Arama

Antep, Maraş ve Urfa'yı kimler işgal etmiştir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 21 Ekim 2016 Gösterim: 46.659 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ocak 2012       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Antep, Maraş ve Urfa'yı İngilizler mi yoksa Fransızlar mı işgal etti?
EN İYİ CEVABI nötrino verdi
Mondros Ateşkes Antlaşması'na Dayanılarak Yapılan İşgaller
  • İskenderun, Batum, Kars, Musul, Maraş, Urfa ve Antep İngiltere tarafından işgal edilmiştir.1919 Paris Konferansı'nda alınan kararlar ile İngiltere işgal ettiği Maraş, Urfa ve Antep'i Fransızlara bırakmıştır.Alınan kararlar doğrultusunda Fransa Mersin, Dörtyol, Adana ile Maraş, Urfa ve Antep'i işgal etmiştir
BAKINIZ
Sponsorlu Bağlantılar
Antlaşmalar - Mondros Mütarekesi (Mondros Ateşkes Antlaşması)
Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi (Türk - Fransız Cephesi)

Son düzenleyen Safi; 21 Ekim 2016 00:25
sade - avatarı
sade
VIP hazan
7 Aralık 2012       Mesaj #2
sade - avatarı
VIP hazan
15 Eylül 1919 Suriye Antlaşması’ndan sonra Fransızlar 29 Ekim’de Maraş’ı işgal ettiler. Fransız işgal kuvvetlerinin çoğunluğunu Ermeniler teşkil ediyordu. Bunların içinde terörist Ermeni fedaîler de mevcuttu. Maraş halkı Mustafa Kemal’in verdiği direktif üzerine, bir taraftan direnmek için örgütlenirken, diğer taraftan işgali miting ve telgraflarla protesto etti. Bütün Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri, bu işgallerin Wilson ilkelerine aykırı olduğunu, bahis konusu yerlerde yedi yüz yıldır Türk bayrağı dalgalandığını, Türk milletinin şimdiye kadar esaret altında yaşamadığı ve yaşayamayacağını, gerekirse istiklâl uğruna seve seve canını vereceğini, vurgulamaktaydılar. Mustafa Kemal, olayı İngiliz Yüksek Komiseri nezdinde şiddetle protesto etti.

Sponsorlu Bağlantılar
Temsil Heyeti Başkanı özetle: “Antep, Maraş ve Urfa’nın önce İngiltere, şimdi de Fransızlar tarafından işgalleri hak, hukuk ilkelerini çiğnemeye ve Türkiye’yi parçalamaya yönelik bir harekettir. Aydın’da Yunanlılarca yapılmış olan soykırım ve mezâlim şimdi Maraş, Urfa, Antep ve Adana illerinde, Fransız işgali altında Ermeniler aracılığı ile yürütülmektedir. Bu gayrı insanî politikaya karşı Türk milleti sonuna kadar hak ve hukukunu korumak azmindedir. Bundan doğacak felâketlerin sorumluluğu itilâf devletlerine ait olacaktır.''

Maraş’ta Faransız işgaliyle, ilk günden itibaren gerginlikler başladı. Fransız birlikleri içindeki Ermenilerin taşkınlıkları halkı harekete geçirdi. Özellikle bir Türk kadına sarkıntılık eden Fransız üniformalı Ermeni’nin Sütçü İmam tarafından öldürülmesi şehri ayağa kaldırdığı gibi, Ermeni tecavüzlerinin çoğalmasına yol açtı. Olaydan bir kaç gün sonra, Fransız işgal Komutanı kaledeki Türk bayrağını indirtti. Halk “bayraksız namaz kılmayız” sloganlarıyla kaleye yollandı ve Fransız bayrağını indirerek Türk bayrağını astı. Olayların tırmanması ürenine Doğu Bölgesi Komutanı General Querette Maraş’a geldi.

