Arama

Haşhaş ve üzümün yetiştirme şartları nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 12 Şubat 2014 Gösterim: 4.712 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Şubat 2014       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Haşhaş ve üzüm nasıl yetiştirilir?
Üzüm yetiştirme şartları nelerdir?
Haşhaş yetiştirme şartları nelerdir?
EN İYİ CEVABI _Yağmur_ verdi
Haşhaş Yetiştiriciliği
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

1. Haşhaşın Ekim Zamanı
Haşhaşın tohumları çok küçüktür. 1000 tane ağırlığı 0,4-0-0,8 g arasındadır. Ortalama olarak 0,5-0,6 g'dır. Litre ağırlığı 550-600 gramdır. Bu şekilde çok küçük yapıdaki tohumların çimlendirilmesi yağışlar uygun gitmez ise hayli zordur. Orta Anadolu şartlarında en ideal ekim zamanı 20 eylül 5 ekim tarihleri arasındadır.

Fakat bu tarihler arasında genellikle yağış olmamakta, sulama yapılmaz ise tohumlar çimlenememektedir. Bu nedenle en iyi usul ekimden önce tarlanın sulanması işlenip sürülmesi ve bunun üzerine ekim yapılmasıdır. Genellikle havaların sıcak ve kuru geçmesinden ve tohuma da 2-3 cm derinlik verilmesi gerektiğinden tarla henüz tohumu çimlendirmeden kuruyabilir. Bu sebepten sulama miktarını iyi ayarlamak gerekir. Toprak alatava geçerse veya kurursa 2. sulama gerekmektedir. Orta Anadolu şartlarında genellikle ekim ayı sonu veya kasım ayı başlarında don olayı vuku bulmaktadır. İlk donlardan korunması için haşhaşın çimlenip 4-6 kulaklı küçük rozet haline gelmesi ve kasım ayına rozet şeklinde girmesi en garantili ekim şeklidir. İklimi ılıman geçen geçit bölgelerinde daha geç ekimlerden de iyi verimler alınabilmektedir. İkinci derecede verim kışlık ekimlerden (Aralık, Ocak) aylarındaki ekimlerden alınmaktadır. Yağışın güz mevsiminde yeterli olmadığı iyi çimlendirme yapılamadığı zamanlarda kış içinde ekim yapılarak iyi verimler alınabilmektedir. İlkbaharda yapılan ekimlere yazlık ekim denir. Şubat, mart, nisan aylarında Şubat'ın 15'den sonra kışın etkisinin azalıp havaların ısınması ile ekilmiş olan tohumlar çimlenebilir. Yazlık ekimlerde ekim tarihi geçtikçe verimde önemli düşüşler meydana gelmektedir. Ancak sulu şartlarda yazlık ekimlerden verim alınabilir. Bu verimler de güzlüklerden düşüktür.

2. Gübreleme
Haşhaş çiftlik gübresini çok iyi değerlendirir. Çiftlik gübresi bitkilere besin sağlamakla beraber, toprağın su tutma kapasitesini arttırır ve fiziki yapısını düzeltir. Çiftlik gübresinin yanmış olması gereklidir. Yanmamış çiftlik gübresi, toprak zararlılarının çoğalmasına neden olur. Dekara 2-3 ton hesabıyla verilen çiftlik gübresi verimi önemli derecede arttırır.

Çiftçilerimiz özellikle köy, kasaba yakınlarındaki tarlalarına çiftlik gübresi vermektedirler. Köy kasaba girişlerindeki verimli ürünlerde en önemli etken çiftlik gübresidir.

Genel olarak 6-8 kg fosfor karşılığı gübre ekimle birlikte tohum yatağına verilmelidir. Bu 13-18 kg DAP ile karşılanır, diğer gübrelerden verilecekse %' lerine göre hesap edilir. Toplam azotlu gübre ihtiyacı, sulanmayan hafif bayır, kıraç tarlalarda 4-6 kg azot, taban tarlalarda dekara 6-8 kg azot karşılığı gübredir. Sulanan tarlalarda azotlu gübre isteği 2 defada verilmek üzere 12-16 kg azot karşılığı gübredir. Bu rakamlar Amonyum Sülfat gübresi için 5'le çarpılır. % 26'lık Amonyum Nitrat gübresi için 4'le çarpılır. % 33 lük Amonyum Nitrat gübresi için 3'le çarpılır.% 46 Üre için 2.2 ile çarpılır. Azotun bir kısmı DAP veya diğer kompoze gübrelerle verilmiş ise verilecek üst gübre buna göre hesap edilir.

3. Ekim
Ülkemizde ekim genel olarak serpme şeklinde yapılmaktadır. Serpme ekimde genel olarak dekara 1-1,5 kg tohumluk gerekmektedir.

