Arama

Rodos Adası (Rodos Adası Hakkında)

Güncelleme: 11 Aralık 2016 Gösterim: 6.416 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Ocak 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Rodos

Ad:  rodos1.jpg
Gösterim: 777
Boyut:  53.4 KB

Ege Denizinde, Yunanistan’a bağlı Oniki Ada’yı oluşturan adaların en büyüğü. Türkiye’den Rodos Geçidi ile ayrılır. Adadaki başlıca yerleşme, Dodekanesos ilinin (nomös) merkezi olan Rodos’tur. Yüzölçümü 1.398 km2 olan adayı kuzeybatı- güneydoğu doğrultusunda kesen tepeler, Atâviros Doruğunda 1.215 m’ye ulaşır. Adada kış ayı ortalama sıcaklığı 10°C’dir. Sürekli rüzgâr alan adada çok sayıda yeldeğirmeni vardır.
Sponsorlu Bağlantılar

İalysos’taki kalıntılar adanın Minos uygarlığının etkisinde kaldığını gösterir. Rodos, Minos uygarlığının çöküşünden (İÖ y. 1500-1400) sonra İÖ y. 1100-1000’de gelen Dorlar tarafından istila edildi. Sonraki yıllarda Makedonya kralı V. Philippos’a karşı Roma’yı destekledi. Selevkos kralı III. Antiokhos’a (Büyük) karşı girişilen savaşta da Roma’nın yanında çarpıştı. Roma’nın İÖ y. 166’da Delos’u serbest liman yapmasından sonra ekonomik bakımdan hızla gerilemeye başladı. Antonius, Octavianus ve Lepidus’un üçlü yönetimi sırasında (İÖ 43), Gaius Cassius tarafından yağmalandı. Rodos, eski zenginliğine bir daha kavuşamadı ve İÖ 227’deki depremden büyük hasar gördü.

İS 395’ten sonra Bizans egemenliği altına giren Rodos, 653-658 arasında ve 717- 718’de Müslümanlar tarafından istila edildi. Haçlı seferleri sırasında bir konaklama ve ikmal merkezi olarak kullanıldı. 1309’dan sonra Kudüslü St. Jean Şövalyeleri (Hospitalier tarikatı) Rodos’u tahkim ettiler ve Güney Akdeniz’deki denizyollarını OsmanlIlara karşı korumak amacıyla güçlü bir filo kurdular. Osmanlılar 1480’deki başarısız bir girişimden sonra 1523’te adayı ele geçirdiler. 1912’ye değin OsmanlIların yönetiminde kalan ada, bu tarihte İtalyanların eline geçti. 1947’de İtalya ile Müttefikler arasında imzalanan barış antlaşması uyarınca Yunanistan’a bırakıldı.

Eski Yunan ve Roma döneminde resim ve heykel sanatının merkezlerinden biri olarak tanınan Rodos’ta Cato, Julius Caesar ve Lucretius gibi ünlü Romalıların öğrenim gördüğü bir hitabet okulu vardı. Adada yapılan kazılarda Miken ve daha sonraki dönemlere ait yapıtlar çıkarılmışsa da, Girit ve Peloponnesos’taki (Mora) gibi Miken sarayları bulunamamıştır. Lindos’ta yapılan kazılarda ortaya çıkarılan yapıların en önemlisi Athena Tapınağı’dır (İÖ 5 -3. yy).
Adanın başlıca gelir kaynağı turizmdir. Kırmızı şarap üretimi ile tahıl, incir, nar ve portakal tarımı da ada ekonomisinde önemli yere sahiptir. Nüfus (1981) 87.831.

Rodos


Yunanistan’ın Dodekanesos ilinin (nomös) merkezi ve Rodos Adasının en büyük kenti.
Adanın kuzey ucunda yer alır. Ticaret limanından küçük Bubuli Yarımadasıyla ayrılan ve küçük teknelere hizmet veren Mandrâkion limanının arkasında kalan ana kent iki ayrı bölümden oluşur. 14. yüzyılda Rodos Şövalyeleri tarafından yaptırılan surların içinde yer alan eski kent ticaret limanını çevreler. Yapımına 1912’de İtalyanlar tarafından başlanan yeni kent, kuzeyde yıkık durumdaki eski akropolisin eteklerine kadar uzanır. Yeni kentte bir hükümet binası, bir pazar, bir ulusal tiyatro ve 1856’da yıkılan Hagios İoannes Kilisesi’ nin planına uygun olarak 1925’te yapılan Evangelismos Kilisesi bulunur. Kent halkının IÖ 305’te Demetrios Poliorketes’in kuşatmasına karşı gösterdiği başarılı direnişi ölümsüzleştirmek amacıyla dikilen (İÖ y. 292-280) yaklaşık 30 m yüksekliğindeki ünlü Rodos Heykeli, İÖ y. 225’te adanın büyük bölümünü tahrip eden deprem sırasında yıkıldı. İmparator Diocletianus (İS 284-305) döneminde çevre adaları kapsayan eyaletin yönetim merkezi olan kent, Italyan egemenliği sırasında da (1912-43) Oniki Ada’nın yönetim merkezi olarak hizmet verdi. Nüfus (1981) 40.392.


