Arama

Nemlilik ve Yağış

Güncelleme: 27 Kasım 2010 Gösterim: 20.045 Cevap: 2
Aynacan - avatarı
Aynacan
VIP Gecenin Aydınlığı!
23 Eylül 2008       Mesaj #1
Aynacan - avatarı
VIP Gecenin Aydınlığı!
Nemlilik ve Yağış
İklimi oluşturan diğer önemli bir eleman da nemlilik ve bunun sonucu oluşan yağıştır. İnsan ve diğer canlılar için çok önemli olan su, sıcaklık değişmelerine bağlı olarak katı, sıvı ve buhar haline gelir. Isınan su, buharlaşarak yükselir ve havaya karışır. Burada buhar halinde olduğu için gözle görülemez. Ancak havayla birlikte soğuyunca yoğunlaşır ve su tanecikleri oluşur. Bu tanecikler yer yüzünde sis, havada ise bulut görülürler. Hava içindeki nem yeterliyse ve soğuma da devam ederse, küçük su taneleri giderek büyür ve ağırlıkları artar. Büyüyen su taneleri yada bunların donmasıyla oluşan buz taneleri artık hava içinde kalamaz ve yer çekiminin etkisiyle yağış olarak yere düşer. Yağış olarak yere inen sular, ısınma sonucu yeniden buharlaşarak atmosfere yükselim ve bu döngü hep devam eder. Su dolaşımı adı verilen bu olaylar zinciri, yer yüzündeki nemin yer ve şekil değiştirmesidir. (Şekil-31)

