Arama

Bilim ile ilgili örnek panel çalışması nasıl yapılır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 6 Ocak 2017 Gösterim: 15.001 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ekim 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bilim ile ilgili örnek panel çalışması nasıl yapılır?
EN İYİ CEVABI nötrino verdi
PANEL
Bir konuşmacı grubunun dinleyiciler önünde, genellikle bilimsel, sosyal ya da siyasî bir konuyu tartışmak amacıyla yaptıkları toplu görüşmelerdir.
Sponsorlu Bağlantılar

Panelde bir başkan bulunur. Başkan, konuşmacıların ortasında yer alır.Konuşmacılar, bir masanın çevresinde toplanırlar. Panelde en az üç, en çok altı konuşmacı bulunur.Genellikle,küçük salonda ve az bir dinleyici önünde yapılan panellerde mikrofon bulunmaz. Ama, geniş bir topluluk önünde panel yapılacaksa konuşmacılar,mikrofon kullanmak zorundadır.
Panel tartışması sonunda dinleyiciler, konuşmacılara konuyla ilgili çeşitli sorular sorabilirler.

SEMPOZYUM
Belli bir konuyu aydınlatmak amacıyla, bilim adamı ve araştırmacıların bir araya geldikleri ve konuşmacıların konunun belirli bölümlerini sundukları, tartışmalı toplantılardır.
Sempozyumda her konuşma, ayrı bir hazırlıktır, fakat birbirini tamamlayıcı söyleşi ve içtenlik havası vardır. Konuşmalardan sonra konuşmacılar, birbirlerine konu ile ilgili sorular sorabilirler. Böylece sempozyumdan "panel" e geçilir. Daha sonra da tartışmalara seyirciler de katılırsa panelden "forum" a geçilmiş olur.

Bildiri metni, şu bölümlerden oluşmalıdır :
  • Giriş: Araştırılan sorunun tanıtılması ve neden bu konunun ele alındığı, çalışmanın diğer çalışmalar arasındaki yeri. (yarım sayfa)
  • Deney: Malzeme ve yöntemin tanıtımı. (bir sayfa)
  • Bulgular: Bildirinin en önemli bölümüdür. Dinleyiciler tarafından beklenen yeni bilgi, belge ve önerilerin açıklanması ve tartışılması.
Bildiri, konferans ile büyük ölçüde bir benzerlik gösterir. Bildiri, öncelikle bilimsel bir yazı türüdür. Oysa konferansta, bilimsellik yanında popüler bir hava söz konusudur.

Bildiride her şeyden önce aranan özellik, bilimsel bir yenilik getirmiş olması ve orijinal bir konuyu ele almış bulunmasıdır. Bunun yanında bildiri, bilinen bir konuya yenilik getirme, değişik görüş ve düşüncelerle yeni tezler ortaya koyma, bu tezleri bilimsel delillerle doğrulama ya da bir önceki tezi çürütme gibi özellikleri de bünyesinde taşır.

BAKINIZ Panel Nedir? Nasıl Yapılır?
Son düzenleyen Safi; 6 Ocak 2017 01:59
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
26 Ekim 2009       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
PANEL
Bir konuşmacı grubunun dinleyiciler önünde, genellikle bilimsel, sosyal ya da siyasî bir konuyu tartışmak amacıyla yaptıkları toplu görüşmelerdir.
Sponsorlu Bağlantılar

Panelde bir başkan bulunur. Başkan, konuşmacıların ortasında yer alır.Konuşmacılar, bir masanın çevresinde toplanırlar. Panelde en az üç, en çok altı konuşmacı bulunur.Genellikle,küçük salonda ve az bir dinleyici önünde yapılan panellerde mikrofon bulunmaz. Ama, geniş bir topluluk önünde panel yapılacaksa konuşmacılar,mikrofon kullanmak zorundadır.
Panel tartışması sonunda dinleyiciler, konuşmacılara konuyla ilgili çeşitli sorular sorabilirler.

SEMPOZYUM
Belli bir konuyu aydınlatmak amacıyla, bilim adamı ve araştırmacıların bir araya geldikleri ve konuşmacıların konunun belirli bölümlerini sundukları, tartışmalı toplantılardır.
Sempozyumda her konuşma, ayrı bir hazırlıktır, fakat birbirini tamamlayıcı söyleşi ve içtenlik havası vardır. Konuşmalardan sonra konuşmacılar, birbirlerine konu ile ilgili sorular sorabilirler. Böylece sempozyumdan "panel" e geçilir. Daha sonra da tartışmalara seyirciler de katılırsa panelden "forum" a geçilmiş olur.