Sert tedbirlerle duruma hâkim olmak istedi. Generalin Maraş’a getirmek istediği takviye kuvvetleri, Kuva-yı Millîye ile çarpışmak zorunda kaldılar. Valinin Mutasarrıf Vekili ve şehrin ileri gelenlerini tutuklaması üzerine, şehir içinde çarpışmalar başladı. (21 Ocak 1920). 10 Şubata kadar şiddetle devam eden çarpışmalar sonunda, Maraş’ı dize getiremeyeceklerini anlayan Fransızlar şehri boşalttılar. Geri çekilme esnasında çarpışma ve soğuktan ciddi kayıplara uğradılar. Mustafa Kemal, kahraman Maraşlıları “Türk milletinin azamet ve yüceliğini bağımsız yaşamak iradesini bütün dünyaya karşı ilân ettikleri için” hararetle kutladı. XV. Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir de Maraş kahramanlarına “ Öldünüz fakat Türklüğü öldürmediniz. Millî tarihimize emsalsiz bir celâdet menkıbesi” yaşattınız sözleri ile Maraş’ın kurtulmasını tebrik etti.Mustafa Kemal, Fransızların Maraş’ı geri almalarını önlemek için ne şekilde tertibat alınması gerektiğini ilgili yerlere duyurdu.

Maraş’ın kurtuluşu Fransızlara karşı savaşan halkın moralini yükseltti. Kesin zafere olan inancı tazeledi.
Olay İtilâf devletleri arasında asabiyete yol açtı. Ermeniler soykırıma uğruyor sloganları ile dünya kamuoyunu yanıltmaya çalıştıkları gibi, olayı İstanbul’un işgali için bir bahane olarak kullandılar.

Türkler, Maraş’tan sonra Urfa’yı kurtarmak için harekete geçtiler. Urfa bölgesindeki Kuva-yı millîye birliklerine Namık Bey takma adı altında yüzbaşı Ali Saip Bey (URSAVAŞ) komuta ediyordu. Onun yönlendirmesiyle, aşiretler demiryolunu sabote ettiler. Ali Saip Bey, 7 Şubat 1920’de Fransızlara 24 saat süreli bir ultimatom vererek şehrin boşaltılmasını istedi. Türkler yaklaşık 3000 kişi ertesi gün şehre girdiler. Fakat şehri tamamen almak mümkün olmadı. İşin uzaması üzerine, Mustafa Kemal XIII. Kolordunun tarafsız bir görünümden çıkarak “bir miktar birliği millî kuvvet şeklinde” süratle Urfa’ya göndermesini istedi. “Düşmanların millet ve memleket menfaatlerini ve bağımsızlığımızı merhametsizce yok etmeye çalıştığı bir sırada hepimizin en büyük çalışmayı göstermemiz” gerekir ifadesiyle, kolorduyu uyardı ve muktedir kişilerden Urfa’ya adam gönderilmesi talimatını verdi.

Bu arada dışarıdan takviye alamayan Fransızların dayanma gücü gittikçe zayıflamaktaydı. Nitekim onların başvurusu üzerine, 9 Nisan’da mütareke yapıldı ve Fransızlar 11 Nisan gecesi Urfa’yı boşalttılar. Yolda baskına uğrayan Fransızlar ağır kayıplar verdiler. Yapılan çarpışmalar sonunda Fırat doğusu ve özellikle Urfa tam olarak güven altına alınmış oldu.
Fransızların Antep dolaylarını 5 Kasım 1919’da İngilizlerden teslim almalarından sonra, işgal edilen diğer yerler de olduğu gibi, Ermenilerin can, mal ve namus güvenliğini ortadan kaldıran tecavüzleri üzerine, Antep Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti savunma önlemleri aldı.

Öncelikle Antep-Kilis yolunu kesmekle teğmen Şahin Bey’i (asıl adı Said) görevlendirdi. Şahin Bey 1920 Mart başlarında Antep’e gönderilen Fransız birliklerini yenilgiye uğratarak çekilmek zorunda bırakmıştı. Ama 26 Mart’ta güçlü bir Fransız birliğine üç gün kadar direnmiş ve son nefesini Fransız süngüleri altında vermişti. Fransız takviye kuvvetlerinin gelmesi Anteplileri yıldırmamış, şehirde savunma önlemleri çoğaltılmış, Fransızlara Antep’i boşaltmaları için bir protesto yazısı verilmişti. Antep savunmasını üstlenmek üzere Kılıç Ali Bey, Mustafa Kemal tarafından görevlendirildi. 1 Nisan 1920’de başlayan Antep savunması, 8 Şubat 1921’e kadar inanılmaz zor şartlar altında devam etti. Ancak savunmacıların ağır zayiatı ve yiyecek maddelerinin tükenmesi, Kuva-yı Millîye Komutanı Özdemir Bey’in yaptığı muhasarayı yarma hücumlarının sonuç vermemesi üzerine, şehir ileri gelenleri teslim olma kararı aldılar. Antep 9 Şubat 1921’de teslim oldu. On ay süreyle direnen Antep’e Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla gazi unvanı verildi.

