Japonya Türkleri
Ziyaretçi
Japonya Türkleri
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Uzun zamandır Japonya'da yaşayan bu Türkler, 1930'lu yıllarda Ayaz İshaki gibilerin teşviki ve Kazan Tatarları ile Başkortlar arasında yaşanan güç mücadelesinden sonra yaşadıkları ülke yerine Türk vatandaşı olmayı tercih ettiler. Yaptıkları müracaat her ne kadar İnönü zamanında kabul görse de 2. Dünya harbi çıkınca resmi işlem bir süre ertelendi.
Japonya'daki Tatarlar'ın vatandaşlık istekleri resmi olarak ancak 1953 yılında tamamlanarak İstanbul Eyüp İlçesi Nüfus İdaresine kayıtlandılar. Bir süre sonrada Tokyo Büyük Elçiliği'nden nüfus cüzdanlarını ve pasaportlarını aldılar.
Tatarlar ve Başkortların Japonya'da ilk işleri, belli bir bölgede toplanıp okul ve mescit açmak olmuştur. Burada çocuklarına dinlerinin yanı sıra kültürlerini, dillerini, örf ve adetlerini de öğretmişlerdir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Japonya Türkleri, Rusya'da Ekim Devrimi ile Çarlık yıkılıp, sosyalist-komünist düzen kurulunca, Orta Asya'da yaşayan çok sayıda Türk, değişik ülkelere kaçtılar. Bu kaçanlardan bir kısım Kazan Tatarları ve Başkortlar, 1919 yılında Mançurya üzerinden (1200 aileden oluşan bir grup) Japonya'ya geçti ve Tokyo (özellikle Yoyogi civarı), Kobe başta olmak bir kaç büyük şehirlerine yerleşti.
Japonya'da Tokyo Camii
Uzun zamandır Japonya'da yaşayan bu Türkler, 1930'lu yıllarda Ayaz İshaki gibilerin teşviki ve Kazan Tatarları ile Başkortlar arasında yaşanan güç mücadelesinden sonra yaşadıkları ülke yerine Türk vatandaşı olmayı tercih ettiler. Yaptıkları müracaat her ne kadar İnönü zamanında kabul görse de 2. Dünya harbi çıkınca resmi işlem bir süre ertelendi.
Japonya'daki Tatarlar'ın vatandaşlık istekleri resmi olarak ancak 1953 yılında tamamlanarak İstanbul Eyüp İlçesi Nüfus İdaresine kayıtlandılar. Bir süre sonrada Tokyo Büyük Elçiliği'nden nüfus cüzdanlarını ve pasaportlarını aldılar.
Tatarlar ve Başkortların Japonya'da ilk işleri, belli bir bölgede toplanıp okul ve mescit açmak olmuştur. Burada çocuklarına dinlerinin yanı sıra kültürlerini, dillerini, örf ve adetlerini de öğretmişlerdir.
