Zaman Makinesi (The Time Machine)
Yazan H. G. WELLS (1866-1946)
Sponsorlu Bağlantılar
Başlıca karakterler
The Time Traveler (Zaman Seyyahı): Kendisinin yaptığı zaman makinesi vasıtası ile, milyonlarca sene sonrasına seyahat eden maceracı bir ilim adamı.
Weena: Zaman Seyyahının, M.S. 802,701 senesinde İngiltere'de yaşadığını keşfettiği Eloi ırkından bir kız Zaman Seyyahının güvenilir ve sevimli arkadaşı.
Hikâye
Ondokuzuncu asrın son senelerinde, Zaman Seyyahı, yemekten sonra, zamanın, dördüncü bir boyut olarak ele alınması konusunda arkadaşları ile sohbet eder. Eşyanın, sadece en, boy ve yükseklikte değil, zamanda da mevcut olduğunu söyler, insanların, zaman boyutunu sezememelerinin sebebinin, onların, zamanla birlikte hareket etmeleri olduğunu anlatır.Bu durumu düzeltmek ve teorilerini tecrübeden geçirmek için, Zaman Seyyahı, kendisinin, asırlarboyunca ileriye veya geriye gitmesini temin edecek bir makine yapmıştır. Yapılması için iki sene çalıştığı makinenin hakiki bir modelini gösterdiği zaman, şüpheci misafirleri (bir politikacı, bir doktor ve bir psikolog) hayret içinde kalırlar. Psikolog, bir manivelaya basmasını söyler ve model aniden kaybolur. Zaman Seyyahı, şaşkınlık içindeki misafirlerine, makineyi mükemmel bir şekle sokar sokmaz, kendisini istikbale fırlatacağını söyler.Ertesi hafta, aynı grup tekrar Zaman Seyyahının evinde toplanırlar. Bu defa, bir gazete editörü de toplantıya katılır. Ev sahibi gecikir ve misafirler, onun niye geç kaldığını anlayamazlar. Yoksa gerçekten istikbale mi seyahat etmiştir?
Birdenbire kapı hızla açılır ve üstü başı pis, perişan ve çenesi berbat bir şekilde kesilmiş Zaman Seyyahı görünür. Temizlenip giyindikten sonra, yemeklerini yerler ve Zaman Seyyahı, onlara, hayret uyandırıcı macerasını anlatırModeli gösterdiğinden bir hafta sonra, Zaman Seyyahı makinesini mükemmelleştirmiş ve ertesi sabah, kendisini makineye bağlayarak, bir roket gibi istikbale fırlatmıştır. Yolculuk gayet kötü şartlar altında geçmiştirhızla birbirini takip eden günler ve geceler boyunca aniden gelen ve kaybolan ışık ve karanlıktan gözleri rahatsız olmuştur. Sonunda, makinesini, sisli ve garip bir istikbale getirir, sallantılı bir tarzda makinesi durur ve kendisini M.S. 802,701 yılında bulur.Çok gelişmiş bir medeniyet bulacağını ümit eden Zaman Seyyahı, sisli ve sıcak havada, sahneyi andıran muazzam bir yerde, dev gibi meşum bir sifenks görür. Çok geçmeden, yanma insanlar yaklaşır. Onlar, zayıf narin insanlardır ve boyları sadece bir metre 20 santim kadardır. Çocuk gibi davranan biri Zaman Seyyahına, yağmur fırtınası sırasında güneşten mi geldiğini sorar. Ardından bu küçük boylu zayıf insanlar, boynuna bir çelenk takar ve şarkı söyleyerek onun çevresinde dans etmeğe başlarlar. Onlar, zaman makinesi ile bir ölçüde ilgilenirler, ve Zaman Seyyahı, makineyi harekete getiren manivelaları çıkardıktan sonra, makineye dokunmalarına müsaade eder. Beraberce, sebze ve meyvadan oluşan yemeklerini yerler hayvanlar inkıraz bulmuştur- ve kendilerinin Eloi ırkından olduklarını söyleyen bu insanlar, Zaman Seyyahına, dillerinin ana hatlarını öğretirler.
