Arama

Önsöz Nedir? Özellikleri ve Çeşitleri.

Güncelleme: 28 Mayıs 2016 Gösterim: 34.081 Cevap: 12
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Aralık 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

ÖNSÖZ

Ad:  önsözz.jpg
Gösterim: 38080
Boyut:  8.8 KB

Ed. Bir yapıtın yazılış amacını belirtmek, içeriğini tanıtmak vb. için yapıttan önce yer verilen tanıtıcı yazı. (Eşanl. DİBACE. MUKADDEME.)
Sponsorlu Bağlantılar
—ANSİKL. Yapıtlara önsöz koyma alışkanlığı Antikçağ'a kadar uzanır: özellikle yunan (Herodotos, Thukydides, Plutarkhos) ve latin (Sallustius, Titus-Livius) tarihçiler, önsözlerinde amaç ve yöntemlerini açıklarlardı.
Divan edebiyatında manzum ve mensur yapıtların başındaki dibaceler birer önsöz sayılabilir. Tanzimat’tan sonra yenilik getiren birçok yapıta yazarlarının gelenekten ayrılan yeni görüşleriyle ilgili önsözler yazıldı (örn. Namık Kemal'in Cetalettin Harzemşah önsözü, Abdülhak Hamit’in Makber önsözü, Ahmet Haşim'in Piyale önsözü, Orhan Veli’nin Garip önsözü).

Herhangi bir eserin hangi amaçlarla yazıldığını, vermek istediği mesaj öncesinde okuru o esere hazırlayan nitelikte yazılara önsöz adı verilir. Yazıda eserin sahibi içerik hakkında ipuçları vererek okurun o esere hazırlanmasını sağlar. Önsöz okurun metin hakkındaki fikrini şekillendirir.

Eseri almadan veya okumadan önce önsözünü inceleyerek hakkında bilgi sahibi olunabilir. Önsöz bu nedenle önemlidir ve yazılırken de özen gösterilmelidir. İyi bir önsöz sayesinde o eser okuru çekebilir ya da okurun o eseri seçmemesine neden olabilir.

Önsöz Özellikleri


  • Önsöz bir eserdeki kapı niteliğindedir. Okur bu kapıyı aralar ve beğenisine göre eserin devamını okur, ancak amaçsız bir önsöz olursa bu metin okuru kendisinden uzaklaştırabilir. Bu nedenle önsöz dikkat ve ilgi çekici olmalıdır.
  • Önsöz yazarken yazar öncelikle okura içerik hakkında bilgi vermelidir. Eserin kısaca ne hakkında olduğu, hangi amaçla yazıldığı bir paragrafta anlatılır ancak bu çok uzun olmamalıdır. Eğer olması gerekenden fazla bilgi içerirse eserin içeriğine olan merak azalır böylelikle önsöz amacının dışında bir çalışma olur.
  • ​Yazar önsözde genele hitap eden bir üslup kullanmalıdır; bu anlaşılırlığı kolaylaştırır.
  • Eserin fikrinin nasıl ortaya çıktığı hakkında, fikir ve yazım aşaması da önsözde yer alabilir. Yazarın o eseri kaleme alırken nelerden etkilendiği olaylar ve kişiler, metni şekillendiren unsurlara önsözde yer verilebilir.
  • Önsözde yazar yazım ve noktalamaya dikkat etmeli, yazım yanlışlığına düşmemelidir çünkü okuru ilk karşılayan metin o olduğundan olumsuz bir izlenim yaratabilir.
  • Yazar metnini sonlandırırken kitap hakkında detaylı içerik sunmadan merak ettirici bir üslupla yazısına son vermelidir.
  • Önsözün son cümleleri yazarın teşekkür ettiği veya edeceği isimleri içerebilir. Bu liste fazla uzun olmamalıdır.


