Arama

Magma Nedir? Magma Hakkında

Güncelleme: 3 Ocak 2016 Gösterim: 6.235 Cevap: 3
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
26 Ocak 2013       Mesaj #1
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
MAGMA
MsXLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Magma, herhangi bir köken bölgedeki kayaçların basınç düşmesi, sıcaklık yükselmesi, H2O ilavesi gibi etkenler altında bir kısmının ergimesi sonucu oluşan silikat hamuru durumundaki eriyiklerdir.
Magma, içeriğindeki SiO2 oranına göre 4 gruba ayrılabilir.
SiO2 oranı
  • > %63 ise Asidik Magma
  • %63-%52 ise Ortaç Magma
  • %52-%45 ise Bazik Magma
  • < %45 ise Ultrabazik Magma olarak adlandırılır.
Magmanın katılaşmasıyla magmatik kayaçlar oluşur. Üç tür magmatik kayaç vardır. Bunlar derinlik, yarı derinlik ve yüzey kayaçlarıdır. Magmanın sıcaklığı yaklaşık 2000 derecedir.
Eğer magma derinlerde soğursa iri kristaller oluşur. Derinlerde magma ile ortam arasındaki ısı farkı azdır. Çünkü derinlere inildikçe yerin ısısı artar. (jeotermal gradyan -1km'de 33 °C) Magma ile ortam arasında ısı farkı az olduğu için iri kristaller oluşur. Derinlik kayaçları tamamen iri kristallerden oluşur. Ve kristaller yaklaşık eş boyutludur.
Magma yarı derinlikte soğursa hem iri hem de küçük kristaller oluşur. Yarı derinlik kayaçları,başka bir deyişle damar kayaçları tamamen kristalli ve kristaller iki farklı tane boyutundadır.
Magma yüzeyde soğursa tamamen kristalli bir kayaç oluşmaz. Bunun nedeni yüzeyde magma ile ortam arasındaki ısı farkı fazla olması ve buna bağlı olarak magmanın hızlı soğumasıdır.

Magmanın Katılaşması
Kristalleşen mineraller yüksek sıcaklıkta ve uçucu bileşen bakımından fakir bir magmadan itibaren oluşurlar. Bu minerallere pirojenetik mineraller denir.
Pirojenetik minerallerin kristalleşip ayrılmasıyla magma uçucu bileşenler bakımından oldukça zenginleşir ve böylece bünyesinde hidroksil bulunan hidrojenetik mineraller ayrılır. Magmanın katılaşması sıcaklık ve uçucu bileşen miktarına bağlı olarak 4 evreye ayrılır.

Ortomagmatik Evre

Bu evrede ilk kristalleşmelerle pirojenetik mineraller ayrılır. (1200 - 900 °C) Daha sonra hidrojenetik mineraller ayrılır. (900 - 700 °C)

Pegmatitik Evre

Sıcaklık 800-600 °C arasındadır. Buhar basıncı cok yüksek. Esas kristllenmeden sonra mağmanın büyük bir kısmı kristllenmiş ve geriye uçucu birleşen bakımından zengin bir artık çözelti kalmıstır. Bu artık çözeltiler son derce akıcı ve hareketlidir. bunlar yan kayaç ve boşluklarına girerek pegmatitleri oluşturur. Çok büyük ekonomik değere sahip Turmalin, topaz, beril,gibi kristallerle Sn,U,Th gibi elementler içeren maden yataklarını oluşturlar.

Pnömatolitik Evre

Magmanın katılaşması süreçlerinde gaz basıncının en yüksek olduğu ve sıcaklığın 500 - 400 °C arasında olduğu evredir.

Hidrotermal Evre

Magmanın katılaşmasında son evredir. Sıcaklık 400 °C den düşüktür. Gaz basıncı ise oldukça azalır. Bu evrede çözeltiler çevre kayaçlardaki çatlak ve boşluklara girer, buralarda yeni mineraller oluşturur veya kayaçtaki bazı minerallerin mineralojik bileşimlerini değiştirir. Altın, Gümüş, Bakır gibi ekonomik değere sahip maden yatakları bu evrede oluşur. Hidrotermal evreden sonra sadece sadece su kalır. Magmanın katılaşması sona ermiştir.

Magmatik Farklılaşma

Magma oluştuğu andan itibaren tamamen katılaşana kadar birtakım aşamalardan geçer. Her aşamada ilk oluştuğu durumdan farklılaşır. Buna magmatik farklılaşma denir. Magmatik farklılaşma dört alt süreci kapsar.

