
Ziyaretçi
John KEATS (1795–1821)

John Keats (31 Ekim 1795-23 Şubat 1821), İngiliz şair.İngiliz şairi John Keats, en güzel yapıtlarını kısa ömrünün son beş yılında yarattı. Bu beş yıl içinde Endymion: A Poetic Romance (Endymion: Şiirsel Bir Aşk Öyküsü), Ode to a Nightingale (Bülbüle Od), Ode on a Grecian Urn (Bir Yunan Vazosu Üzerine Od), To Autumn (Güze) adlı birbirinden güzel lirik şiirler yazdı.
John Keats'in bir kız ve iki erkek kardeşi vardı. Londra'da bir han işleten babası, öğrenim görmemiş biri olmasına karşın, John'u Hertfordshire'de, Enfield'deki bir okula yazdırdı. John dokuz yaşındayken babası attan düşerek öldü. Annesi bir süre sonra yeniden evlenince John ve kardeşleri büyükannelerinin yanına gönderildi. John kavgacı bir kişiliğe sahipti. Okuldaki ilk yıllarında pek başarılı olamadı. Ne var ki, sonraki yıllarda, büyük bir olasılıkla annesiyle yeniden birlikte olmasından dolayı okumaya ilgisi arttı. 15 yaşındayken annesi veremden ölünce okulu bırakarak bir cerrahın yanında çalışmaya başladı ve bundan dört yıl sonra tıp öğrenimi görmek üzere Londra'ya gitti. Çalıştığı hastanede kısa bir süre sonra cerrah yardımcılığı görevine yükseldiyse de, şiir yazma tutkusu yüzünden cerrahlıktan vazgeçti. Edebiyat ile tıbbı birlikte yürütemeyeceğini anlamıştı.
Eski Yunanlı yazar Homeros'un bir şiirinin çevirisinden etkilenerek yazdığı "On First Looking into Chapman's Homer" (Chapman' ın Homeros'una İlk Bakış Üzerine) en güzel ve coşkulu şiirlerinden biridir.
Bundan sonra yazdığı Endymion adlı uzun şiir Ay tanrıçasıyla bir çoban-prensin sevda öyküsüdür. Şiir "Güzellik, sonsuz bir mutluluktur", dizesiyle başlar.
1818'de verem olan kardeşi Tom'a bakmak için onun başından ayrılmayan Keats, çok geçmeden aynı hastalığa kendi de yakalandı. Tam bu sırada âşık olduğu Fanny Brawne, o dönemde yazdığı çok canlı ve duyarlı şiirlerin esin kaynağıdır. Sanatçı, kardeşinin ölümü, Fanny'ye olan tutkusu ve kendi hastalığı yüzünden çelişkili duygular içindeydi. Günden güne huzursuzluğu ve mutsuzluğu artıyordu. Keats, tamamlayamadığı "Hyperion", bir öykü-şiir olan "The Eve of St. Agnes" (Azize Agnes Yortusu Arifesi) gibi en güzel şiirlerinden bazılarını bu dönemde yazdı. Bunların hemen hepsi de gençliğin, güzelliğin ve yaşamın geçiciliği üzerineydi.
Keats'in yaşamı boyunca arkadaşlarına yazdığı mektuplar kişiliğini, sanata ve yaşama ilişkin görüşlerini yansıtmak açısından önem taşır. Derlenerek yayımlanmış olan bu mektuplar yalnızca 19. yüzyıl şairlerini değil, günümüz şairlerini de büyük ölçüde etkilemiştir.
Şiir Kitapları