Son düzenleyen Safi; 28 Mayıs 2016 22:27
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Aralık 2009       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Önsöz Teşekkür örnekleri


TEŞEKKÜR
Sponsorlu Bağlantılar
Teşekkür yazısı” TEŞEKKÜR” başlığı ile, tümüyle büyük harflerle, sayfa üst kenarından 4,0 cm aşağıya ve sayfanın düşey orta çizgisi ortalanarak yazılmalıdır.Bu kesimde tez metni içinde yazılması durumunda anlatım bütünlüğünü bozacağı düşünülen, yalnız tezi hazırlayan tarafından sunulmak istenen, çalışma ile ilgili ek bilgiler verilebilir. Çalışma sırasında karşılaşılan olumlu ve olumsuz durumlardan söz edilebilir. Teşekkürün son kısmında, tez çalışmasında ve tezin hazırlanmasında doğrudan katkısı olan kişilerle, görevi olmadığı halde dolaylı da olsa katkısı olan kişi ve kurumlara teşekkür edilir.
Tez çalışması bir proje kapsamında gerçekleştirilmiş ise, projenin ve ilgili kuruluşun adı da bu kesimde belirtilmelidir.
Teşekkür edilen kişilerin ünvanı (varsa), adı, soyadı, görevli olduğu kuruluş (tırnak içinde) ve çalışmaya katkısı kısa ve öz olarak belirtilmelidir. Teşekkür sayfası 1,5 satır aralığı ile yazılmalıdır (EK 6).
Ayrıca bu bölümde, çalışması sırasında bilgi, kaynak vb. yardımı alınan kişi ve kuruluşlara teşekkür edilmelidir. Bu bölümde, çalışmasını tamamlayan kişi kendisine destek olan, yardım eden öğretmenlerine, ailesine ve arkadaşlarına da teşekkür edebilir.

Örnek 1
Bu çalışmada m-pazarlamaya ilişkin tüketici tutumunu belirleyen faktörlerin etkisi araştırılmıştır. Mobil Pazarlama Birliği (The Mobile Marketing Association-MMA) mobil pazarlamayı; marka ve son kullanıcı arasında ki iletişimin mobil cihazlar üzerinden gerçekleştirilmesi olarak tanımlamaktadır.
Mobil Pazarlama Birliği (The Mobile Marketing Association-MMA) mobil pazarlamayı; marka ve son kullanıcı arasında ki iletişimin mobil cihazlar üzerinden gerçekleştirilmesi olarak tanımlamaktadır. Günlük hayatta en çok kullanılan mobil cihazın cep telefonu olması sebebiyle araştırmada özellikli olarak cep telefonları üzerinden uygulanan pazarlama faaliyetleri dikkate alınmıştır.
Tez çalışmamda planlanmasında, araştırılmasında, yürütülmesinde ve oluşumunda ilgi ve desteğini esirgemeyen, engin bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım, yönlendirme ve bilgilendirmeleriyle çalışmamı bilimsel temeller ışığında şekillendiren sayın hocam Prof. Dr. /Doç. Dr. veya Öğr. Gör. Ad SOYAD’ sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Ad SOYAD
Örnek 2.

Bu çalışmanın gerçekleştirilmesinde, iki yıl boyunca değerli bilgilerini bizlerle payşalaşan, kullandığı her kelimenin hayatıma kattığı önemini asla unutmayacağım saygıdeğer danışman hocam; Yrd. Doç. Dr. Adem SOLAN’a, çalışmam boyunca benden bir an olsun yardımlarını esirgemeyen arkadaşım Suna YILMAZ ve çalışma süresince tüm zorlukları benimle göğüsleyen ve hayatımın her evresinde bana destek olan değerli ablam Suzan YILMAZ’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Örnek3.
ÖNSÖZ
Bu tez çalışmamda beni yönlendiren ve bana yardımcı olan değerli hocam Prof. Dr. Sayın Mehtap ÇINAR KÖKSAL’a teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

