Arama

Yalancı tilki ile ilgili fabl örnekleri verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 29 Temmuz 2016 Gösterim: 7.221 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Aralık 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalancı tilki ile ilgili fabl örnekleri verir misiniz?
EN İYİ CEVABI buz perisi verdi

Karga İle Tilki


Bir dala konmuştu karga cenapları;
Ağzında bir parça peynir vardı.
Sayın tilki kokuyu almış olmalı,
Ona nağme yapmaya başladı:
“-Ooo! Karga cenapları,merhaba!
Ne kadar güzelsiniz,ne kadar şirinsiniz!
Gözüm kör olsun yalanım varsa.
Tüyleriniz gibiyse sesiniz,
Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın.”
Keyfinden aklı başından gitti bay karganın.
Göstermek için güzel sesini
Açınca ağzını,düşürdü nevalesini.
Tilki kapıp onu dedi ki: “Efendiciğim,
Size güzel bir ders vereceğim:
Her dalkavuk bir alığın sırtından geçinir,
Bu derse de fazla olmasa gerek bir peynir.”
Karga şaşkın,mahcup,biraz da geç ama,
Yemin etti gayrı faka basmayacağına.
Lafonten Hikayeleri

TİLKİ İLE LEYLEK


Tilkinin iyiliği tutmuş bir gün ! Leyleği yemeğe buyur etmiş - Ama, demiş tilki, bizde misafir Umduğunu değil bulduğunu yer. Meğer tilkinin cimrisi hepsinden betermiş Bir çorba çıkarmış topu topu O da sulu mu sulu Hem nerden getirse beğenirsiniz? Tabakta. Leylek gagasıyla uğraşadursun Tilki bitirmiş hepsini bir solukta. Leylek kızmış, ama çekmiş sineye. Bir zaman sonra O da tilkiyi buyur etmiş yemeğe. - Hay hay, demiş tilki, nasıl gelmem? Ben dostlara naz etmesini sevmem. Tam saatinde gelmiş. Leyleğe türlü diller dökmüş. Şu güzel bu güzel, Hele yemeğin kokusu Gel iştahım gel! Gerçi tilkilerin iştahı Pek nazlı değilmiş ama Et kokusu başka şeymiş. - Kuşbaşı galiba, demiş Bayılırmış etin böylesine Hele kıvamında pişmişine. Derken yemek sofraya gelmiş, Gelmiş ama nasıl? Kokusunu al, eti arada bul! Dar boğazlı upuzun bir çömlek içinde Tam leyleğin gagasına göre Tilki burnunu burgu etse nafile. Kısmış kuyruğunu evine dönmüş. Aç kaldığına mı yansın Bir kuşa rezil olduğuna mı? El alemi aldatanlar Bu masal size: Bir gün sizi de sokarlar Kurduğunuz kafese ... ( Jean de La Fontaine )

TİLKİ ile KEDİ


Tilki ile kedi sohbet ediyorlarmış.Tilki durmadan ne kadar hilekar ve kurnaz olduğunu anlatıyormuş.Söylediğine göre düşmanları onu alt edemezmiş çünkü onlardan kurtulacak bir sürü oyun ve hile bilirmiş.
Kedi biraz da utanarak;”Ben fazla oyun bilmem ki!” demiş.”Düşmanlarımın elinden kurtulmak için bir tek yol bilirim,o da kaçmaktır.”
Tilki;”Kedi kardeş!” demiş,”Ben her tehlike karşısında başımın çaresine bakabilirim ama senin durumuna üzülüyorum.Korkarım bir gün düşmanların seni çabuk alt edecek.”
Az sonra bir sürü tazının bağrışmalarını duymuşlar.Bir avcı topluluğuna ait olan bu köpekler,bütün hızlarıyla kendilerine doğru koşuyormuş.Kedi hemen,yanındaki bir ağacın dallarına sıçrayarak en üstteki bir yaprak kümesinin içine saklanmış.
Tilki ise;”Acaba şu hileyi mi yapsam,yoksa bu hileyi mi?” diye düşünmeye başlamış.Çünkü o kadar çok hile biliyormuş ki,hangisini uygulamasının daha doğru olacağına karar veremiyormuş.Tam birisini uygulayacakmış ki,tazılar etrafını çevirip tilkinin işini bitirivermişler.
Bütün olanları yukarıdan seyreden kedi,çok hile bilmediğine şükretmiş