Likuasyon

Magmanın farklı özellik gösteren kısmi sıvılara ayrılma sürecidir. (Sıvı halde karışmazlık)

Fraksiyonel Kristalleşme

  • Kristalleşen minerallerin eriyiği terk etmesidir. Bu nedenle eriyiğin kimyasal bileşimi devamlı olarak değişir. Magmatik farklılaşma süreçleri içersinde en önemlisidir.
  • Kristalleşen minerallerin eriyik ile temasının kesilmesi halinde fraksiyonel kristalleşmeden söz edilebilir. Minerallerin magma ile temasının kesilmemesi halinde minerallerin bileşimi eriyik ile reaksiyona girmeleri halinde devamlı olarak değişecektir.
  • Mineral ile eriyik arasında iki reaksiyon şekli gelişir. Bunlar kesikli ve kesiksiz reaksiyon serileridir.
  • İlk kristalleşen mineral olivin olacaktır. Ve belli bir sıcaklık derecesine kadar oluşmaya devam edecektir. Ve eriyik SiO2 bakımından oldukça zenginleşecektir. Daha sonra olivin eriyik ile reaksiyona girerek piroksen mineraline dönüşecektir.
    • Mg2SiO4 + SiO2 → 2MgSiO3
  • Bir mineralin eriyik ile reaksiyona girerek başka bir minerale dönüştüğü bu reaksiyon serisine kesikli reaksiyon serisi adı verilir.
  • Kesiksiz reaksiyon serisinde ise katı çözelti serisi teşkil eden bir mineralin kimyasal bileşimi devamlı olarak değişir.
  • Burada ortoklaz, biyotit ile plajiyoklas'ın reaksiyonu sonucu oluşmamaktadır.
Gazlarla Taşınma
Uçucu bileşenlerin magma odasının bir kısmından kaçarak başka bir kısmında birikmesi, bu esnada bazı elementleri beraberinde taşıması ve böylece magma odasında farklı bileşime sahip kısımların ortaya çıkmasıdır.

Termogravitasyonel Difüzyon
Magma odasındaki magma uzun süre beklerse ve katılaşmazsa eriyiğin her tarafında bileşim aynı olmaz. Ağır olan elementler aşağı çöker, hafif olanlar ise yukarı çıkar. Ve böylece magma odasında farklı bileşime sahip kısımlar ortaya çıkar.


Prof.Dr. Yavuz Erkan, Magmatik Petrografi, sf. 17-23 (1997)

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
theMira
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
26 Ocak 2013       Mesaj #2
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
MAGMA
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Yerkabuğunun 3.000 km derinliğe kadar uzanan manto adlı tabakasında yoğun ve ergimiş durumda bulunan mineraller karışımı. Esas olarak silikatlardan oluşur. İçinde çözünmüş gazlar ve su buharı da bulunur. Lav hâlinde yüzeye çıkan magma soğuyup katılaşarak magmatik kayaçları oluşturur. Katılaşma sırasında, içindeki gazlar genellikle uçar.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
theMira
ölmez fenerli - avatarı
ölmez fenerli
Ziyaretçi
29 Ocak 2013       Mesaj #3
ölmez fenerli - avatarı
Ziyaretçi
Mağma Nedir – Mağma Hakkında Bilgiler

Magma yer kabuğunun altında bulunan sıcak ve sıvı katmana mağma denir.
Litosfer’in hemen altında bulunan manto bölümü astenosfer (ateşküre) adını alır. Astenosfer yaklaşık 100 km. kalınlıktadır ve kısmen ergimiş kayalardan oluşur. Manto katmanının sıcaklığı çekirdeğe yakın yerlerde 40000C ile astenosferin üst bölümünde 10000C arasında değişir. Üst manto 700 km. alt manto ise 2900 km’ye kadar derindir. Manto hareketlidir, ancak çok sıcak olduğundan hareketini çok yavaş sürdürür. Büyük oranda demir, kalsiyum ve magnezyum içerir.

Magma : Magma, ergimiş durumdaki değişik mineraller ve bazı mineral kristallerinde oluşan lapa benzeri, yoğun bir sıvıdır.Kıvamı, su ve buz kristalleri içeren yarı erimiş durumdaki kar gibidir. Bilim adamları, magmanın büyük çoğunluğunun astenosferde bulunmakla birlikte bir bölümünün de alt mantonun bazı bölgelerinde geldiğini düşünüyorlar.