Küçük tarlalarda bu ekim usulü uygulanır. Serpme ekimin iyi yönü tarlanın kesekli bırakılarak çimlenmekte olan bitkinin soğuklardan korunmuş olmasıdır. Ön bitkinin tarlayı geç terk etmesi yağışların geç gelmesi gibi mecburi sebeplerden dolayı yapılan gecikmiş ekimlerde tarlanın büyük kesekli bırakılması, bitkinin çimlenme zamanındaki korunmasında çok önemli etkendir. Böyle ekimlerde bir taraftan tarla sürülürken, arkasından ekim yapan kişi hemen tohumu saçar, tarlaya diskaro, tırmık, sürgü çekilmez. Tarla sürümünde toprağın kendisini bırakması ile 1-2 cm derinliğe tohum karıştırılmış olur. Bazı yıllarda Orta Anadolu şartlarında pancar sökümünden sonra kasım aylarındaki ekimlerde bu usulle tarla kesekli bırakıldığı için çimlenen bitkilerin korunduğu ve ilk güzlük ekim gibi iyi verimler alındığı gözlenmiştir. Bu tavsiye mecburi durumlar içindir. Elbette ideal olarak tavsiye edilmez. Serpme ekimi el becerisi olan çiftçiler dengeli ekebilir. Veya kumla karıştırılarak ekilir, A. Sülfat ile karışım yaparak da ekmek mümkündür. 1 kg tohuma 4-5 kg A. Sülfat karışımı ile dengeli bir serpme ekim yapılabilir.

İlk güzlük ekimlerde, veya ilkbahar ekimlerinde makineli ekim uygundur. Haşhaş tarlaları genellikle küçük olduğu için özel mibzer almak mümkün değildir. Klasik buğday mibzerinin gözleri çapa yapmayı kolaylaştıracak şekilde bir dolu, bir boş veya çapa makinesi için bir dolu iki boş veya bir dolu üç boş olacak şekilde ayarlanabilir.

D.A.P veya diğer kompoze gübrelerinden birisine Amonyum sülfat katılarak, dekara 10-15 kg D.A.P 5 kg A. Sülfat, 500 gram haşhaş tohumu karıştırılır ve ekim yapılır. Tarla tavı ve çimlendirme sulamaları titizlikle yapılırsa tohum miktarı 300-400 g/da'a düşürülebilir. Ekimden hemen önce tuhumla gübre karışımlarıyla yapılan bu tip ekimlerde çıkışlarda herhangi bir problem görülmemiştir.

Ekilen tarlanın hemen kurumaması tavının kaçmaması ve iyi bir çimlenme sağlanması için toprağın nem durumuna göre ekimden önce veya ekimden 3-5 gün sonra merdane geçirilerek tohum yatağı sıkıştırılmalıdır. Kaba bırakılan topraklar hemen kurumakta düzgün bir çimlenme olmamaktadır.

4. Sulama
Sürülen tarla çok kaba durumda ise sürümden sonra tav durumuna göre uygun zamanda merdane geçirilerek sıkıştırılır üzerine ekim yapılır ve yağmurlama ile sulanır. Tohum en erken 7-8 günde çimlenecek şekilde ayarlanmalıdır. Havaların çok sıcak ve rüzgarlı geçmesi halinde 2. sulama gerekebilir. Haşhaş tarımında ekilen tohumun çimlenmesi çok önemlidir. Bunun için bu konuda titizlik gösterilmelidir.

Güzlük ekimlerde yağışların zamanına ve miktarına göre değişmekle beraber genellikle sapa kalkma veya tomurcuklanma döneminde haşhaş sulanır. Havalar sıcak ve kurak geçerse çiçek dökülünce yeşil olum döneminde 2. sulama yapılır. Böylece kapsüller irileşir, tohumlar olgunlaşır. Tohum ve kapsül verimi artar. Yazlık ekimlerde iyi bir verim almak için sulama sayısı 3-4 ?e çıkabilir.

5. Çapalama
İlkbaharda haşhaş bitkileri 8-10 yapraklı olunca, seyreltme ve ilk çapa yapılır. Tarlanın otlanmasına göre 20-25 gün sonra 2. çapa ve tekleme yapılır. Sıraya ekimlerde çapalama daha kolaydır. Çapa makinesi geçirebilmek için 50-55 cm sıra arası uygundur. Sıra üzeri mesafe ise 15-20 cm bırakılmalıdır. İkinci çapadan sonra haşhaş çok hızlı gelişir, toprağı gölgeler ve yabancı otların gelişmesine imkan vermez. Çoğunlukla 3. çapaya gerek kalmaz.

6. Hasat
Haşhaş kapsülleri tamamen kuruyunca hasat gelmiş demektir. Kuruyan kapsül içerisindeki tohumlarda kapsül dibine dökülür, kapsül sallandığı zaman tohumlar ses verir. Bir bitki üzerinde ve tarlada tüm bitkiler aynı zamanda olgunlaşmaz. Eğer kapsüllerde açılma olmaz ise henüz kurumayan kapsüllerin kuruması beklenir. Eğer aşırı kurumadan dolayı kapsüller açılmaya başlamış ise, tohum dökülmeye başlar, kayıplara neden olur. Bu duruma sebebiyet vermeden hemen hasada başlanır. Hasatta kapsüller sapa birleşme noktasından kırılarak toplanır. Tam sapa birleşme noktasından kırmak, makine ile mümkün olmadığı için hasat elle yapılır. Özel harman makinelerinden geçirilerek kapsüller parçalanır, tohumlar elenerek ayrılır.

