Arama

Elvan-ı Şirazi

Güncelleme: 5 Ağustos 2011 Gösterim: 2.594 Cevap: 0
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
5 Ağustos 2011       Mesaj #1
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs.org

Sponsorlu Bağlantılar
Elvan-ı Şirazi

(15. yüzyıl), Türk mutasavvıfı, Türkistanlı'dır. Türkleşmiş bir İranlı olduğu, ailesinin Şiraz'dan geldiği anlaşılmaktadır. Sultan Orhan zamanında Anadolu'ya yerleşti. Hacı Bayram Veli'nin halifeleri ya da dostları arasında yer aldığı ve veli olduğu söylenir. Mahmud-ı Şebüsteri'nin "Gülşen-i Raz" (Sırların Gül Bahçesi) adlı yapıtını Farsçadan Türkçeye çevirerek tasavvuf biliminin gizli deyimlerini, açık ve duru bir Türkçeyle nazım hâline dönüştürdü.
Hayatı hakkında kaynaklarda yeterli bilgi yoktur. Orhan Gazi zamanında Anadolu'ya yerleşen Türkleşmiş İranlı bir aileye mensup bulunduğu ve ataları Şîrazlı olduğundan Şîrâzî nisbesiyle tanındığı ileri sürülmektedir. Latîfî, "şeyh" unvanıyla anılan Elvân-ı Şîrâzî’nin Hacı Bayrâm-ı Velî'nin halifelerinden veya dostlarından olduğu rivayetini nakletmekteyse de Hacı Bayram ve Bayramiyye tarihiyle ilgili eserlerde bu konuda kesin bir delil yoktur. Tercüme-i Gülşen-i Râz'ı tamamladığı 829 (1426) yılında elli yaşında olduğunu bildirmesinden hareketle 779'da (1377) doğduğunu söylemek mümkündür. Elvân-ı Şîrâzî'nin ölüm tarihi de belli değildir. Thury Jozsef onu Aşık Paşa'nın oğlu Elvan Çelebi ile karıştırmıştır. Bursalı Mehmed Tâhir'in Elvan Çelebi'ye isnat ettiği şiirler ise Elvân-ı Şîrâzîye aittir.Divan şiiri estetiğinin henüz oluşmadığı bir dönemde yaşayan Elvân-ı Şîrâzî'nin şiir mecmualarında yer alan şiirleri sade bir Türkçe ile yazılmıştır. Sehi Bey, "Eş'ârında olan selâset ve elfâz-ı nazmında silk olan letafet değme şairin şiirinde yok"tur ifadesiyle onun bu özelliğine dikkat çeker.
Elvân-ı Sîrâzî, İranlı mutasavvıf şair Mahmûd-ı Şebüsterî’nin (ö 720/1320 [?]) Gülşen-i râz adlı Farsça eserinin tercümesiyle tanınır. Horasanlı sûfî Emîr Hüseynî’nin hikemî ve tasavvufî konularla ilgili on beş kadar sorusuna Şebüsterî’nin manzum olarak verdiği cevaplardan oluşan Gülşen-i Râz, özellikle vahdet-i vücûd anlayışını benimseyen sûfî çevrelerce büyük ilgi görmüş ve âdeta bir tasavvuf klasiği niteliği kazanmıştır.
Müellifin bilinen tek eseri olan Tercüme-i Gülşen-i Râz 829 (1426) yılında II. Murad için kaleme alınmıştır. Aslı gibi mesnevi tarzında ve "mefâîlün mefâîlün feûlün" kalıbıyla yazılan eser yaklaşık 3000 beyitten meydana gelmektedir. Tercümenin 180 beyit kadar tutan giriş kısmında bir tevhid, na'tlar, II. Murad hakkında bir methiye ve "sebeb-i te'lîf" bölümü yer alır. Daha sonra Gülşen-i Râz'ın tercümesine geçilir. Eser kelime kelime yapılmış bir çeviri olmayıp geniş ve ilaveli bir tercümedir. Elvân-ı Sîrâzî, 999 beyitten (bazı nüshaları 1008 beyit) meydana gelen Gülşen-i Râz'ı yaptığı eklemelerle aslının üç katına çıkarmıştır. Bu bakımdan Şîrâzî’nin eserine bir tercümeden ziyade şerh demek daha uygun olur.
Emîr Hüseynînin, Gülşen-i Râz'ın esasını teşkil eden "düşünce nedir; neden düşünce bazan ibadettir bazan günahtır; kendinden kendine git derler, bunun mânası nedir; sâlik nasıl kişidir, vahdet sırrına kim vâkıf olur; arif olan neyi bilir ve anlar; kimdir ene'l-hak diyen" gibi sorularına Şebüsterî vahdet-i vücûd anlayışı çerçevesinde cevaplar vermiş, Elvân-ı Şîrâzî ise tercümesinde birçok âyet ve hadis zikrederek eseri daha kolay anlaşılır hale getirmiştir. Kitabın sonunda, Gülşen-i Râz'ın son sorularından olan "mâna eri sözünde göze, dudağa işaret etmekle ne murat eder; şarabın, mumun, güzelin anlamı nedir; meyhaneye düşmek, sarhoş olmak ne demektir; put, zünnâr, tersâ, küfürden maksat nedir" şeklindeki sorular genişçe izah edilmiştir. Böylece tasavvuf sembolizminin Türk edebiyatına ilk olarak Elvân-ı Şîrâzî'nin bu eseriyle girdiği söylenebilir. Sade bir dille kaleme alınan, rahat bir söyleyişin hâkim olduğu Tercüme-i Gülşen-i Râz divan şiirinin gelişmesinde etkili olmuştur.
Elvân-ı Şîrâzî’den sonra yaşayan Bayramî-Şemsî şeyhlerinden İbrahim Tennûrî (ö. 887/1482), mesnevi tarzındaki Türkçe Gülzâr-ı Ma'nevî adlı eserini telif ederken Gülşen-i Râz tercümesinden ilham almış ve aynı vezni kullanmıştır. Bayramî melâmîlerinden Sarı Abdullah Efendi Semerâtü'l- fuâd'ının birçok yerinde Elvân-ı Şîrâzî’nin tercümesinden iktibaslar yapmıştır. Daha çok vahdet-i vücûd anlayışını benimseyen Bayramiyye tarikatı mensupları arasında rağbet gören Tercüme-i Gülşen-i Râz'ın çeşitli kütüphanelerde birçok yazma nüshası bulunmaktadır. Bu nüshalar arasında özellikle İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'ndeki nüsha, eserin telif edildiği dönemde ve harekeli nesih hattıyla istinsah edilmesi bakımından önemlidir.

kaynak

Biyografi Konusu: Elvan-ı Şirazi nereli hayatı kimdir.

Benzer Konular

14 Eylül 2015 / yüksel2 Edebiyat ww
19 Mayıs 2008 / KisukE UraharA Spor tr
19 Mart 2008 / nünü X-Sözlük
11 Haziran 2012 / Mavi Peri Edebiyat tr
28 Mayıs 2015 / ahmetseydi Sanat ww