Arama

John Keats

Güncelleme: 17 Ağustos 2012 Gösterim: 6.853 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ekim 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
John KEATS (1795–1821)
John Keats, dört çocuğun en büyüğü olarak 31 Ekim 1795'te Londra'da dünyaya geldi. Babası bir ticari işletme müdürüydü. Annesi de aynı işletmenin sahibinin kızıydı. Öğrenciyken, çalışkanlığından çok cesaretiyle tanınırdı. John Keats sekiz yaşındayken babası bir kazada öldü. Altı yıl sonra annesi de veremden öldü. Yetim kalan John Keats, bir cerrahın yanına çalışmak üzere verildi. Pek sevmediği bir iş olsa da, orada titizlikle çalıştığı söylenir. On sekiz yaşına geldiğinde, zaten çoktandır sürdürdüğü yazma çalışmaları artık şiir eksenine kaydı. Kısa sürede şiir onun için bir tutkuya dönüştü. Yazılarından birinde, "Şiirsiz yapamayacağımı anladım," demektedir. Yirmi bir yaşındayken, çırak olarak başlayıp tam da önemli bir aşamaya geldiği tıp alanını bırakıp, kendini tümüyle şiire vermeye karar verdi. Kısa süre soonra yazar Leigh Hunt'la ve ressam Benjamin Robert Haydon ile dostluk geliştirdi ve böylelikle Londra'daki yazın çevresinin içine girdi. Bu çevre içinde dönemin ünlü simaları olan Percy Shelley, William Hazlitt ve Charles Lamb ile tanıştı. Giderek şiir üzerine daha çok okumaya ve daha çok şiir üretmeye başladı. Edmund Spenser'ı, John Milton'ı ve William Shakespeare'i çok iyi incelediği belli olan John Keats'ın şiirlerinde, bu şairlerin etkisine rastlanır.
Sponsorlu Bağlantılar
John Keats, yalnızca 25 yıl süren yaşamı boyunca üç kitap yayımladı: Poems (1925), Endymion
(1818), Lamia, Isabella, The Eve of St. Agnes, and Other Poems (1820).
Şiirlerinde, çevrede görülen sıradan nesnelerden hareketle evrensel düşüncelere açılan kapıları imgeler yoluyla yansıtır.
John Keats, yaşamının son yıllarında, yaratıcı gücünün tam da doruğundayken, birden içine kapanık ve karamsar bir kişiliğe büründü. Hastalandı ve 1818 yılında kendisine bakan küçük kardeşi Tom'u veremden dolayı yitirdi. Aynı yıl, Fanny Brawne'e aşık oldu ve ona adadığı şiirler yazdı. Hastalığı arttı, parasal sorunlar yaşamaya başladı ve parasızlık yüzünden ne tedavi görebildi ne de evlenebildi. 3 Şubat 1920'de ilk kez kan kustu ve veremi artık ölümcül bir noktaya geldi. 23 Şubat 1821'de henüz 25 yaşındayken öldü.
Keats, İngiliz şairlerle ilgili bütün ulusal ve yabancı antolojilerde her zaman yer alan, en çok bilinen ve sevilen şairlerden olagelmiştir.

Ad:  John_Keats.jpeg
Gösterim: 496
Boyut:  11.2 KB
John Keats (31 Ekim 1795-23 Şubat 1821), İngiliz şair.
Bir şiirinde (Ode On A Gracian Urn') şöyle der:
Güzellik doğruluktur, doğruluk ise güzellik, hepsi bu / Yeryüzünde bildiğin ve bilmen gereken her şey
(Beauty is truth, truth beauty, -that's all / Ye know on earth, and all ye need to know).