Son düzenleyen Safi; 11 Aralık 2016 01:51
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
5 Ağustos 2012       Mesaj #2
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Ad:  rodos2.jpg
Gösterim: 605
Boyut:  31.6 KB

Rodos


Ege Denizi'nde, Türkiye'nin güneybatı kıyıları yakınında, Güney Sporad ve Oniki Ada'nın en büyüğü olan Yunan adasıdır. Uzunluğu 72 km, eni, en geniş yerinde 35 km; yüzölçümü 1.398 km2, nüfusu 100.000'e yaklaşan, merkezi kuzeydoğu kıyısında aynı adı taşıyan limandır. Dağlık bir adadır. En yüksek yeri Attairo'dur (1.216 m.). Meyve, sebze ve şarap ihraç eder. Çok canlı bir turizm merkezidir.
Sponsorlu Bağlantılar

İlk Çağ'da Avrupa ülkeleriyle Doğu Akdeniz ülkeleri (Finike, Mısır) arasındaki ticaretin önemli bir transit merkezi oldu. Özellikle İskender İmparatorluğu, İskender'in ölümünden sonra kurulan Helen krallıkları ve Roma İmparatorluğu dönemlerinde Akdeniz'in en zengin yerlerinden biriydi. Bununla bağlantılı olarak önemli bir kültür merkezi niteliği de kazandı. O dönemlerin en önemli felsefe okullarından biri Rodos'ta kuruldu.

Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olarak kabul edilen Rodos Heykeli bu dönemde inşa edildi. Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasından sonra, Rodos, Bizans'ın payına düştü. 654 yılında Müslümanların eline geçen Rodos, 712 yılında yeniden Bizans tarafından alındı. Akka'dan kovulan Saint-Jean şövalyeleri 1309'da adayı ele geçirdiler. Ada, 1522 yılında Osmanlılar tarafından alınıncaya kadar, Müslümanlara karşı yürütülen deniz savaşlarının merkez üssü oldu. 1522-1912 yılları arasında Osmanlı Devleti'nin egemenliği altında kaldı. 1912 yılında İtalya'nın eline geçti ve II. Dünya Savaşı'nın sonuna dek İtalyan yönetiminde kaldı. II. Dünya Savaşı'ndan sonra çevresindeki adalarla birlikte Yunanistan'a bırakıldı.


MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 7 Temmuz 2016 09:33
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Temmuz 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

RODOS


Onikiada'nın güney-doğu ucunda yunan adası, bu takımadaların en büyüğü; 1 400 km2; 66 600 nüf. Yönetim merkezi Rodos. K.-D.'dan G.-B.’ya doğru 77 km boyunca uzanan bu adanın en yüksek yeri Atavyros tepesidir (1 215 m). Ekonomisi turizme dayanır. Havalimanı, yolcu trafiği bakımından Yunanistan'ın ikinci büyük havalimanıdır.
Ad:  rodos3.jpg
Gösterim: 791
Boyut:  36.4 KB

