Arama

Abdülkadir İnan

Güncelleme: 9 Temmuz 2012 Gösterim: 4.946 Cevap: 1
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
24 Kasım 2006       Mesaj #1
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Kültür tarihimize devlet kuruculuğundan ve istiklâl mücâhidliğinden önce dilbilimci, tarihçi ve halkbilimci olarak geçmiştir. Başkurdistan ın Çıgay köyünde 1889 da doğmuş ve 1980 lerde Ankara da ölmüştür. Sağlığında yalnızca beş eseri yayınlanmıştır. Ölümüne yakın günlerde üç bine yakın makalesinden seçmeler yapılarak yayına hazırlanmış ve ilk cildi yayınlanmıştır. Ölümünden sonraki yıllarda da ikinci cildi yayınlanmıştır. Bunlar bin sahifeye yaklaşan hacmı yanında muhtevası ile de Türk milletinin esas ve temel kaynaklarını araştıran, tetkik eden, yorumlayan yazılmamış ve yazılamayacak kadar derin ve tarihî malzemenin yorumları idi.
Başkurt Türklerinden olan Abdülkadir İnan böylece büyük bir Türk kültür tarihçisi durumundadır. Rusya nın Çarlık döneminde Troyitsk de Resuliye ve Yüksek Öğretmen Okulu nda öğrenim görmüştü (1914). Resuliye Okulu Müdürü Abdurrahman Resuli ve Rusya Türkleri nin ünlü yazarı, MUALLİM dergisi yayımcısı Hasan Ali Efendi nin özendirmesi ile Türk folkloru konusunda çalışmaya başladı. Öğretmenlik görevini sürdürmeye başladığı sıralarda bu konuda geniş bir zamana ve imkâna da kavuşmuştur (1915-1923).
Sponsorlu Bağlantılar

Rus istilâsına karşı Başkurdistan ın bağımsızlığını korumak amacıyla girişilen mücâdeleye etkin bir biçimde katıldı. Bir ara Başkurt Eğitim Bakanlığı Bilim Kurulu üyeliğinde bulundu. Başkurt kadınlarının beşik ninnileri, Ruslarla yapılan mücâdeleleri konu edinen destan parçaları gibi folklor malzemelerini toplarken, Zeki Velidî Togan ın tavsiyesi üzerine çalışmalarını bütün Türk boylarının folklorunu kapsayacak genişliğe ulaştırdı. Türk destanları (özellikle Kırgızlar ın Manas Destanı) ve Şaman dini üstüne özgün araştırmalar ortaya koydu. Petrograd (-Leningrad) kitaplıklarında çalışırken pek çok bilimsel kitabı Başkurdistan a getirmişti. Bağımsızlık savaşı sonunda Türkistan daki komitenin yardımı ile Zeki Velidî Togan ile birlikde Asya daki Türkler in yaşadığı bölgeleri dolaştı. İran ve Afganistan a, oradan da Hindistan a ve Avrupa ya geçti (1924).

Paris ve Berlin deki bilimsel çalışmalarına, Türkiye ye geldikten sonra asistan olarak girdiği Türkiyat Enstitüsü nde devam etti. Zeki Velidî Togan ile Yeni Türkistan dergisini (1927) çıkardı.

Halk Bilgisi Haberleri (1928) dergisinin yayımına katıldı. Türkiye Halk Bilgisi derneği nin bilimsel komisyonu üyesi iken Erzurum ve Hasankale de folklor araştırmaları yaptı. Birinci ilmî seyahate ait rapor (1930) bu dönemin ürünüdür. Yeni Türk dergisinde ve Azerbaycan Yurtbilgisi ile zamanının hemen bütün Türkçü/Milliyetçi dergilerinde pek çok değerli araştırmaları yayınlanmıştır. Çok verimli bir kalemi ve kafası vardı. Şimdiki Türk Dil Kurumu nun ilk şekli olan ve hemen hepsi de büyük Atatürk ün istekleri doğrultusunda kurulan Türk Dili Tetkik Cemiyeti, Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti nde vazifeler aldı. Birincisinin ilk umumî kâtibliğini üstlendi. Ruşen Eşref ve Maarif Vekili Reşid Galib in daveti üzerine Ankara ya gitti.

Cemiyette ihtisas kâtibi olarak görev aldı. İlmî komisyon ve kılavuz kolu çalışmaları üyesi iken pek çok defa Atatürk ile görüşmüş, Atatürk ün dil konusunda yaptğı toplantılara ve çalışmalara katılmıştı.

Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kurulurken (1935), Atatürk kendisinden fakültede doğu Türk lehçelerini incelemesini ve bu konuda ders vermesini istedi. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi nde 1944 e kadar profesörlük yapan Abdülkadir İnan, Türk lehçelerinin özellikleri ve tasnifi Türkolojinin tarihçesi, Orhon ve Yenisey yazıtları, Kırgızcanın genel özellikleri ve Manas Destanı gibi konularda dersler verdi. Bu dersleri de Türkoloji ders Hülâsaları adlı kitabında toplayarak yayınladı (1936).
Ayrıca Güneş Dil Teorisi üzerinde de durmuş, bu teorinin temel özelliklerini ve kurallarını açıklamış, bazı Türkçe ve Islavca kelimeleri bu teoriye göre çözümlemişti. 1944 yılında unvan ve kadrosu kaldırılan İnan tercüman ve okutman olarak 1955 e kadar görevde kaldı.

Bu arada Türk Dil Kurumu nda başuzman olarak da çalışıyordu. Şaman dininin genel özelliklerini belgesel olarak ortaya koyuyordu. Diyanet İşleri Başkanlığı Danışma Kurulu nda çalışırken Kur an-ı Kerim in Türkçe çevirileri üzerinde önemle duran, hurafelerin kökeni üzerinde bir araştırma da yazan İnan, 1964 den sonra Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü nde uzman olarak çalışmıştır.

Onun 1980 lerdeki ölümüne kadar Türk kültür tarihinin çok önemli ve bilinmeyen konularında durmadan çalıştığına arkasında bıraktığı birbirinden emsalsiz eserleri en güçlü tanıklardır. Eserlerinin ve makalelerinin sayısı binleri buluyor.

MİSYONU
Cumhuriyet in kültür temelinde harcı bulunan adam Abdülkadir İnan, Cumhuriyetimiz in temelleri atılırken kurulan dil ve tarih kurumlarında, üniversitelerimizin kuruluş ve teşkilâtlanmalarında da çok önemli roller almıştır. Atatürk ün bir akademi gibi çalışan Çankaya toplantılarının en devamlı ilim adamlarından birisi de o idi.

Aynı zamanda büyük bir istiklâl savaşçısı, devlet adamı ve Türk dili ve kültürü âlimi olan İnan, Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluş döneminde Atatürk ün çevresinde yer alan isimlerdendir. Abdülkadir İnan, Cumhuriyetimiz in temelleri atılırken kurulan dil ve tarih kurumlarında, üniversitelerimizin kuruluş ve teşkilâtlanmalarında da çok önemli roller almıştır. Atatürk ün bir akademi gibi çalışan Çankaya toplantılarının en devamlı ilim adamlarından birisi de o idi.

ABDÜLKADİR İNAN IN TEMEL ESERİ: TARİHDE VE BUGÜN ŞAMANİZM

Türk Tarih Kurumu yayınları arasında birkaç kere basılan bu ünlü eser kendi dönemine kadar konu ile ilgili yayınlar arasında başköşeyi alır. Bu eserin de Atatürk ün ilgisi ve teşviki ile uzun araştırmalar sonucunda hazırlandığını Abdülkadir İnan söylerdi. Türk ve Batı kaynaklarında Şamanizm ile ilgili hemen her eser incelenmiş ve çok iyi bildiği Rusça yanında üç Batı dilindeki literatürü de inceleyerek yazıldığı için bugüne kadar bir benzeri bile yazılamamıştır.

Çünkü rahmetli hoca hiç açık nokta bırakmamacasına konuya hakim bir durumda kalmıştır. Türkçemizde Şamanizm konusunda Atanaş Manof dan M. Türker Acaroğlu nun yaptığı ve 1930 lu yıllarda rahmetli Yaşar Nabi Nayır ın ilk Varlık Yayınları arasında çıkan eserinden başka bir eser bulunmadığı göz önüne alınırsa, Abdülkadir İnan ın bu eseri hazırlayıp yayınlamasındaki isabet de ortaya çıkar.

Abdülkadir İnan ın eseri bize Türkler in en eski inançlarında ve ibadetlerinde bile İslâma çok yakın ve yatkın bulunduklarını göstermektedir.

Bugünkü dünyamızda yalnızca Yakutistan da Şamanizm yaşamaktadır. Şamanizm konusu ve Şamanlık bundan yıllarca önce yalnızca Ziya Gökalp in eserlerinde ve özellikle kısa bir bölüm halinde yer almıştır.

Ayrıca yine Abdülkadir İnan ın İslâmiyetdeki batıl inançlar konusunda yaptığı bir başka araştırma da Diyanet Yayınları arasında küçük bir kitap halinde yayınlanmıştı. Bu hacmı küçük ve fakat muhtevası büyük eserin de yeniden yayınlanması bugün için büyük bir ihtiyaç ve zarurettir. Ayrıca yine İnan hocanın Türkçe Kur an tercümeleri konusundaki sistematik, bilimsel eserinin de taşıdığı öneme binaen yeniden basılması lâzımdır.