Sponsorlu Bağlantılar
Nem havadaki suyun veya su buharının başka bir adıdır.Hava içinde az veya çok her zaman nem bulunur.Nem iki şekilde ifade edilir. 1) Mutlak nem :1 m3 hava içindeki nemin gram olarak değeridir (m3/gr olarak ifade edilir). Bu değer atmosfer içindeki su buharının (nemin) miktarını gösterir. Nem, atmosfer içinde her yerde aynı miktarda değildir. Çünkü havanın sıcaklığı arttıkça nem taşıma yeteneği de artar. Buna karşılık sıcaklık düştükçe azalır. Böylece sıcakken daha fazla nem taşıyabilen hava,soğuyunca bunun hepsini taşıyamaz ve bir kısmını yağış olarak bırakır. 2) Bağıl nem (nisbî nem ): Hava, taşıyabileceği kadar nemi alırsa doyma noktası ulaşmış olur.Buna, doymuş hava denir. Havanın doyma miktarı da sıcaklıkla doğru orantılı olarak azalır veya çoğalır. Ancak hava her zaman taşıyabileceği kadar (doyma miktarı kadar ) nem taşımaz işte bu iki değer arasındaki oran, bağıl nem olarak ifade edilir. Yüzde (½) olarak ifade edilen bağıl nem, şu formülle gösterilir.
Bağlı nem=
Başka bir ifadeyle bağıl nem,belirli sıcaklıkta bir hava kütlesini taşıdığı nemin, aynı sıcaklıkta taşıyabileceği neme oranıdır. Bağıl nem, sıcaklıkta mutlak nemin kontrolü altındadır. Bağıl nemin düşük olduğu yerlerde hava kurudur, yağış olmaz. Bağıl nem ½100’e ulaştığı zaman, hava doyma noktasına ulaşmış olur. Yağış, ancak bu noktada sonra başlar.
Hava içindeki mevcut nem olan mutlak nem ,yer yüzünde her tarafta aynı değildir. Genel bir kural olarak ekvator’dan kutuplara doğru azalır. Çünkü hava ekvator2da daha sıcak olduğu için nem taşıma yeteneği de fazladır.kutuplara gidildikçe azalır. Aynı enlemde bulunan denizler üzerindeki nem, karalara oranla daha fazladır.Bunun nedeni de, deniz suyunun doğrudan nemin kaynağı olması ve buharlaşarak atmosferi beslenmesidir.
Atmosferdeki nem, yoğunlaşarak yağışa dönüşür. Yoğunlaşma için bazı şartlar gereklidir.Bunlardan birincisi havanın soğumasıdır.Çünkü hava soğuduğu zaman taşıyabileceği nem miktarı düşer.Yani doyma noktası düşer ve daha az nem ile doygun hale gelir. Fazla nem ise yoğunlaşır.Su buharı veya nemin yoğunlaşması için başka bir şart da yoğunlaşma çekirdeklerinin bulunmasıdır. Havada bulunan çeşitli toz taneleri, bu bakımdan önemli rol oynarlar.
Yoğunlaşma, Sis, Bulut
Yoğunlaşma, yağışın ilk önemli şartı ve birinci aşamasıdır. Havanın soğumasıyla başlar. Yoğunlaşmanın ilk aşamasında, hava içinde küçük su tanecikleri oluşur.Bu tanecikleri hava içinde askıda kalabilir. Bu küçük su tanecikleri eğer yükseklerde oluşmuşsa buna bulut denir. Bulut içindeki sayısız su tanecikleri güneş ışınlarının tamamını geri yansıtır. Onun için bulutların rengi beyazdır.Bulutların bir özeliği de altlarının düz olmasıdır. Bu da bulutların alt seviyesinin yoğunlaşma düzeyine çakışmasından dolayıdır.Bulutlar çeşitli yükseklikler oluşur. Yüksekliklerine göre; alçak bulutlar, orta bulutlar ve yüksek bulutlar olmak üzere üç gruba ayrılır. İnsanlar için içerisinde çok miktarda su buharı bulundurdukları için koyu renkli görülür ve kara bulut (kümülüs) olarak nitelendirilirler
Bulutluluk , gök yüzünün bulutlarla kaplı olma oranını ifade eder. Bulutluluk, güneşlenme ve yağış yönünden insanları yakından ilgilendirir. İklimin önemli etmenlerinden de birisidir. Nefometre adı verilen ve çeşitli aynalardan oluşan aletlerle ölçülen bulutluluk, meteoroloji istasyonlarında ölçülerek gruplandırırlar. Bu da, gökyüzünü kaplayan bulutların miktarı, tümü 10 olarak kabul edilen gökyüzüne oranlanmasıyla bulunur. Bulutluluk için meteoroloji istasyonlarında şu ölçüler kullanılmaktadır.
Açık Gün: Bulutluluk onda 0-2
Bulutlu Gün: Bulutluluk onda 2-8
Kapalı Gün: Bulutluluk onda 8-10
Günlük bulutluluk 7, 14 ve 21’de yapılan gözlemlerin ortalanması alınarak bulunur.
Sis, bulutun yerde oluşmuş şekildedir (Şekil:32). Görüşü engellediği için özellikle ulaşım üzerinde olumsuz etkiler yapar. Ayrıca kışın kentler üzerinde oluşursa, hava kirliliğinin zararını daha da artırır. Sisler kara sisleri kıyı ve deniz sisleri ile orografik sisler olmak üzere üç büyük grupta toplanır.
Yağış atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak sıvı katı halde yer yüzüne inmesi olayıdır.Plüviyometre (yağış ölçer) adı verilen bir aletle ölçülür.Yıllık yağış miktarı mm,cm ve m olarak, günlük yağış miktarı ise m2/ kg ile ifade edilir (1 m2’ye 1 kg.lık yağış, 1mm yükseklik tutar).
Yer yüzünde aynı miktarda yağış alan noktaların birleştirilmesiyle eş yağış eğrileri (izoyet) elde edilir. Bunlarla çizilen haritalar da yağış haritalarıdır.
Yağışın oluşumu ve tiplerine geçmeden önce iki kavramın bilinmesi gerekir.Bunlar hava kütlesi ve cephedir.
Hava Kütlesi: büyükçe bir kara parçası veya deniz üzerinde uzun süre kalan hava, üzerinde bulunduğu ortamın şartlarından etkilenir.Söz gelişi bir süre okyanus üzerinde bulunan hava, bol miktarda nem kazanır. Kışın Asya içinde bekleyen hava ise iyice soğur ve nem kaybeder.Onun için atmosferdeki havanın çeşitli bölümleri, değişik özelliktedir. Sıcaklık ve nem bakımından benzer özelliklere sahip olan hava bölümlerine hava kütlesi denir. Hava kütlesi uzun süre bekledikleri alanlar üzerinde oluştukları için bunlara doğuş bölgeleri denir,kutuplar,ekvator çevresi,okyanuslar ve büyük karalar hava kütleleri için doğuş bölgeleridir .Bu bölgeler göre hava kütleleri de çeşitli isimle alır ekvatoral hava kütlesi, kutupsal hava kütlesi, okyanusal hava kütlesi, karasal hava kütlesi gibi.Hava kütleleri, doğuş bölgelerin özelliklerini gittikleri yerlere taşırlar. Ancak yolları çok uzun olursa doğuş bölgelerinin özellikleri kısmen değişir ve zamanla geçtikleri yerlerin özelliklerinde kazanırlar.
Cephe : Hava kütleleri genellikle hareket halindedir. Böylece bir yer aynı mevsim içinde değişik karakterdeki hava kütleleri tarafından işgal edilir. Bazen de farklı karakterdeki hava kütleleri birbiriyle karşılaşır.İşte bu karşılaşma alanlarına cephe adı verilir. Cephelerde hafif olan sıcak hava kütlesi ağır olan soğuk hava kütlesinin üstüne yükselir. Cepheler, bir yerin iklimi üzerinde çok önemli etkiler yapar. Yer yüzünün en çok yağış alan yerleri, Genellikle cephelerin sok oluştuğu alanlardır.
Yoğunlaşmayı doğuran etkenler dikkate alınarak yağışlar üç başlık altında toplanır
1) Orografik yağışlar
2) Cephe (Hava kütleleri karşılaşması) yağışları
3) Yükselme (konveksiyon) yağışları
Not: Bilgilendirme amaçlıdır.
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
14 Ocak 2010       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
NEMLİLİK ve YAĞIŞ
Atmosfer içerisinde bulunan su buharına nem denir. Higrometre ile ölçülür, gr/m3 olarak ifade edilir.
Sponsorlu Bağlantılar
Aslında her havada nem bulunur. Dünyanın nemlilik ve yağışının en az olduğu yerler Kutuplar ve Çöllerdir. Havada nem oluşabilmesi için buharlaşma gereklidir. Yani güneş ışınları dik ve dike yakın gelmeli. Bundan dolayı dünyanın en nemli yerleri Ekvator civarı, en nemsiz yerleri ise Kutuplardır.
Kutuplarda buharlaşma çok az olduğu için yağış oluşma olasılığı da o kadar azdır. Havadaki nemin yağışa dönüşebilmesi için havanın soğuması gerekir. Kutuplar soğuma şartını yerine getiriyor fakat buharlaşma çok az olduğu için fazla nem olmadığından yağışta olmuyor.
Çöller ise çok sıcak olduğundan ve yıllık sıcaklığı hepØ fazla olduğundan yağış oluşması için gerekli olan soğuma şartını yerine getirmez.