Magma Yükselişi : Astenosferdeki magma, ancak yeterince büyük bir “kabarcık”oluşturacak biçimde biriktiği zaman litosfere doğru yükselir.Magmanın yükselmesine yol açan süreç, bozuk bir musluktan suyun damlamasına(ancak ters yönde) benzer.Bozuk bir muslukta su sürekli biçimde musluğun ağzında birikir fakat damla halinde düşmesi ancak yeterli ağırlığa ulaşması ile gerçekleşir.Magma da yeraltında yeterli derecede biriktiğinde ve yoğunluğu çevresindeki kaya kütlelerinden daha düşük olduğunda yukarı doğru çıkmaya başlar.Çoğu yanardağın altında (yerkabuğunun içinde ya da altında) magmanın biriktiği bir magma odası vardır.



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Ocak 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MAGMA a. (lat. magma, artık; yun. magma, yoğrulmuş hamur). Yerbil. Değişen orantılarda sıvı ve kristallerden oluşan malzeme. (Buna, yüksek basınç altında, sıvı içinde çözelti halinde bulunan ve basınç düştüğünde açığa çıkan akışkanlar da eklenir.) [Bk. ansikl böl.] || Magma akışı ya da akışı, bir magmanın yüzeyde yayılması. || Magma çökelimi, bir magma içinde kristallerin oluşup çökelmesi. || Magma farklılaşması, sıvıların bölümsel kristalleşmeyle evrimi. || Magma haznesi, bir magmanın biriktiği yer. || Magma kayacı, bir magmanın kristalleşmesiyle oluşan kayaç. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Lav akıntıları ya da yanardağ çıkartıları magma akışıyla oluşur. Yüzeyde katılaşma sonucu magmalar volkanik kayaçları meydana getirir ve sıvı bölümü çoğu kez cam halinde donar. Derinde katılaşma sonucu, tümüyle kristalleşmiş plütonik kayaçlar oluşur Magmalar, çeşitli koşullarda, değişik bileşimdeki gereçlerin erimesinden meydana gelir. Erimesinin başlangıcındaki fiziksel koşullar bir kayacın katılaşma eğrisini, bütün erime sürecindeki koşullar da kayacın sıvılaşma eğrisini belirler. Kaynak kayacın katılaşma eğrisinin geometrisine göre bir magma, kuru bir ortamda, sıcaklığın artması ya da basıncın düşmesiyle oluşabilir; su varsa, sıcaklığın ya da basıncın artmasıyla meydana gelir.
Üst mantodaki peridotitlerin kuru ortamda, sıcakta erimesiyle, 1 100 °C'tan yüksek sıcaklıklarda çıkan bazalt magmaları oluşur. Derinde görülen bölümsel kristalleşme süreciyle bu magmalar, bir yandan birikintileri (diğer ara minerallerle çimentolanmış özbiçimli yoğun kristallerden oluşan taneli kayaçlar), bir yandan da, silis, alümin ve alkaliler bakımından zengin olan ve magma farklılaşımından doğan kayaçları verir. Bu ultrabazik ya da bazik magmalar okyanusortası sırtlarda ve daha genel olarak, Yer kabuğu levhalarının ıraksadıkları ya da kırıklarla ayrıldıkları yerlerde ortaya çıkar.
Peridotitlerin suyun bulunduğu bir ortamda erimesi, daha silisli, andezit bileşiminde ve öncekiler gibi bölümsel kristalleşmeyle gelişen magmaların oluşmasına neden olur. Bu magmalar levhaların yakınsama bölgelerinde, ada yaylarında ve hareketli kıta kenarlarında görülür. Büyük Okyanus'un kenarlarında bu durum, adı geçen okyanusu bir “ateş çemberi” ile kuşatan kuvvetli magma etkinliğine de neden olur. Bu tür magmaların oluşumunda dalma-batma yüzeyinin üstünde bulunan levhanın peridotitlerinden başka, taşıdığı çökellerle suyun vektörlüğünü yapan okyanus kabuğu başta olmak üzere dalma-batma halindeki levhanın öğeleri
de etkili olur. Suyun varlığı, erime sıcaklı ğını önemli ölçüde düşürür. Çarpışmalaı sırasında büyük ölçüde kabukiçi dilimlenmelere uğrayan ya da daha derin kökenf sokulumlarla ısınan: kıtasal kabuk gereçleri, erime artıklarının köken kayacın erimemiş parçalarının birlikte görüldüğü magmaları, yani magmatitleri oluşturur.
Magmaların yoğunluğu, bulundukları ortamın yoğunluğundan daha az olduğu için, bunların yükselmesine yol açar. Bir yandan soğumaya ve basınç düşmesine, öte yandan bölümsel kristalleşmeye bağlı olarak çok önemli bir evrimin gerçekleştiği bu ağır tempolu olay, magmanın geçtiği jeolojik yapının mekanik özelliğiyle magmanın kendi özelliğine göre gelişir. Elemen hemen oluştukları yerde kristalleşen, yani yüzeye çıkmamış kimi magmalara otokton ve buna karşıt olarak, çok derinde oluştuktan sonra yüzeydeki katlara ulaşmış magmalara allokton denir.

