Arama

Gel - Git Hareketi (Med - Cezir)

Güncelleme: 4 Mart 2012 Gösterim: 24.908 Cevap: 6
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
21 Şubat 2007       Mesaj #1
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Gelgit, bir gök cismi üzerinde başka gök cisimlerinin uyguladığı kütle çekimi kuvvetleri nedeniyle oluşan çevrimsel biçim bozulmaları demektir. En çok bilineni, Ay ve Güneşin göreli konumlarındaki değişmelerin etkisiyle Yer yüzeyinde deniz düzeyinde ortaya çıkan dönemli değişmelerdir. Gelgit oluşturan kuvvetleryerçekimine oranla çok küçüktür. Buna karşılık bu kuvvetlerin, özellikle yatay bileşenleri nedeniyle, denizlerdeki etkisi büyük olabilir. Karalar ve denizler Yer yüzeyinde düzenli dağılmadığından, denizlerin ve okyanusların gelgit kuvvetlerine tepkisi çok karmaşıktır. Yerin kendi ekseni etrafında dönmesinden kaynaklanan saptırıcı Coriolis kuvveti de bu karmaşıklığı arttırır. Antarktika Okyanusu'nda gelgit kabarması, Yer çevresinde doğu-batı doğrultusunda yayılır. Ama kıtalar arasında, örneğin Atlas Okyanusu'nda, kısmen Kuzeye doğru ilerleyen bir dalga ile kısmen Doğu-Batı doğrultusunda salınan bir duran dalga biçiminde kendini gösterir; Coriolis kuvveti her iki dalga hareketini de etkiler.
Kurumsal çalışmalar ve gözlemler, kabarma ve alçalmaların sıfır olduğu noktaların bulunduğunu ortaya çıkarmıştır; kabarma ve alçalmalar bu noktalar çevresinde (saat yönünde ya da ters yönde) döner. Akdeniz, Karadeniz ve Baltık Denizi gibi, nerdeyse tamamen kapalı denizlerde, doğrudan yerel gelgit kuvvetlerinin etkisiyle bir duran dalga oluşur. Bu denizlerde gelgit genliği küçüktür, santimetre ölçeğindedir. Açık okyanuslarda genellikle bir metreden azdır. Körfezlerde ve bunlara bitişik denizlerde genlik çok daha büyük olabilir. Çünkü gelgit dalgası kıta sahanlığının sığ sularına girince, ilerleme hızı yavaşlar ve enerji küçük bir hacimde biriktiği için gelgit yükselme ve alçalmaları büyük boyutlara ulaşabilir. Bilinen en büyük gelgit Kanadadaki Fundy Körfezi'nde oluşur; burada 21 metre yüksekliğe kadar kabarmalar gözlenmiştir.

Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen The Unique; 25 Şubat 2009 13:01
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
1 Kasım 2007       Mesaj #2
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
big wave cliff 2

GEL-GİT (Med-Cezir)
Sponsorlu Bağlantılar

Ay ve Güneşin çekim gücü etkisiyle okyanuslarda görülen su yükselmeleri ve alçalmalarına Gel-Git denir. Ay ve güneşin aynı doğrultuda oldukları zaman çekim güçleri birbirine eklenir ve Büyük Gel-Git olur. Ters istikametlerde ise Küçük Gel-Git olur. Bu durum ayda 2şer kere olur. Normal Gel-Git ise hergün 50 dk.lık gecikmelerle olur. Bu durum ay günü ile dünya günü arasındaki zaman farkından kaynaklanır. Suların yükselme ve alçalmaları ile ortaya çıkan yükselti farkına Gel-Git Genliği denir. İç denizlerde bu genlik az iken (30-80 cm) Okyanus kıyılarında fazladır. (8-20m) Gel-Gitin Etkisi Sonucunda ;

• Akarsu ağızlarında delta oluşmaz.
• Kıyı kirlenmesi görülmez.
• Akarsuların getirdiği malzemeyi okyanus sularının alıp açıklara götürmesiyle temizlenen akarsu ağzı Haliç şeklini alır.
• Gel-gitin etkisiyle çizgizi sürekli değişen Watt Kıyıları oluşur.