Buharlaşmayı etkileyen 5 faktör vardır:
Sıcaklık: SıcaklıkJ arttıkça buharlaşma artar.
Hava Basıncı: Basıncın yükselmesi buharlaşmaJ oranını azaltır.
Havadaki Nemlilik Miktarı: Havanın bağıl nem oranıJ düşükse buharlaşma fazla olurken, bağıl nem oranı yüksek ise buharlaşma oranı azalır.
Rüzgar Etkisi: Rüzgarın şiddetli estiği yer ve zamanlardaJ buharlaşma fazla olur.
Buharlaşma Yüzeyi: Buharlaşma yüzeyinin genişJ olması buharlaşma miktarını arttırır.
• Havadaki nemlilik ile ilgili çok iyi bilinmesi gereken üç tanım var;

1. Mutlak (mevcut) Nem: Havada bulunan nem miktarıdır ve havadaki nemi tam olarak bu ifade eder, gerisi hikaye. “gr” cinsinden ifade edilir. Her havada mutlak nem vardır. Genel olarak mutlak nemin artması buharlaşmaya bağlıdır. Havadaki mutlak nemin azalması ise sadece yağış ile olur.

2. Maksimum Nem (doyuran nem): Bir hava kütlesinin belli bir sıcaklıkta en fazla taşıyabileceği nem miktarıdır. “gr” cinsinden ifade edilir. Sıcaklık arttıkça Max nem artar. Yani hava ısındıkça havanın nem taşıma kapasitesi artar. Örnek: 15ºC sıcaklıktaki bir hava kütlesi 10.5 gr nem taşıyabilir. Yani 10.6 gr mutlak nem olursa bu hava kütlesi yağışa geçer. Bardağı taşıran son damla mutlak nemin max nemi geçmesidir.

3. Bağıl (Nisbi, Oransal) Nem: Havadaki mutlak nemin yine o havanın taşıyabileceği nem miktarına (max nem) oranıdır. “%” olarak ifade edilir. Örneğin 20ºC lik bir hava kütlesi en fazla 14.4 gr nem taşıyabiliyor ama havada 7.2 gr nem var, bu durumda havanın Bağıl Nemi %50 dir. Örnek: Bir hava kütlesinde 5 gr nem var ve o hava kütlesi 20 gr nem taşıyabiliyor. Bu durumda bağıl nem %25tir. Aynı havanın nem açığı ise %75tir. Eğer hava soğur ise bağıl nem artar, çünkü havanın nem taşıma kapasitesi (max nem) azalır ve aynı Mutlak Nem % olarak daha fazla oranda bir nemmiş gibi ifade edilir.