İZMİR-2011 Stj. Diş Hekimi Şerif Ali DİKİLİLER
Örnek 4.
ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR
Hekimlik mesleğinin öğrenilmesinde ara kademelerden biri olan asistanlık eğitiminsonuna gelmiş bulunuyorum.
Mesleğimin ayrıntılarını öğrenmek ve hastalarıma zarar vermeden faydalı olmak için önümde aşmam gereken birçok engel olduğunun farkında olarak; Uzmanlık eğitimi boyunca ilminden faydalandığım, insani ve ahlaki değerleri ile de örnek
edindiğim, yanında çalışmaktan onur duyduğum ve ayrıca tecrübelerinden yararlanırken göstermiş olduğu hoşgörü ve sabırdan dolayı değerli hocam, klinik şefim sayın Doç. Dr. Ülkü TÜRK BÖRÜ’ ye, Diğer branş rotasyon eğitiminde bana yardımcı olan hocalarıma ve ekiplerindekiherkese; birlikte çalışmaktan zevk aldığım asistan arkadaşlarıma; değerli uzman hekimlere, klinik-poliklinik hemşire ve çalışanlarına, Bu günlere gelmemde büyük pay sahibi olan aileme ve dostlarıma teşekkürlerimi sunarım.
Dr. Selen ILHAN ALP

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 28 Mayıs 2016 21:58
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
9 Kasım 2010       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Önsözün Tanımı


Eserin niçin ve ne amaçla yazıldığını belirtmek için kitabın başına eklenen yazıdır. Bu bölümde yazar ya kitabın özetini verir veya hangi nedenle yazdığını açıklar.
Eskiden, “sebeb-i telif-i kitab” (kitabın yazılışının sebebi) sözü kullanılırdı. Tanzimat’tan sonra edebiyatçılar, mukaddeme başlığı altında yazdıkları önsözlerde edebiyat anlayışlarını belirleyici açıklamalar yaptı. Namık Kemal’in celaleddin harzemşah, recaizade mahmud ekrem’in zemzeme, abdülhak hamid tarhan’ın makber mukaddemeleri bunlardandır.

Önsöz Nasıl Yazılmalıdır?


Önsöz, uzun bir çalışmayı tamamlayan kişinin tezinin teknik ve bilimsel içeriğinden bağımsız olarak görüşlerini yazdığı bölümdür. Ayrıca bu bölümde, tez çalışması bilgi, kaynak vb. yardımı alınan kişi ve kuruluşlara teşekkür edilmelidir. Bu bölümde, çalışmasını tamamlayan kişi kendisine destek olan, yardım eden ailesine ve arkadaşlarına teşekkür edebilir.

Önsöz Örneği;