—Tar. Uzun süre yunan egemenliğinde kalan ada, Hellenistik dönemde gelişerek bir kültür ve sanat merkezi oldu. Roma yönetimine girdi (İ.S. 53). Müslüman Araplar'ca BizanslIlardan alındı (645). Yeniden Bizanslılar'ın eline geçti (717). Menteşeoğlu Mesut Bey adanın önemli bir bölümünü ele geçirdiyse de (1300) BizanslIlar Rodos'a yeniden egemen olmayı başardılar (1308). Saint-Jean şövalyelerinin istilasına uğrayarak onların adada kurdukları Haçlı devletinin yönetimine girdi (1309). Osman Tin Rodos'u şövalyelerden almak için düzenlediği sefer başarısızlıkla sonuçlandı (1310). Bundan sonra Rodos kalesi başkent olmak üzere adaya iyice yerleşen şövalyeler, korsanlık yaparak osmanlı deniz ticaretini baltalamaya, türk gemilerine saldırıp yağmalamaya başladılar. Böylece Onikiada (Rodos, Khalkis [Herke], Tilos (ilkil), Nissyros [incirliada], Kos [İstanköy], Leryos [ileryoz], Symi [Sömbeki], Kalimnos [Kelemez], Patmos [Batnos], Astypalea [Astropalya], Karpathos [Kerpe), Kassos [Çoban]) ile Anadolu kıyısındaki Bodrum (Halıkarnassos) kalesinden oluşan 13 parça toprak üzerinde kurulmuş bulunan Rodos Haçlı devleti, İstanbul'un Türkler tarafından fethedilmesinden (1453) sonra papa Calixtus lll'ün başkanlığında Macaristan, Aragön, Fransa krallıkları, Bourgogne düklüğü, Ceneviz ve Venedik cumhuriyetlerinden meydana gelen hıristiyan ittifakına katılınca, Fatih Sultan Mehmet donanma komutanı Hamza Bey'i Rodos seferiyle görevlendirdi (1455).

Ancak, bu görevinde başarılı olamayan Hamza Bey azledilerek yerine Has Yunus Bey getirilirken, Rodos şövalyeleri de yıllık haraç verme koşuluyla barış yapmak zorunda kaldılar. Daha sonra Rodos şövalyelerinin artık yıllık haraç ödemeyeceklerini bildirmeleri üzerine vezir Mesih Paşa 160 parça savaş gemisinden oluşan bir donanma ve 100 bin kişilik bir kara ordusuyla Rodos seferine çıktı (1480). Rodos kalesint karadan ve denizden kuşatan Türkler, iki ay süren şiddetli savaşlar sonunda kente girdilerse de Mesih Paşa yağmayı yasakladığını ve tüm malların Hazinei hümayun’a ait olduğunu duyurunca, asker arasında baş gösteren hoşnutsuzluktan yararlanan şövalyeler, karşı saldırıya geçerek kentle kalesini geri aldılar. Püskürtülen türk kuvvetleri gemilerine binip adadan ayrılmak zorunda kaldılar.

Ağabeyi Bayezit II ile taht kavgasına girişen Cem Sultan'ın yenildikten sonra bu adaya sığınması (1482). Rodos'a uluslararası boyutlarda bir önem kazandırdı. Pazarlığa giriştikleri Bayezit H’yi kardeşini serbest bırakmama karşılığında kendilerine her yıl büyük miktarda bir para ödeme zorunluğunda bırakan Rodos şöval yeleri, daha sonra Cem Sultan'ı Papalık makamına satarak Rodos’tan Fransa'ya, oradan da İtalya'ya gönderdiler (1488). Haliç tersanesinde büyük savaş gemileri yaptırarak türk donanmasını güçlendiren Yavuz Sultan Selim, Suriye ile Mısır'ı fethettikten sonra istanbul-iskenderiye deniz yolu üzerinde bir korsan yatağı gibi kalan ve osmanlı kıyılarının güvenliği açısından öteden beri önemli bir tehlike oluşturan Rodos Haçlı devletini ortadan kaldırmak için Rodos seferine çıkmaya hazırlandıysa da sonradan bundan vazgeçip ikinci bir İran seferinin hazırlıklarına girişti (1518).

Kanuni’nin Rodos seferi (1522-1523) sonucunda Türkler’in eline geçen adada varlığına son verilen Rodos Haçlı devleti, yerini osmanlı yönetimine bıraktı. Türk egemenliğinde önce Kaptanpaşa eyaletinin yönetim birimlerinden biri olan Rodos, sonradan Kaptanpaşa eyaletinin yeni bir düzenlemeyle Cezairi Bahri Sefid eyaletine dönüştürülmesi üzerine (1867) mutasarrıflık, ardından da Cezairi Bahri Sefid vilayetinin merkezi (1876) oldu. 1911 -1912 Türk-italyan savaşı sırasında Rodos öteki 11 ada ile birlikte İtalyan deniz kuvvetlerince işgal edildi.