Horoz ile Tilki


Görmüş geçirmiş, anasının gözü bir horoz
Tünemiş bir ağacın dalına.
Kurnaz tilki, sesini yumuşatarak, ona
Dedi ki: "Kardeşçiğim, artık dostuz;
Barış oldu hayvanlar arasında.
Müjde getirdim sana, in de bir öpüşelim;
Ama Allah aşkına oyalanma;
Çünkü bilirisin ya, başımdan aşkım işlerim.
Oysaki siz serbestsiniz daima,
İşleri düşünemeye bilirsiniz;
Hem artık siz yardım da ederiz.
Ama, kuzum, in de aşağıya bir
Doya doya öpeyim gözlerinden"

"Kardeşim" dedi horoz, "Bu mutlu haberinden
Daha güzel bir haber almazdım şüphesiz.
Bu nefis
Bu mutlu haberinden.
Üstelik bunu senden öğrenmekle
Sevincim iki kat oldu. Ama, dur hele.
Bunu müjdelemek için olacak,
Bak iki tazı geliyor koşarak"
Hızlı da koşuyorlar; haydi ben ineyim de
Hep birden öpüşelim tazılar geldiğinde.
"Hoşça kal " dedi tilki, "Yolum biraz uzunca,
Kutlarız bu barışı yeniden buluşunca."
Çabuk toplayıp tası tarağı,
Külhani bir anda tırmandı dağı.
Bir iş çıkmamıştı numarasından.
O sırada çalının arkasından,
İhtiyar horoz kıs kıs gülüyordu.
Oyunbazı oynatmak pek tatlı oluyordu

BAKINIZ
Fabl ve Fablın Özellikleri
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 23:46
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
26 Mart 2012       Mesaj #2
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Karga İle Tilki


Bir dala konmuştu karga cenapları;
Ağzında bir parça peynir vardı.
Sayın tilki kokuyu almış olmalı,
Ona nağme yapmaya başladı:
“-Ooo! Karga cenapları,merhaba!
Ne kadar güzelsiniz,ne kadar şirinsiniz!
Gözüm kör olsun yalanım varsa.
Tüyleriniz gibiyse sesiniz,
Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın.”
Keyfinden aklı başından gitti bay karganın.
Göstermek için güzel sesini
Açınca ağzını,düşürdü nevalesini.
Tilki kapıp onu dedi ki: “Efendiciğim,
Size güzel bir ders vereceğim:
Her dalkavuk bir alığın sırtından geçinir,
Bu derse de fazla olmasa gerek bir peynir.”
Karga şaşkın,mahcup,biraz da geç ama,
Yemin etti gayrı faka basmayacağına.
Lafonten Hikayeleri

TİLKİ İLE LEYLEK


Tilkinin iyiliği tutmuş bir gün ! Leyleği yemeğe buyur etmiş - Ama, demiş tilki, bizde misafir Umduğunu değil bulduğunu yer. Meğer tilkinin cimrisi hepsinden betermiş Bir çorba çıkarmış topu topu O da sulu mu sulu Hem nerden getirse beğenirsiniz? Tabakta. Leylek gagasıyla uğraşadursun Tilki bitirmiş hepsini bir solukta. Leylek kızmış, ama çekmiş sineye. Bir zaman sonra O da tilkiyi buyur etmiş yemeğe. - Hay hay, demiş tilki, nasıl gelmem? Ben dostlara naz etmesini sevmem. Tam saatinde gelmiş. Leyleğe türlü diller dökmüş. Şu güzel bu güzel, Hele yemeğin kokusu Gel iştahım gel! Gerçi tilkilerin iştahı Pek nazlı değilmiş ama Et kokusu başka şeymiş. - Kuşbaşı galiba, demiş Bayılırmış etin böylesine Hele kıvamında pişmişine. Derken yemek sofraya gelmiş, Gelmiş ama nasıl? Kokusunu al, eti arada bul! Dar boğazlı upuzun bir çömlek içinde Tam leyleğin gagasına göre Tilki burnunu burgu etse nafile. Kısmış kuyruğunu evine dönmüş. Aç kaldığına mı yansın Bir kuşa rezil olduğuna mı? El alemi aldatanlar Bu masal size: Bir gün sizi de sokarlar Kurduğunuz kafese ... ( Jean de La Fontaine )