Çalışmada, genel ağdaki Türkoloji ile ilgili ağ sayfalarının taranması ve bu ağ sayfalarından Türkçe, Türkçenin Grameri, Türk Lehçeleri, Türkçenin Dönemleri, Türkçenin Sorunları gibi, alana yönelik verileri bulunan ağ sayfalarını ve yine alana yönelik bilgisayar yazılımlarının bulunduğu ağ sayfalarını tanıtmak, duyurmak amaçlanmıştır.
Bilgisayar ve internet bugün bilgiye en çabuk, en kolay ve en ucuz yoldan ulaşmanın vazgeçilmez araçlarıdır. Bir sayfalık bir metni bir dilden bir dile, yahut bir alfabeden başka bir alfabeye çevirmek birkaç dakikada tamamlanabiliyor ve çevrilen bu metin birkaç dakika içinde dünyanın öteki ucundaki alıcıya ulaştırılabiliyor.
İşte böyle bir sanal ortamda, evrensel dil kisvesine bürünen İngilizcenin yeri tartışılamaz. Ancak son birkaç yüzyıl içinde teşekkül eden ve türetmeye uygun olmayan bir dil olan İngilizcenin karşısında köklü ve matematiksel bir dil olan Türkçe bu sahada ne gibi bir gelişme gösteriyor, ne gibi sorunlarla karşılaşıyor ve ne gibi çözümlere ihtiyacı var…
İşte bu hususta çalışmamızın temel aldığı nokta da kendini belli ediyor. Türkçe genel ağ ortamında ne gibi bir ilerleme kaydediyor ve bu ilerlemeye kimlerin katkısı oluyor?
Çalışmama İngilizcenin genel ağdaki durumunu belirterek başlamak Türkçenin genel ağda nerede olduğunu görmemize yardımcı olacaktır. Bu nedenle çalışmaya İngilizcenin durumunu belirterek başlamak daha uygun olacaktır. Daha sonra ise genel ağda bulunan Türkoloji ile ilgili sayfaların ne içerikte oldukları, Türkçeye ne gibi bir yarar sağladıkları ve bu ağ sayfalarını kimlerin yaptıklarını belirten araştırmamız olacaktır.
Bu ağ sayfaları, sayfaların muhtevasına ve niteliğine göre tasnif edilerek verilmiştir. Çalışmada, Türkçe içerikli, Türk Lehçeleri ile ilgili ve yabancı ülkelerdeki Türkçe ile ilgili ağ sayfaları bulunmaktadır.
Çalışmamın not için değil, öğrenmek için olduğunu idrak ettiren değerli hocam Prof. Dr. İbrahim Şahin’e, aramızda mesafeler olmasına rağmen e-posta ile bana destek olmaya çalışan değerli hocam Doç. Dr. Mehmet Kara’ya ve benden yardımlarını, desteğini, sabrını ve bilgisini esirgemeyen değerli hocam Yard. Doç. Dr. Ahmet Karadoğan’a teşekkürü bir borç bilirim.
Nuri Kaan Fakılı

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 28 Mayıs 2016 20:51
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
LeqoLas - avatarı
LeqoLas
Ziyaretçi
12 Ocak 2011       Mesaj #4
LeqoLas - avatarı
Ziyaretçi

Önsöz


Tezin ilk sayfasıdır ve bir sayfayı geçmemelidir. Tezi hazırlayanın belirtmek istediği özel mesaj durumunda olup konu hakkındaki kişisel görüş, amaç ve dileklerini kapsar. Tezi destekleyen kuruluşlardan varsa, bunlardan bahsedilebilir ve istenirse ilgililere teşekkür edilebilir. Sayfanın üst kısmına, ortaya gelecek şekilde büyük ve koyu harflerle ÖNSÖZ
yazılır. Önsözün sağ alt kısmına yazarın ismi yazılır. Yazarın adının hemen altına tezin alındığı il ve yıl yazılmalıdır.

Önsöz Örneği
İki bölümden meydana gelen bu kitabın birinci bölümünde, çoğu tanınmış din büyüklerinin isim ve şahıslarına bağlı hikâye ve menkıbeler yer alıyor ve bunlar kronolojik bir sıra izliyor. İkinci bölümde yer alanlar ise, çoğunluğu itibariyle bir şahsa bağlı olmayan, kıssadan hisse niteliğinde, genellikle dini bir öz taşıyan hikâyelerdir. Her iki bölümde yer alan hikayeler de titiz bir seçim sonucu derlenip, yeni baştan kaleme alınarak sunulmuştur.
Dikkatle okuyanlar göreceklerdir ki bu hikayelerde hayatımızın çeşitli yönleriyle ilgili çok değerli mesajlar vardır. Doğruluk, fedakarlık, bağışlayıcılık, iyi komşuluk, iyi dostluk, iyi arkadaşlık, dünya malına karşı tok gözlülük, alçakgönüllülük… gibi
pek çok konuda yol gösterici ve yönlendirici temalar ihtiva etmektedir.
Bu kitabın farklı bir yanı da , okuyucunun, birine veya birkaçına şurada burada rastlamış, duymuş olabileceği güzel hikayelerin çoğunu bir araya toplamasıdır. Yukarda da belirttiğimiz gibi bu, geniş ve detaylı bir araştırmanın, çok çeşitli kaynakları dikkatle taramanın sonucunda mümkün olmuştur.