ülkemizde Gel-Git genliği 30-40cm civarlarında olduğu için herhangi bir etkisi hissedilmez. Deniz Sularının Hareketi Rüzgar, gelgit ve akıntılar deniz suyunda hareketlere yol açar. Rüzgarlar ve fırtınalar denizde yalnızca dalgaların oluşmasına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda denizin 100 m derinliğine kadar inebilen etkileriyle akıntılara da neden olabilir. Muson ya da alize gibi sürekli esen rüzgarlar dünyanın dönmesine de bağlı olarak, Kuzey Yarıküre’de sağa, Güney Yarıküre’de de sola doğru yol alan akıntılar oluştururlar. Suyun tuzluluk oranı ile sıcaklığına bağlı olarak deniz suyu yoğunluğunda ortaya çıkan farklılıklar da akıntılara neden olabilir. Bunun sonucunda Humboldt gibi soğuk ve Gulf Stream gibi sıcak su akıntıları ortaya çıkar ve bunlar çevrelerindeki iklim koşullarını da etkiler. Akıntılar nedeniyle bir yerden boşalan suyun yerine ya yüzeyden ya da denizin altından karşı akıntıyla yeni su kütleleri gelir ve böylece deniz suyunda sürekli bir hareket görülür. Deniz suyu hareketlerine yol açan bir başka etken de gelgittir. Gelgit Ay ile Güneş’in deniz suyu üstündeki çekim gücünden kaynaklanır. Dünya’nın dönmesi ile ortaya çıkan merkezkaç gücü de onlara katılır. Dünya’nın Ay’a dönük yüzündeki sular kabarırken, öteki yerdekiler alçalır. Ay, Dünya çevresinde dolaştıkça kabarma bölgesi de yer değiştirir. Ay, Dünya’nın herhangi bir yerine göre tam çevrimini 24 saat 50 dakikada tamamladığından, yarım günlük gelgit periyodunun süresi 12,5 saattir. Aynı biçimde Güneş de 24 saatlik günlük gelgitlere neden olur. Güneş’in kütlesel çekim kuvvetinin Ay’ınkinin yüzde 46’sı kadar olduğu saptanmıştır. Dünya, Ay ve Güneş üçlüsünün konumlarına göre gelgit kabarmaları ya da alçalmaları ortaya çıkar. Bu gökcisimlerinin üçü de aynı doğru üstündeyse Ay ve Güneş’in çekim kuvvetleri birbirine eklenir. Ama bir dik açı oluşturacak biçimde dururlarsa, Ay ile Güneş’in çekim kuvvetleri birbirlerini zayıflatır. Gelgit olaylarının etkileri karaların konumuna göre değişir. Örneğin kıyılarda, özellikle de ırmak ağızlarında haliçler oluşabilir ya da sular yükseldiği sırada fırtına çıkmasıyla su baskınları ortaya çıkabilir.
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
20 Kasım 2007       Mesaj #3
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
Gelgit olayı, Manş Denizi'nin ve Atlas Okyanusu'nun sığ kıyılarında kolayca gözlenebilir: deniz, kıyı yönünde ilerler, kumsalı örterek bir süre öyle durur, sonra açıklara doğru çekilerek daha önce kaplamış olduğu yüzeyi yeniden açıkta bırakır. Kabarma ile alçalma arasındaki yüzey farkına yükselme denir.

Bu hareket okyanusların çoğunda, 24 saatte iki defa (yarım günlük gelgit) tekrarlanır; buna karşılık yeryüzünün birçok bölgesinde ancak bir defa (günlük gelgit) olur. Yılın bazı mevsimlerinde, kıyının belirli noktalarında, çok genişlik kazanır: Mont-Saint-Michel Körfezi'nde 15 metre, Kanada'da, Fundy Körfezi'nde 19 metre.

Gökcisimlerinin Etkisi

Bu olay hakkında ilk yeterli açıklama, ancak XVIII. yy.da ve İngiliz bilgini Isaac Newton tarafından yapılabilmiştir. Bu bilginin çalışmalarına göre gelgitin aslı, gökcisimlerinin çekim gücüdür ve gökcismi ne kadar büyük ve Dünya'ya ne kadar yakın olursa, çekim gücü de o kadar güçlü olur.

Gezegenlerle Güneş'in etkisi önemsiz olmamakla birlikte bu konuda başlıca rol, yakınlığı dolayısıyla, Ay'dadır. Böylece, gelgit vaktinde her gün görülen 50 dakikalık sapmanın nedeni de anlaşılır; çünkü Ay, Dünya'ya göre her 24 saat 50 dakikada bir aynı duruma gelir. Ay ve Güneş'in çekim etkisi birbirine eklendiği zaman büyük gelgitler, bu iki etki birbirine karşıt olduğu zaman ise küçük gelgitler oluşur.