TİLKİ ile KEDİ


Tilki ile kedi sohbet ediyorlarmış.Tilki durmadan ne kadar hilekar ve kurnaz olduğunu anlatıyormuş.Söylediğine göre düşmanları onu alt edemezmiş çünkü onlardan kurtulacak bir sürü oyun ve hile bilirmiş.
Kedi biraz da utanarak;”Ben fazla oyun bilmem ki!” demiş.”Düşmanlarımın elinden kurtulmak için bir tek yol bilirim,o da kaçmaktır.”
Tilki;”Kedi kardeş!” demiş,”Ben her tehlike karşısında başımın çaresine bakabilirim ama senin durumuna üzülüyorum.Korkarım bir gün düşmanların seni çabuk alt edecek.”
Az sonra bir sürü tazının bağrışmalarını duymuşlar.Bir avcı topluluğuna ait olan bu köpekler,bütün hızlarıyla kendilerine doğru koşuyormuş.Kedi hemen,yanındaki bir ağacın dallarına sıçrayarak en üstteki bir yaprak kümesinin içine saklanmış.
Tilki ise;”Acaba şu hileyi mi yapsam,yoksa bu hileyi mi?” diye düşünmeye başlamış.Çünkü o kadar çok hile biliyormuş ki,hangisini uygulamasının daha doğru olacağına karar veremiyormuş.Tam birisini uygulayacakmış ki,tazılar etrafını çevirip tilkinin işini bitirivermişler.
Bütün olanları yukarıdan seyreden kedi,çok hile bilmediğine şükretmiş

Horoz ile Tilki


Görmüş geçirmiş, anasının gözü bir horoz
Tünemiş bir ağacın dalına.
Kurnaz tilki, sesini yumuşatarak, ona
Dedi ki: "Kardeşçiğim, artık dostuz;
Barış oldu hayvanlar arasında.
Müjde getirdim sana, in de bir öpüşelim;
Ama Allah aşkına oyalanma;
Çünkü bilirisin ya, başımdan aşkım işlerim.
Oysaki siz serbestsiniz daima,
İşleri düşünemeye bilirsiniz;
Hem artık siz yardım da ederiz.
Ama, kuzum, in de aşağıya bir
Doya doya öpeyim gözlerinden"

"Kardeşim" dedi horoz, "Bu mutlu haberinden
Daha güzel bir haber almazdım şüphesiz.
Bu nefis
Bu mutlu haberinden.
Üstelik bunu senden öğrenmekle
Sevincim iki kat oldu. Ama, dur hele.
Bunu müjdelemek için olacak,
Bak iki tazı geliyor koşarak"
Hızlı da koşuyorlar; haydi ben ineyim de
Hep birden öpüşelim tazılar geldiğinde.
"Hoşça kal " dedi tilki, "Yolum biraz uzunca,
Kutlarız bu barışı yeniden buluşunca."
Çabuk toplayıp tası tarağı,
Külhani bir anda tırmandı dağı.
Bir iş çıkmamıştı numarasından.
O sırada çalının arkasından,
İhtiyar horoz kıs kıs gülüyordu.
Oyunbazı oynatmak pek tatlı oluyordu

BAKINIZ
Fabl ve Fablın Özellikleri
Son düzenleyen Safi; 29 Temmuz 2016 23:49
In science we trust.

Benzer Konular

8 Aralık 2016 / Misafir Cevaplanmış
30 Temmuz 2016 / PRENS Cevaplanmış
19 Aralık 2011 / Misafir Cevaplanmış
30 Temmuz 2016 / Misafir Cevaplanmış
18 Aralık 2014 / Misafir Cevaplanmış