaracak şekilde yapılmıştır. Surların kalınlığı taarruza elverişli olan batı tarafından hemen hemen her yerde beş metre, güneyde ise üç metredir. Bâzı yerler dört metredir. Surlar boyunca dışarıya karşı iki metre yükseklikte, seksen santimetre genişlikte mazgalla korunan bir devriye yolu vardır.

Sarıca Paşa Burcu, 28 m yükseklikte, dış çapı 23.80 ve duvar kalınlığı 7 metredir. Kıyıdaki Halil Paşa Burcu 22 m yükseklikte olup, dış çapı 23.30, duvar kalınlığı 6,5 metredir. Zağanos Paşa Burcu ise 21 m yüksekliğinde, dış çapı 26.70 metredir. Sarıca ve Zağanos burçları yuvarlak. Halil Paşa Burcu ise, 12 köşeli olarak yapılmış, üstleri kurşun ile örtülmüştü.

Kalenin içinde evler, câmi, sarnıç, yiyecek cephâne ve malzeme depoları yapılmış, ağır toplar, Hisar-ı Beççe’nin mazgallarına yerleştirilmişti. Kalenin ilk komutanı Firuz Ağanın emrine dört yüz asker verilmişti. Bundan sonra Boğaz’dan geçecek bütün gemiler muayyen bir vergi ödeyeceklerdi. Emre itâat etmeyenler derhâl batırılacak, Boğaz’ın en dar yerinde (660 m) karşılıklı iki kaleden açılacak atışla izinsiz hiçbir şey geçemeyecekti. İlk defâ aynı sene Kasım ayı içinde Karadeniz’den gelen iki Venedik gemisi, izinsiz geçmek istedi. Derhâl ateş açıldı. Arkasından Antonio Rizo’nun kaptanı olduğu gemi batırıldı. Böylece dünyânın en stratejik boğazının iki yanına hâkim olan Osmanlılar, İstanbul fethinin ilk adımını atmış oldular.

1509’daki İstanbul zelzelesinden büyük zarar gören hisar, çok kısa zamanda tâmir edildi. 1746’da yangın geçiren hisar, Üçüncü Selim Han (1789-1807) zamânında son olarak tâmir edildi. Fâtih Kanunnâmesine göre yatsı namazından sonra, sabah namazından önce nevbet vurmak gerekliydi. Cumâ ve bayram günleri bayrak çekilmesi ve pâdişâhlar hisar önünden geçerken top atışı ile selâmlanması yine aynı kânunda belirtilmişti. On yedinci yüzyıldan îtibâren hisarın çevresine kurulan mahallelerle bir semt meydana geldi.

Hisarın deniz müzesi hâline getirilmesi için 1917’de bir proje hazırlandı ise de, Birinci Dünyâ Harbinin sonunda bundan vazgeçildi. 1953’te baştan sona tâmir edildi. Hisar’ın KaleiçiMahallesi istimlâk edilerek tamâmı müze hâline getirildi.

Hisar çeşitli adlarla anıldı. Fâtih Sultan Mehmed Hanın bizzat Boğazkesen adını verdiği Hisar’a, Yenihisar, Yenicehisar, Yenikale, Nikhisar (Güzelhisar), Başkesen adları da verildi. Fakat zamanla bulunduğu yerden dolayı Rumeli Hisarı adı diğerlerini unutturdu.

Rumel Hisarı ve Üç Büyük Kuleleri


Yapımı

Ad:  Rumeli_Hisari_Kuleleri.JPG
Gösterim: 1080
Boyut:  33.3 KB
Hisarın inşaasına 15 Nisan 1452de başlanmıştır. İş bölümü yapılarak her bölümün inşaası bir paşanın denetimine verilmiş, deniz tarafına düşen bölümün inşaasını da Fatih Sultan Mehmet bizzat kendisi üstlenmiştir. Denizden bakıldığında sağ taraftaki kulenin yapımına Saruca Paşa, sol taraftakinin yapımına Zağanos Paşa, kıyıdaki kulenin yapımına da Halil Paşa nezaret etmiştir. Buralardaki kuleler de bu paşaların adlarını taşımaktadırlar. Hisarın inşası 31 Ağustos 1452de tamamlanmıştır.

Hisarın yapımda kullanılan keresteler İznik ve Karadeniz Ereğlisinden, taşlar ve kireç Anadolunun değişik yerlerinden ve spoliler (devşirme parça taş) çevredeki harap Bizans yapılarından temin edilmiştir. Mimar E. H. Ayverdiye göre hisarın yapımında yaklaşık olarak 300 usta, 700-800 işçi, 200 arabacı, kayıkçı, nakliyeci ve diğer tayfa çalışmıştır. 60,000 metrekare alanı kapsayan eserin kargir hacmi yaklaşık 57,700 metreküptür.

DEVAMI >>>> Tarihi Yapılar - Rumeli Hisarı (Türkiye)


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 4 Kasım 2016 00:32

Benzer Konular

4 Kasım 2012 / Ziyaretçi Taslak Konular
17 Ekim 2016 / TUZCUAY Cevaplanmış
26 Kasım 2009 / Misafir Mitoloji
5 Nisan 2012 / ThinkerBeLL Mimarlık
13 Kasım 2009 / Misafir Cevaplanmış