Arama

İslamiyet Öncesi Sözlü Türk Edebiyatı

Güncelleme: 21 Şubat 2013 Gösterim: 4.996 Cevap: 1
Breath - avatarı
Breath
Ziyaretçi
14 Ocak 2010       Mesaj #1
Breath - avatarı
Ziyaretçi
İslamiyet Öncesi Sözlü Türk Edebiyatı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar


Sözlü Türk edebiyatı, Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları dönemdeki edebiyattır. Bu dönem edebiyatı sözlü olarak üretilmiş ve kulaktan kulağa yayılarak varlığını sürdürmüştür. Bu dönemde edebiyatımızı Şamanizm, Manihaizm, Budizm gibi dinler etkilemiştir.



Sözlü Dönemin Özellikleri
1."kopuz" adı verilen sazla dile getirilmiştir.
2.Ölçü olarak ulusal ölçümüz olan "hece ölçüsü" kullanılmıştır.
3.Nazım birimi "dörtlük" tür.
4.Dönemine göre ayrı bir dili vardır.
5.Dizelere genel olarak yarım uyak hakimdir.
6.Daha çok doğa, aşk ve ölüm konuları işlenmiştir.
7.Bu döneme yönelik elimizdeki en eski kaynak Kaşgarlı Mahmut'un "Divan-ı Lügat-it Türk" adlı eseridir.
8.Bu dönem ürünleri anonimdir.
9.Avcı ve göçebe toplumun dinsel törenlerinden doğmuştur.
10.Anlatım söze dayanmaktadır.
11.Şiir ağırlıklıdır.
12.Uyak düzeni aaab,cccb,dddb dir.
Dönemin Ürünleri
1.Koşuk: Sığır denilen sürek avlarında söylenen şiirlerdir Konusu daha çok doğa, aşk, şavaş ve yiğitliktir. Bu tür daha sonra halk edebiyatında koşma adıyla anılmıştır.
2.Sav: Dönemin özlü sözleridir. Bugünkü atasözlerinin ilk biçimi niteliğindedir.
3.Sagu: "Yuğ" adı verilen ölüm törenlerinde ölen kişinin erdemlerini ve onun ölümünden duyulan hüznü,acı,üzüntüyü dile getiren şiirlerdir.
4.Destan: Toplumu derinden etkileyen olaylar sonucunda halk arasında kendiliğinden oluşan uzun nazım türüdür.
Sözlü Dönem Destanlarının Özellikleri
1.Toplumun ortak görüşleri yansıtılmıştır.
2.Olağanüstü özellikler bulunmaktadır.
3.Önemli kişiler han, kral gibi seçkin kişilerden veya toplumun kabullendiği bir kahramandan ibarettir.
4.Söyleyiş milli dil tarzındadır.
5.Oldukça uzun yazılardır.
6.Milli nazım ölçüsü kullanılmıştır.
7.Konuları bakımından savaş, deprem, yangın, mizah, ünlü kişilerin yaşamları şeklinde gruplandırma yapmak mümkündür.
Türk Destanları

Destanlarımız yazıya geçirilmedikleri için bugün bunların ancak konularını bilmekteyiz. Bunları da İran, Çin ve Arap kaynaklarından öğreniyoruz.

Saka Devri Destanları
  • Alp Er Tunga Destanı: Türk-İran savaşlarında Alp Er Tunga’nın yiğitliklerini ve bu savaşları anlatır.
  • Şu Destanı: İskender’le Türkler arasındaki savaşı ve Türk hakanı Şu’nun kahramanlıklarını anlatır.
Hun Devri Destanları
  • Oğuz Destanı:Hun hükümdarı Oğuz(Mete)'un Orta Asya'da Türk birliğini nasıl kurduğu anlatılır.Bu destanın Uygurca yazılmş bir kopyası Paris'tedir.
Göktürk Destanları
  • Bozkurt Destanı: Göktürklerin dişi bir kurttan türeyişini anlatır.
  • Ergenekon Destanı: Bir savaşta yenilen ve Ergenekon’a kaçan Türklerin orada bir demir dağı eritip intikamlarını almalarını anlatır.
Uygur Devri Destanları
  • Türeyiş Destanı: Uygurların bir erkek kurttan türeyişini anlatır.
  • Göç Destanı: Uygur Türklerinin anayurtlarından göçünü anlatır.
Destan Türleri

Destanlar oluşumları bakımından iki grupta incelenebilir.
  • Doğal Destanlar

Halk arasında ortaya çıkan anonim ürünlerdir. Bunlar genellikle daha sonra bir şair tarafından derlenip düzenlenmiştir. Bu türe örnek olarak şu destanları sıralayabiliriz.
  • İliada, Odysseia, Yunanlıların (Homeros)
  • Kalevala, Finlilerin
  • Nibelungen, Almanların
  • Ramayana,Mahabarata, Hintlilerin
  • El Cid, İspanyolların
  • Chanson de Roland, Fransızların
  • Gılgamış, Sümerlerin
  • Şehname, İranlıların
  • İgor, Rusların
  • Şinto, Japonların
  • Yapma (Suni) Destanlar

Bir olayın doğal destana benzetilerek bir şairce destanlaştırılmasıdır. Yapma destan örneği olarak şunları sıralayabiliriz:
  • Virgilius, Aeneit
  • Dante, İlahi Komedi
  • Tasso, Kurtarılmış Kudüs
  • Milton, Kaybedilmiş (Kaybolmuş) Cennet
  • Firdevsi, Şehnâme
  • Aristo, Çılgın Orlando
  • Camoens, Os Lusiadas
Türklerin Yapay Destanları
  • Kuvay-ı Milliye Destanı : Nazım Hikmet
  • Üç Şehitler Destanı : Fazıl Hüsnü Dağlarca
  • Çanakkale Destanı: Mehmet Akif Ersoy
  • Genç Osman Destanı: Kayıkçı Kul Mustafa
  • Selçukname: Yazıcıoğlu Ali

Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
21 Şubat 2013       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
İslamiyet Öncesi Sözlü Türk Edebiyatı
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Sponsorlu Bağlantılar

Yazının kullanılmadığı dönemlerde oluşup ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa geçerek yaşarlığını sürdürmüş edebiyat verimlerinin tümü. Kavram olarak yazının bulunuşundan sonra gelişimini sürdüren ve halk edebiyatı alanına giren ürünleri de kapsar. Genellikle türkü, mâni, masal, atasözü, bilmece gibi anonim nitelik taşıyan türler, sözlü edebiyat kavramı içinde düşünülür. Bunlar folklor değeri de taşırlar. Ama gerek halk şiirinin, gerekse halk öyküsünün, söyleyeni bilinse de, sözlü geleneğe dayandığı unutulmamalıdır. Yazı öncesinin sözlü edebiyat verimleriyse destanlardır.

Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

1 Ocak 2015 / Ziyaretçi Soru-Cevap
26 Aralık 2010 / alican-52 Soru-Cevap
30 Aralık 2013 / 0yqmr0 Soru-Cevap
26 Aralık 2010 / ThinkerBeLL Edebiyat
4 Ocak 2011 / Misafir Soru-Cevap