Gülşenilik (Gülşeniye)
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Kurucusu İbrahim Gülşeni olan ve merkezi Kahire'de bulunan Sünnî tarikat. Halvetilik'in bir kolu olmakla birlikte, Bektaşîlik ve Mevlevîlikten de etkilenmiştir. Osmanlı sultanlarının İbrahim Gülşeni'ye gösterdikleri saygı dolayısıyla, Türkiye'de özellikle İstanbul'da yayılmıştı. Halvetleri, bir odaya kapanmakla değil, uzun süre tekke hizmeti görmekle yapılır, zikirleri ve semaları Mevlevîleri andırır.
Helvetiye tarikatının ibrahim Gülşeni (öl. 1533) tarafından kurulan ve merkezi Mısır'da olan kolu.
Önceleri, şeriata aykırı söz ve davranışlarından dolayı şeriat dışı sayılan ve İyi gözle bakılmayan Gülşenilik, daha sonraları şeriata bağlı tarikatlar arasında yer aldı ve Mısır, Anadolu ve Trakya'da geniş ölçüde yayıldı. Tarikatın pir makamı Mısır'daydı; Diyarbakır'da dört, istanbul ve Edirne'de ikişer, iskenderiye, Mekke, Halep, Urfa, Antakya ve Rodos'ta birer, Hayrabolu'da ise on dört tekkesi vardı.
Tarikat, halvetiliğin dışında mevlevilikten ve bir ölçüde bektaşilik ile melamilikten etkilendi. Mevlevilik ile arasındaki geniş çaplı ilişki, Mevlana'nın yaklaşık üç yüz yıl önce, ibrahim Gülşeni'nin ortaya çıkacağını söylediğine inanılan sözlerinden kaynaklanır. Gülşenilikteki "aşçıbaşı", "tarikatçı dede" gibi unvanlar; üç yıllık meydan hizmeti; on iki ya da kırk yıl yoksullara, yani dervişlere hizmet edilerek çıkarılan "çile-i merdane"; ziyaretçilerin hücrede çile dolduran dervişi "hu" diye selamlaması, buna verilen "hu" yanıtı; ziyaretçinin "destur" diyerek gitmek için izin istemesi, dervişin aynı biçimde "destur" diyerek karşılık vermesi: "çerağ gülbankı"; gülşe-nilerin giydikleri ve dilimleri yörelerine göre 2, 4, 6, 8 ve 12 arasında değişen "tac" adlı külah ve daha birçok uygulama ve motifler, mevleviliğin bu tarikat üzerindeki etkilerinin başlıca örnekleridir.
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar
Kurucusu İbrahim Gülşeni olan ve merkezi Kahire'de bulunan Sünnî tarikat. Halvetilik'in bir kolu olmakla birlikte, Bektaşîlik ve Mevlevîlikten de etkilenmiştir. Osmanlı sultanlarının İbrahim Gülşeni'ye gösterdikleri saygı dolayısıyla, Türkiye'de özellikle İstanbul'da yayılmıştı. Halvetleri, bir odaya kapanmakla değil, uzun süre tekke hizmeti görmekle yapılır, zikirleri ve semaları Mevlevîleri andırır.
Helvetiye tarikatının ibrahim Gülşeni (öl. 1533) tarafından kurulan ve merkezi Mısır'da olan kolu.
Önceleri, şeriata aykırı söz ve davranışlarından dolayı şeriat dışı sayılan ve İyi gözle bakılmayan Gülşenilik, daha sonraları şeriata bağlı tarikatlar arasında yer aldı ve Mısır, Anadolu ve Trakya'da geniş ölçüde yayıldı. Tarikatın pir makamı Mısır'daydı; Diyarbakır'da dört, istanbul ve Edirne'de ikişer, iskenderiye, Mekke, Halep, Urfa, Antakya ve Rodos'ta birer, Hayrabolu'da ise on dört tekkesi vardı.
Tarikat, halvetiliğin dışında mevlevilikten ve bir ölçüde bektaşilik ile melamilikten etkilendi. Mevlevilik ile arasındaki geniş çaplı ilişki, Mevlana'nın yaklaşık üç yüz yıl önce, ibrahim Gülşeni'nin ortaya çıkacağını söylediğine inanılan sözlerinden kaynaklanır. Gülşenilikteki "aşçıbaşı", "tarikatçı dede" gibi unvanlar; üç yıllık meydan hizmeti; on iki ya da kırk yıl yoksullara, yani dervişlere hizmet edilerek çıkarılan "çile-i merdane"; ziyaretçilerin hücrede çile dolduran dervişi "hu" diye selamlaması, buna verilen "hu" yanıtı; ziyaretçinin "destur" diyerek gitmek için izin istemesi, dervişin aynı biçimde "destur" diyerek karşılık vermesi: "çerağ gülbankı"; gülşe-nilerin giydikleri ve dilimleri yörelerine göre 2, 4, 6, 8 ve 12 arasında değişen "tac" adlı külah ve daha birçok uygulama ve motifler, mevleviliğin bu tarikat üzerindeki etkilerinin başlıca örnekleridir.
Sen sadece aynasin...