Arama

Hz. Ebutalip kaç yılında, nerede doğmuştur?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 29 Eylül 2018 Gösterim: 3.334 Cevap: 1
Büşra Gizem - avatarı
Büşra Gizem
Ziyaretçi
8 Nisan 2010       Mesaj #1
Büşra Gizem - avatarı
Ziyaretçi
Hz. Ebutalip kaç yılında, nerede doğmuştur?
EN İYİ CEVABI LeqoLas verdi
Efendimizin dedesi, Kureyş'in reisi, herkesin sayıp sevdiği yüce bir zat idi. Onun hikmetler dolu hayatını, yalnız Ebrehe Vak'ası'nda görmek bile kavramaya yeterlidir.
Bilindiği gibi, Efendimizin dünyaya teşrifinden kırk gün önce çılgın bir Habeş kumandanı Ebrehe, devrinde görülmemiş bir ordu kurarak tüm dünyayı istila harekatına girişti. Yemen'den başlayıp tüm Arabistan'ı kapsayan ve oradan Bizans'a uzanan ilk plânı tatbike koydu. Binlerce fil ve deveden kurulu ordusu ile silindir gibi her yeri ezip geçiyordu. Ancak, çok kıymetli bir ticaret merkezi olan Mekke'yi tahrip etmeden, şehrin lideri Abdülmuttalip hazretlerinden teslim almayı düşleyerek şehri kuşatıp beklemeye başladı.
Sponsorlu Bağlantılar
Hz. Abdülmuttalip ise, düşman askerleri tarafından gasp edilen koyun ve develerinin hesabını sormak için Ebrehe'nin çadırına gitti. Ebrehe Mekke'nin teslim edilme işini konuşmaya geldiğini sanarak. Abdülmuttalip hazretlerini saygı ile karşıladı. Fakat Efendimizin muhterem dedelerinin şahsi meselelerini getirdiğini görünce şaşırdı:
— Ben sizi Mekke'nin teslim şartlarını konuşmaya geldiniz sanmıştım, dedi.
Bunun üzerine Abdülmuttalip hazretleri, şu hârikalar hârikası cevabını verdi:
— Mekke Allah'ın evidir, onu ancak O'ndan isteyebilirsin, ben kendime ait olan koyunların ve develerin hesabını sormaya geldim!
Ebrehe:
— Sen yarın görürsün, şehrini yerle bir edeceğim, diyerek bağırıp çağırdı.
Ertesi sabah ise, Sûre-i Fil'de bildirilen mûcize tahakkuk etti, Ebrehe'nin ordusu bir tek canlı kalmamak üzere yok oldu.
Fahr-i Kâinat Efendimizin, dedesinin yanında geçirdiği mutlu yıllar sırasında, gönül gözü açık bir Arap âlimi Seyf Zi Yezen, Abdülmuttalip hazretlerinin kulağına büyük bir müjde fısıldadı:
— Bu senin güzel torunun gelecekte insanları kurtaracak yüce bir zattır. Semavi kitapların söylediği son peygamberdir.
Hz. Abdülmuttalip son günlerinde Efendimizi faziletli oğlu Hz. Ebû Talib'e emanet ederken, sıkı sıkıya sakladığı bu sırrı imâ ederek:
— Onu sana emanet ediyorum. O ilâhi bir emanettir. Şartlar ne olursa olsun onu canın pahasına koru, diyerek vasiyet etmiştir.
Son düzenleyen Safi; 29 Eylül 2018 00:43
LeqoLas - avatarı
LeqoLas
Ziyaretçi
8 Nisan 2010       Mesaj #2
LeqoLas - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Efendimizin dedesi, Kureyş'in reisi, herkesin sayıp sevdiği yüce bir zat idi. Onun hikmetler dolu hayatını, yalnız Ebrehe Vak'ası'nda görmek bile kavramaya yeterlidir.
Bilindiği gibi, Efendimizin dünyaya teşrifinden kırk gün önce çılgın bir Habeş kumandanı Ebrehe, devrinde görülmemiş bir ordu kurarak tüm dünyayı istila harekatına girişti. Yemen'den başlayıp tüm Arabistan'ı kapsayan ve oradan Bizans'a uzanan ilk plânı tatbike koydu. Binlerce fil ve deveden kurulu ordusu ile silindir gibi her yeri ezip geçiyordu. Ancak, çok kıymetli bir ticaret merkezi olan Mekke'yi tahrip etmeden, şehrin lideri Abdülmuttalip hazretlerinden teslim almayı düşleyerek şehri kuşatıp beklemeye başladı.
Sponsorlu Bağlantılar
Hz. Abdülmuttalip ise, düşman askerleri tarafından gasp edilen koyun ve develerinin hesabını sormak için Ebrehe'nin çadırına gitti. Ebrehe Mekke'nin teslim edilme işini konuşmaya geldiğini sanarak. Abdülmuttalip hazretlerini saygı ile karşıladı. Fakat Efendimizin muhterem dedelerinin şahsi meselelerini getirdiğini görünce şaşırdı:
— Ben sizi Mekke'nin teslim şartlarını konuşmaya geldiniz sanmıştım, dedi.
Bunun üzerine Abdülmuttalip hazretleri, şu hârikalar hârikası cevabını verdi:
— Mekke Allah'ın evidir, onu ancak O'ndan isteyebilirsin, ben kendime ait olan koyunların ve develerin hesabını sormaya geldim!
Ebrehe:
— Sen yarın görürsün, şehrini yerle bir edeceğim, diyerek bağırıp çağırdı.
Ertesi sabah ise, Sûre-i Fil'de bildirilen mûcize tahakkuk etti, Ebrehe'nin ordusu bir tek canlı kalmamak üzere yok oldu.
Fahr-i Kâinat Efendimizin, dedesinin yanında geçirdiği mutlu yıllar sırasında, gönül gözü açık bir Arap âlimi Seyf Zi Yezen, Abdülmuttalip hazretlerinin kulağına büyük bir müjde fısıldadı:
— Bu senin güzel torunun gelecekte insanları kurtaracak yüce bir zattır. Semavi kitapların söylediği son peygamberdir.
Hz. Abdülmuttalip son günlerinde Efendimizi faziletli oğlu Hz. Ebû Talib'e emanet ederken, sıkı sıkıya sakladığı bu sırrı imâ ederek:
— Onu sana emanet ediyorum. O ilâhi bir emanettir. Şartlar ne olursa olsun onu canın pahasına koru, diyerek vasiyet etmiştir.
Son düzenleyen Safi; 29 Eylül 2018 00:43

Benzer Konular

26 Aralık 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
19 Kasım 2016 / misafir Cevaplanmış
11 Kasım 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
13 Nisan 2016 / Misafir Cevaplanmış