Toroslar bölgesinde ise, 1920 başlarından beri Kuva-yı Millîye Fransızlarla savaş halindeydi. Toros yamaçlarını ve Pozantı geçitleri Fransızlardan temizlenmişti. Burada 800 kişilik bir Fransız birliği teslim alındı. Fransızların Mustafa Kemal’e başvurmaları üzerine, 30 Mayıs’tan itibaren geçerli olacak bir ateşkes anlaşması yapılmıştı254. Fransızlar böylece TBMM Hükümetini dolaylı olarak tanımış olmaktaydılar. Ancak anlaşma uygulanamadı. Çünkü Fransızlar sözlerini tutmadıkları gibi, Zonguldak ve Ereğli’yi işgal ederek ateşkesi bozmuşlardı. 18 Ağustos 1920’de çarpışmalar yeniden başlamıştı. 26 Haziran 1920’de İran hududu ile Fırat nehri arasındaki bölgede Elcezire Komutanlığı kuruldu, Cephe Komutanlığına Nihat Paşa (ANILMIŞ) atandı.

Fırat’ın batısından Toroslar’a kadar olan bölgede Adana Cephesi oluşturularak, başına Kurmay Albay Selâhattin Âdil getirildi. 1920 yazı boyunca Kuva-yı Millîye, Mersin, Tarsus ve Adana mıntıkasında baskınlarla Fransızları hırpaladı. Çukurova kuzeyinde Fransızlar tarafından silahlandırılmış ve örgütlenmiş Ermeni kuvvetleri vardı. Özellikle Saimbeyli (Haçin) bir direniş merkezi durumundaydı. Burası şiddetli savaşlardan sonra 15/16 Ekim 1920 gecesi ele geçerildi. Keza diğer bir direniş merkezi olan Zeytûn (Süleymanlı) 29 Haziran 1921’de millî kuvvetlerin kontrolüne alındı.

Sonuç olarak 1921 yılı başına kadar yapılan savaşlarda, Urfa güneyinde Toroslarda birer Fransız taburu yok edilmiş, Maraş ve Urfa kurtarılmış, Saimbeyli (Haçin)’de Ermeni âsileri yenilmiş, Süleymanlı kurtarılmış, Çukurova’da bir Ermeni devleti kurmak hayali yok edilmiştir.

Prof. Dr. Abdurrahman Çaycı

Son düzenleyen nötrino; 23 Şubat 2015 10:27 Sebep: Mesaj düzeni!


