Ziyaretçi
Güneş ve Ay olmasaydı ne olurdu?
Ay olmasaydı ne olurdu?
MsXLabs.org
Ay olmasaydı yaşam olmazdı...
Dünya'nın uydusu Ay, büyük hacmi sayesinde yeryüzünün dönme merkezini sabitleyerek, yaşam için elverişli iklim koşullarının korunmasını sağlar.
Dünya'nın çekirdeğindeki sıvı halin korunmasında da Ay'ın çekim gücü etkilidir. Bu durum Dünyanın manyetik alanını sabit tutar. Bu manyetik alan sa...yesinde yeryüzü kozmik radyasyondan direkt olarak etkilenmez.
Ay, okyanusları kendisine doğru çekerek Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatır. Bununla birlikte, Ay her yüzyıl, günleri saniyenin binde 1,1'i kadar süre uzatmaya devam etmektedir.
Ay Olmasaydı;
*Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi 10 saat olacak, günler kısalacaktı.
*Dünya, iklim koşullarından ötürü şiddetli fırtınaların ve kasırgaların hiç kesilmediği bir gezegen olurdu.
*Atmosfer bugünkü gibi olmazdı. Daha kalın bir atmosfere sahip olurduk.
*Gel-git olayları % 70 oranında azalırdı. Ay ışığında etkinliğini sürdüren canlılar gelişmezdi. Bilindiği gibi, bazı canlı türleri üreme için Ay'ın evrelerini izlemektedirler.
*Mevsimler olmazdı.
*Gel-gitler gerektiği gibi olamayacağı için Dünya'da yaşam oluşmazdı. Dünya sadece Güneş'in varlığı ile oluşan mevsimler, rüzgarlar ve yağmurların var olduğu boş bir gezegen olurdu.
Bütün bunlar, Yüce Allah'ın, Ay'ı insan yaşamına elverişli koşulların yeryüzünde var olması için özel olarak yarattığını göstermektedir. Bunun yanı sıra Güneş Sistemi'ndeki tüm gezegen yörüngeleri elips iken, Ay'ın Dünya çevresindeki yörüngesinin mükemmele yakın bir daire olması, Dünya'nın dönüşü ile tam olarak aynı şekilde kendi etrafında dönmesi (ki bu yüzden Ay'ın hep bir yüzünü görürüz) gibi detaylar da Ay'ın özel yaratılışına işaret etmektedir. Yüce Allah, Güneş'i de Ay'ı da insanların hizmetine verdiğini ve bunların her birinin Rabbimiz'in sayısız nimetlerinden olduğunu Kuran'da şöyle bildirmiştir:
Güneş'i ve Ay'ı hareketlerinde sürekli emrinize amade kılan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kılandır. Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür. (İbrahim Suresi, 33-34)
Güneş Olmasaydı ne Olurdu?
Canlılar doğar,büyür,gelişir ve ölürler.Yaşam döngüsü içinde bir çok ihtiyaçları vardır.Su toprak .güneş ve hava olmadığında yaşam sürdürülemez. Yaşam için gerekli olan hava olaylarının gerçekleşmesi ve bu döngünün sürekliliğini koruması gerekmektedir. Yaşam kaynağı olan güneş dünyanın ısınması ve aydınlanması için gereklidir.
Güneşin olmaması durumunda dünya karanlık ve soğuk bir yer olurdu.Bu durumda ne bitkiler nede canlılar yaşayabilir. Soğuk karanlık bir ortamda bitkilerin yetişmemesi hayvanlar ve insanların beslenememesi ,havanın suyun ve toprağın ısınamaması anlamına gelir. Güneşin insanlar üzerinde yarattığı en temel faydalar arasında, birçok hastalığın tedavisinde ve vücut sisteminin düzenli çalışmasıiçin önemlidir. Aynı zamanda vücudun D vitamini sentezlemesini gerçekleştirdiği için özellikle çocukların kemik gelişiminde temel bir rol üstleniyor.