Magma kayacı. Magma kayaçları çeşitli ölçütlere göre birbirinden ayrılır; en yaygın kullanılan ölçütler şunlardır: yerleşme derinliği (plütonik kayaç [derinde] ve volkanik kayaç [yüzeyde]); kristalleşme türü (mikrotaneli kayaç taneli kayaç, porfirik kayaç, afirik kayaç [fenokristalsiz], hiyalin [ya da camsı] kayaç, aplitik kayaç, pegmatitik kayaç vb.); bu kayaçları oluşturan çeşitli kristal evrelerinin orantısı; bunların kimyasal bileşimi.
Çeşitli plütonik ve volkanik kayaçlar kimyasal ve mineralojik ölçütlere göre birbirinden ayrılır Kimyasal sınıflandırmalarda, kayacın katyon orantılarından ve değişmez bileşimdeki mineral orantılarından yola çıkılarak elde edilen bir gizil mineral bileşimi göz önüne alınır; sözkonıısu minerallerden başlıcaları şunlardır: kuvars, alkali feldispat (ortoz ve albit), plajioklaz, feldispatımsılar (nefelin, leusit ve kaliofilit), olivin, diopsit, hipersten, aegirit, korindon, manyetit, hematit, vvollastonit ve larnit. Kullanılan ilk ölçüt, kuvars ve feldispatımsı oranıdır ve bu, kayacın silis bakımından aşırıdoyma ya da altdoyma derecesini gösterir; İkincisiyse alkali feldispat/plajioklaz oranıdır ve bu da, kayaçta bulunan kalsiyum ve alümin orantılarını ortaya koyar. Ana mineraller yardımıyla (kuvars, feldis-patımslar, alkali feldispatlar ve plajioklazlar) biri silise aşırıdoymuş kayaçları, diğeri de altdoymuş kayaçları belirten iki üçgenli bir gösterim benimsenmiştir. Bu üçgenlerin ortak tabanına (AP,A alkali feldis- patları, P de plajioklazları gösterir) koşut doğrulardan her biri, belli kuvars (P kutbu ve üstteki üçgen) ya da feldispatımsı (F kutbu ve alttaki üçgen) orantılarını gösterir. Q ve F tepelerinden çıkan doğrular alkali feldispat/plajioklaz oranlarını belirtir. A. Streckeisen'in önerdiği bu sınıflama (1976) bütün dünyada benimsenmiştir. Kuşkusuz bu sınıflama yalnızca, içerdiği ana mineraller, anlamlı olabilecek kadar büyük bir orantıda olan kayaçları kapsar ve minerallerin gösterim sınırı °/o 10’dur, yani gösterim °/o 90’dan az mafik mineral içeren kayaçlarda (M<90) kullanılabilir. Ana mineraller bakımından fakir kayaçlarda, mafititlerde (M >90) de üçgen sınıflamadan yararlanılır; ancak burada kutuplar, kayaçta en bol bulunan mineralleri gösterir (olivin-ortopiroksen-klinopiroksen, o'livin-piroksen-hornblent, plajioklaz -piroksen-olivin, plajioklaz-piroksen -hornblent). Plütonik bir kayacın normlu bileşimi, onun modüllü (gerçek) bileşimine çok yakındır ve bu durumda bu sınıflama hem mineralojik, hem de kimyasaldır. Aynı oluşum sürecinin ürünü olan petrografik bileşimler farklı dizilere bağlıdır ve plütonik magma dizileri bu sınıflamada gösterilebilir.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

23 Kasım 2007 / Tiglon Ekonomi
14 Ocak 2010 / Misafir Biyoloji
12 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap