Arama

Okyanus

Güncelleme: 14 Kasım 2016 Gösterim: 21.920 Cevap: 3
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
19 Kasım 2007       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi

Okyanus

Ad:  okyanus.JPG
Gösterim: 2413
Boyut:  28.3 KB

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Kıtaları birbirinden ayıran engin denizlere verilen ad. Okyanuslar, dünya yüzölçümünün yaklaşık %70,8'ini kaplar. Amerika, Asya ve Avustralya arasında yer alan Pasifik Okyanusu (Büyük Okyanus) 180 milyon km2; Amerika, Avrupa ve Afrika arasında yer alan Atlas (Atlantik) Okyanusu 106 milyon km2; Afrika'nın doğusu ile Hindistan'ın güneyi ve Avustralya'nın batısında yer alan Hint Okyanusu ise 75 milyon km2 büyüklüğündedir. Ayrıca tamamı buzullarla kaplı Kuzey Kutup (Arktik) Denizi ve Antarktika kıyıları çevresinde yine buzullarla kaplı Antarktika Denizi birer okyanus sayılabilir. Yeryüzünde karalar ile okyanusların dağılımı eşit değildir. 44° kuzey paraleli çevresinde karalar ile okyanuslar eşit şekilde dağılmış gözükmekle birlikte, 20° güney paralelinden başlayarak okyanuslar karalara göre çoğunluktadır. Rüzgârlar, sıcaklık değişimleri gibi nedenlerden okyanuslarda sıcak ve soğuk su akıntıları oluşur. Büyük ırmaklar şeklindeki bu akıntılar çevrelerindeki karaların iklimini etkiler. Okyanus suları sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum klorür, sülfat, bikarbonat, brom iyonlarınca zengindir. Ayrıca oksijen, azot gibi erimiş gazlar da bulunur.

Okyanuslar üç bölgeye ayrılır.


  • Karaların önünde, onların topografik yapısının devamı olarak uzanan kıta platformu;
  • Derinliğin birdenbire artmaya başladığı kıta şevi;
  • En geniş ve derin bölümü oluşturan, üzeri yer yer sırtlar, tepeler vb.yle kaplı okyanus çukuru ya da havzası.
Okyanuslar aynı zamanda binlerce türden bitki ve hayvanın da barınağıdır. Okyanuslarda da karalardakine benzer bir yaşam çevrimi vardır. Su yüzeyine gelen güneş enerjisi, yüzeye yakın yaşayan ve bitkisel planktonları oluşturan küçük bitkisel organizmalar tarafından (karalardaki bitkiler gibi) fotosentezde kullanılarak organik maddeye dönüştürülür. Bitkisel planktonlar daha büyük canlıların, onlar da daha büyüklerinin besinini oluştururlar. Bu işlem küçük hayvanlardan büyüklere, yüzey sularından derinlere doğru sürüp gider ve bütün okyanus canlıları birbirleriyle beslenerek bir yaşam çemberi oluştururlar. Okyanus sularının ısısına, derinliğine göre canlı türleri de değişir. Genellikle her canlının yaşadığı ısı derecesi ve derinlik, hatta bölge sınırlıdır.

Okyanuslarda yaşayan pek az canlı, örneğin çok büyük balıklar, çok büyük bir yaşama alanına sahiptir. Günümüzde okyanuslar gerek fiziksel, gerekse biyolojik yapıları açısından tam olarak tanınabilmiş değildir. Bu konuda yapılan çalışmalar okyanus bilimi adında özgün bir bilim dalının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bugün okyanuslar üzerindeki araştırmalar çoğunlukla üç büyük devlet (ABD, Rusya, Japonya) tarafından yürütülmektedir. İnsanlar hem diplerindeki maden, petrol vb. kaynaklar nedeniyle hem de içinde yaşayan canlılar, açısından okyanuslara ilgi duymaktadır; ancak bu ilginin her zaman olumlu sonuçlar yarattığı savunulamaz. Bir yandan gelişmiş araçlarla sürdürülen okyanus balıkçılığı, birçok okyanus canlısını, soyunun tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya getirirken, öte yandan insan etkinliklerinin sonuçları olan çeşitli zehirli atıklar denizlerden başlayarak okyanuslara doğru yayılan bir kirlenmeye neden olmaktadır. Bu gelişim gerekli önlemlerle zamanında durdurulamazsa, yalnızca okyanuslarda yaşayan canlıları değil, aynı zamanda gelecekteki beslenme ümitlerinin büyük bölümünü okyanuslara bağlamış olan insanlığı da tehdit edecek boyutlara ulaşmakta gecikmeyeceği kesindir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 14 Kasım 2016 01:54 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Mayıs 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Okyanus


Dünyanın yaklaşık olarak % 70.5'ini Okyanuslar kaplamaktadır. Denizlerin toplam yüzölçümü 360.800.000 km2'dir.
Sponsorlu Bağlantılar

Okyanuslar Nasıl Oluştu?


Dünya, Güneş Sistemi oluştuğunda kızgın bir gaz kütlesi halindeydi. Zamanla ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, dıştan içe doğru soğumuş, böylece iç içe geçmiş kabuk, manto ve çekirdekten oluşan farklı sıcaklıktaki katmanlar oluşmuş ve sıcak bir eriyik halindeki bu karışım zaman içerisinde ayrışmaya başlamıştır . Önce en ağır olan demir merkeze doğru çökelerek çekirdeği , sonra yine erimiş halindeki silikat kayaçları kristalleşerek mantoyu meydana getirmiş, daha sonra mantonun bir kısmı tekrar eriyerek sıvı hale gelmiş ve yüzeye doğru yükselirken soğuyup yoğunlaşarak bugünkü kabuğu meydana getirmiştir. Dünyamızın çevresini ince bir zar gibi saran yer kabuğu bugün üzerinde yaşadığımız karaları ve okyanus tabanını içerir. Yer kabuğunun kalınlığı ; okyanus tabanlarında 5 - 6 km karalarda 30 - 50 km dağlık alanlarda ise 70 km ye kadar uzanır. Litosfer adı verilen taşküre, yerkabuğu ve manto’nun en üst kısımlarından oluşmaktadır Litosferin kalınlığı ortalama 70-100 km. arasındadır. Litosfer üst manto’nun katı bölümüdür. Litosfer’in altında ise üst manto’nun akışkan bölgesi alan Magma yer alır. Astenosfer ise üst manto’nun eriyik halde bulunduğu kısımdır. Magma olarak bilinen eriyik, volkanlar sayesinde yeryüzüne ulaşır.

Uzaydan dünyamıza bakıldığında dikkat çeken iki özelliği yuvarlak oluşu ve geniş su örtüleridir. Geniş su örtüleri okyanus, okyanusları bölen kara parçaları ise hem coğrafik hem jeolojik manada kıta adını alır ve üzerinde akarsular ve göller bulunur.

Peki bu kıtalar okyanuslar ve göller nasıl oluşmuştur? Önce kıtaların sonra okyanusların oluştuğunu biliyoruz. Çünkü okyanuslar için hem çukur alanlar, hem de su gerekir. Manto üzerinde yüzer durumdaki yer kabuğu parçaları birbirleriyle çarpıştıklarında manto içerisine daha çok batarak alçak ve geniş çukur alanlar oluştururlar. İşte bu çukur alanlar müstakbel okyanus yataklarıdır. Zamanla manto içerisindeki volkanik etkinlikler sonucu yer kabuğu içindeki kırık ve çatlaklardan yer yüzüne ulaşan sıcak gazlar, bugünkü atmosferi oluşturdu.
Yer yuvarı bir milyar yaşına gelmeden önce yeterince soğuyarak, su buharının atmosferde sıvı su olarak yoğunlaşmasını sağladı.
Ad:  okyanus.JPG
Gösterim: 904
Boyut:  46.1 KB
Bunu milyonlarca yıl süren yağmurlar izledi. Okyanus yağmurları dediğimiz bu yağmurlar bugünkü okyanusları oluşturdu ki okyanusların az da olsa bir bölümünün Dünya’ ya düşen buz kristalli milyonlarca meteorun erimesiyle oluştuğu da düşünülmektedir. Güneşin etkisiyle okyanus yüzeylerinden buharlaşan sular, atmosferde yoğunlaşarak yağış şeklinde tekrar yer yüzüne düşer. Bunların bir bölümü yer kabuğu içerisine süzülerek “yeraltı sularını”, diğer bir bölümü de yüzey akışları halinde akarsuları ve yer kabuğunun çukur alanlarındaki küçük su birikintileri olan gölleri meydana getirir. Böylece dünyamız, eriyik halindeki bir kütleden karaları denizleri ve okyanusları olan bir gezegene dönüştü.