Gelgit olayının meydana gelmesi için, deniz yüzeyinin yeterince büyük olması gerekir, yoksa çekim gücü önemsiz kalır: sözgelimi Akdeniz'de suların hareketi ancak yirmi-otuz santimetre içerisinde kalır. Ayrıca, kıyı çizgileri de gelgitlerin genişliğini etkiler: körfezlerde ve haliçlerde gelgitler daha belirli olur.

Ancak, Newton'un yorumu da tamamen yeterli sayılmaz. Özellikle Büyük Okyanus ve Hint Okyanusu'nun bazı kıyılarında, günlük gelgitlerde niçin suların 24 saatte ancak bir defa kabarıp bir defa alçaldığını açıklayamaz. Bazı yerlerde gelgit yüksekliği bir metreyi aşar, oysa bütün gökcisimlerinin gücü birleşse bile, bir metreyi aşkın bir gelgit meydana getirememesi gerekir. Aslında, gelgit olayı «seselim» cinsinden çok karmaşık bir olaydır: gökcisimleri, art arda düzgün itimlerin, bir salıncağı gittikçe daha yukarılara çıkardığı gibi, ardışık bir çekim gücüyle bunu sağlar.

İnsan ve Gelgitler

XIX. yy. sonunda İngiliz bilgini lord Kelvin ile Fransız bilgini Henri Poincare, gelgitleri önceden bilmeye yarayan ve denizciler için çok faydalı cetvellerin hazırlanmasına olanak sağlayan hesaplar yaptılar.

Bugün, hemen her büyük ülkede, kıyıların önemli her noktasındaki yerel genlik katsayılarım ve başlıca dalgaların her birine uygulanacak devirlerini deneysel olarak bulan bir hidrografya servisi vardır. Yılın her günü için, bu noktalardaki gelgit tahminleri yapılır ve lord Kelvin'in gelgit tahmin aletiyle hesaplar tamamlanır.

Gerçekten de gelgit, gemiciler için büyük kolaylıklar sağlar, çünkü gemilerin sığ haliçlere ve limanlara girmesini ve çıkmasını kolaylaştırır. Ama çoğu zaman, sular alçaldığında gemiler oturmasın diye tesviye havuzları yapmak gerekir.

Gelgit hareketleri, küçümsenmeyecek bir enerji kaynağıdır («mavi» kömür). Ortaçağ'da bile gelgit değirmenleri vardı. Haliçlere yapılacak hidrolik santrallar, elektrik üretecek türbinleri çalıştırmak üzere suyun gücünden yararlanarak bu enerjiyi kullanabilir. Ama böyle santrallar yapmakta henüz tereddüt var, çünkü bunlar çok pahalıdır. Bugün için dünyadaki bu tip tek santral, Bretagne'da bulunan Rance gelgit elektrik fabrikasıdır.

gelgit1

Bir gelgit olayında, sular kabardığı sırada kıyının görünüşü: Atlas Okyanusu kıyısında (Vendee) Saint-Jean-de-Mont kumsalı.

gelgit2 gelgit3 gelgit4

Gelgit olaylarının şeması. Büyük gelgitlerde (solda), Ay ile Güneş'in çekim güçleri birbirine eklenir. Küçük gelgitlerde (ortada), bu iki etki birbirine ters düşer. Deniz çekilince kumsallarda belirgin dalga izleri kalır (sağda).

Kıyılarda Yaşam

Gelgit alanındaki hayvanlar ve bitkiler, hayatta kalabilmek için bazı özel nitelikler taşımak zorundadır. Günde iki kere su dışında ve güneşte kaldıkları için bu canlılar kurumaya karşı dirençli olmalı ve büyük sıcaklık farklarına dayanabilmelidir. Tatlı sudan (çünkü sular çekildiğinde yağmur yağabilir) etkilenmemeleri ve nihayet dalgaların yıkıcı gücüne karşı da dirençli olmaları gerekir.
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
17 Şubat 2008       Mesaj #4
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!
Suların Yükseldiği Zaman
Bay of Fundy High Tide

Suların Çekildiği Zaman
Bay of Fundy Low Tide
Gerçekçi ol imkansızı iste...
arrjin - avatarı
arrjin
Ziyaretçi
22 Haziran 2008       Mesaj #5
arrjin - avatarı
Ziyaretçi
cografya dersinde en zevk aldıgım konulardan biriydi paylaşımlar için sagolun

big wave cliff 2
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
22 Ağustos 2011       Mesaj #6
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Gelgit

Ay'ın ve Güneş'in yeryüzündeki çekim farkından doğan alçalma ve kabarma olayı.