Kapsül T.M.O. kuruluşlarına satılır, tohumlar serbest piyasada değerlendirilir. Sulu şartlarda dekardan 120-200 kg/da tohum verimi ve 100-160 kg/da kapsül verimi alınabilir. Kuruya ekimlerde 50-120 kg/da tohum ve 40-110 kg/da kapsül verimi alınır. 300-500 kg arasında da kuru sap elde edilmektedir.

Üzüm Yetiştiriciliği
Üzüm Hangi Bölgede Yetişir: Kışın –40ºC ye kadar dayanabilir. Bundan dolayı meyveler içinde yetişme alanı en geniş olanıdır. Üzüm üretiminde başta Ege Bölgesi (Manisa, İzmir, Denizli) gelir. 2. G.Doğu Anadolu Bölgesidir. 3. İç Anadolu Bölgesidir. Dünya kuru üzüm üretimde birinciyiz ve ihracat yapmaktayız. En az üretim Karadeniz’de yapılır.

Toprak İsteği: Asma kökleri derine giden bir bitkidir. Bu yüzden yumuşak dokulu topraklardan hoşlanır. Bağlar yazları kurak veya az yağışlı yerlerde en iyi geliştiğinden bağ toprağının derin ve su tutma kapasitesinin yüksek olması istenir. Toprak yapısı fidan köklerin gelişmesine müsait olduktan sonra fakir topraklarda bile yetişir. Yerli asmalar kendi kökleri üzerinde yetiştirildiğinde topraktaki kirece oldukça fazla tolerans gösterirler. Fakat, Amerikan asma anacı kullanılması gerekirse, toprak seçimine dikkat edilmesi gerekir.

Bölgemizde, su geçirir olmak şartıyla killi topraklar çok verimli ve bağcılığa elverişli topraklardır. Tinli topraklar ise, kalite bağcılığı bakımından orta derecede, fakat kantite bağcılığı için besin maddelerince zengin topraklardır.

Kalkerli topraklar şaraplık kırmızı üzüm çeşitlerinin sevdiği topraklardır. Ancak bazı Amerikan asma anaçları yetişmez. Humuslu toprakların bağcılık açısından önemi olmamasına rağmen iyi bir bağ toprağında % 5-10 humusun bulunması arzu edilir.

Toprak Hazırlığı: Bağ yeri seçildikten sonra toprağın hazırlanması işlemine geçilir. Arazide varsa, büyük kayalar, ağaçlar ve çalılar temizlenir. Omcaları muntazam ve düzgün dikebilmek için tümsekler düzeltilir, çukurlar doldurularak toprak tesviyesi yapılır. Fazla su tutan yerlerde drenaj için önlemler alınır.

Asmanın ekonomik ömrü bakım koşullarına göre değişmekle birlikte 40 yılın üzerindedir. Bu nedenle ömrü bitinceye dek fidanın dikildiği yerde kalacağından, tesisinde çok titiz davranılmalıdır. İyi hazırlanmayan bir yere tesis edilen bağ iyi gelişemez, ömrü kısa, verimi az olur ve hastalıklara daha kolay yakalanır.

Yeni kurulacak bağ yeri, hiç işlenmemiş bir toprak üzerinde olacaksa alan iyi bir şekilde işlenmelidir. Eğer eski bir bağ alanı ise toprağı bir kaç yıl dinlendirilerek bol yeşil gübre ile gübrelenmelidir.

Asmanın iyi büyüyebilmesi, köklerinin derine gitmesi, toprak içinde iyi gelişmesine bağlıdır. Gelişme toprak yapısı ile ilgilidir. Tınlı kumlu topraklarda kökler çok derine gider. Sert yapı gösteren topraklarda köklerin derine gitmesi sınırlıdır. Bu tip toprakların krizma yapılmasi şarttır. Bilhassa yeni bağcılıkta krizma işine daha çok önem vermek lazımdır. Çünkü yeni bağcılıkta kullanılan Amerikan asma anaçlarının kökleri, çok kuvvetli ve süratli büyüdüklerinden toprağın gevşek ve süzek olması lazımdır. Asmaların gelişmemesi ve bazı bağların zamanından önce kuruması, krizmanın yapılmaması veya yüzlek yapılmasından ileri gelmektedir.

Krizma, bağ toprağının en az 40 cm derinlikte işlenmesidir. Bu işlem günümüzde krizma pullukları ile yapılmaktadır. Krizma pullukları, beygir gücü yüksek traktörlerle çekilir ve toprak 40-50 cm derinlikte işlenir. Krizmanın yapılma zamanı sonbahar mevsimidir. Krizma erken yapılmalı ve krizmanın bitimi ile asma fidanı dikimi arasında en az 6-8 haftalık bir zaman olmalıdır.