Bu küçük eser de Diyanet Yayınları ndandır. İlk yayınlanmasının üzerinden otuz yıl kadar uzun bir zaman diliminin geçmesine karşın bu eser de yeniden bir daha yayın sahasına çıkarılmamıştır. Bu esere de çok büyük bir ihtiyaç vardır. İki büyük cilt halinde yayınlanan araştırmalarına gelince: Bu iki cildin de Türk Tarih Kurumu Yayınları arasındaki baskısı çok az bir miktarda basılmıştır. Keza mevcudu da kalmamıştır. Gerek bu iki araştırma kitabının ve gerekse Şamanizm in yeniden yayınlanması çok iyi olacaktır.
Bizden hatırlatması.

Orada Mustafa Kemal Paşa var

Ord. Prof. Dr. Hikmet Bayur rahmetliden dinlemiştim: Atatürk ün Çankaya daki akademik sohbetlerinde bulunulduğu sıralarda, konuşmalar çok uzun sürer ve Abdülkadir İnan bazen uyuklarmış. Bir defasında Cemal Paşa dan konuşulurken de böyle olmuş. Atatürk e hazır bulunanların işareti ile uyuklayan Abdülkadir Bey gösterilmiş. Atatürk, kendisine seslenerek:
- Abdülkadir Bey, bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
Diye sorulunca, hazret birden bire kendine gelir. Hiç bir duraksama yapmadan der ki:
- Ben onun büyüklüğünü Türkistan dan bilirim...
Herkes birbirine bakar: Bu adam neler saçmalıyor, diye.
Atatürk ise oralı olmadan devam eder:
- E, ... Anlat bakalım, nasıl?
Abdülkadir Bey devam eder:
- Biz istiklâlimizi ilân etmiş, Ruslarla çarpışıp dururken çıktı geldi. Vara yoğa işimize karışmaya başladı. Biz kendisine çıkıştık:
- Senin buralarda ne işin var? Biz kendi yağımızla kavrulup gidiyoruz. Sen Anadolu ya gitsene? Hem orada biliyorsun bir istiklâl savaşı veriliyor. Yunanlılar Kütahya, Afyon ve Bursa yı aldılar. Eskişehir de düştü. Türk ün son kalesi Ankara üzerine yürümeye hazırlanıyorlar. Ankara da düştü mü, anavatan istiklâlini kaybetti mi Türkistan ın, Başkurdistan ın istiklâlinin ne kıymeti kalır ki? Senin yerin orasıdır. Türklüğün son mücadelesinin yapıldığı topraklardır!...
İşte bize o çıkışmamız üzerine verdiği cevaptan onun büyüklüğünü anlamıştım. Bize:
- Orada Mustafa Kemal Paşa var!... dedi.
Elbette, huzurda bulunanlar Abdülkadir İnan ın bu defa uyumadığını, bütün konuşmaları büyük bir dikkatle izlediğini anlamakla mahcub olmuşlar ve bu arada gözleri yaşarmıştı.
Abdülkadir İnan ın büyük bir Türk milliyetçisi olduğunu kaydetmeye lüzum görmüyorum. Fakat aynı zamanda onun büyük bir Türk kültür tarihçisi ve araştırmacısı olduğu noktasında herkes fikir birliği içindedir. Araştırdığı ve yayınladığı konuların hemen her biri Türk millî kültürünün hiç bilinmeyen ya da çok az bilinen bir konusunu aydınlığa çıkarmıştır. Onun Tarihde ve Bugün şamanizm gibi, Manas Destanı gibi pek çok eseri vardır ki hemen her zaman okunan ve aranan eserlerindendir. Ayrıca, metinde zikrettiğimiz gibi iki büyük cilt halinde yayınlanan yüzlerce araştırması da onun adının Türk milleti ile beraber yaşayacağının en güzel kanıtıdır.
Son düzenleyen Daisy-BT; 25 Temmuz 2010 18:45
Biyografi Konusu: Abdülkadir İnan nereli hayatı kimdir.
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
9 Temmuz 2012       Mesaj #2
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Abdülkadir İnan

Sponsorlu Bağlantılar
(1889 Başkırdistan-1976 Ankara), dil uzmanı ve yazar. 1914'te Troyitsk'te Yüksek Öğretmen Okulu'nu bitirdi. İran, Afganistan, Hindistan, Fransa ve Berlin'de bilimsel çalışmalar yaptı. 1925'te Türkiye'ye geldi. Üç yıl sonra Halk Bilgisi Yayınları dergisini çıkarttı. 1936-1944 yılları arasında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde profesörlük yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığı danışma kurulunda ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü'nde çalıştı. Başlıca yapıtları: "Tarihte ve Bugün Şamanizm" (1954), "Kuran-ı Kerim'in Türkçe Tercümeleri Üzerinde Bir İnceleme" (1961). "Hurafeler ve Menşeleri" (1962).

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi


Benzer Konular

28 Ekim 2012 / The Unique Bilim tr
16 Şubat 2010 / Daisy-BT Siyaset tr
19 Kasım 2014 / MaXsdesigN Spor tr
9 Mart 2009 / Sivoy Spor tr
9 Temmuz 2012 / Mavi Peri Bilim tr