  • Sıcaklık arttıkça mutlak nem artar.J
  • Sıcaklık arttıkçaJ bağıl nem azalır.
  • Sıcaklık arttıkça maksimum nem artar.J
  • Mutlak nemJ arttıkça bağıl nem artar.

Yükseklere çıkıldıkça, denizden uzaklaştıkça,J gündüzden geceye gidildiğinde, yazdan kışa geçildiğinde, ormanlık bir alandan açık bir alana geçildiğinde Mutlak Nem azalır.

YOĞUNLAŞMA

Yoğunlaşama; yer ve sıcaklık özelliklerine göre ikiye ayrılır:

1. Yer Durumuna Göre:

a. Yükseklerde yoğunlaşanlar: Yağmur, kar, dolu.
b. Yeryüzünde yoğunlaşanlar: Çiğ, kırağı, kırç.

2. Sıcaklık Durumuna Göre:

a. 0ºC altında yoğunlaşanlar: Kar, kırağı, kırç, dolu.
b. 0ºC nin üstünde yoğunlaşanlar: Yağmur, bulut, çiğ ve sis’tir.

Not: Herhangi bir hava kütlesi sıcak bir yerden soğuk ve serin bir yere giderse yoğunlaşır ve ilk etapta sis oluşur. Bu sis yağmura da dönüşebilir.

YAĞIŞLAR
Oluşum nedenlerine göre üç çeşittir.

1. Konveksiyonel (Yükselim, siklonik) Yağış: Isınan havanın yükselmesi ve soğumaya uğramsı ile oluşur. Çünkü yükseklere çıkıldıkça hava sıcaklığı 200m de 1ºC düşer. Soğuyan havanın bağıl nemi artar ve yoğunlaşarak yağış oluşturur.
Dünya üzerinde buharlaşmanın en fazla olduğu yerlerdenJ biri olan EKVATOR bölgesinde bu yağış çeşidi görülür. Güneş ışınları her zaman dik ve dike yakın açılar ile geldiği için sürekli yükselen hava kütleleri yağış yapar. Bundan dolayı dört mevsim düzenli yağış olur. SAVAN, STEP, KARASAL ve TUNDRA ikliminde de bu yağış çeşidi görülür. Türkiye’de ise İç Anadolu’daki Kırkikindi yağmurları (ilkbaharda) konveksiyoneldir. Doğu Anadolu’da oluşan yaz yağmurları da konveksiyoneldir.

2. Orografik (Yamaç) Yağış: Denizden gelen nemli hava kütleleri kara üzerinde bir dağ yamacı boyunca yükselir ve soğur ise yağışa sebep olur. Muson Asyası (G.D.Asya)nda görülen MUSON iklimi bu yağışa en iyi örnektir. Ayrıca Ilıman Okyanus ikliminde de yer yer görülür. Türkiye’de Karadeniz İkliminde görülür. Çünkü kuzeyden gelen rüzgarlar, denize paralel uzanan dağlar boyunca yükselerek soğur ve yağış bırakır.

3. Cephe (Frontal) Yağış: Farklı özellik ve sıcaklıktaki hava kütlelerinin karşılaşma alanlarına cephe denir. İki farklı basınç özelliği gösteren hava kütlesi karşılaştığında yüksek basınç alçalır, alçak basınç ise yükselip yüksek basıncın üzerine çıkar ve soğuyarak yağış getirir. Dünyada, 60º DAB alanlarında Kutup rüzgarları ile Batı rüzgarlarının karşılaşma alanlarında cephe olur ve yağış görülür. Burada görülen iklim ILIMAN OKYANUS (OKYANUSAL) iklimdir. Türkiye’de Kışın Akdeniz ikliminde görülür.

Türkiye’de Bölgelerin en fazla yağış aldığı mevsimler:

KARADENİZ bölgesi: Sonbahar
AKDENİZ ve EGE bölgesi: Kış
DOĞU ANADOLU: Yaz
İÇ ANADOLU: İlkbahar


Dünyanın En Fazla Yağış Alan Yerleri:

1. Ekvatoral Bölge
2. Muson Asya’sı
3. Orta Kuşak Karalarının Batı kıyıları (Okyanusal iklim), 60ºEnlemleri ve çevresi.


Dünyanın En Az Yağış Alan Yerleri:
1. Dinamik Yüksek Basınç alanlarındaki çöller (30º enlemleri).
2. Karaların iç kesimleri ve kutuplar.