Dikim: Sonbaharda krizma yapılmış arazi ilkbaharda düzeltildikten sonra, hayvan veya makina gücü ile işlenebilecek aralık ve uzunlukta çukurlar açılır. Bölgemiz iklimi sıcak olduğundan güneş zararlarını azaltmak için sıralamanın doğu-batı yönünde yapılması, meyilli arazilerde dik olması gerekir. Şimdiye kadar yapılan denemeler yeni tesis edilecek bağlarda sıra üzerinin 1,5-2 m. sıra arasının 2,5-3 m. olması gerektiğini ortaya koymuştur.

İşaretlenmiş yerlere iki kürek derinliğinde, bir kürek genişliğinde çukur açılır. Çukur açmanın makina ile yapılması daha avantajlıdır. Çukurların dip kısmına yanmış çiftlik gübresi, ince toprakla karıştırılarak konmalıdır. Dikim için fidanda budama yapılır. Yan ve boğaz kökleri tamamiyle, dip kökler ise 10 cm üzerinden çepeçevre kesilir. Oluşmuş sürgünlerin en kuvvetlisi bırakılır.sifalibitkileriniz.com Budaması yapılan köklü çubuk veya aşılı köklü topraklı fidan, açılan çukurun tam ortasına gelecek şekilde konur, fidanın gövde kısmının en az 10-15 cm.i toprak üzerinde kalacak şekilde açılan çukurlara 10-15 cm kalınlığında toprak atıldıktan sonra fidan hava almayacak şekilde sıkıştırılmalıdır. Daha sonra can suyu verilir ve fidanın yerini belli etmek için yanına bir herek dikilir.

Fidan dikimi yapılırken kısır çeşitler (morfolojik erdişi, fizyolojik dişi) saf olarak dikilmemelidir. Çünkü bu çeşitlerin polen tozlarının döllenme yeteneği yoktur. Bunun için dikim planı sekiz omcaya bir babalık veya iki sıraya bir dölleyici dikmek suretiyle yapılmalıdır. Yalnız babalık olarak kullanılan çeşitlerin çiçek açma tarihleri döllenecek çeşitle aynı tarihe denk gelmelidir. Bağcılıkta standart dikim şekilleri vardır. Bunlar;

a. Kare dikim: İnsan gücü ile toprağı işlenen, zayıf, toprağa dikilmiş ve kısa budama isteyen çeşitlerde uygulanır. Bu şekilde dikimlerde mesafe 1-2 m. dir.

b. Dikdörtgen dikim: Yüksek terbiye sistemleri ile kurulmuş bağlara verilen şekildir. Bu şekilde bağların işlenmesi hayvan veya makina gücü ile yapılır. Sıra üzeri dar, sıra araları ise geniş tutulur. Sıra üzerlerinin araları 1-2 m, sıra araları ise 2-3 m arasında değişir.

c. Üçgen dikim: Bu dikimde her üç kenar birbirine eşittir. Altı omca birleştirilince bir heksagonal şekil oluşur zor bir dikim şeklidir. Daha çok küçük işletmelerde uygulanır.

Gübreleme: Doğru, dengeli ve zamanında yapılan gübreleme bağcılıkta ürün miktarını ve kalitesini artırmakta ve bağların hastalık, zararlı , dona karşı dirençlerini de yükseltmektedir. Bu sebepten bağlarda iyi gelişmeyi sağlamak ve yeterli ürün alabilmek için topraktan kaldırılan besin maddelerini yeniden toprağa ilave etmek gereklidir.

Genelde bağlar organik maddece fakir olan topraklarda tesis edilmektedir. Bu nedenle bağlar için çiftlik gübresinin önemi daha fazladır. Ancak, çiftlik gübresi asmanın tüm besin elementleri ihtiyacını karşılamayacağı için ticari gübreler de kullanılmalıdır.

Bağlara verilecek gübre miktarının tesbiti çok fazla faktöre bağlı olan ve önceden bazı tahlilleri gerektiren bir işlemdir. Her bölgede hatta her bağda ihtiyaç duyulan mineral ve organik madde miktarını ayrı ayrı tesbit etmek daha sonra buna göre gübreleme yapmak en isabetli yoldur. Bizim bölgemiz için tavsiye edilen gübre miktarı saf madde olarak kuru koşullarda yerli bağ için 10 kg/da azot, 8 kg/da fosfor, sulu koşullarda kültür bağ için ise 14 kg/da azot, 9 kg/da fosfordur.