Bu hikayeler, Müslüman Doğu’nun ne kadar büyük bir kültürel zenginliğe, insani inceliğe, Batılıların hiç bir zaman erişemeyecekleri bir mana derinliğine sahip olduğu noktasına da bir nebze dikkatleri çevirirse amacına daha büyük ölçüde yaklaşmış olacaktır.
Son düzenleyen Safi; 28 Mayıs 2016 21:39
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Mart 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Önsöz Örneği;
ÖNSÖZ
Bu tez çalışmasında yeni ve ileri malzemelerden biri olan mikro hücreli karbon köpüklerin mekanik davranış özelliklerinin incelenmesi amacıyla istatiksel karakterizasyon sonuçlarına göre oluşturulmuş köpük CAD (Computer Aided Drawing) modeli üzerinde sonlu eleman yöntemi kullanılmıştır. Açık hücreli köpükler üzerinde şimdiye kadar yapılan çalışmalarda köpük yapısı birim hücre geometrileriyle modellenirken son zamanlarda gelişmiş X-ışını kullanan mikro tomografi cihazlarıyla köpüğün 3-boyutlu modeli elde edilmek suretiyle köpük modelinin elde edilmesine yönelik çalışmalar yapılmıştır. Yapılan bu çalışmanın ilk aşaması olan karbon köpüğün CAD ortamında modellenmesinde ise karbon köpüğün sahip olduğu boşluk oranı (porosity), hücre büyüklüğünün ve hücre duvarı arasındaki delik sayılarının değişim aralığı gibi karakteristik özelliklerinin belirlenmesi ile küresel hücre geometrisi kabulü yapılan karbon köpüğün CAD modelinin oluşturulabilmesi sağlanmıştır. Bunun için yazılan bilgisayar programında çeşitli istatiksel dağılımlar kullanılarak rasgele büyüklük ve koordinatlarda çoğunun birbirleri ile kesişim halinde olduğu küre geometrilerinden faydalanılmış ve böyle bir uygulamaya olanak sağlayan CAD programlarından birkaçına ait programlama
dilinde makrolaryazılmıştır. Makroların ilgili programlarda çalıştırılmasıyla istenen karakteristik özelliklere sahip karbon köpük yapısı elde edilmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında ise elde edilen geometrik katı modelin sonlu eleman yöntemiyle mekanik
özelliklerinin elde edilmesi çalışmaları yapılmıştır. Literatürde mevcut bulunan basma elastisite modülü ve Poisson oranı ile karşılaştırma yapılabilmesi için basma Young modülü ve Poisson oranının elde edilmesine yönelik belirli boşluk oranına
sahip köpük yapıların sonlu eleman gerilme analizi yapılmıştır. Yapılan bu analizlerde karbon köpüğün anizotropik olmasına karşın gerekli malzeme verisinin olmayışı nedeniyle izotropik malzeme olduğu kabul edilmiştir. Buna karşın, elde
edilen sonuçlar literatürdeki değerlerle uygunluk göstererek yapılan köpük modellemesinin gerçeğe olan yakınlığı doğrulanmıştır.
Tez çalışmalarım sırasında değerli vaktini ayırarak yardımlarını esirgemeyen sayın Doç.Dr. Ata Muğan’a, karbon köpüğü konusunda bilgilerini esirgemeyen sayın Prof.Dr. Ekrem Ekinci ve sayın Prof.Dr. Ferhat Yardım’a ve hayatım boyunca
desteklerini esirgemeyen aileme sevgi ve saygılarımı sunarım.
Ayrıca yüksek lisans eğitimim boyunca sağladıkları burs imkânı dolayısıyla TÜBİTAK’a (Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu) teşekkürederim.
Haziran 2006
Mesut Kırca
Son düzenleyen Safi; 28 Mayıs 2016 21:49
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Nisan 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Önsöz Örneği 1.
Döküm tekniği milattan önce 1700 yıllarında Çin de Şank sülalesi zamanında döküm haneler kurularak üretim yapılmıştır. Daha sonra Hindistan da tapınaklarda göze çarpar. Avrupayada Karadeniz’in kuzeyinden ulaşmıştır.
Döküm teknikleriyle ilgili bilgileri yayınlayan İstanbul Teknik Üniversitesi’ne ve bu ödevi bana veren hocam Yrd. Doç. Dr. Kamil EREL’e katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Bu bilgilerin döküm alanında bilgi sahibi olmak isteyen kişilere Faydalı olacağı inancındayım.