IrResistibLe - avatarı
IrResistibLe
Ziyaretçi
12 Şubat 2013       Mesaj #3
IrResistibLe - avatarı
Ziyaretçi
Halep’te bulunan İngilizler, Mondros Mütarekesi’nin (30 Ekim 1918) 7. maddesine dayanarak 15 ocak 1919 ‘da bir süvari tugayı ve beraberindeki kuvvetle Antep’i işgal ederek, Amerikan koleji ve çevresindeki Ermeni evlerini kışla ve karargah haline getirdiler. Antepliler bu işgali, mütareke hükümlerine uyulmadığı gerekçesiyle protesto ettiler. Sözde İngilizler kışı geçirmek ve hayvanlara yem temin etmek amacıyla Antep’i işgal ettiklerini açıkladılarsa da, bir ay sonra Maraş ve Urfa’yı da işgal etmekle iddialarını fiilen yalanladılar. 31 ekim 1918 tarihinde (Mondros) da Türkler tarafından imzalanan mütareke, Antep sancağını Türk hakimiyetinde bırakıyordu. Ancak anlaşmanın 7. maddesi karışıklık çıktığı taktirde emniyeti sağlamak için icap eden önemli askeri noktaları işgal etme hakkını İtilaf Kuvvetleri' ne bağışlıyordu. Birinci Dünya Savaşı' nda Suriye’ye gönderilen Ermeniler bu fırsattan istifade ederek İngilizlerle birlikte Antep’e döndüler. Dönenler arasında Antepli olmayan ve asayişsizlik dolayısıyla memleketlerine gidemeyen Sivas, Erzurum ve diğer Anadolu şehirlerinden gelen Ermeniler de bulunmaktaydı. Türklere karşı büyük bir hırs, kin ve nefretle dolu olan bu Ermeniler, İngiliz makamlarını etkileyerek, sert ve zalim bir idare kurulmasına çalıştılar. Türklerin satışa çıkardıkları taşınabilir mallarını “ Ermeni malıdır” diye gasp ettiler. Silah arama bahanesiyle şehir günlerce baskı altında tutuldu, bütün evler arandı ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Türkler; ekmek bıçaklarına kadar ellerindeki kesici ve patlayıcı silahlarını İngiliz makamlarına teslim etmek zorunda kaldılar. İngilizler 15 Mart 1919 da şehirde 15 günlük dükkan kapatma ve sokağa çıkma yasağı koydular. Bütün toplantılar yasaklandı.Bu baskı 31 Mart 1919’da son buldu. İşgalin ağırlığı, düşmanın eziyet ve kötü davranışları Anteplilerin kararlılık ve direnme azmini güçlendirdi. Halktaki bu ruh halini sezen İngilizler, Ermeniler ve Türkler arasında ayrılık yapmadan bölgeyi idare etmeye yöneldiler. Mahalli teşkilatlara karışmadılar. Osmanlı memurlarını yönetimde serbest bıraktılar. 1919 senesi ilk bahar ile yaz ayları olaysız geçmişti. 1919 Ekim ayında ilgili hükümetler arasında varılan bir anlaşmadan sonra Suriye ve Kilikya’daki İngiliz kıtalarının Fransız kıtalarıyla değiştirilmesine karar verildi.

Antep’in Fransızlar Tarafından İşgali

Ekim 1919 sonunda İngilizler, Antep’i Fransız işgaline terk ettiler. 27 Ekim 1919’ da Ermeni ve Fransızlardan oluşan 200 kişilik bir birlik Antep’e intikal etti. Fransız Albayı Saint Marie 28 Ekim günü bandoyla karşılandı. 29 Ekim 1919 günü de 2000 kişilik bir Fransız kuvveti, Ermeni azınlığın sevinç gösterileri arasında Antep’e girdi. İşgalin ertesi günü Antep halkı 10 bin kişinin katıldığı bir hürriyet ve istiklal mitingi düzenledi.

Fransız işgali ile başlayan Ermeni taşkınlıkları, Türklere yapılan zulüm ve hakaret ile Türk kadınlarına yapılan tecavüzler Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin hızla gelişmesini sağlamış ve silahlı direnme zemini hazırlamıştır.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
23 Şubat 2015       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Mondros Ateşkes Antlaşması'na Dayanılarak Yapılan İşgaller
  • İskenderun, Batum, Kars, Musul, Maraş, Urfa ve Antep İngiltere tarafından işgal edilmiştir.1919 Paris Konferansı'nda alınan kararlar ile İngiltere işgal ettiği Maraş, Urfa ve Antep'i Fransızlara bırakmıştır.Alınan kararlar doğrultusunda Fransa Mersin, Dörtyol, Adana ile Maraş, Urfa ve Antep'i işgal etmiştir
BAKINIZ
Antlaşmalar - Mondros Mütarekesi (Mondros Ateşkes Antlaşması)
Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi (Türk - Fransız Cephesi)
Son düzenleyen Safi; 26 Kasım 2017 20:34

Benzer Konular

3 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
20 Aralık 2008 / _qopuk_ Cevaplanmış
25 Kasım 2014 / Misafir Cevaplanmış
18 Kasım 2014 / LoveLy Soru-Cevap