Yapılan jeolojik çalışmalar, dünyanın oluşum yaşının 4,5 Milyar yıl geriye gideceğini göstermiştir. Bu dönem içerisinde dünya birkaç kere levha hareketlerine bağlı olarak bir bütün halinde dağılmış yada tekrar toplanmışlardır. Bundan 250 milyon yıl kadar önce, Dünya’nın üzerindeki bütün kara parçaları pangea adı verilen bir tek süper kıtayı oluşturmak üzere birleşik durumdaydılar. Bu, bir kutuptan diğer kutba uzanan uzun ve dar bir kıtaydı. Bu kıtayı saran ve pantalos adı verilen tek okyanus, şimdiki Pasifik’in (Büyük Okyanus), daha geniş olan bir versiyonuydu ve yeryüzünün yüzde 75′ini kaplıyordu. Modern dağlar olan Ant Dağları, Himalayalar henüz yoktu 150 milyon yıl önce dünya 2 ana kıtaya ayrıldı. Kuzeyde kalan kısmına LAVRASYA güneydekine de GONDVANA adı verilmekteydi.

Daha sonra 100 milyon yıl önce levhalar hareket etmeye başladı. Yaklaşık 94 Milyon yıl öncesine geldiğimizde, Artık Afrika Güney Amerika’dan ayrılmış, Kuzey Amerika Avrupa’ dan ayrılmış, Atlantik Okyanusu’ nun açılması ile Afrika kıtası ve ona bağlantılı olan Arabistan kuzeye doğru hareket etmiştir. Yaklaşık 50 milyon yıl önceki dönemde artık dünyamız ve Türkiye’nin içinde bulunduğu alan bugünkü görünümüne oldukça yaklaşmıştır.

şayet kıtaları eskiden oldukları gibi tekrar birleştirmemiz mümkün olsaydı, Kuzey ve Güney Amerika kıtaları, Afrika ve Avrupa kıtaları ile kesin bir şekilde uyuşacaklardı. Kuzey Amerika’nın Apalaşlar (Appalachian) Dağları ve Avrupa’nın İskoya Dağları, sıra dağlar oluşturacak şekilde tam olarak denk gelmektedir. Günümüzde ayrı olmalarına rağmen, bu iki dağ oluşumunun aynı kıvrım yapıları olan, aynı aralıklardaki aynı kaya katmanlarına sahip olmalarının, ve aynı döneme ait aynı fosil kalıntılarının bulunmasının sebebi budur.

Günümüzdeki kıtalar, bundan 200 milyon yıl kadar önce ayrılmaya başlayan Pangeanın birer parçalarıdır ve bu parçalar hareketlerine devam etmekte ve kıtalar birbirlerinden yılda 7.5 cm.’ye varan bir hızla ayrılmaktadırlar. Arabistan levhası kuzey-kuzeydoğu doğrultusunda yılda 4.5 cm hızla ilerleyerek, Anadolu levhasını devamlı sıkıştırmaktadır.. Türkiye’de meydana gelen depremlerin esas nedeni de, Arabistan levhasının bilinen bu hareketidir.

Halihazırda yeryüzünün üst bölümü kara parçalarından ve su kütlelerinden oluşmuş olup Kuzey Yarım Küre’de karalar, Güney Yarım Küre’den daha geniş yer kaplar. Karaların Kuzey Yarım Küre’de daha fazla yer kaplaması nedeniyle, Kuzey Yarım Küre’de; Yıllık sıcaklık ortalaması daha yüksek olup sıcaklık farkları daha belirgindir. Asya, Avrupa, Kuzey Amerika’nın tamamı ve Afrika’nın büyük bir bölümü Kuzey Yarım Küre’de yer alır. Güney Amerika’nın ve Afrika’nın büyük bir bölümü, Avustralya ve çevresindeki adalarla Antartika kıtası Güney Yarım Küre’de bulunur. Yeryüzünün yaklaşık ¾’ü sularla kaplıdır. Kıtaların birbirinden ayıran büyük su kütleleri okyanuslardır.
Son düzenleyen Baturalp; 14 Kasım 2016 02:17 Sebep: başlık ve sayfa düzeni foruma uygun resim eki
arrjin - avatarı
arrjin
Ziyaretçi
22 Haziran 2008       Mesaj #3
arrjin - avatarı
Ziyaretçi