Önsöz Örneği 2.
Bu kitapta,genellikle Vatan,Bayrak ve Millet konuları hakkında şiirler yazılmıştır.Kitaptaki şiirler birçok şairlerden alıntıdır.Bazı şiirlerde vatana duyulan sevgi,bazı şiirlerde ise bayrağa ve millete sesleniş gibi konular içinde yer almıştır.Konuları kısaca özetlemek gerekirse Çanakkale’nin kolayca bizim olmadığı,şehitlerimizin döktüğü kanların ve bu kanlar sonucu oluşan bayrağın bu vatana ait olduğunu ve asla başkalarının eline geçmeyeceğini anlatıyor.
Bu kitapta adı geçen şairlerimize yazdıkları şiirlerde bize geçmişimizi unutturmadıkları için ve o duyguları bize şimdi bile yaşattıkları için teşekkürlerimi sunarım.
Son düzenleyen Safi; 28 Mayıs 2016 21:32
Theni's - avatarı
Theni's
Ziyaretçi
15 Nisan 2011       Mesaj #7
Theni's - avatarı
Ziyaretçi
Değerli Meslektaşlarım,
“Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın ikinci safhası için Dünya Bankası tarafından Haziran (2009) ayında verilen 75.13 milyon Dolar tutarındaki yeni bir kredi ile “Sağlıkta Dönüşüm” devam ediyor. Programın sacayaklarını Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (2008), Aile Hekimliği (2004) ve Kamu Hastane Birlikleri olarak özetlemek mümkün. Bu düzenlemeler ile Türkiye sağlık hizmet sunumunun kurumsal ve yapısal işleyişi ve süreçleri topyekûn değiştirilmiş ve değiştirilmeye devam etmektedir.
2008 yılında SSGSS Kanunu ile sosyal güvenlikte birçok hak kaybına yol açan yeni bir dönem başladı. Bundan önce 2006 yılında Sosyal Güvenlik Kurumları’nın (Emekli Sandığı, Bağkur ve SSK) birleştirilmesiyle oluşturulan Sosyal Güvenlik Kurumu ve yine pilot uygulamalar ile sürdürülmekte olan Aile Hekimliği Sistemi bugüne kadar gerçekleştirilen programın en temel bölümlerini oluşturuyor. Önümüzdeki dönem için Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı'nın ve üniversite ve sağlık personelinin tam gün çalışmasını öngören Yasa tasarısının Meclis Genel Kurulu’na getirilmesi ile Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın öngördüğü değişimlerin çoğu gerçekleşmiş olacak.
Yaşanan bu dönüşümün Türkiye toplumunun büyük bir bölümünü oluşturan çalışan kesimlerin temsilcilerinin onay ve görüşleri alınmadan gerçekleştirilmiş ve gerçekleştiriliyor olması Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde geldiği “aşama” ile açıklanmalıdır. Bu Rapor’un hazırlanma sebebi, birçok emek ve meslek örgütü gibi Türk Eczacıları Birliği'nin görüşleri de alınmadan sürdürülen Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın bir ayağı olan Aile Hekimliği Sistemi hakkında, elde bulunan ve Bölge Eczacı Odaları aracılığıyla yapılan anket sonuçlarınca elde edilen bilgilerin eczacılık camiası ve kamuoyu ilepaylaşılması isteğidir. Sağlık çalışanlarının örgütlü temsilcilerine yönelik siyasi iktidar tarafından sürdürülen bu görmezden gelme sürecinin bir an evvel sonlandırılması ve sağlık alanına ilişkin düzenlemelerin konunun asıl sahipleri olan sağlık çalışanlarının temsilcileri ile sürdürülmesini temenni ederek bu çalışmayı sizlerle paylaşıyoruz.
Bu raporun ilk hali Birliğimizin web sitesinde (Türk Eczacıları Birliği - Anasayfa) yayınlandı. Yayınlandıktan sonra birçok emek ve meslek örgütü tarafından ve sağlıkalanı araştırmacıları tarafından referans olarak kullanıldı. Daha sonra bu ilk metin genişletilerek elinizdeki kitap oluşturuldu. Özellikle diğer ülkelerde uygulanmakta olan aile hekimliği uygulamaları da rapora eklendi ve karşılaştırma yapabilmek için uygun bir biçim verildi. Bununla birlikte, sahadan elde edebildiğimiz veriler ışığında Türkiye'deki uygulamaya ilişkin de veriler bulunmaktadır. Bu nedenle, öncelikle bu çalışmanın sizlere ulaşması için hazırlamış olduğumuz anketleri cevaplayarak pilot uygulamalar hakkında gerçek bilgilere ulaşmamızı sağlayan Bölge Eczacı Odalarımızın sayın yöneticilerine ve üyelerine teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonraki çalışmalarımızda da Bölge Eczacı Odalarımızın sahadaki gerçek verilere ulaşmamızı sağlayacaklarından eminim.
Sağlıkta Dönüşüm sürecinde yaşananları daha iyi anlayacağımızı düşündüğüm bu kitabın eczacılarımıza ve sağlık alanındaki tüm meslek gruplarına faydalı olacağını umuyorum.
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
Başkan
Son düzenleyen Safi; 28 Mayıs 2016 22:08
Gece Prensesi - avatarı
Gece Prensesi
Ziyaretçi
8 Mayıs 2011       Mesaj #8
Gece Prensesi - avatarı
Ziyaretçi

