Arama

Abdülhak Hamit Tarhan'ın sanat anlayışı nasıldır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 22 Şubat 2016 Gösterim: 16.909 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Kasım 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Abdülhak Hamit Tarhan'ın sanat anlayışı nasıldır?
EN İYİ CEVABI ThinkerBeLL verdi
1- Şiirdeki Batılılaşma hareketinin asıl büyük öncüsüdür. Şair-i Azam (Büyük Şair ) olarak tanınır.
2- Romantizmin etkisindedir. Şiirlerinde zengin bir lirizm hakimdir. Şiirde taşkınlık ve yücelik, söyleyişte tezat, onun özelliklerindendir. Tezat sanatını çok kullanmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar
3- Şiirlerinde ve tiyatrolarında tarihi konular önemli yer tutar.
4- Şiirde biçimle ilgili asıl değişiklikleri gerçekleştirmiştir.
5- Divan edebiyatının bütün kurallarını altüst etmiştir.
6- Tiyatroları oynamak için değil okumak içindir.
7- Tiyatroların konuları çoğunlukla Türk topraklarının dışında geçer.

Edebi kişiliği ve sanat anlayışı

Abdülhak Hamit Tarhan'ın Avrupaya gitmesi, yabancı kadınlarla evli olması, Aristokrat bir aileden gelmesi, çevresinin yabancı olması onun bu edebiyata farklı bir kimlikle girmesine sebep olmuştur. 1852-1937 yılları arasında yaşayan ve Tanpınar'ın deyimiyle "Türk şiirinde gerçek bir ürperme" olarak kabul edilen Hamit'in çocukluğundan yaşlılığına bütün hayatını, hayat tecrübelerini, eserlerinde görebiliriz.
Abdülhak Hamit Tarhan daha 24 yaşındayken Paris büyük elçiliğine atanır. Buradaki tecrübelerin yayınladığı eserlerinde yansıtmaya çalışır. Başlangıçta klasik şairleri özellikle Şinasi ve Namık Kemal'i taklit ederek şiirler yazan Hamit, Batı Edebiyatı'nı tanıdıktan sonra tanzimata özgü yenililkçi ve sosyal düşünceleri daha derinden benimsemeye başlar. 1876'dan sonra yayınladığı Tercime-i Hal şiirinde Fransa'ya gittiğini, hangi yazarlara özendiğini anlatır. Buna göre Corneille, Racine, Mussert, V. Hugo, Voltaire ve Moliere onun örnek aldığı yazarlardır. Batılı sanatçılardan etkilenmiş olsa da asla onların bir taklitçisi olmamıştır Hamit.
Hamit'in sanat anlayışının temelini bireysellik oluşturur. Onun üslubundan toplumu çok fazla önemsemediğini görürüz. Onun şiir kitapları Sahra, Divaneliklerim Yahut Belde, Garam, Bunlar O'dur, Makber, Ölü, Hacle, ***** Yahut Bir Sefilenin Hasbihalı, Bala'dan Bir Ses, Validem, İlham-ı Vatan, Tayflar Geçidi, Ruhlar ve Arziler, Yabancı Dostlar'dır.

Son düzenleyen Safi; 22 Şubat 2016 02:57
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
31 Ocak 2012       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
1- Şiirdeki Batılılaşma hareketinin asıl büyük öncüsüdür. Şair-i Azam (Büyük Şair ) olarak tanınır.
2- Romantizmin etkisindedir. Şiirlerinde zengin bir lirizm hakimdir. Şiirde taşkınlık ve yücelik, söyleyişte tezat, onun özelliklerindendir. Tezat sanatını çok kullanmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar
3- Şiirlerinde ve tiyatrolarında tarihi konular önemli yer tutar.
4- Şiirde biçimle ilgili asıl değişiklikleri gerçekleştirmiştir.
5- Divan edebiyatının bütün kurallarını altüst etmiştir.
6- Tiyatroları oynamak için değil okumak içindir.
7- Tiyatroların konuları çoğunlukla Türk topraklarının dışında geçer.