Okyanusun en derin noktası


Okyanusların en derin noktası, Pasifik Okyanusu'nda, Guamadasının güney batı tarafındaki Mariana Çukurudur. Derinliği tam 11033 metredir ve suyun içinde bir kilogram ağırlığındaki bir cismin Mariana Çukuru'na ulaşması tam bir saat sürer.

Okyanusların Büyüklüğüne Göre Sırasıyla;

  • Büyük (Pasifik) Okyanus : 179.700.000 Km2
  • Atlas (Atlantik)Okyanusu : 104.500.000 Km2
  • Hint Okyanusu : 74.900.000 Km2

Okyanuslar Derinliklerine Göre Sırasıyla;


  • Büyük (Pasifik) Okyanus : 4.028 M.
  • Atlas (Atlantik)Okyanusu : 3.323 M.
  • Hint Okyanusu : 897m.
Son düzenleyen Baturalp; 14 Kasım 2016 01:38
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
5 Mayıs 2012       Mesaj #4
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Ad:  okyanuslar.jpg
Gösterim: 755
Boyut:  34.8 KB

Okyanuslar,

kıtaları birbirinden ayıran engin, açık denizlerdir. Yeryüzünün yaklaşık üçte ikisini (%70) kaplarlar ve bu alanın yaklaşık yarısında su seviyesi 3000 metrenin üzerindedir.

Okyanus kelimesi Yunanca "nehir" anlamına gelen "Okeanos"'dan gelmektedir, Yunanlılar Cebelitarık Boğazı'ndan gelen güçlü akıntıyı farketmişler ve bunun bir nehir olduğunu düşünmüşlerdir.

Dört milyar yıl önce Dünya yüzeyi suyun sıvı olarak kalmasına olanak tanımayacak kadar sıcaktı.Su,uzayda yok olmak üzere volkanik gazdaki buhar olarak püskürürdü.Yaklaşık 3.85 yıl önce dünya soğuyarak içinde buharında yer aldığı bir volkanik gaz atmosferi oluşturdu.Daha sonra su yoğunlaşmaya başladı ve okyanuslar oluştu.Okyanusların oluşmasından bu yana yağmur toprağa düşmekte ve kayalardaki tuzu denizlere taşımaktadır.Bu nedenle deniz suyu tuzludur.ortalama olarak okyanus ağırlığının %2.9 unu tuz oluşturur.

Denize baktığımız, tekneyle açıldığımız veya yüzdüğümüz zaman bir yüzeyi olduğunu biliriz. Ancak; okyanusların ortalama derinliği 5.000 metre civarındadır ve en derin okyanus çukuru 11.000 metreye ulaşır. Everest Tepesi, bu dip derinlikten daha kısadır (iki kilometreden daha fazla). Okyanusun üst birkaç metresi, tropikal bölgelerde 26 santigrat derece sıcaklığında olabilir. ısıyı, gün boyunca güneş ışığından alır ve geceleri atmosferi ısıtırlar. Okyanusun bu katmanı, atmosferin tamamından daha fazla ısı içerir.

Dünya'nın beş Okyanusu
  • Büyük Okyanus
  • Atlas Okyanusu
  • Hint Okyanusu
  • Güney Okyanusu
  • Arktik Okyanusu
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 14 Kasım 2016 02:17 Sebep: başlık ve sayfa düzeni foruma uygun resim eki
theMira

Benzer Konular

14 Kasım 2016 / yardım lütfen Cevaplanmış
31 Temmuz 2011 / ThinkerBeLL Deniz Bilimleri
24 Şubat 2012 / asla_asla_deme Çevre Bilimleri
8 Haziran 2012 / Asi-BeL Deniz Bilimleri
4 Haziran 2011 / Misafir Soru-Cevap