Güneş Enerjisi Olmasaydı
Öncelikle Güneş dünyanın en büyük ve temel enerji kaynağıdır. Güneş enerjisi sayesinde dünya hem ışığını hemde ısısını alıyor.Eğer güneş olmasaydı dünyanın buzlar içinde ve karanlıklar içinde kalacağı çok açıktır.
Ayrıca güneş en önemli hayat kaynaklarından birisidir.Bilindiği üzere bitkiler fotosentez yapmak içinde ışığa ihtiyaç duymaktadır.Bu ışık da güneş tarafından karşılanmaktadır.Doğal yaşamın en önemli unsuru da Güneş’tir.
Ay’da güneş sayesinde görülmektedir.Eğer güneş olmasaydı Ay’ı göremezdik.Aynı zamanda Dünya da Güneşin etrafında döndüğü için Güneş olmasaydı dünya neyin etrafında dönecekti sorusu da akıllara gelmektedir.Bu durumda bütün dengeler alt üst olurdu.Güneşsiz bir dünyadan söz etmek mümkün değildir.Kısacası Güneşsiz bir dünya düşünülemez ve doğal olarak da hayat diye bir şey olamazdı.
Güneş Enerjisinin Önemi
Bir yılda dünya üzerine düşen güneş enerjisi miktarını kıyaslarsak; dünyanın bilinen petrol rezervinin 516, kömür rezervinin 157 katıdır.
Bu rakamları 1 sene sayarsak ve güneşin milyonlarca yıl ömrü olduğunu varsayarsak enerji kaynağının sonsuza yakın olduğunu söyleyebiliriz. En güzel tarafı ise hammaddenin bedava oluşu sadece toplamak ve üretmek için yatırım yapılması gerektiğidir.
Fosil yakıttan yanma yoluyla elde ettiğimiz enerjiye kıyasla dünya üzerinde her noktada bulunabilen toplanması sırasında iş ve makina gücü gerektirmeyen, harcanması sırasında ise karbondioksit emisyonu “0” olan her canlı için hayati öneme sahip eşsiz bir kaynaktır.
Fosil yakıt tüketiminin artması ile son yüzyılda atmosferdeki karbondioksit oranı 1.3 kat artış gösterdi ve önümüzdeki 50 yıl içinde 1.4 kat daha artması beklenen sonuç olarak tehlike sınırın fazlasıyla üstüne çıkmış olması bekleniyor.
Diğer bir konu ise enerji üretiminde gerçekleşen yanmadan oluşan ısının bir kısmının da atmosfere salınması ve dünya ortalama sıcaklığının artışı. Kutuplardaki buzulların erimesine, denizlerin yükselmesine, göllerde kurumalara ve tarımsal kuraklığa neden olabilecek derecede ısı artışı ve beraberinde getireceği sorunlar ise yakın gelecektir.
Petrol ve doğalgaz tipi fosil yakıt kaynaklarının ömrü şu anki kullanım oranına 43 ve 67 yıl olarak belirlenmiştir. İnsan ömrü için uzun ve yeterli sayılsa bile devlet ömrü ve insanlık tarihi için çok kısa bir süredir.
İçinde bulunduğumuz şartları ve kişi başına düşen enerji tüketim miktarının hızla arttığını hesaba katarsak üretim, ısınma ve aydınlama gibi temel konularda başta güneş enerjisi olmak üzere tek çözümün yenilenebilir kaynaklar olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Şimdilik alt konu olsa bile potansiyel olarak en fazla yüzey alanına sahip ve tüketime en yakın üretim kaynağı olan yapılarda güneş enerjisinin kullanımına değinmek gerek.
Güneş enerjisi ile elektrik üretimi, sıcak su üretimi, doğal havalandırma ve ışıklandırma konuları tüketiciler tarafından fazla bilinmese de yeni bir iş kolu ve çalışma alanı olarak bilim adamları ve sanayicilerin ilgi alanıdır. Ülkemize göre daha az güneş ışını alan Avrupa ülkelerinde yapılarda güneş enerjisi konusu devlet teşviki alan ve enerjide dışa bağımlılığa kesin çözüm olarak bakılan bir konudur.