BİR GEZGİNİN EFSANE KİTABININ ÖNSÖZÜ


Önsöz
Bu kitap sizi bir an için kendi hikayenizden çıkıp, başka bir hikayeye geçmeye davet ediyor. Bunun için de kendimize hayal gücümüzü eşlik ettirmemiz gerekir; Hayal gücü hepimizin sahip olduğu bir yetenektir ve o da bu hikayeyi bitirmek için herkese söz hakkı sağlayacaktır. Efsaneler birçok zaman özel mesajlar içerirler. Bu mesajlar insanoğlunun var oluşunun derinliklerine değen, açıklamaları zor olan olaylara daha geniş bir açıdan bakmamızı sağlarlar.

Çok küçük yaştan beri hayata bakış tarzımı genişletmeye çalıştım ve dünyamızda yaşayan değişik hayat felsefelerine karşı yoğun bir ilgi duydum. Bu dünyayı keşfetmek ve insanoğlunu esinlendirenin ne olduğunu aramak bu yüzden en büyük tutkum oldu. Yeni kültürlerin ve onlara özgün hayat tarzlarının keşfi beni inanılmaz bir şekilde teşvik ediyordu. Karşılaştığım insanların anlattıklarının anlamlarını ve yaptıklarının nedenlerini kavramaya çalışıyordum. Kendimi onların kültür ortamına tamamıyla bıraktığım için, bana açıklananları anlayabilmek için düşüncelerimi tekrar bir düzene koymak zorunda kalıyordum.

