Arama

Doymamış yağları sıkca kullanımının zararları hakkında bilgi verebilir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 21 Mayıs 2016 Gösterim: 16.559 Cevap: 1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
7 Ocak 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Doymamış yağları sıkca kullanımının zararları hakkında bilgi verebilir misiniz?
EN İYİ CEVABI Safi verdi
Doymamış Yağ Nedir?
Doymamış yağlar vücudun gereksinim duyduğu zorunlu yağ asitlerinin en iyi kaynaklarıdır. Oda sıcaklığında sıvı haldedirler ve büyük çoğunluğu bitkisel kaynaklıdır. Zeytin ve kanola yağları, kabuklu yemişler ( fındık, fıstık, ceviz), kabuklu yemiş yağları (yer fıstığı ve badem yağları) ve avokado gibi besinler tekli doymamış yağları içerir. Bu yağlar oda sıcaklığında sıvı halde kalırken buzdolabına konduğunda yavaşça katılaşır. Çoklu doymamış yağ asitleri ise omega-3 ve omega-6 yağ asitleri olmak üzere iki ana grup altında toplanır. Bu yağ soğuk su balıklarında (somon, sardalya, uskumru, ton balığı vs.) bol miktarda bulunmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Yağlar ihtiyaçtan fazla alınmaya başladığında daha sonra kullanılmak üzere vücutta yağ depoları şeklinde birikmeye başlar ve bu biriktirilen yağ depoları tehlikeli seviyelere ulaşarak sağlığımıza zarar verir.


Doymamış yağların içerdiği yağ asitlerinde hidrojenle dolu olmayan çift bağlar vardır. Zeytinyağının, yer fıstığının yağ asitleri tek çift bağ içerdiğinden tekli doymamış yağdır. Ayçiçeği, mısırözü, soya ve balık yağındaki yağ asitleri birden çok çift bağ içerdiklerinden çoklu doymamış yağdır. Besinlerle aldığımız yağlar olduğu gibi, değişikliğe uğramadan yağ hücrelerine taşınır. Ayrıca vücuda gerekenden fazla karbonhidrat girdiğinde fazla miktar hemen karaciğerde trigliserite (yağa) dönüştürülür ve bu biçimiyle yağ dokusunda depolanır. Karbonhidratlardan yağ yapımı çok önemlidir. Çünkü vücuttaki hücrelerin çoğunda fazla miktarda glikojen depolayabilecek yer yoktur. Bir kimse karbonhidrat olarak depolayabileceği miktardan 200 kat fazla yağ depolayabilir.

DEVAMI Lipitler (Yağlar) ve Beslenmedeki Önemi

Son düzenleyen Safi; 21 Mayıs 2016 22:00
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Mayıs 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Doymamış Yağ Nedir?
Doymamış yağlar vücudun gereksinim duyduğu zorunlu yağ asitlerinin en iyi kaynaklarıdır. Oda sıcaklığında sıvı haldedirler ve büyük çoğunluğu bitkisel kaynaklıdır. Zeytin ve kanola yağları, kabuklu yemişler ( fındık, fıstık, ceviz), kabuklu yemiş yağları (yer fıstığı ve badem yağları) ve avokado gibi besinler tekli doymamış yağları içerir. Bu yağlar oda sıcaklığında sıvı halde kalırken buzdolabına konduğunda yavaşça katılaşır. Çoklu doymamış yağ asitleri ise omega-3 ve omega-6 yağ asitleri olmak üzere iki ana grup altında toplanır. Bu yağ soğuk su balıklarında (somon, sardalya, uskumru, ton balığı vs.) bol miktarda bulunmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Yağlar ihtiyaçtan fazla alınmaya başladığında daha sonra kullanılmak üzere vücutta yağ depoları şeklinde birikmeye başlar ve bu biriktirilen yağ depoları tehlikeli seviyelere ulaşarak sağlığımıza zarar verir.


Doymamış yağların içerdiği yağ asitlerinde hidrojenle dolu olmayan çift bağlar vardır. Zeytinyağının, yer fıstığının yağ asitleri tek çift bağ içerdiğinden tekli doymamış yağdır. Ayçiçeği, mısırözü, soya ve balık yağındaki yağ asitleri birden çok çift bağ içerdiklerinden çoklu doymamış yağdır. Besinlerle aldığımız yağlar olduğu gibi, değişikliğe uğramadan yağ hücrelerine taşınır. Ayrıca vücuda gerekenden fazla karbonhidrat girdiğinde fazla miktar hemen karaciğerde trigliserite (yağa) dönüştürülür ve bu biçimiyle yağ dokusunda depolanır. Karbonhidratlardan yağ yapımı çok önemlidir. Çünkü vücuttaki hücrelerin çoğunda fazla miktarda glikojen depolayabilecek yer yoktur. Bir kimse karbonhidrat olarak depolayabileceği miktardan 200 kat fazla yağ depolayabilir.

DEVAMI Lipitler (Yağlar) ve Beslenmedeki Önemi

SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

4 Mart 2013 / boş_hayat Soru-Cevap
28 Ekim 2014 / Tuğçe Beril Soru-Cevap
24 Şubat 2011 / doğan karaca Soru-Cevap
6 Ekim 2013 / Misafir Soru-Cevap
2 Ekim 2011 / Misafir Soru-Cevap