Çiftlik gübresi ile fosforlu gübreler sonbahar toprak işlemesi sırasında sıralar arasına verilerek toprakla karışması sağlanır. Azotlu gübrenin ise bağlara en uygun verilme zamanı ilkbaharda ilk toprak işlemesinden hemen önce şubat-mart aylarıdır. Arzu edilirse azotlu gübrenin ikinci yarısı nisan-mayıs aylarında da verilebilir.
Derlemedir.
Ayrıntılı bilgi için tıklayınız;
Haşhaş Yetiştiriciliği
Asma Yetiştiriciliği





Son düzenleyen _Yağmur_; 12 Şubat 2014 11:54 Sebep: soru düzeni
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Şubat 2014       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ya hani haşhaş ve üzümün yetiştirme sartları nelerdir
Yok
Sponsorlu Bağlantılar
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
12 Şubat 2014       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Haşhaş Yetiştiriciliği
MsXLabs.org

1. Haşhaşın Ekim Zamanı
Haşhaşın tohumları çok küçüktür. 1000 tane ağırlığı 0,4-0-0,8 g arasındadır. Ortalama olarak 0,5-0,6 g'dır. Litre ağırlığı 550-600 gramdır. Bu şekilde çok küçük yapıdaki tohumların çimlendirilmesi yağışlar uygun gitmez ise hayli zordur. Orta Anadolu şartlarında en ideal ekim zamanı 20 eylül 5 ekim tarihleri arasındadır.

Fakat bu tarihler arasında genellikle yağış olmamakta, sulama yapılmaz ise tohumlar çimlenememektedir. Bu nedenle en iyi usul ekimden önce tarlanın sulanması işlenip sürülmesi ve bunun üzerine ekim yapılmasıdır. Genellikle havaların sıcak ve kuru geçmesinden ve tohuma da 2-3 cm derinlik verilmesi gerektiğinden tarla henüz tohumu çimlendirmeden kuruyabilir. Bu sebepten sulama miktarını iyi ayarlamak gerekir. Toprak alatava geçerse veya kurursa 2. sulama gerekmektedir. Orta Anadolu şartlarında genellikle ekim ayı sonu veya kasım ayı başlarında don olayı vuku bulmaktadır. İlk donlardan korunması için haşhaşın çimlenip 4-6 kulaklı küçük rozet haline gelmesi ve kasım ayına rozet şeklinde girmesi en garantili ekim şeklidir. İklimi ılıman geçen geçit bölgelerinde daha geç ekimlerden de iyi verimler alınabilmektedir. İkinci derecede verim kışlık ekimlerden (Aralık, Ocak) aylarındaki ekimlerden alınmaktadır. Yağışın güz mevsiminde yeterli olmadığı iyi çimlendirme yapılamadığı zamanlarda kış içinde ekim yapılarak iyi verimler alınabilmektedir. İlkbaharda yapılan ekimlere yazlık ekim denir. Şubat, mart, nisan aylarında Şubat'ın 15'den sonra kışın etkisinin azalıp havaların ısınması ile ekilmiş olan tohumlar çimlenebilir. Yazlık ekimlerde ekim tarihi geçtikçe verimde önemli düşüşler meydana gelmektedir. Ancak sulu şartlarda yazlık ekimlerden verim alınabilir. Bu verimler de güzlüklerden düşüktür.

2. Gübreleme
Haşhaş çiftlik gübresini çok iyi değerlendirir. Çiftlik gübresi bitkilere besin sağlamakla beraber, toprağın su tutma kapasitesini arttırır ve fiziki yapısını düzeltir. Çiftlik gübresinin yanmış olması gereklidir. Yanmamış çiftlik gübresi, toprak zararlılarının çoğalmasına neden olur. Dekara 2-3 ton hesabıyla verilen çiftlik gübresi verimi önemli derecede arttırır.

Çiftçilerimiz özellikle köy, kasaba yakınlarındaki tarlalarına çiftlik gübresi vermektedirler. Köy kasaba girişlerindeki verimli ürünlerde en önemli etken çiftlik gübresidir.

Genel olarak 6-8 kg fosfor karşılığı gübre ekimle birlikte tohum yatağına verilmelidir. Bu 13-18 kg DAP ile karşılanır, diğer gübrelerden verilecekse %' lerine göre hesap edilir. Toplam azotlu gübre ihtiyacı, sulanmayan hafif bayır, kıraç tarlalarda 4-6 kg azot, taban tarlalarda dekara 6-8 kg azot karşılığı gübredir. Sulanan tarlalarda azotlu gübre isteği 2 defada verilmek üzere 12-16 kg azot karşılığı gübredir. Bu rakamlar Amonyum Sülfat gübresi için 5'le çarpılır. % 26'lık Amonyum Nitrat gübresi için 4'le çarpılır. % 33 lük Amonyum Nitrat gübresi için 3'le çarpılır.% 46 Üre için 2.2 ile çarpılır. Azotun bir kısmı DAP veya diğer kompoze gübrelerle verilmiş ise verilecek üst gübre buna göre hesap edilir.

3. Ekim
Ülkemizde ekim genel olarak serpme şeklinde yapılmaktadır. Serpme ekimde genel olarak dekara 1-1,5 kg tohumluk gerekmektedir.