Bildiri metni, şu bölümlerden oluşmalıdır :
  • Giriş: Araştırılan sorunun tanıtılması ve neden bu konunun ele alındığı, çalışmanın diğer çalışmalar arasındaki yeri. (yarım sayfa)
  • Deney: Malzeme ve yöntemin tanıtımı. (bir sayfa)
  • Bulgular: Bildirinin en önemli bölümüdür. Dinleyiciler tarafından beklenen yeni bilgi, belge ve önerilerin açıklanması ve tartışılması.
Bildiri, konferans ile büyük ölçüde bir benzerlik gösterir. Bildiri, öncelikle bilimsel bir yazı türüdür. Oysa konferansta, bilimsellik yanında popüler bir hava söz konusudur.

Bildiride her şeyden önce aranan özellik, bilimsel bir yenilik getirmiş olması ve orijinal bir konuyu ele almış bulunmasıdır. Bunun yanında bildiri, bilinen bir konuya yenilik getirme, değişik görüş ve düşüncelerle yeni tezler ortaya koyma, bu tezleri bilimsel delillerle doğrulama ya da bir önceki tezi çürütme gibi özellikleri de bünyesinde taşır.

BAKINIZ Panel Nedir? Nasıl Yapılır?
Son düzenleyen Safi; 6 Ocak 2017 02:01
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
3 Kasım 2009       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı

Bilim Adamı Yetiştirme-Lisansüstü Eğitim" konulu toplantı (PANEL)



Açılış konuşması;
ORHAN OZTURK Yönetici:

Türkiye Bilimler Akademisi'nin düzenlemiş olduğu bilimsel toplantılar dizilerinin son derecede uyarıcı ve yararlı geçtiğini biliyoruz. Bu toplantıları düzenleyen Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof.Dr.Ayhan O.Çavdar'ı ve çalışma arkadaşlarını kutlamak isterim.Bu oturumu yönetme göreviyle beni onurlandırdılar; kendilerine teşekkür ederim.Ülkemizde, bilimsel düşünce ve çalışmanın üstünlüğü yerine, bilim dışıinancın egemenliğini savunanların güç kazandığı şu dönemde, TUBA vebütün biiim kuruluşlarımız, bilim adamı yetiştirme konusu üzerinde ne denli dursalar azdır. Bilimsel düşüncenin ve buna dayalı yaşam biçiminin ülkemizde yerleşmesi, gelişmesi kuşkusuz çocukluk çağından başlayarak uygulanan, bilime dayalı yaygın bir eğitim düzeyi ile sağlanabilir. Bunu gerçekleştirebildiğimiz oranda, bilim adamı yetiştirme çabalarımız amacınaulaşacaktır. 20 Haziran'da, yine, Türkiye Bilimler Akademisincedüzenlenecek olan Temel Eğitimle ilgili toplantıda, bu noktanın yeterinceaçıklanacağına inanıyorum.Bugünkü toplantı, Bilim Adamı Yetiştirmede önemli bir aşama olanLisansüstü Eğitim konusunu ele almaktadır. Şimdi, TÜBİTAK Başkanı,Değerli Prof.Dr.Tosun Terzioğlu'nu ilk açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet ediyorum.Buyrun.

TOSUN TERZİOGLU:
21. yüzyıla birkaç yıl kala, tüm ülkeler gelecekleri için en önemlikaynağın iyi eğitime sahip, nitelikli insan gücü olduğunu görmektedir.Bilimin ve teknolojinin gelecekteki rekabet gücümüzü belirleyen esas unsurolduğunu bugünden bilirsek, kaynaklarımızı bu bilinçle ve akılcı programlarla eğitime yönlendirmenin yapılacak en iyi yatırım olduğunuanlarız.Son yıllarda dünyanın seçkin dergilerinde çıkan Türkiye adresli makalesayısında çok ümit verici artışlar olduğunu gözlemliyoruz. Fen Bilimleri AtıfEndeksine göre ülkeler sıralamasında 1980'lerde 46 ile 40 sıralarındagezinen Türkiye, 1990'dan sonra hemen her yıl ilerleme kaydederek 1996'da 29'uncu sıraya yükselmiştir. Bu sevindirici başarıyı asla küçümsememek gerekir. Ama bu başarıyla da yetinmek doğru olmaz.Unutmamak gerekir ki, dünyada bilimsel üretimin aslan payı bu sıralamadailk on veya onbeşinci sırada yer alan ülkelerindir.Araştırıcı sayımızda da bir yükselme vardır. 1990'ların başında 10 binçalışanda 7 olan araştırıcı sayısı 10 binde 9'a yaklaşmaktadır. Bu sayısalartışın hızlanması en büyük dileğimizdir. Ancak bu artışın yanısıra mutlakabir nitelik yükselmesini de sağlamalıyız. Lisansüstü eğitimde bazılarımızınkullanmayı adet edindiği "Türkiye için yeterli bu tez" veya "Biz ancak bukadarını başarırız" gibi ifadelerde yer alan düşünce tarzı, bizi küreselleşmişbir bilim dünyasında taşralı kalmaya mahkum eder. Çoğu zaman tembelliğeözür bulma çabalarının ürünü olan bu yaklaşımdan kurtulalım ve eğitiminher safhasına kalite kavramını yerleştirelim.Son yıllarda bilimsel makale sayımızda, daha az belirgin olsa da araştırıcı sayımızda artışlar yaşanırken araştırma ve geliştirmeye ayırdığımızparasal kaynak hemen hiç artmamış, hatta 1994'de ciddi bir düşüş kaydetmiştir.