Zaman Seyyahı, Eloi'lerin, haddinden fazla medenîleşme bir ırk olduklarını anlar. Kolayca yorulan bu insanlar, çocuklar gibi, maymun iştahlıdırlar, bir şey üzerindeki ilgilerini sürdürmezler. Son derece tembel, fakat güzel, barışçı ve dost insanlardır. Zaman Seyyahı, bunun, beşer tekâmülünün sonu olduğunu anlar. Ayakta kalabilmek için daha iyi ve daha randımanlı makineler yaratmak ihtiyacında olmayan bu insanlar, ihtiras ve iddialarını yitirmişlerdir. Eloi'ler, uzun zamandır kontrol altına alman tabiatla mücadele etmek mecburiyetinde olmadıklarından, makul ve işbirlikçi insanlar olmuşlardır. Medeniyetin zahirî hedefine ulaştıklarından, heyecansız da olsa, mutlu bir hayat sürdükleri anlaşılır.Gece olduğu zaman, Zaman Seyyahı, makinesinin kaybolduğunu görerek endişelenir. Eloi'leri uyandırmağa çalışır, fakat onlar karanlıktan, dehşete kapılırcasına ürktüklerinden, makinenin aranmasında kendisine yardımcı olmazlar. Huzursuzluğa kapılan Zaman Seyyahı'nın da nihayet uykusu gelir ve uyur. Ertesi sabah, muazzam beyaz sifenks'e gidenbir yol görür ve zaman makinesinin onun içinde olduğunu anlar. Sifensksin kapısını açmağa çalışırsa da, başarılı olamaz. Eloiler de kendisine yardım etmezler. Zaman Seyyahı, kendi asrına geri dönemeyeceğini düşünerek ümitsizliğe kapılır.Maamafih bu noktada, boğulmaktan kurtardığı, Weena adında sevimli ve çocuk gibi bir kızla arkadaş olur. öteki Eloiler gibi, Weena da, kolayca yorulur ve karanlıktan korkar. Yine de, Zaman Sey-yahı'nın maceralarına katılmayı kabul eder.Bu istikbaldeki dördüncü gününde, Zaman Seyyahı, Eloilerin, karanlık çöktükten sonra niye dehşete kapıldıklarını anlar. Eski bir binanın, karanlık harabeleri arasında, garip gözlerin kendisini süzdüğünü görür. Hemen bu gözlerin peşine takılan Zaman Seyyahı, onların, uzun ve rahat adımlarla önünden giden ve bir merdivenden indikten sonra bir mahzende kaybolan, maymunu andıran korkunç bir yaratığa ait olduklarını görür. Zaman Seyyahı, bu yaratığın, Eloiler gibi beşer olduğuna inanamaz ise de, Morlock denen bu yaratıkların da, kendi zamanının insanlarının torunları olduklarını öğrenir. Dünya, yerin yüzünde yaşıyan zayıf, narin ve âciz Eloiler ile, beşerî örümcekler gibi, yeraltı tünellerinin karanlığında el ve ayakları üzerinde yürüyen ve ancak geceleri meydana çıkan, vahşi ve iğrenç Mor-lock'lar arasında bölünmüştür. Dünyanın, besbelli, efendileri olan Eloiler, ondokuzuncu asrın İngiltere'sini yöneten sınıfın ahfadıdır. îşçi sınıfının torunları olan Morlock'lar, yapılması gereken bedenî işlerle uğraşırlar ise de, onların vahşeti Eloileri, uşaklarının bir gün isyan edeceklerinin dehşeti içinde yaşatır.Şimdi, makinesini saklayanların Eloiler değilMorlock'lar olduğunu anlayan Zaman Seyyahı, Weena'nm ikazına rağmen, onların, yeraltı tünellerine girmeğe karar verir. Elleri ve ayakları üzerinde zor zahmet bu mağaralardan birine girmeğe muvaffak olan Zaman Seyyahı, bir et parçasını kemiren bir grup yaratık görür. Onlar, hemen hücum ederler ise de, gözleri önünde bir kibrit çakarak, yeryüzüne kaçmayı başarır. Daha sonra, Morlock'ların, geceleri kaçırdıkları Eloileri yiyerek yaşadıkları gerçeğini dehşetle öğrenir.
Bu iğrenç yaratıkları önleyen tek engel ışıktır; ve onlar, Eloilerin karanlıktan korktukları kadar ışıktan korkmakta ve kaçmaktadırlar. Zaman Seyyahı'nın kibritleri tükendiğinden, ertesi gün Weena ile birlikte, ışık yaratacak bir şeyler bulmağa çalışır. Yeşil porselenden yapılmış eski bir saray keşfeder. Burası, muhtemelen, Eloilerin, uzun zamandır unuttukları ilim ve tabiî tarih müzesidir. Talihi yardım eder ve binada, kibrit ve balmumu bulur ve bir mum yapar.