Küçük tarlalarda bu ekim usulü uygulanır. Serpme ekimin iyi yönü tarlanın kesekli bırakılarak çimlenmekte olan bitkinin soğuklardan korunmuş olmasıdır. Ön bitkinin tarlayı geç terk etmesi yağışların geç gelmesi gibi mecburi sebeplerden dolayı yapılan gecikmiş ekimlerde tarlanın büyük kesekli bırakılması, bitkinin çimlenme zamanındaki korunmasında çok önemli etkendir. Böyle ekimlerde bir taraftan tarla sürülürken, arkasından ekim yapan kişi hemen tohumu saçar, tarlaya diskaro, tırmık, sürgü çekilmez. Tarla sürümünde toprağın kendisini bırakması ile 1-2 cm derinliğe tohum karıştırılmış olur. Bazı yıllarda Orta Anadolu şartlarında pancar sökümünden sonra kasım aylarındaki ekimlerde bu usulle tarla kesekli bırakıldığı için çimlenen bitkilerin korunduğu ve ilk güzlük ekim gibi iyi verimler alındığı gözlenmiştir. Bu tavsiye mecburi durumlar içindir. Elbette ideal olarak tavsiye edilmez. Serpme ekimi el becerisi olan çiftçiler dengeli ekebilir. Veya kumla karıştırılarak ekilir, A. Sülfat ile karışım yaparak da ekmek mümkündür. 1 kg tohuma 4-5 kg A. Sülfat karışımı ile dengeli bir serpme ekim yapılabilir.

İlk güzlük ekimlerde, veya ilkbahar ekimlerinde makineli ekim uygundur. Haşhaş tarlaları genellikle küçük olduğu için özel mibzer almak mümkün değildir. Klasik buğday mibzerinin gözleri çapa yapmayı kolaylaştıracak şekilde bir dolu, bir boş veya çapa makinesi için bir dolu iki boş veya bir dolu üç boş olacak şekilde ayarlanabilir.

D.A.P veya diğer kompoze gübrelerinden birisine Amonyum sülfat katılarak, dekara 10-15 kg D.A.P 5 kg A. Sülfat, 500 gram haşhaş tohumu karıştırılır ve ekim yapılır. Tarla tavı ve çimlendirme sulamaları titizlikle yapılırsa tohum miktarı 300-400 g/da'a düşürülebilir. Ekimden hemen önce tuhumla gübre karışımlarıyla yapılan bu tip ekimlerde çıkışlarda herhangi bir problem görülmemiştir.

Ekilen tarlanın hemen kurumaması tavının kaçmaması ve iyi bir çimlenme sağlanması için toprağın nem durumuna göre ekimden önce veya ekimden 3-5 gün sonra merdane geçirilerek tohum yatağı sıkıştırılmalıdır. Kaba bırakılan topraklar hemen kurumakta düzgün bir çimlenme olmamaktadır.

4. Sulama
Sürülen tarla çok kaba durumda ise sürümden sonra tav durumuna göre uygun zamanda merdane geçirilerek sıkıştırılır üzerine ekim yapılır ve yağmurlama ile sulanır. Tohum en erken 7-8 günde çimlenecek şekilde ayarlanmalıdır. Havaların çok sıcak ve rüzgarlı geçmesi halinde 2. sulama gerekebilir. Haşhaş tarımında ekilen tohumun çimlenmesi çok önemlidir. Bunun için bu konuda titizlik gösterilmelidir.

Güzlük ekimlerde yağışların zamanına ve miktarına göre değişmekle beraber genellikle sapa kalkma veya tomurcuklanma döneminde haşhaş sulanır. Havalar sıcak ve kurak geçerse çiçek dökülünce yeşil olum döneminde 2. sulama yapılır. Böylece kapsüller irileşir, tohumlar olgunlaşır. Tohum ve kapsül verimi artar. Yazlık ekimlerde iyi bir verim almak için sulama sayısı 3-4 ?e çıkabilir.

5. Çapalama
İlkbaharda haşhaş bitkileri 8-10 yapraklı olunca, seyreltme ve ilk çapa yapılır. Tarlanın otlanmasına göre 20-25 gün sonra 2. çapa ve tekleme yapılır. Sıraya ekimlerde çapalama daha kolaydır. Çapa makinesi geçirebilmek için 50-55 cm sıra arası uygundur. Sıra üzeri mesafe ise 15-20 cm bırakılmalıdır. İkinci çapadan sonra haşhaş çok hızlı gelişir, toprağı gölgeler ve yabancı otların gelişmesine imkan vermez. Çoğunlukla 3. çapaya gerek kalmaz.

6. Hasat
Haşhaş kapsülleri tamamen kuruyunca hasat gelmiş demektir. Kuruyan kapsül içerisindeki tohumlarda kapsül dibine dökülür, kapsül sallandığı zaman tohumlar ses verir. Bir bitki üzerinde ve tarlada tüm bitkiler aynı zamanda olgunlaşmaz. Eğer kapsüllerde açılma olmaz ise henüz kurumayan kapsüllerin kuruması beklenir. Eğer aşırı kurumadan dolayı kapsüller açılmaya başlamış ise, tohum dökülmeye başlar, kayıplara neden olur. Bu duruma sebebiyet vermeden hemen hasada başlanır. Hasatta kapsüller sapa birleşme noktasından kırılarak toplanır. Tam sapa birleşme noktasından kırmak, makine ile mümkün olmadığı için hasat elle yapılır. Özel harman makinelerinden geçirilerek kapsüller parçalanır, tohumlar elenerek ayrılır.