Böylece, önemli bağlantıların farkına varmayı ve özellikle karşılaştığım insanların sözlerine ve eylemlerine sebep olan ve değişik şekiller alan hislerine karşı ilgi duymayı gittikçe daha iyi bir şekilde öğreniyordum. Yavaş yavaş gizemli bir âlem olan duygu dünyasına giriyordum. Duyguların nasıl oluştuklarını, nasıl hayatta kaldıklarını ve özellikle herkesin kendi duygularına karşı nasıl bir ilişkide olduklarını anlamayı öğreniyordum.

Bu gizemli dünyayı tanıdıkça, güdülerin, korkuların ve sevinçlerin neden ve nasıl oluştukları hakkında gittikçe bilinçleniyordum. Bu kavrama yetisi yaşamın en geniş anlamdaki çeşitliliğini anlamam için bana yardımcı oluyordu. Öğretilmiş davranış modellerinin değişik biçimleriyle ve özellikle bana zamanında öğretilmiş olanlarıyla tanışıyordum. O andan itibaren insanoğlunun gerçeği bir düzene koymaya çalıştığı zaman ne kadar da becerikli olabileceğini gittikçe daha iyi görmeye başlıyordum.

Bana aktarılan bilgi hazinesini doğru şekilde yorumlayabilmek için, sürekli olarak içimdeki kılavuza danışabiliyordum. Bu kılavuz hayatın ne kadar olağanüstü bir şey olduğunu tekrar tekrar gösterdiği için, bana doğru düşünme ve güvenme yetisi veriyordu. Bu içimdeki kılavuz aslında bendeki içgüdüydü. Bu ise hepimizde var olan ve bize yaşadığımız olaylarla ilgili işaretleri anlamayı öğreten bir güçtür. Bu güç bizi gerçek duygularımıza kulak vermeye teşvik ediyor ve bizi yaşantımızın esas amacına gittikçe yaklaştırıyor.

O andan itibaren olayların hiçbir zaman tesadüfen oluşmadığını keşfettim. Her olayın daha derin bir sebebi vardı ve daima belli bir döngü içinde oluşuyordu. Böylece evrende hakim olan olağanüstü düzen hakkında gittikçe daha bilinçli oldum. Yaşamın derin manasını aradıkça, hepimizin müthiş bir hediyeye sahip olduğumuzu anladım. Ta derinlerimizde sakladığımız yaşamımızın esas sebebini arama arzusu.

İşte bu yoğun arzu beni bu kitabı yazmaya yönlendirdi. Bu kitap eski bilgelikler ile sonradan karşılaştığım birçok kültürlerden derlediğim anıların bir karışımından oluşmaktadır. Kitabın özüne girdikçe, hikaye, bizim çevremizle ne kadar uyum içinde yaşayabileceğimizi ve var olmamızın sebebinin ne olduğunu kavramamıza yardımcı olabilen bir araç oldu.

Bu öyküyü sizinle paylaşabildiğim için seviniyorum ve her birinizi var olmamızın mucizesi konusunda daha bilinçli kılabilmiş olmayı ümit ediyorum.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 28 Mayıs 2016 21:29
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
28 Mayıs 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Önsöz Örneği

Ad:  önsöz1.JPG
Gösterim: 9311
Boyut:  117.0 KB


Ad:  önsöz2.JPG
Gösterim: 3839
Boyut:  200.7 KB
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
28 Mayıs 2016       Mesaj #10
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Önsöz Örneği

Ad:  önsöz3.JPG
Gösterim: 5139
Boyut:  112.8 KB

Ad:  önsöz4.JPG
Gösterim: 37479
Boyut:  108.8 KB
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

12 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
3 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Kimya
11 Nisan 2018 / ThinkerBeLL Fizik
13 Nisan 2016 / Misafir Coğrafya