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar
Ay olmasaydı yaşam olmazdı...
Dünya'nın uydusu Ay, büyük hacmi sayesinde yeryüzünün dönme merkezini sabitleyerek, yaşam için elverişli iklim koşullarının korunmasını sağlar.
Dünya'nın çekirdeğindeki sıvı halin korunmasında da Ay'ın çekim gücü etkilidir. Bu durum Dünyanın manyetik alanını sabit tutar. Bu manyetik alan sa...yesinde yeryüzü kozmik radyasyondan direkt olarak etkilenmez.
Ay, okyanusları kendisine doğru çekerek Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatır. Bununla birlikte, Ay her yüzyıl, günleri saniyenin binde 1,1'i kadar süre uzatmaya devam etmektedir.
Ay Olmasaydı;
*Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi 10 saat olacak, günler kısalacaktı.
*Dünya, iklim koşullarından ötürü şiddetli fırtınaların ve kasırgaların hiç kesilmediği bir gezegen olurdu.
*Atmosfer bugünkü gibi olmazdı. Daha kalın bir atmosfere sahip olurduk.
*Gel-git olayları % 70 oranında azalırdı. Ay ışığında etkinliğini sürdüren canlılar gelişmezdi. Bilindiği gibi, bazı canlı türleri üreme için Ay'ın evrelerini izlemektedirler.
*Mevsimler olmazdı.
*Gel-gitler gerektiği gibi olamayacağı için Dünya'da yaşam oluşmazdı. Dünya sadece Güneş'in varlığı ile oluşan mevsimler, rüzgarlar ve yağmurların var olduğu boş bir gezegen olurdu.
Bütün bunlar, Yüce Allah'ın, Ay'ı insan yaşamına elverişli koşulların yeryüzünde var olması için özel olarak yarattığını göstermektedir. Bunun yanı sıra Güneş Sistemi'ndeki tüm gezegen yörüngeleri elips iken, Ay'ın Dünya çevresindeki yörüngesinin mükemmele yakın bir daire olması, Dünya'nın dönüşü ile tam olarak aynı şekilde kendi etrafında dönmesi (ki bu yüzden Ay'ın hep bir yüzünü görürüz) gibi detaylar da Ay'ın özel yaratılışına işaret etmektedir. Yüce Allah, Güneş'i de Ay'ı da insanların hizmetine verdiğini ve bunların her birinin Rabbimiz'in sayısız nimetlerinden olduğunu Kuran'da şöyle bildirmiştir:
Güneş'i ve Ay'ı hareketlerinde sürekli emrinize amade kılan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kılandır. Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür. (İbrahim Suresi, 33-34)
Güneş Olmasaydı ne Olurdu?
Canlılar doğar,büyür,gelişir ve ölürler.Yaşam döngüsü içinde bir çok ihtiyaçları vardır.Su toprak .güneş ve hava olmadığında yaşam sürdürülemez. Yaşam için gerekli olan hava olaylarının gerçekleşmesi ve bu döngünün sürekliliğini koruması gerekmektedir. Yaşam kaynağı olan güneş dünyanın ısınması ve aydınlanması için gereklidir.
Güneşin olmaması durumunda dünya karanlık ve soğuk bir yer olurdu.Bu durumda ne bitkiler nede canlılar yaşayabilir. Soğuk karanlık bir ortamda bitkilerin yetişmemesi hayvanlar ve insanların beslenememesi ,havanın suyun ve toprağın ısınamaması anlamına gelir. Güneşin insanlar üzerinde yarattığı en temel faydalar arasında, birçok hastalığın tedavisinde ve vücut sisteminin düzenli çalışmasıiçin önemlidir. Aynı zamanda vücudun D vitamini sentezlemesini gerçekleştirdiği için özellikle çocukların kemik gelişiminde temel bir rol üstleniyor.
Güneş Enerjisi Olmasaydı
Öncelikle Güneş dünyanın en büyük ve temel enerji kaynağıdır. Güneş enerjisi sayesinde dünya hem ışığını hemde ısısını alıyor.Eğer güneş olmasaydı dünyanın buzlar içinde ve karanlıklar içinde kalacağı çok açıktır.