Kapsül T.M.O. kuruluşlarına satılır, tohumlar serbest piyasada değerlendirilir. Sulu şartlarda dekardan 120-200 kg/da tohum verimi ve 100-160 kg/da kapsül verimi alınabilir. Kuruya ekimlerde 50-120 kg/da tohum ve 40-110 kg/da kapsül verimi alınır. 300-500 kg arasında da kuru sap elde edilmektedir.

Üzüm Yetiştiriciliği
Üzüm Hangi Bölgede Yetişir: Kışın –40ºC ye kadar dayanabilir. Bundan dolayı meyveler içinde yetişme alanı en geniş olanıdır. Üzüm üretiminde başta Ege Bölgesi (Manisa, İzmir, Denizli) gelir. 2. G.Doğu Anadolu Bölgesidir. 3. İç Anadolu Bölgesidir. Dünya kuru üzüm üretimde birinciyiz ve ihracat yapmaktayız. En az üretim Karadeniz’de yapılır.

Toprak İsteği: Asma kökleri derine giden bir bitkidir. Bu yüzden yumuşak dokulu topraklardan hoşlanır. Bağlar yazları kurak veya az yağışlı yerlerde en iyi geliştiğinden bağ toprağının derin ve su tutma kapasitesinin yüksek olması istenir. Toprak yapısı fidan köklerin gelişmesine müsait olduktan sonra fakir topraklarda bile yetişir. Yerli asmalar kendi kökleri üzerinde yetiştirildiğinde topraktaki kirece oldukça fazla tolerans gösterirler. Fakat, Amerikan asma anacı kullanılması gerekirse, toprak seçimine dikkat edilmesi gerekir.

Bölgemizde, su geçirir olmak şartıyla killi topraklar çok verimli ve bağcılığa elverişli topraklardır. Tinli topraklar ise, kalite bağcılığı bakımından orta derecede, fakat kantite bağcılığı için besin maddelerince zengin topraklardır.

Kalkerli topraklar şaraplık kırmızı üzüm çeşitlerinin sevdiği topraklardır. Ancak bazı Amerikan asma anaçları yetişmez. Humuslu toprakların bağcılık açısından önemi olmamasına rağmen iyi bir bağ toprağında % 5-10 humusun bulunması arzu edilir.

Toprak Hazırlığı: Bağ yeri seçildikten sonra toprağın hazırlanması işlemine geçilir. Arazide varsa, büyük kayalar, ağaçlar ve çalılar temizlenir. Omcaları muntazam ve düzgün dikebilmek için tümsekler düzeltilir, çukurlar doldurularak toprak tesviyesi yapılır. Fazla su tutan yerlerde drenaj için önlemler alınır.

Asmanın ekonomik ömrü bakım koşullarına göre değişmekle birlikte 40 yılın üzerindedir. Bu nedenle ömrü bitinceye dek fidanın dikildiği yerde kalacağından, tesisinde çok titiz davranılmalıdır. İyi hazırlanmayan bir yere tesis edilen bağ iyi gelişemez, ömrü kısa, verimi az olur ve hastalıklara daha kolay yakalanır.

Yeni kurulacak bağ yeri, hiç işlenmemiş bir toprak üzerinde olacaksa alan iyi bir şekilde işlenmelidir. Eğer eski bir bağ alanı ise toprağı bir kaç yıl dinlendirilerek bol yeşil gübre ile gübrelenmelidir.

Asmanın iyi büyüyebilmesi, köklerinin derine gitmesi, toprak içinde iyi gelişmesine bağlıdır. Gelişme toprak yapısı ile ilgilidir. Tınlı kumlu topraklarda kökler çok derine gider. Sert yapı gösteren topraklarda köklerin derine gitmesi sınırlıdır. Bu tip toprakların krizma yapılmasi şarttır. Bilhassa yeni bağcılıkta krizma işine daha çok önem vermek lazımdır. Çünkü yeni bağcılıkta kullanılan Amerikan asma anaçlarının kökleri, çok kuvvetli ve süratli büyüdüklerinden toprağın gevşek ve süzek olması lazımdır. Asmaların gelişmemesi ve bazı bağların zamanından önce kuruması, krizmanın yapılmaması veya yüzlek yapılmasından ileri gelmektedir.

Krizma, bağ toprağının en az 40 cm derinlikte işlenmesidir. Bu işlem günümüzde krizma pullukları ile yapılmaktadır. Krizma pullukları, beygir gücü yüksek traktörlerle çekilir ve toprak 40-50 cm derinlikte işlenir. Krizmanın yapılma zamanı sonbahar mevsimidir. Krizma erken yapılmalı ve krizmanın bitimi ile asma fidanı dikimi arasında en az 6-8 haftalık bir zaman olmalıdır.

Dikim: Sonbaharda krizma yapılmış arazi ilkbaharda düzeltildikten sonra, hayvan veya makina gücü ile işlenebilecek aralık ve uzunlukta çukurlar açılır. Bölgemiz iklimi sıcak olduğundan güneş zararlarını azaltmak için sıralamanın doğu-batı yönünde yapılması, meyilli arazilerde dik olması gerekir. Şimdiye kadar yapılan denemeler yeni tesis edilecek bağlarda sıra üzerinin 1,5-2 m. sıra arasının 2,5-3 m. olması gerektiğini ortaya koymuştur.