NOT:
Her mevsim yağışlı olan bir yerde yağış rejimi düzenlidir. Akarsu akış rejimi düzenlidir. Tarımda sulamaya gereksinim duyulmaz ve sulamanın yetersiz olduğu kurak bölgelerde uygulanan NADAS (toprağı bir yıl dinlendirme) yöntemi bu bölgelerde uygulanmaz. NADAS, yağışın yeterli olmadığı yerlerde uygulanan bir yöntemdir.
alıntı

_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
27 Kasım 2010       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
NEM VE YAĞIŞ

NEMİN YAĞIŞA DÖNÜŞÜMÜ
Suyun buharlaşarak gaz haline dönüşmesine nem adı verilir Atmosferdeki nemin kaynağını okyanus, deniz, akarsu ve göl yüzeylerinin buharlaşması ile bitki ve hayvanların terlemesi oluşturur.

Atmosfere karışan nem yoğunlaşıp, tekrar sıvı ya da katı hale dönüşerek yağış yeryüzüne iner Milyonlarca yıldır süren suyun yer ile gök arasındaki bu dolaşımına gene’ su dolaşımı veya su döngüsü denir.


Nemlilik ve Yağış

Nemliliğin etkileri:

 Canlı hayatın devamını sağlar.
 Yağışın oluşmasını sağlar.
 Tarımsal faaliyetlerin sürdürülmesini sağlar.
 Nem, sıcaklığı dengeleyici bir özelliğe sahiptir. Aşırı ısınma ve soğumaya engel olur.

NOT: Yıl boyunca güneş ışınlarını dik ve dike yakın açılarla alan ekvator ve çevresi dünyanın en sıcak yeri olması gerekirken, nem oranın fazlalığı bu durumu engellemiştir. Bu karşın nem oranın çok düşük olduğu dönenceler çevresindeki tropikal çöller dünyanın en sıcak yerleridir. Ülkemizde Akdeniz ve güneydoğu Anadolu bölgesi aynı enlemlerde olmasına rağmen Akdeniz bölgesinde kışın sıcaklıkların çok düşmemesi, yazın sıcaklıkların aşırı yükselmemesi denizellik (nemlilik)ten kaynaklanmaktadır. Oysa Güneydoğu Anadolu’da kışın sıcaklıklar 0ºC altına düşer, yazın 45º C’nin üstüne çıkar. Nemliliğin az olmasından dolayıdır.

Atmosferde bulunan nem higrometre denilen aletle ölçülür ve gr/m² olarak ifade edilir.

Örnek soru: Kışın, bulutsuz günlerde havanın çok soğuk (ayaz) olmasının başlıca nedeni aşağıdakilerden hangisidir? (1991 ÖSS)
A) Havadaki nem oranının düşmesi
B) Işıma yoluyla yerden atmosfere verilen ısının tutulamaması.
C) Atmosfer basıncının düşmesi
D) Alçalıcı hava hareketinin olmaması
E) Güneş’ten gelen enerjinin azalması

Atmosfer içindeki nem şu terimlerle ifade edilir:

Mutlak nem: 1m³ hava içerisinde bulunan nemin gram (gr/m³) cinsinden
değerine mutlak nem denir.
Mutlak nem miktarı sıcaklıkla doğru orantılıdır. Hava sıcaklığı arttıkça havanın taşıyabileceği nem miktarı da artar. Tersi durumda ise azalır.


Nemlilik ve Yağış
Buna göre mutlak nem;
- gündüz fazla,gece az
- yazın fazla, kışın az
- alçak kesimlerde fazla, yükseklerde az,
- ekvator çevresinde fazla, kutup ve çöllerde az
- ormanlık alanlarda fazla, bozkır alanlarında azdır.
Mutlak nem havanın yağış potansiyelini belirlediğinden önemlidir.


Nemlilik ve Yağış

Not:
Çöllerde ortalama sıcaklığın fazla olmasına karşılık mutlak nemin az olması nedeni akarsu , deniz ve göl gibi buharlaşma kaynaklarının buralarda yetersiz olmasıdır. Kutuplarda ise su bulunduğu halde bu suyu buharlaştıracak sıcaklığın yetersiz olması yine buralarda mutlak nemin az olmasına neden olmuştur.