Yeryüzü denizlerle kaplı olduğu için, gözlemlenebilen gelgit, okyanuslarda ve kimi iç denizlerde görülür, fakat aynı etki altında yerkabuğunun sert bölümlerinde (karalarda), atmosferde de gözle görülemeyen gelgit olayı oluşur.

Ay'ın ve Güneş'in, yerkabuğuna uzaklıklarına ve uzaydaki hareketlerine göre değişen oranlarda çekim etkileri vardır. Bu etkiler, Ay ile Güneş, ekvator düzlemine göre aynı doğrultuya geldiklerinde birbirine eklenir ve büyük gelgit olayına, aynı doğrultularda bulunduklarında da birbirlerini ters yönde etkileyerek küçük gelgit olayına neden olurlar.

Yer'in kendi çevresinde, Ay'ın Dünya çevresinde ve her ikisinin Güneş çevresinde dönüşü, Ay çekimi ile Güneş çekiminin birbirlerini doğru ya da ters yönde etkilemesi, Ay ve Güneş günlerinin uzunluk farkı, etki altındaki yer biçimleri vb. etkenlerine göre günde, yarım günde, 15 günlük, aylık ve belirli yıllarda belirli aralıklarla dönüşümlü olarak deniz suları alçalır, kabarır. Yükselen sular karaları basar, çekilirken karalardan içerlere parçalar sürükler, yerinde bataklıklar bırakır. Irmak ağızlarını aşındırarak haliçler oluşturur. Hem karada hem suda yaşayan özel yosun ve yumuşakça türleri üretir.

Atlas ve Hint okyanuslarının hemen bütün Afrika, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'nın doğu kıyılarında yarım günlük, Büyük Okyanus'un bütün Amerika ve Asya anakaraları kıyılarında, Güneydoğu Asya Adaları'nda günlük ya da karışık gelgit olayları görülür. Gelgit dalgaları, ortalama 1-2 m.dir. En uzun dönüşümlü gelgit olayı 18 yıl 8 aylıktır.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi


Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
4 Mart 2012       Mesaj #7
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Gel - Git (Med - Cezir)

Kıyılarda yaşayan insanlar için, özellikle de denizciler için, denizlerin günde iki kez yükselip alçalması her zaman çok büyük önem taşımıştır. Newton bu özelliğin bütün kütleler için geçerli olduğunu belirtip, Ay'ın doğal olarak denizlerin suyunu çekme gücü taşıdığını gösterinceye kadar, gelgit ile Ay'ın konumu arasındaki bağıntı ancak astrolojiyle yorumlanabiliyordu. Gelgit, denizciler için büyük bir güçlük olmakla birlikte, enerji kaynağı olarak (eskiden değirmenlerde, günümüzdeyse elektrik üretiminde) yararlıdır.

Denge Gelgiti
Suların yükselmesi, Ay'ın çekiminin, Dünya'nın bir yanından ötekine geçmesine bağlıdır. Hem Dünya,hem de Ay, gerçekte Dünya'nın içinde olan karşılıklı çekim merkezleri çevresinde yörüngeye girmişlerdir. Böylece, Dünya hareketsiz kabul edilirse, Dünya'nın merkezinde yerçekimini dengeleyen kurgusal bir merkezkaç kuvvet ortaya çıkar. Ama Ay'a bakan yüzde çekim kuvveti daha güçlüdür ve Dünya yüzündeki her şey, belli belirsiz Ay'a doğru çekilir. Ay'a bakmayan yüzde Ay'ın çekim kuvveti, ortak merkezin oluşturduğu merkezkaç kuvvetten daha azdır ve toplam kuvvet, Ay'dan dışarı doğru etkir.


Gerçek Gelgitler
Büyük yükseklik farkları Rezonans olayına bağlıdır. Belli hacim ve derinlikteki bütün su kütlelerinin bir doğal salınma peryodu (suda ortaya çıkan bir karışmanın, bir uçtan ötekine ulaşma zamanı) vardır. Bu su dolu bir kabın eğilmesiyle görülebilir. Suyun bir uçta toplanması, belli bir zaman alır. Kap bu zamana eşit aralıklarla sallanırsa, su düzeyi iki uçta da şiddetle salınacaktır; ama sallama frekansı farklı olursa, su düzeyindeki değişiklik küçük olur. Eğim kuvvetinin yerini, 12 saat 25 dakikalık bir peryotla Ay'ın gelgit etkisinin aldığı kapalı denizlerde de, aynı etki oluşur. Erie gölünün (ABD) doğal periyodu bu değerden pek farklı değildir
.