İşaretlenmiş yerlere iki kürek derinliğinde, bir kürek genişliğinde çukur açılır. Çukur açmanın makina ile yapılması daha avantajlıdır. Çukurların dip kısmına yanmış çiftlik gübresi, ince toprakla karıştırılarak konmalıdır. Dikim için fidanda budama yapılır. Yan ve boğaz kökleri tamamiyle, dip kökler ise 10 cm üzerinden çepeçevre kesilir. Oluşmuş sürgünlerin en kuvvetlisi bırakılır.sifalibitkileriniz.com Budaması yapılan köklü çubuk veya aşılı köklü topraklı fidan, açılan çukurun tam ortasına gelecek şekilde konur, fidanın gövde kısmının en az 10-15 cm.i toprak üzerinde kalacak şekilde açılan çukurlara 10-15 cm kalınlığında toprak atıldıktan sonra fidan hava almayacak şekilde sıkıştırılmalıdır. Daha sonra can suyu verilir ve fidanın yerini belli etmek için yanına bir herek dikilir.

Fidan dikimi yapılırken kısır çeşitler (morfolojik erdişi, fizyolojik dişi) saf olarak dikilmemelidir. Çünkü bu çeşitlerin polen tozlarının döllenme yeteneği yoktur. Bunun için dikim planı sekiz omcaya bir babalık veya iki sıraya bir dölleyici dikmek suretiyle yapılmalıdır. Yalnız babalık olarak kullanılan çeşitlerin çiçek açma tarihleri döllenecek çeşitle aynı tarihe denk gelmelidir. Bağcılıkta standart dikim şekilleri vardır. Bunlar;

a. Kare dikim: İnsan gücü ile toprağı işlenen, zayıf, toprağa dikilmiş ve kısa budama isteyen çeşitlerde uygulanır. Bu şekilde dikimlerde mesafe 1-2 m. dir.

b. Dikdörtgen dikim: Yüksek terbiye sistemleri ile kurulmuş bağlara verilen şekildir. Bu şekilde bağların işlenmesi hayvan veya makina gücü ile yapılır. Sıra üzeri dar, sıra araları ise geniş tutulur. Sıra üzerlerinin araları 1-2 m, sıra araları ise 2-3 m arasında değişir.

c. Üçgen dikim: Bu dikimde her üç kenar birbirine eşittir. Altı omca birleştirilince bir heksagonal şekil oluşur zor bir dikim şeklidir. Daha çok küçük işletmelerde uygulanır.

Gübreleme: Doğru, dengeli ve zamanında yapılan gübreleme bağcılıkta ürün miktarını ve kalitesini artırmakta ve bağların hastalık, zararlı , dona karşı dirençlerini de yükseltmektedir. Bu sebepten bağlarda iyi gelişmeyi sağlamak ve yeterli ürün alabilmek için topraktan kaldırılan besin maddelerini yeniden toprağa ilave etmek gereklidir.

Genelde bağlar organik maddece fakir olan topraklarda tesis edilmektedir. Bu nedenle bağlar için çiftlik gübresinin önemi daha fazladır. Ancak, çiftlik gübresi asmanın tüm besin elementleri ihtiyacını karşılamayacağı için ticari gübreler de kullanılmalıdır.

Bağlara verilecek gübre miktarının tesbiti çok fazla faktöre bağlı olan ve önceden bazı tahlilleri gerektiren bir işlemdir. Her bölgede hatta her bağda ihtiyaç duyulan mineral ve organik madde miktarını ayrı ayrı tesbit etmek daha sonra buna göre gübreleme yapmak en isabetli yoldur. Bizim bölgemiz için tavsiye edilen gübre miktarı saf madde olarak kuru koşullarda yerli bağ için 10 kg/da azot, 8 kg/da fosfor, sulu koşullarda kültür bağ için ise 14 kg/da azot, 9 kg/da fosfordur.

Çiftlik gübresi ile fosforlu gübreler sonbahar toprak işlemesi sırasında sıralar arasına verilerek toprakla karışması sağlanır. Azotlu gübrenin ise bağlara en uygun verilme zamanı ilkbaharda ilk toprak işlemesinden hemen önce şubat-mart aylarıdır. Arzu edilirse azotlu gübrenin ikinci yarısı nisan-mayıs aylarında da verilebilir.
Derlemedir.
Ayrıntılı bilgi için tıklayınız;
Haşhaş Yetiştiriciliği
Asma Yetiştiriciliği




"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

9 Ocak 2012 / Misafir Cevaplanmış
3 Aralık 2009 / Misafir Cevaplanmış
25 Mayıs 2015 / xsxdenizxsx Soru-Cevap
15 Kasım 2013 / Misafir Cevaplanmış
23 Kasım 2009 / Misafir Soru-Cevap