John Keats, dört çocuğun en büyüğü olarak 31 Ekim 1795'te Londra'da dünyaya geldi. Babası bir ticari işletme müdürüydü. Annesi de aynı işletmenin sahibinin kızıydı. Öğrenciyken, çalışkanlığından çok cesaretiyle tanınırdı. John Keats sekiz yaşındayken babası bir kazada öldü. Altı yıl sonra annesi de veremden öldü. Yetim kalan John Keats, bir cerrahın yanına çalışmak üzere verildi. Pek sevmediği bir iş olsa da, orada titizlikle çalıştığı söylenir. On sekiz yaşına geldiğinde, zaten çoktandır sürdürdüğü yazma çalışmaları artık şiir eksenine kaydı. Kısa sürede şiir onun için bir tutkuya dönüştü. Yazılarından birinde, "Şiirsiz yapamayacağımı anladım," demektedir. Yirmi bir yaşındayken, çırak olarak başlayıp tam da önemli bir aşamaya geldiği tıp alanını bırakıp, kendini tümüyle şiire vermeye karar verdi. Kısa süre soonra yazar Leigh Hunt'la ve ressam Benjamin Robert Haydon ile dostluk geliştirdi ve böylelikle Londra'daki yazın çevresinin içine girdi. Bu çevre içinde dönemin ünlü simaları olan Percy Shelley, William Hazlitt ve Charles Lamb ile tanıştı. Giderek şiir üzerine daha çok okumaya ve daha çok şiir üretmeye başladı. Edmund Spenser'ı, John Milton'ı ve William Shakespeare'i çok iyi incelediği belli olan John Keats'ın şiirlerinde, bu şairlerin etkisine rastlanır.John Keats, yalnızca 25 yıl süren yaşamı boyunca üç kitap yayımladı: Poems (1925), Endymion (1818), Lamia, Isabella, The Eve of St. Agnes, and Other Poems (1820).Sponsorlu Bağlantılar
Şiirlerinde, çevrede görülen sıradan nesnelerden hareketle evrensel düşüncelere açılan kapıları imgeler yoluyla yansıtır.
John Keats, yaşamının son yıllarında, yaratıcı gücünün tam da doruğundayken, birden içine kapanık ve karamsar bir kişiliğe büründü. Hastalandı ve 1818 yılında kendisine bakan küçük kardeşi Tom'u veremden dolayı yitirdi. Aynı yıl, Fanny Brawne'e aşık oldu ve ona adadığı şiirler yazdı. Hastalığı arttı, parasal sorunlar yaşamaya başladı ve parasızlık yüzünden ne tedavi görebildi ne de evlenebildi. 3 Şubat 1920'de ilk kez kan kustu ve veremi artık ölümcül bir noktaya geldi. 23 Şubat 1821'de henüz 25 yaşındayken öldü.
Keats, İngiliz şairlerle ilgili bütün ulusal ve yabancı antolojilerde her zaman yer alan, en çok bilinen ve sevilen şairlerden olagelmiştir.

John Keats (31 Ekim 1795-23 Şubat 1821), İngiliz şair.
Bir şiirinde (Ode On A Gracian Urn') şöyle der:
Güzellik doğruluktur, doğruluk ise güzellik, hepsi bu / Yeryüzünde bildiğin ve bilmen gereken her şey
(Beauty is truth, truth beauty, -that's all / Ye know on earth, and all ye need to know).
John Keats'in bir kız ve iki erkek kardeşi vardı. Londra'da bir han işleten babası, öğrenim görmemiş biri olmasına karşın, John'u Hertfordshire'de, Enfield'deki bir okula yazdırdı. John dokuz yaşındayken babası attan düşerek öldü. Annesi bir süre sonra yeniden evlenince John ve kardeşleri büyükannelerinin yanına gönderildi. John kavgacı bir kişiliğe sahipti. Okuldaki ilk yıllarında pek başarılı olamadı. Ne var ki, sonraki yıllarda, büyük bir olasılıkla annesiyle yeniden birlikte olmasından dolayı okumaya ilgisi arttı. 15 yaşındayken annesi veremden ölünce okulu bırakarak bir cerrahın yanında çalışmaya başladı ve bundan dört yıl sonra tıp öğrenimi görmek üzere Londra'ya gitti. Çalıştığı hastanede kısa bir süre sonra cerrah yardımcılığı görevine yükseldiyse de, şiir yazma tutkusu yüzünden cerrahlıktan vazgeçti. Edebiyat ile tıbbı birlikte yürütemeyeceğini anlamıştı.
Eski Yunanlı yazar Homeros'un bir şiirinin çevirisinden etkilenerek yazdığı "On First Looking into Chapman's Homer" (Chapman' ın Homeros'una İlk Bakış Üzerine) en güzel ve coşkulu şiirlerinden biridir.
Bundan sonra yazdığı Endymion adlı uzun şiir Ay tanrıçasıyla bir çoban-prensin sevda öyküsüdür. Şiir "Güzellik, sonsuz bir mutluluktur", dizesiyle başlar.
1818'de verem olan kardeşi Tom'a bakmak için onun başından ayrılmayan Keats, çok geçmeden aynı hastalığa kendi de yakalandı. Tam bu sırada âşık olduğu Fanny Brawne, o dönemde yazdığı çok canlı ve duyarlı şiirlerin esin kaynağıdır. Sanatçı, kardeşinin ölümü, Fanny'ye olan tutkusu ve kendi hastalığı yüzünden çelişkili duygular içindeydi. Günden güne huzursuzluğu ve mutsuzluğu artıyordu. Keats, tamamlayamadığı "Hyperion", bir öykü-şiir olan "The Eve of St. Agnes" (Azize Agnes Yortusu Arifesi) gibi en güzel şiirlerinden bazılarını bu dönemde yazdı. Bunların hemen hepsi de gençliğin, güzelliğin ve yaşamın geçiciliği üzerineydi.
1821'de yazamayacak kadar hastalanınca arkadaşları iyileşeceğini umarak onu Roma' ya gönderdi. Ne var ki, acı ve umutsuzlukla geçen birkaç haftadan sonra öldü.
Şiir Kitapları
- Poems (1925)
- Endymion (1818)
- Lamia, Isabella, The Eve of St. Agnes, and Other Poems (1820)

John Keats'in arkadaşı Joseph Severn tarafından yapılan resmi
MsXLabs.org & Temel Britannica
Biyografi Konusu: John Keats nereli hayatı kimdir.