Maksimum Nem (Doyma miktarı)
Havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla nem miktarıdır. Sıcaklık arttıkça havanın taşıyabileceği nem miktarı artar Çünkü hava ısındıkça genişler. Genişleyen hava ise daha fazla nem taşıma kapasitesine sahiptir. Yani sıcaklık ile maksimum nem doğru orantılıdır.

Nemlilik ve Yağış

Dünya’da maksimum nemin en fazla olduğu yerler, sıcaklık ortalamalarının en yüksek olduğu tropikal çöllerdir. Bu yerlerde maksimum nemin fazla, mutlak nemin az olması havanın nem açığını artırır. Bu duruma bağlı olarak tropikal çöller Dünya’da yağış ihtimali en az olan yerlerdir.

Türkiye’de yaz yağışlarının durumu incelendiğinde, yağış ihtimali en az olan yeri, sıcaklık ortalamasının ve maksimum nemin en yüksek olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir. Türkiye’nin yağış ihtimali en fazla olan bölgesi, mutlak nemin fazla ve maksimum nemin az olduğu Karadeniz Bölgesi’dir.

Not: Nem açığı maksimum nem-Mutlak nem olarak bulunur ki; nem açığı fazla çıkarsa hava kütlesinin yağış bırakma ihtimali düşük, nem açığı az çıkarsa yağış olma ihtimali yüksek olur.


Bağıl (Nisbi, Oransal, yağış ihtimali) Nem
Belli bir sıcaklıkta havada bulunan mevcut nemin, (mutlak nem) yine o sıcaklıkta havanın taşıyabileceği nem miktarına (maksimum nem) yüzde (%) cinsinden oranıdır.
Bağıl nemin tespitinde aşağıdaki formül kullanılır.


Nemlilik ve Yağış

 Bağıl nem, sıcaklıkla ters orantılıdır. Sıcaklık azaldıkça havanın nem taşıma kapasitesi yani maksimum nemi azalacağından bağI nemi yükselir. Sıcaklık değerleri arttıkça maksimum nem artacağından bağıl nem düşer.
 Bağıl nem, çöl bölgeleri ve kara içlerinde az iken ekvator, muson ve okyanusal iklim bölgeleri gibi yağışlı yerlerde fazladır.
 Bağıl nem mutlak nem ile doğru orantılıdır. Mutlak nem arttıkça bağıl nemde artar, azaldıkça bağıl nem de azalır.
 Bağıl nem ile doyma miktarı (maksimum nem) arasında ters orantı vardır. Maksimum nem arttıkça bağıl nem azalır.
 Bağıl nem maksimum nemin az olduğu kara içleri ve çöl bölgelerinde azdır. Buna karşın mutlak nemin fazla olduğu ekvatoral bölgelerde ve deniz kıyılarında fazladır.
 Hava mevcut nem miktarı (mutlak nem) ile doyma miktarı (maksimum nem) arasındaki farka nem açığı denir. Nem açığı ne kadar az ise bağıl nem o oranda fazla olur.
Mutlak nem ile maksimum nem (doyma miktarı) eşit olduğunda bağıl nem % 100 olur ve hava doyma noktasına erişmiş olur. Bu aynı zamanda yoğunlaşma noktasıdır. Ve hava kütlesinin bağıl nem oranı % 100 olmayana kadar yağış oluşmaz.

Yoğunlaşma Çeşitleri
Atmosferde bulunan nemin gaz halinden sıvı ya da katı hale geçmesine yoğunlaşma denir.
Yoğunlaşmalar; yükseklerde soğuma ile meydana gelen bulut, yağmur, kar, dolu ve yeryüzünde soğuk zeminde meydana gelen Çiğ. sis, kırç, kırağı diye iki grup altında toplanır.


Nemlilik ve Yağış

Yoğunlaşmalardan yağmur ve çiğ su taneleri şeklinde, kar, dolu, kırç ve kırağı buz kristalleri şeklinde oluşur. Bu farklılık, sıcaklıkların 0 ºC’nin üstünde veya altında olması ile açıklanır.

Yoğunlaşmanın temel nedeni havanın soğumasıdır. Çünkü soğuyan havanın taşıyabileceği nem miktarı azalır. Hava taşıyabildiği nemi taşır, taşıyamadığı nemin fazlasını ise yoğunlaştırır

Bir hava kütlesi;
• Soğuk bir hava kütlesi ile karşılaşırsa,
• Soğuk bir bölgeden geçerse,
• Yükselmeye uğrarsa, sıcaklığı azalır ve havanın nem taşıma kapasitesi azalacağından yoğunlaşma meydana gelir.
Yine aynı hava Kütlesi;
• Sıcak bir hava kütlesiyle karşılaşırsa,
• Sıcak bir bölgeden geçerse,
• Alçalmaya uğrarsa, sıcaklığı artar ve havanın nem taşıma kapasitesi artacağından yoğunlaşma sona erer.