İngiliz şairi John Keats, en güzel yapıtlarını kısa ömrünün son beş yılında yarattı. Bu beş yıl içinde Endymion: A Poetic Romance (Endymion: Şiirsel Bir Aşk Öyküsü), Ode to a Nightingale (Bülbüle Od), Ode on a Grecian Urn (Bir Yunan Vazosu Üzerine Od), To Autumn (Güze) adlı birbirinden güzel lirik şiirler yazdı.
John Keats'in bir kız ve iki erkek kardeşi vardı. Londra'da bir han işleten babası, öğre­nim görmemiş biri olmasına karşın, John'u Hertfordshire'de, Enfield'deki bir okula yaz­dırdı. John dokuz yaşındayken babası attan düşerek öldü. Annesi bir süre sonra yeniden evlenince John ve kardeşleri büyükanneleri­nin yanına gönderildi. John kavgacı bir kişili­ğe sahipti. Okuldaki ilk yıllarında pek başarılı olamadı. Ne var ki, sonraki yıllarda, büyük bir olasılıkla annesiyle yeniden birlikte olma­sından dolayı okumaya ilgisi arttı. 15 yaşın­dayken annesi veremden ölünce okulu bıra­karak bir cerrahın yanında çalışmaya başladı ve bundan dört yıl sonra tıp öğrenimi görmek üzere Londra'ya gitti. Çalıştığı hastanede kısa bir süre sonra cerrah yardımcılığı görevine yükseldiyse de, şiir yazma tutkusu yüzünden cerrahlıktan vazgeçti. Edebiyat ile tıbbı bir­likte yürütemeyeceğini anlamıştı.
Eski Yunanlı yazar Homeros'un bir şiirinin çevirisinden etkilenerek yazdığı "On First Looking into Chapman's Homer" (Chapman' ın Homeros'una İlk Bakış Üzerine) en güzel ve coşkulu şiirlerinden biridir.
Bundan sonra yazdığı Endymion adlı uzun şiir Ay tanrıçasıyla bir çoban-prensin sevda öyküsüdür. Şiir "Güzellik, sonsuz bir mutlu­luktur", dizesiyle başlar.
1818'de verem olan kardeşi Tom'a bakmak için onun başından ayrılmayan Keats, çok geçmeden aynı hastalığa kendi de yakalandı. Tam bu sırada âşık olduğu Fanny Brawne, o dönemde yazdığı çok canlı ve duyarlı şiirlerin esin kaynağıdır. Sanatçı, kardeşinin ölümü, Fanny'ye olan tutkusu ve kendi hastalığı yüzünden çelişkili duygular içindeydi. Gün­den güne huzursuzluğu ve mutsuzluğu artı­yordu. Keats, tamamlayamadığı "Hyperion", bir öykü-şiir olan "The Eve of St. Agnes" (Azize Agnes Yortusu Arifesi) gibi en güzel şiirlerinden bazılarını bu dönemde yazdı. Bunların hemen hepsi de gençliğin, güzelliğin ve yaşamın geçiciliği üzerineydi.
1821'de yazamayacak kadar hastalanınca arkadaşları iyileşeceğini umarak onu Roma' ya gönderdi. Ne var ki, acı ve umutsuzlukla geçen birkaç haftadan sonra öldü.
Keats'in yaşamı boyunca arkadaşlarına yaz­dığı mektuplar kişiliğini, sanata ve yaşama ilişkin görüşlerini yansıtmak açısından önem taşır. Derlenerek yayımlanmış olan bu mek­tuplar yalnızca 19. yüzyıl şairlerini değil, günümüz şairlerini de büyük ölçüde etkile­miştir.

Şiir Kitapları

  • Poems (1925)
  • Endymion (1818)
  • Lamia, Isabella, The Eve of St. Agnes, and Other Poems (1820)
Ad:  John_Keats_1.jpg
Gösterim: 721
Boyut:  33.0 KB
John Keats'in arkadaşı Joseph Severn tarafından yapılan resmi


MsXLabs.org & Temel Britannica

Biyografi Konusu: John Keats nereli hayatı kimdir.
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
17 Ağustos 2012       Mesaj #2
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
John Keats
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

(1795 Londra - 1821 Roma)
İngiliz şairi. Bir at kiralayıcısının oğluydu. On beş yaşında, bir cerrahın yanına çırak olarak girdi. Daha sonra Guy's Hospital ve Saint Thomas Hospital'da tıp öğrenimi yaptı. Edebiyatla ilgilenmeye başladıktan sonra Spencer'ın "Faerie Queen" (Periler Kraliçesi) adlı uzun şiirini okudu ve kendi şiirlerinde de izleri görülecek olan bu yapıttan oldukça etkilendi. Tıp dalındaki sınavlarını verdikten sonra edebiyatla uğraşmaya başladı. O tarihte 21 yaşında olan Keats, geri kalan beş yıllık hayatı boyunca, kendisini başlıca İngiliz şairleri arasına katan şiirlerini yazdı. 1817'de yayımlanan "Poems" (Şiirler) adlı yapıtı fazla dikkat çekmedi. 1818 yılında yayımladığı "Endymion" adlı şiiri, eleştirmenlerin ağır saldırılarına hedef oldu. "Endymion" cafcaflı, taşkın duygular taşıyan ve biçim arayışlarının oldukça belirgin olduğu bir şiirdi. Kısa zamanda bu şiirdeki hatalarını aşan Keats, 1819 yılı boyunca, en iyi ürünleri olarak değerlendirilen şiirleri yazdı:
  • "La Belle Dame sans Merci" (Acımasız Güzel Bayan),
  • "To Autumn" (Sonbahar İçin),
  • "Ode to Psyche" (Ruha Övgü),
  • "Ode on İndolence" (Aldırmazlığa Övgü),
  • "Ode to a Nightingale" (Bülbüle Övgü),
  • "Ode on a Grecian Urn" (Yunan Vazosuna Övgü),
  • "Ode on Melancholy" (Melankoliye Övgü).
Tüberkülozdan ölen erkek kardeşini tedavi ederken, kendisi de bu hastalığa yakalanan Keats, 26 yaşında öldü. Keats, coşumculuğun duyumcu yönünü vurgulayan bir şairdi. Şiirlerinde sesler, renkler ve kokular egemendi. Duyumları bir araya getirip, kendi süzgecinden geçirerek okuyucuya ileten bir şair olarak değerlendirildi. "Ode on a Gracian Urn" adlı şiirini, "Güzellik gerçektir, gerçek güzeldir" dizesiyle bitiren Keats'in şiirinin, özü, güzelliğin övülmesiydi.

In science we trust.

Benzer Konular

4 Kasım 2015 / KisukE UraharA Sinema ww
 John 5
25 Ekim 2015 / estudiantes Müzik ww
24 Kasım 2013 / Intersect Edebiyat
5 Temmuz 2009 / careless_WhispeR Siyaset ww
20 Temmuz 2010 / careless_WhispeR Müzik ww