Müzedeki uzun yürüyüş Weena'yı son derece yorar. Böylece, Zaman Seyyahı, geceyi kızla beraber geçirmeye karar verir, vahşileri uzaklaştırmak için bir ateş yakar. Fakat bazı Morlock'ların orman arasından yaklaştıklarını görünce, geceyi, yeni bir ateş etrafında, bir tepede geçirmenin daha iyi olacağını anlar. Geceyarısı, uyanan Zaman Seyyahı, ateşin söndüğünü, kibritlerin alındığını ve Weena'nm kaybolduğunu dehşet içinde görür. Kızın, Morlocklar tarafından kaçırılmasından korkan Zaman Seyyahı, çevresini aramağa koyulur. Kızı bulamaz, fakat ilk ateşin, ormana yayıldığını, otuz ve kırk kadar Morlock'u öldürdüğünü görür.Gündüzleri uyuyarak ve geceleri yürüyerek, sifenksin yanına gider. Müzeden bir demir çubuk almıştır ve bununla sifenksi açmayı düşünür. Fakat kapının açık olduğunu görür ve kendisine bir tuzak kurulduğunu düşünmeksizin içeri dalar.
Makinesi oradadır. Fakat bir grup Morlock hemen üzerine atılır ve Zaman Seyyahı, onları def etmeğe çalışırken, makinesini işletir. Morlocklar, Weena'yı yedikleri gibi, onu da yemek için kaçıracakları sırada, makine Zaman Seyyahı'nı, onların elinden kurtarır ve uzak istikbale fırlatır.
Milyonlarca sene sonra, yeryüzü, ekseni etrafında dönmesini durdurur. Makine, ıssız bir sahilde durur ve Zaman Seyyahı, yegâne yaratıkların, ürkütücü dev yengeçler olduklarını anlar. Makinesini tekrar harekete getirir, ve şimdi, laburatuvarının, güvenlik verici atmosferinden ayrıldığı tarihten otuz milyon sene sonra, dünyayı soğuk, kullanılmaz bir halde, sönmekte olan güneşin hafif ışığı ile aydınlanırken görür.
Dehşet içindeki Zaman Seyyahı, makinesini, geriye dönmesi için ayarlar ve nihayet, evine dönerek, macerasını arkadaşlarına anlatır. Gelecekten ümitsizliğe düşmesine rağmen, Zaman Seyyahı, ilmî merakını kaybetmiş değildir. Ertesi gün, tekrar zaman içinde yolculuğa çıkar. Aradan üç sene geçmesine rağmen, henüz geriye dönmemiştir ve arkadaşları, felâketle neticelenen bir maceranın onu, zamanın derinliklerine götürmüş olabileceğini sanırlar.
Tenkid
Zaman Makinesi, felsefî ve siyasî yönleri bulunan ilmî bir macera. Jules Verne'den daha ciddî olan
Wells, bu başarılı ilk kitabı ile, çağdaş bilim-kurguya zemin hazırladı.
Wells, ilim ve akıllı plânlamanın, beşer ırkına çok şeyler getireceğine inanan fazlasıyle ümitvar bir insan olmakla itham edildi. Son zamanlardaki tenkidciler ilmin bir iksir olduğu inanışının,bilmî bilgileri, nükleer bomba gibi tahrip silâhları hâline getiren beşer tabiatının bu yönünü hesaba katmadığını söylüyorlar. Bununla beraber, Zaman Makinesi'nde, Wells, hiç de uysal bir iyimser olmadığını gösteriyor.
Bu küçük kitap, aslında, kendisini, ilim vasıtası ile fizikî tabiat tarafından hergün biraz daha az meydan okunan bir mevkide bulan beşer ırkının geleceği hakkında yapılan tahminlerdir. Sakin, tembel ve son derece medenî Eloiler, bir bakıma, beşer tabiatının hiç bir zaman sindirilemeyecek yönlerini temsil eden hayvani Morlocklar kadar soysuzlaşmalardır. Wells, kendi gününün, yönetici ve hizmet edici sınıflarla kesin bir surette bölünmüş cemiyetini istikbale doğru uzatır. M.S. 802,701 senesinde, cemiyetin yöneticileri, kendilerini, fizikî varlıklarının devam ettirilmesi için gerekli uşakları tarafından ortadan kaldırılabilecekleri bir durumda görür ve bu potansiyel yıkıcılardan korkarlar.
Wells'in, Zaman Makinesi'nde, beşer ırkı için gördüğü yegâne ümit, hareketli ve huzur içindeki bir hayat; beşeri, akıllı bir tarzda, sınıflar arasındaki sınırın kaybolacağı zamana kadar, sınıflar arasında barışçı bir ilişkinin kurulacağı şekilde kaynaştırmaktır.
Ayrıca Bknz Herbert George Wells
MsXLabs.org & 100 Büyük Roman
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....

Zaman Makinesi - Herbert George Wells