Araştırma ve geliştirmeye yeterli kaynak ayrılmasını sağlamak için üniversitelerimizin, TÜBA'nın, TÜBİTAK'ın ve tüm bilim insanlarımızınsabırla ve sebatla birlikte uğraş vermeleri kaçınılmaz bir görevdir.Politikacılarımıza, ekonomistlerimize, sanayicimize, medyaya ve toplumunher kesimine araştırmaya, bilime, eğitime yeterli kaynak ayırmanın yaşamsalönemini anlatmayı sürdürmeliyiz. Bu uğraşta bilim camiası olarak birbirimizikötülemekten kaçınmak başarının birinci şartıdır. Eğitimle, araştırma vegeliştirmeyle uğraşan kurumlar, kuruluşlar ve kişiler bir dayanışma içindeolmalıdır. Hatta dayanışmanın da ötesinde sistemsel bir yaklaşımla anlamlı ilişkilerle bu kurumlar bir ağ oluşturursa, eğitime, araştırma ve geliştirmeyeayrılan kaynakları çok daha verimli kullanmanın yollarını da bulabiliriz.Yurtdışı lisansüstü bursları kullanma bu ağı oluşturmanın ilk adımı olabilir.Gerçekten öğretim üyesi yetiştirmek için son yıllarda önemli sayıda gencimizi yurtdışına burslu olarak göndermekteyiz.

Bu alana önemli parasal kaynak ayırmaktayız. Objektif ölçütlerle seçilmiş gençlerimizi, bilimsel esaslara ve önceliklere göre yapılmış bir insan kaynakları planlamasına göreyurtdışında seçkin üniversitelerde doktora yapmaları için göndermek,geleceğe yapılan önemli yatırımdır. Ama bu kaynağı özensiz vebilimsellikten uzak kullandığımız yıllar da olmuştur. Yurtdışı doktoraburslarını belirli bir düzene sokmaya başladık. Bununla birlikte TÜBİTAK'ın ve TÜBA'nın yürütmeye başladığı Yurtiçi - Yurtdışı Bütünleştirilmiş Doktora Burs Programlarını yaygınlaştırmak, bu programlara daha çok kaynakayırmak akılcı bir yaklaşımın gereğidir. Özellikle, lisansüstü bursprogramında kaliteyi ön plana çıkarmak ve burs veren kurumlar arasında ¡yibir işbirliği kurmak ve sürdürmek zorundayız.Yurtiçi-Yurtdışı Bütünleştirilmiş Doktora Burs Programlarının bir avantajıda, programa dahil olan üniversitelerimizin doktora öğrencileri vasıtasıyla yurtdışı üniversitelerle doğal köprüler kurmasıdır. Yurtiçi lisansüstü programlarda da kendi üniversitelerimiz arasında benzer işbirlikleri, ortakprogramları oluşturmalıyız. Bu konuda YÖK'ün çalışmalarını ilgiyle izliyoruz.Bütün siyasilerimizin üzerinde birleştiği slogan olan, 21. yüzyıldaTürkiye'nin en önemli ülkelerden biri olacağı konusuna inanıyorsak, herkesinanıyorsa, yapmamız gereken şey, eğitime, çağdaş, laik, nitelikli birey yetiştiren eğitime gereken önemi vermemiz ve kaynağı ayırmamızdır. Bu konularda bilimsel tartışmaların olması, Türkiye Bilimler Akademisi'nin bu platformu gibi, başka platformların da bu konuyu tartışması ve kamuoyunuetkilemeye çalışması, siyasileri, karar alıcıları etkilemeye çalışması,hepimizin geleceğimize olan borcudur.Toplantıya katılan herkese başarılar diler, teşekkür ederim.Saygılarımla. (Alkışlar)

YÖNETİCİ- Çok teşekkür ederiz Sayın Prof.Terzioğlu

yukarıdaki yazı bilimsel bir panelden alınmış bir bölümdür. panele katılan tüm konuşmacılar konuşma yaptıktan sonra Panelin sonunda dinleyiciler, konuşmacılara konuyla ilgili çeşitli sorular sorabilirler.daha sonra panel başkanı ,yönetici son sözü söyler ve oturumu kapatır.
Son düzenleyen Safi; 6 Ocak 2017 02:02

Benzer Konular

1 Aralık 2011 / eda125 Cevaplanmış
11 Nisan 2012 / CrisThaL Cevaplanmış
13 Ekim 2011 / Misafir Soru-Cevap