Edebi kişiliği ve sanat anlayışı

Abdülhak Hamit Tarhan'ın Avrupaya gitmesi, yabancı kadınlarla evli olması, Aristokrat bir aileden gelmesi, çevresinin yabancı olması onun bu edebiyata farklı bir kimlikle girmesine sebep olmuştur. 1852-1937 yılları arasında yaşayan ve Tanpınar'ın deyimiyle "Türk şiirinde gerçek bir ürperme" olarak kabul edilen Hamit'in çocukluğundan yaşlılığına bütün hayatını, hayat tecrübelerini, eserlerinde görebiliriz.
Abdülhak Hamit Tarhan daha 24 yaşındayken Paris büyük elçiliğine atanır. Buradaki tecrübelerin yayınladığı eserlerinde yansıtmaya çalışır. Başlangıçta klasik şairleri özellikle Şinasi ve Namık Kemal'i taklit ederek şiirler yazan Hamit, Batı Edebiyatı'nı tanıdıktan sonra tanzimata özgü yenililkçi ve sosyal düşünceleri daha derinden benimsemeye başlar. 1876'dan sonra yayınladığı Tercime-i Hal şiirinde Fransa'ya gittiğini, hangi yazarlara özendiğini anlatır. Buna göre Corneille, Racine, Mussert, V. Hugo, Voltaire ve Moliere onun örnek aldığı yazarlardır. Batılı sanatçılardan etkilenmiş olsa da asla onların bir taklitçisi olmamıştır Hamit.
Hamit'in sanat anlayışının temelini bireysellik oluşturur. Onun üslubundan toplumu çok fazla önemsemediğini görürüz. Onun şiir kitapları Sahra, Divaneliklerim Yahut Belde, Garam, Bunlar O'dur, Makber, Ölü, Hacle, ***** Yahut Bir Sefilenin Hasbihalı, Bala'dan Bir Ses, Validem, İlham-ı Vatan, Tayflar Geçidi, Ruhlar ve Arziler, Yabancı Dostlar'dır.

Son düzenleyen Safi; 22 Şubat 2016 02:58
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Şubat 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Edebi kişiliği ve sanat anlayışı
Abdülhak Hamit Tarhan Doğu ile Batı arasında bir köprü olabilecek kadar kuvvetli kültürü, zengin bir hayal gücü vardır. Şiirdeki Batılılaşma hareketinin asıl büyük öncüsüdür. Yaşadığı dönemde Şair-i Azam unvanıyla anılır. Şiirin biçiminde ve içeriğinde önemli yenilikler yapmıştır. Onda ölçü, uyak, hatta dil ve cümle kaygısı görülmez bu yüzden eserlerinde dil kusurları çoktur. Dili çok ağır ve üslubu oldukça fazla dağınıktır. Şiirde tezada, şaşırtmaya yer vermiş lirik felsefi bir anlayışla yazmıştır.
Tanzimat şiirine geniş ufuklar açan, Divan şiirinin iç ve dış geleneklerini yıkan, metafizik konularını işleyen tezatlardan kuvvet alan ölüm aşk ve vatan gibi konularını çeşitli dille işleyen bir şairdir. Verem hastalığından ölen karısı Fatma Hanım’ın üzüntüsüyle lirizm ve tezat dolu ünlü Makber şiirini yazmıştır.
Ağır bir dil kullandığı tiyatrolarını oynansın diye değil okunsun diye yazdığından tiyatroları sahne tekniğine hiç uygun değildir. Daha çok şiir tekniğiyle yazdığı, nazım nesir karışık tiyatrolarında tarihi olaylar ve hayalleri hâkimdir. Abdülhak Hamit Tarhan pastoral şiirin ilk örneklerinin verildiği, serbest biçimdeki şiirlerin bulunduğu kitabına Sahra adını vermiştir.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

3 Şubat 2016 / Misafir Cevaplanmış
21 Şubat 2016 / kompetankedi Edebiyat tr
22 Şubat 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
8 Mayıs 2011 / ßuSrA Soru-Cevap
20 Ağustos 2013 / Mira Edebiyat