Okyanuslara açılan denizler, çoğunlukla okyanus gelgitlerinin etkisi altındadır. Sözgelimi, Atlas Okya-nusu'nun gelgitleri, İskoçya'nın kuzeyinden. Kuzey denizine ve Manş denizine doğru, denge gelgiti akışına ters yönde bir gelgit akışı yaratır. Dünyanın dönüşüne bağlı Koriolis Kuvveti de, gelgitin sağa doğru yer değiştirmesine neden olarak (Kuzey yarıkürede), suyun akışını etkiler. Gelgit kapalı bir denize doğru aktığı zaman bu kuvvet, gelgitin, denizde yüzeyin değişmez yükseklikte olduğu bir nokta çevresinde daireler çizmesine yolaçabilir. Sözgelimi, Kuzey denizinde bu amfidromik (yunanca «her iki akıntı, Rezonans, koylarda ve haliçlerde de oluşabilir. Koylarda ve haliçlerde, okyanus gelgitlerinin peryodik kuvveti, Nova Scotia'da Fundy koyunda olduğu gibi, 20 m yükseklikte bir gelgit olayına yolaçabilir. Haliçlerde sıradan bir gelgit bile, suyu, içine akan ırmağa doğru metrelerce yükseklikte bir su duvarı oluşturacak biçimde itebilir. Bu «oyuk Güneş de denizlerde bir gelgit kuvveti yaratır. Ama bu kuvvet, Ay'a bağlı olan kuvvetin yarısı oranında olduğu için, temel etkisi, Güneş ve Ay aynı doğrultu üstünde bulundukları zaman Ay'ın oluşturduğu gelgiti desteklemek (ilkbahar gelgitleri) ya da Güneş ve Ay birbirlerinden 90°'lik bir açıyla ayrıldıkları zaman gelgit yükseklik farkını azaltmak (15 günde bir ortaya çıkan gelgitler) biçiminde ortaya çıkar. Bu nedenle, her kavuşum ayı içinde, iki ilkbahar gelgiti, iki de 15 günlük gelgit vardır.

Gelgit Gücü

Fransa'da Rance ırmağı üstündeki bir barajda kurulan dünyanın gelgit gücüyle çalışan tek santralı, suyu barajda toplayabilmek için, gelgitin yanı sıra, çekilme zamanlarında artan elektriği de kullandığından, sınırlı çalışma süresi sorunundan uzaktır. Gelgit gücü üretiminin temel sorunu, suyun yüksekliğinin, normal bir hidroelektrik santraldakinden on kez daha az olmasıdır. Üretilen güç, su yüksekliği ile suyun akış hızının çarpımına eşit olduğundan, akış hızının çok yüksek olması, dolayısıyle de büyük ve pahalı türbinler gereklidir. Ama bu durumda bile, elde edilen enerji, öteki santrallarınkinden azdır ve gelgit gücü, bir ulusun enerji gereksinimine önemli katkıda bulunmakla birlikte, yalnızca küçük miktarda enerji sağlayabilir.

Gelgit Değirmenleri
Gelgit suyunu biriktirme amacıyla ırmak ağzına baraj yapma ilkesi, gelgit değirmenlerinde yüzyıllardır kullanılmaktadır. Yükselen suların, değirmenin üstünde bir su sarnıcına akmasına izin verilir ve yükselmenin hemen ardından, savak kapıları kapanır (bu bazen, dışa giden su akıntısından yararlanılarak, otomatik olarak yapılır). Birkaç saat sonra sular alçaldığında, içerde toplanmış olan su, değirmen çarkını harekete geçirmesi için serbest bırakılacaktır. Bu, gelgitin suya kazandırdığı normal hızın sağlayabileceğinden daha büyük bir güç üretir. Bazı çarklar, sarnıçtaki değişken su düzeyine de uyarlanabilir. Kabarma sırasında tuzlu su, ırmak halicinden çok yukarılara kadar ulaşamaz; ama kabarma, ırmak suyunun akıntısını, belli bir ölçüde tersine çevirir.


***

1.
Nasıl Çalışır - Bilim, Teknoloji ve İcatlar Ansiklopedisi, Gelişim Yayınları, 3.Cilt, Sy: 895-899
theMira

Benzer Konular

28 Aralık 2009 / Misafir Cevaplanmış
2 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap
17 Mart 2011 / ABDULLAH ASLAN Soru-Cevap