Balkan savaşı'nın başlaması üzerine İtalya ile yapılan Uşi (Ouchy) antlaşması (15 ekim 1912) uyannca Türkler’in Trablusgarp ve Bingazi'den çekilmelerine karşılık italyanlar da On iki ada'yı boşaltmayı kabul ettiler. Ancak. Balkan savaşı’nın türk ordusu için bir bozguna dönüşmesi, bu arada yunan donanmasının Cezairi Bahri Sefid’in öteki ada larını işgal etmesi, boşaltma işini aksattı; ayrıca Babıâli de adaların Italyan işgalinde kalmasını kendi güvenliği açısından gerekli bir önlem olarak gördü Birinci önya savaşı’nda (1914-1918) Osmanlı devletinin karşısında yer alan İtalya, Uşi antlaşmasının geçersiz kaldığını bildirerek Rodos ile öteki 11 adayı kendi topraklarına kattığını resmen duyurdu. Türkiye, Rodos üzerindeki egemenlik hakkından Lozan antlaşması'nda vazgeçti (1923). İkinci Dünya savaşı'nda önce Almanlar, sonra da ingilizler (1945) tarafından işgal edilen Rodos, Paris antlaşması'yla (1947) Onikiada'nın bir parçası olarak. Yunanistan’a devredildi (1948)

RODOS


Yunanistan'da kent
Rodos adasının kuzey ucunda, Onikiada nomos'unun merkezi ve büyük turizm mer kezi, 41 000 nüf, Surlu kent ya da dar ve dolambaçlı yollarıyla eski kent, XIV. yy.'ın ve XVI. yy.'ın başında yapılmış ve berkitilmiş yarım daire biçiminde bir surla çevrilidir. Şövalyeler hastanesi (XV. yy.; arkeoloji müzesi), XX. yy.'da yeniden yapılan saray, Ortaçağ’a ait birkaç kilise kalıntısı ve özellikle ünlü "hanlar" ya da Saint-Jean şövalyelerinin yurtları buradadır. Surlu kentin dışında 1912’den beri yeni bir kent gelişmiştir.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 11 Aralık 2016 01:52
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Temmuz 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  rodos4.jpg
Gösterim: 452
Boyut:  26.6 KB

Rodos Deniz Yasası


Latince LEX RHODİA, Bizans İmparatorluğu’nda, 7. yüzyıldan başlayarak ticaret ve deniz taşımacılığını düzenleyen kurallar bütünü. Ortaçağ Italyan kentlerinin deniz hukukunda etkili olmuştur.

Rodos Deniz Yasası’nın kaynağı, 6. yüzyılda hazırlanan İustinianos Yasa Derlemesi’nde yer alan bir yasayla eski çağlarda Rodos’ta denizcilik alanında gelişen görenek hukukuydu. Kuralların büyük bölümü kaybolan ya da zarar gören yükler konusundaki sorumluluğun belirlenmesiyle ilgiliydi. O dönemde fırtınalarda gemiyi kurtarmak için bazen yükün bir bölümü ya da tamamı denize atılıyordu. Ayrıca korsanlar da ciddi bir tehdit oluşturuyordu. 7. yüzyıldan sonra Arap ve Slav korsanlar nedeniyle deniz yolculukları iyice tehlikeli duruma geldi. Zararın maliyetini gemi sahibi, mal sahipleri ve yolcular arasında paylaştırarak bir tür sigorta işlevini yerine getiren Rodos Deniz Yasası, 12. yüzyıla değin etkisini sürdürdü. Ama 13. ve 14. yüzyıllarda Bizans deniz ticareti gerileyince işlerliği kalmadı.

Rodos işi ya da Undos işi


XVI. yy.'ın ikinci yarısında, İznik atölyelerinde üretilen bir grup osmanlı seramiği; Paris Cluny müzesi’nce bir rastlantı sonucu Rodos adasından çok sayıda satın alınmalarından ötürü, yanlış olarak, bu adla anılırlar. Siyah çerçeve içinde lacivert, koyu yeşil, firuze, beyaz ve mercan kırmızısı renklerle sıraltı tekniğinde süslenmişlerdir. Doğalcı çiçek (karanfil, lale, gül, sümbül, papatya vb.), asma, selvi ve iri yeşil yaprak motifleriyle ayırt edilirler.

kaynak: Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

11 Aralık 2007 / yaremce Coğrafya
19 Şubat 2012 / GusinapsE Osmanlı İmparatorluğu
20 Ağustos 2013 / Jumong Coğrafya
9 Şubat 2010 / Misafir Cevaplanmış
19 Şubat 2012 / İlyas ' (Öldü) Cevaplanmış