Arama

Nevzat Çelik

Güncelleme: 22 Şubat 2013 Gösterim: 18.784 Cevap: 3
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
14 Kasım 2006       Mesaj #1
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
1960'ta Kastamonu Boyabat’ta dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. 1980’de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne bağlı Uygulamalı Sanat ve Endüstri Yüksek Okulu birinci sınıfında öğrenci iken tutuklandı. Dev-Sol davasında idam istemiyle yargılandı. 7 yıl cezaevinde kaldı. İlk şiiri cezaevinde iken 1982’de yayınlandı. 1984'te "Şafak Türküsü" kitabı Akademi Kitabevi Başarı Ödülü kazandı ve üst üste yeni baskıları yapıldı. 1987'de basılan "Müebbet Türküsü" kitabı da büyük başarı kazandı. Yankılar üzerine serbest bırakıldı. İstanbul'da "OM Yayınevi"nin kurucu ve yöneticilerinden. İlk şiirlerinde Ahmed Arif ve Nâzım Hikmet etkisi belirgin. Zeki buluşları, uyak kurmadaki özgün beceriysiyle dikat çekiyor. İlk dört kitabından sonra uzun süre sessiz kaldı. 1998'de yayınlanan "Sevgili Yoldaş Kurbağalar" ise kendini yinelemediğini, yeni şiir alanlarına açıldığını gösterdi. Şiirini ses ve tema özellikleri bakımından genişletip zenginleştirdiği görüldü. Bu eserde bir yandan Attilâ İlhan etkileri taşıyan, bir yandan da İkinci Yeni'nin olumlu özelliklerini özümsemiş bir şiire ulaştı. Günümüz Türk şiirinin en dikkate değer şairleri arasında yer alır.

Sponsorlu Bağlantılar
ESERLERİ

Şiir
  • Şafak Türküsü (1984)
  • Müebbet Türküsü (1987)
  • Suda Seken Hayat (1990)
  • Yağmur Yağmasaydı (1990)
  • Sevgili Yoldaş Kurbağalar (1998)
Roman
  • Bağışlanmış Hüzün (2005)
Öykü
  • Sen Giderken (2006)
ÖDÜLLERİ
  • 1984 Akademi Kitapevi Şiir Başarı Ödülü, Şafak Türküsü ile.
  • 1987 Hasan Hüseyin Şiir Ödülü Müebbet, Türküsü ile.
  • 1987 Poetry International Ödülü Müebbet, Türküsü ile.
  • Pen Club American Center tarafından onur üyeliğine seçildi.



Biyografi Konusu: Nevzat Çelik nereli hayatı kimdir.
celo - avatarı
celo
Ziyaretçi
16 Ocak 2007       Mesaj #2
celo - avatarı
Ziyaretçi
SUDA SEKEN HAYAT

Sponsorlu Bağlantılar
bindokuzyüzaltmış doğumlular
yıldız kanatlı birer kuştular
doğru uçtular yanlış uçtular
bıkmadan usanmadan uçtular
bindokuzyüzaltmış doğumlular
yıldız kanatlı birer kuştular

fırtınalara bindi
ateşi harlayan kanatları
en acemi
ve en usta
gözlerimize değen gözleri
kaçamadığımız yangın

karanlıkta

suda seken taş
onların hayatıdır
suda seken
yassı parlak taş
hayatımızın en dehşet anıdır
üç kere seker
beş kere seker

başı bulutlara değer

belki varamadı
karşı yakaya
varacak fakat
suda seken

hayat


Nevzat Çelik

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
10 Ağustos 2009       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Hepinizin Olsun Bu Şiir

Rüzgâr etekli geçin çocuklar gözlerimden
Geçin kısa pantolon boy boy oyun oyun
Şakacıktan oyuncuktan olsun razıyım dünden
Ba-ba deyin çığlık çığlığa önümde durun

Pamuk ellerinizle boynuma tırmanın dizlerimden
Karıştırın ceplerimi yüzünüzü sakalıma sürün
Ağlamıyorum kokunuz kaçtı da gözlerime o yüzden
Öpeyim gıdığınızı hadi katıla katıla gülün

Ulaş barış evrim özlem gökçe devrim
Güzelim adlarınız şimdiden tutmuş umutları
Yapraklarca balıklarca kuşlara geçin tuzakları
Aferin çocuklar size aferin bin aferin

Kat kat katlanıyorsam acılara gıkım çıkmıyorsa
Gövdemi serin bir dal gibi şafaklara salmışsam
İpten alıp zehir-zıkkım müebbetlere yatırmışsam
Şair olmuşsam ekmekten ve aşktan yana
Bir adım daha erkene almışsam yani ömrümü
Bulutsuz yürüyün diyedir altında göğün
Hadi öpün birbirinizi öpün bir daha öpün
Ve alın artık ellerimden sizde büyüsün gülüm



Nevzat Çelik
Ocak - Nisan 1985
_GüzelikMeleği_ - avatarı
_GüzelikMeleği_
Ziyaretçi
22 Şubat 2013       Mesaj #4
_GüzelikMeleği_ - avatarı
Ziyaretçi
yıl dört mevsim on iki ay
yıl üçyüzaltmışbeş gün
olur olmaz yerinde
gecenin ve gündüzün
tenimde uyanıyor senin
çığlık çığlığa tenin

kütür kütür kırmızı
kanıyor elimde bir karpuz
ne bir uyku gecelerimde
ne düş ne bir huzur

elmaya sakalımı sürtüyorum
yanakların düşünce aklıma
eğilip alıyorum kirazı ıslak
dudaklarını alır gibi ağzıma

gözlerinden akıyor ardarda kaç kuğu
sonra bütün kuğu eğimleri boynunda
omuzlarında sırtının oluğunda
saçların bir gümüş uğultu

uçup uçup ellerimi arasan
memelerin değirmi buğusu
belin
belinin çukuru
deli edecek beni

durduk yerde başlayan
kalçalarındaki müzik
ve çisil çisil uyanmış
bulutları kıvırcık..
felâket hüzün

her bahar bir kuş uçursa hüznün
sevgilim kuş bahçesine döner yüzün
büsbütün uçurmalı oysa geceme seni
bilerek isteyerek unutup herşeyi
açlığı şurada kavgayı orada
militanı sorguda işçiyi sokakta
parmaklarımızda gün boyu güneş
böğürtlen yer gibi temmuz tepelerinde
mosmor sevişmeliyiz seninle sabaha kadar

Benzer Konular

10 Mart 2010 / _KleopatrA_ Siyaset tr
18 Haziran 2011 / The Unique Siyaset tr
22 Ocak 2009 / Keten Prenses Basın/Magazin tr
31 Ağustos 2012 / [WoL]bL Bilim tr
18 Temmuz 2015 / Safi Siyaset tr