Başlıca yoğunlaşma çeşitleri şunlardır;
a. Bulut
Su buharının yükselip soğumasıyla oluşan, çok küçük boyuttaki su zerrecikleri ya da buz kristalleri topluluğudur.
Gökyüzünün bulutlarla kaplı olma oranına bulutluluk denir Meteoroloji istasyonlarında gökyüzünün tam kapalı olması 10 olarak kabul edilir Nefometre adı verilen bir aletle ölçülür.
Buna göre; bulutluluk oranı 0 – 2 arası açık gün bulutluluk oranı 2 – 8 arası bulutlu gün, bulutluluk oranı 8 – 10 arası; kapalı gün olarak nitelendirilir. Bulutlar yerden yüksekliklerine göre 3 gruba ayrılırlar.


Alçak Bulutlar (Stratüs)
Yerden itibaren 3000 metre yükseklikte oluşan ve gökyüzünü koyu renkli bir tabaka şeklinde kaplayan bulutlardır. Genellikle yağışlara yol açarlar.

Orta Yükseklikteki Bulutlar (Kümülüs)
Yerden 3000-6000 metre yükseltileri arasında bulunan ki]meler biçiminde aitları düz, üstleri yuvarlak bulutlardır.
Kümülüs bulutları, çok hızlı dikey hava hareketleri ile oluşur. Kısa süreli sağanak yağışlara neden olurlar. Genellikle alt kısımları düz ve siyah olur. Alt kısımlarının düz olmasının nedeni yoğunlaşmanın aynı seviyeden başlamasıdır. Siyah olmasının nedeni ise iri su taneciklerinden oluşmasıdır.

Yüksek Bulutlar (Sirrüs)
6000 metrenin üstündeki yükseltilerde yer alan, genellikle yağış oluşturmayan, tüy ya da ince iplik biçimindeki bulutlardır. Bunlar, bir siklonun yaklaştığının ve havanın bozacağının habercisidirler.


Sis, ise yeryüzüne çok yakın oluşmuş ya da yeryüzüne çökmüş bulutlardır. Sıcak ve nemli bir havanın daha soğuk bir yerle teması sonucu sis oluşur. Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşması da sislere yol açar. Başlıca sis oluşum şekilleri şunlardır:
a. Rüzgar, ılık denizlerden soğuk karaya eserse karada sis oluşur.
b. Rüzgar, sıcak denizlerden soğuk denizlere eserse soğuk sular üzerinde sis oluşur.
c. Rüzgar, sıcak karalardan soğuk denizlere eserse deniz üzerinde sis oluşur.
d. Serin denizler üzerinde alçalan hava kütleleri sis oluşumuna neden olur.

YAĞIŞ ÇEŞİTLERİ
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak sıvı yada katı halde yeryüzüne düşmesine yağış denir. Başlıca yağış çeşitleri şunlardır;

1. Çiy: Havadaki su buharının soğuk zeminler üzerinde, su tanecikleri şeklinde yoğunlaşmasıyla oluşur. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülür.

2. Kırağı: Havadaki su buharının soğuk cisimler üzerinde, 0°C’den düşük sıcaklıklarda kristaller şeklinde yoğunlaşmasıyla oluşur. Sonbahar aylarında ya da kış başlarında görülür.

3. Kırç: Havadaki su buharının çok soğumuş ağaç dalları, tel, saçak, vb. cisimler üzerinde yoğunlaşarak buz tabakası haline gelmesidir. Kırağıdan ayrılan yönü, kristallerin üst üste yığılarak buz tabakaları haline gelmesidir.

4. Yağmur: Bulutu oluşturan su taneciklerinin büyümesiyle oluşan su damlalarıdır. Yoğunlaşmanın devam etmesi ile ağırlığı artan su damlaları yağış halinde yere düşer.

5. Kar: Su buharının, yükseklerde 0°C altında yavaş yavaş yoğunlaşmasıyla oluşan buz kristalleri yere düşer. Bu tür yağışlara kar denir.

6. Dolu: Hava sıcaklığının birden bire ve büyük ölçüde azalması sonucu yağmur damlaları donarak buz parçacıkları halinde yere düşer. Bu yağışlara dolu denir


HAVA KÜTLELERİ VE CEPHELER
Atmosferde aynı sıcaklık ve nem özelliklerini taşıyan geniş hava parçalarına hava kütlesi adı verilmektedir. Hava kütleleri oluştukları ve geçtikleri yerin Özelliklerini taşırlar ve bu özelliklerine göre isimlendirilirler. Ancak kısaltmalarında aynı kelimelerin İngilizce harfleri kullanılır.

