Arama

Türk dilinin yaşayan ve zengin bir dil olduğu nasıl kanıtlanır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 21 Nisan 2016 Gösterim: 69.970 Cevap: 3
fgbbfgfg - avatarı
fgbbfgfg
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #1
fgbbfgfg - avatarı
Ziyaretçi
Türk dilinin yaşayan ve zengin bir dil olduğu nasıl kanıtlanır?
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
Birçok yazımızda, sık sık “Türkçenin çok köklü ve güçlü bir dil olduğunu” vurgulamışızdır. Çünkü bugün yaşayan dillerin birçoğuna baktığımızda, Türkçedeki düzenliliği, türetme gücünü ve geniş söz varlığını göremeyiz. İngilizceyi örnek verecek olursak, çok uzun bir geçmişinin olmadığını, özellikle 18. yüzyıldan sonraki sömürgecilik akımlarıyla birlikte kurulan emperyalist devletlerin çabalarıyla bir yerlere geldiğini görürüz. Benzer biçimde Sırpça, İspanyolca, Danca, Arnavutça… gibi birçok dilin geçmişi, aslında birkaç yüzyılla ifade edilebilecek kadar azdır. Fakat Türkçenin, yapılan araştırmalar neticesinde yaklaşık 8.500 yıllık bir dil olduğu kabul edilmektedir. Osman Nedim Tuna‘nın Sümerce ile Türkçe arasındaki ilişkiyi ortaya koyan çalışmaları sonucunda, Türkçenin yaşayan diller arasındaki “en eski geçmişe” sahip dil olduğu ortaya koyulmuştur. Buna benzer çalışmalar da göstermiştir ki, Türkçe yaşayan dillerin “en eski geçmişe sahip olan dili” olmasa bile, en köklü birkaç dilinden biridir. Türkçenin tarihi gelişimine bir göz attığımızda, Türkler‘in göçleri ile Türkçenin de dünyanın birçok bölgesine yayıldığını görürüz. Türkçemiz, “En Eski Türkçe” ile başlayıp “Orta Türkçe” ile devam edip “Çağdaş Türkçe” ile bugünlere geldiği süreç içerisinde, birçok dilden etkilenmiş, birçok dili etkilemiş ve büyük değişikliklere uğramıştır. Türkler’in dünya üzerindeki yayılma alanlarına paralel olarak, Türkçe de birçok alanda konuşulmuş ve zamanla birbirinden kopan Türk boylarının, kendilerine özgü birer “konuşma ve yazma dilleri” ortaya çıkmıştır. Bundan yaklaşık 8 - 10 bin yıl önce, bugün konuşulan bütün Türk Dilleri tek çatıda toplanmıştı ve bugün yaşayan Özbek, Kırgız, Kazak, Türkmen, Gagauz, Uygur, Tatar, Azeri… Türkçesi, o dönemlerde yoktu. Çünkü henüz Türkler bir arada yaşıyorlardı, bunun için dilleri de farklı yazı ve konuşma dillerini oluşturmamıştı. Biz Tanrı Dağları’ndan ayrıldıktan sonra, her bölgede kalan soydaşlarımız kendilerine özgü yazı dillerini oluşturdular ve bugün yaşayan “Türk Lehçeleri” adı verilen diller (Azerbaycan Türkçesi, Kırgız Türkçesi… gibi) oluştu.
DEVAMI Türkçe - Türkiye Türkçesi
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen Safi; 21 Nisan 2016 21:41
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
20 Kasım 2008       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Birçok yazımızda, sık sık “Türkçenin çok köklü ve güçlü bir dil olduğunu” vurgulamışızdır. Çünkü bugün yaşayan dillerin birçoğuna baktığımızda, Türkçedeki düzenliliği, türetme gücünü ve geniş söz varlığını göremeyiz. İngilizceyi örnek verecek olursak, çok uzun bir geçmişinin olmadığını, özellikle 18. yüzyıldan sonraki sömürgecilik akımlarıyla birlikte kurulan emperyalist devletlerin çabalarıyla bir yerlere geldiğini görürüz. Benzer biçimde Sırpça, İspanyolca, Danca, Arnavutça… gibi birçok dilin geçmişi, aslında birkaç yüzyılla ifade edilebilecek kadar azdır. Fakat Türkçenin, yapılan araştırmalar neticesinde yaklaşık 8.500 yıllık bir dil olduğu kabul edilmektedir. Osman Nedim Tuna‘nın Sümerce ile Türkçe arasındaki ilişkiyi ortaya koyan çalışmaları sonucunda, Türkçenin yaşayan diller arasındaki “en eski geçmişe” sahip dil olduğu ortaya koyulmuştur. Buna benzer çalışmalar da göstermiştir ki, Türkçe yaşayan dillerin “en eski geçmişe sahip olan dili” olmasa bile, en köklü birkaç dilinden biridir. Türkçenin tarihi gelişimine bir göz attığımızda, Türkler‘in göçleri ile Türkçenin de dünyanın birçok bölgesine yayıldığını görürüz. Türkçemiz, “En Eski Türkçe” ile başlayıp “Orta Türkçe” ile devam edip “Çağdaş Türkçe” ile bugünlere geldiği süreç içerisinde, birçok dilden etkilenmiş, birçok dili etkilemiş ve büyük değişikliklere uğramıştır. Türkler’in dünya üzerindeki yayılma alanlarına paralel olarak, Türkçe de birçok alanda konuşulmuş ve zamanla birbirinden kopan Türk boylarının, kendilerine özgü birer “konuşma ve yazma dilleri” ortaya çıkmıştır. Bundan yaklaşık 8 - 10 bin yıl önce, bugün konuşulan bütün Türk Dilleri tek çatıda toplanmıştı ve bugün yaşayan Özbek, Kırgız, Kazak, Türkmen, Gagauz, Uygur, Tatar, Azeri… Türkçesi, o dönemlerde yoktu. Çünkü henüz Türkler bir arada yaşıyorlardı, bunun için dilleri de farklı yazı ve konuşma dillerini oluşturmamıştı. Biz Tanrı Dağları’ndan ayrıldıktan sonra, her bölgede kalan soydaşlarımız kendilerine özgü yazı dillerini oluşturdular ve bugün yaşayan “Türk Lehçeleri” adı verilen diller (Azerbaycan Türkçesi, Kırgız Türkçesi… gibi) oluştu.
DEVAMI Türkçe - Türkiye Türkçesi
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen Safi; 3 Temmuz 2016 22:27
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Atatürk, Türk diline büyük önem veriyordu. Bu yüzden Milliyetçilik ilkesi ile yakından ilişkisi olan Türk dilinin korunması çabalarına büyük destek vermiştir. Atatürk, Türk dilinin zengin ve geniş bir dil olduğunu ifade ederek, Türk dilinin mutlaka yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılması gerektiğini söylemiştir. Türkçe’nin Türk medeniyetini kucaklayacak en güzel dil olduğunu ifade eden Atatürk, Türk diline verdiği büyük önemi söylediği özlü sözler ve yaptığı çalışmalar ile gözler önüne sermiştir.