Ayrıca güneş en önemli hayat kaynaklarından birisidir.Bilindiği üzere bitkiler fotosentez yapmak içinde ışığa ihtiyaç duymaktadır.Bu ışık da güneş tarafından karşılanmaktadır.Doğal yaşamın en önemli unsuru da Güneş’tir.
Ay’da güneş sayesinde görülmektedir.Eğer güneş olmasaydı Ay’ı göremezdik.Aynı zamanda Dünya da Güneşin etrafında döndüğü için Güneş olmasaydı dünya neyin etrafında dönecekti sorusu da akıllara gelmektedir.Bu durumda bütün dengeler alt üst olurdu.Güneşsiz bir dünyadan söz etmek mümkün değildir.Kısacası Güneşsiz bir dünya düşünülemez ve doğal olarak da hayat diye bir şey olamazdı.
Güneş Enerjisinin Önemi
Bir yılda dünya üzerine düşen güneş enerjisi miktarını kıyaslarsak; dünyanın bilinen petrol rezervinin 516, kömür rezervinin 157 katıdır.
Bu rakamları 1 sene sayarsak ve güneşin milyonlarca yıl ömrü olduğunu varsayarsak enerji kaynağının sonsuza yakın olduğunu söyleyebiliriz. En güzel tarafı ise hammaddenin bedava oluşu sadece toplamak ve üretmek için yatırım yapılması gerektiğidir.
Fosil yakıttan yanma yoluyla elde ettiğimiz enerjiye kıyasla dünya üzerinde her noktada bulunabilen toplanması sırasında iş ve makina gücü gerektirmeyen, harcanması sırasında ise karbondioksit emisyonu “0” olan her canlı için hayati öneme sahip eşsiz bir kaynaktır.
Fosil yakıt tüketiminin artması ile son yüzyılda atmosferdeki karbondioksit oranı 1.3 kat artış gösterdi ve önümüzdeki 50 yıl içinde 1.4 kat daha artması beklenen sonuç olarak tehlike sınırın fazlasıyla üstüne çıkmış olması bekleniyor.
Diğer bir konu ise enerji üretiminde gerçekleşen yanmadan oluşan ısının bir kısmının da atmosfere salınması ve dünya ortalama sıcaklığının artışı. Kutuplardaki buzulların erimesine, denizlerin yükselmesine, göllerde kurumalara ve tarımsal kuraklığa neden olabilecek derecede ısı artışı ve beraberinde getireceği sorunlar ise yakın gelecektir.
Petrol ve doğalgaz tipi fosil yakıt kaynaklarının ömrü şu anki kullanım oranına 43 ve 67 yıl olarak belirlenmiştir. İnsan ömrü için uzun ve yeterli sayılsa bile devlet ömrü ve insanlık tarihi için çok kısa bir süredir.
İçinde bulunduğumuz şartları ve kişi başına düşen enerji tüketim miktarının hızla arttığını hesaba katarsak üretim, ısınma ve aydınlama gibi temel konularda başta güneş enerjisi olmak üzere tek çözümün yenilenebilir kaynaklar olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Şimdilik alt konu olsa bile potansiyel olarak en fazla yüzey alanına sahip ve tüketime en yakın üretim kaynağı olan yapılarda güneş enerjisinin kullanımına değinmek gerek.
Güneş enerjisi ile elektrik üretimi, sıcak su üretimi, doğal havalandırma ve ışıklandırma konuları tüketiciler tarafından fazla bilinmese de yeni bir iş kolu ve çalışma alanı olarak bilim adamları ve sanayicilerin ilgi alanıdır. Ülkemize göre daha az güneş ışını alan Avrupa ülkelerinde yapılarda güneş enerjisi konusu devlet teşviki alan ve enerjide dışa bağımlılığa kesin çözüm olarak bakılan bir konudur.
Derlemedir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 18 Nisan 2014 09:49
Sebep: iç başlık