-Ekvator Tropikal (T) -Kutuplar Kutbi (kutupsal) Msn Photo
-Deniz kökenli Denizel (m) -Kıtasal (kara)kökenli Karasal (c)
Örneğin Türkiye kış mevsiminde kutbi karasal hava kütlelerinin etkisindedir.
Kış mevsiminde Sibirya Termik yüksek basıncı etkili olmaktadır.

Türkiye farklı hava kütlelerinin karşılaşma sahasında yer almaktadır. Bu bakımdan avantajlı bir konumda olduğu söylenebilir. Farklı hava kütlelerinin karşılaşması Türkiye’nin orta kuşakta yer almasıyla ilgilidir. Özellikle karasal soğuk hava kütleleri ile denizel sıcak hava kütlelerinin karşılaşması, güney bölgelerin bol yağış almasını Sağlar. Kimi zamanlarda kuzeyden gelen soğuk kütlelerin güneye doğru alanını fazla genişletmesi ise ülkemizde aşırı soğukların yaşamasına neden olur.
Farklı özellikteki hava kütlelerini birbirinden ayıran sınıra ise cephe denir. Cephelerde çeşitli atmosfer olayları meydana gelir. Cephe boyunca karşılaşan iki hava kütlesinden, sıcak olan soğuk olanın üzerinde yükselir. Yükselme soğumaya, bulutların oluşmasına, sislere ve yağışlara neden olur.

Oluşumuna Göre Yağış Tipleri
Havadaki su buharının yoğunlaşarak sıvı ya da katı halde yeryüzüne düşmesine yağış denir. Yağışlar plüviyometre adı verilen bir aletle ölçülür. Yağışın ölçü birimi m² ye düşen kg veya mm’dir.

Yağış oluşumunun temel koşulu soğumadır. Hava kütleleri çeşitli şekillerde yükselerek soğur ve bünyesinde bulundurduğu nemi yağış olarak bırakır. Yağışlar oluşumlarına göre üç grupta toplanır.

1.Yamaç (orografik) yağışları: Bir yamaç boyunca yükselen nemli hava kütlesinin soğuyarak yoğuşması sonucu oluşan yağışlardır. Yamaç yağışları çoğunlukla dağın üst kısmına kar, alt kısmına yağmur hâlinde düşer. Yaz musonları bu tür yağış bırakır. Ülkemizde Akdeniz ve Karadeniz kıyılarındaki dağların denize bakan yamaçlarında da bu tür yağışlar oluşur.

Nemlilik ve Yağış

2. Yükselim (konveksiyon) yağışları:
Alttan ısınan nemli hava kütlesinin dikey yönde hızla yükselmesi sonucu soğuyup yoğuşmasıyla oluşur. Ekvatoral bölgelerde oluşan yağışlar çoğunlukla bu şekildedir. Ülkemizde bu tür yağışlar iç Anadolu’da ilkbahar sonlarında ve yaz başlarında gerçekleşir. Bu yağışlara bölgede kırk ikindi yağışları adı da verilir. Doğu Anadolu bölgesinde yaz yağışları olarak görülürler.


Nemlilik ve Yağış

3. Cephe Yağışları (Frontal Yağışları):
Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında meydana gelen yağışlardır.

Dünya’da en çok, Orta kuşakta ve 60° enlemleri civarında görülür. Türkiye’de, özellikle kış mevsiminde görülen yağışların çoğu cephesel kökenlidir.

Kış mevsiminde, kutuplardan kaynaklanan soğuk hava ile Ekvatoral bölgeden kaynaklanan sıcak hava kütleleri Akdeniz üzerinde karşılaşırlar. Böylece Akdeniz tali cephesi meydana gelir. Cephe boyunca da yağışlar görülür. Anadolu üzerinde de, Sibirya yüksek basıncı ile İzlanda alçak basıncı ve Asor yüksek basıncına bağlı cephe yağışları görülür.


cephe


"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

3 Nisan 2014 / TéßeSsüm Soru-Cevap
13 Kasım 2011 / ziyaretçi Soru-Cevap
1 Mart 2016 / Misafir Cevaplanmış
19 Mart 2016 / Misafir X-Sözlük
29 Aralık 2015 / Safi X-Sözlük