Atatürk’ün Türk dili (Türkçe) hakkındaki düşünceleri ve Türk dilinin geliştirilmesi çabalarına ilişkin söylediği sözleri
Atatürk’ün Türk dili ile ilgili sözleri
Türk milletinin dili Türkçe’dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır. (1929)
Zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, milli varlığımız en kuvvetli bir dal kazanacaktır. Bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır. (1938)
Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir. (1929)
Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim ahenkli, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. (1928)
Türk dili zengin, geniş bir dildir. Her kavramı ifade kabiliyeti vardır. Yalnız onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde çalışmak lazımdır. (1930)
Gaye, bugünkü ve yarınki Türk’ün medeniyetini kucaklayacak en güzel ve en ahenkli Türkçe’dir. (1932)
Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli duygusunun gelişmesinde başlıca etkendir.
Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz. (1924)
Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil bilinçle işlensin.
Milli bilincin ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz.
Ülkesini yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. (1930)
Türk dilinin kendi benliğine, aslında güzellik ve zenginliğe kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın dikkatli, ilgili olmasını isteriz. (1932)
Türk dilinin sadeleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için her yayın vasıtasından faydalanmalıyız. Her aydın hangi konuda olursa olsun yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise ahenkli, güzel bir hale getirmeliyiz. (1938)
Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. (1931)
Başka dillerdeki her bir sözcüğe karşılık olarak dilimizde en az bir sözcük bulmak ya da türetmek gerekir. Bu sözcükler kamuoyuna sunulmalı, böylece, yaygınlaşıp yerleşmesi sağlanmalıdır.
Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatında egemen ve esas kalacaktır. (1933)
Son düzenleyen Safi; 3 Temmuz 2016 22:27
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ekim 2012       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TÜRKÇE YAŞAYAN ZENGİN BİR DİLDİR

Türkiyedeki bazı mağaza,alışveriş merkezleri,market gibi yerlerin adları yabancıdır.Örneğin colezyum,Kale Outlet Center,
De facto gibi yabancı mağzalar vardır.Bunların yerine dilimizin güzel örneklerinden; Şen,Fatih,İstanbul,Sevgi,Selam
vb.gibi kelimeleri mağazaların veya alışveriş merkezlerinin başına yazmamız güzel türkçemiz adına daha iyi olacaktır.
Bu yabancı isimler sadece mağaza veya alışveriş merkezlerinde kullanılmıyor.Reklamlarımızdada kullanılıyor.
Örneğin; ``Jean``kelimesi yabancı bir kelimedir.Bunun yerine kot pantolon denilebilir.Bunun gibi daha birçok örnekleri
çoğaltabiliriz.Bundanda şu anlaşılıyor ki:Güzelim türkçemizi yabancı,argo kelimelerle harmanlayıp çok çirkin hale
getirdiğimiz bir gerçektir.

dogrudur

Benzer Konular

16 Mart 2010 / by charisma Soru-Cevap
4 Ocak 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
22 Ocak 2009 / Ziyaretçi Taslak Konular
25 Nisan 2012 / Misafir Soru-Cevap
7 Kasım 2012 / Misafir Soru-Cevap