Arama

Enflasyon

Güncelleme: 20 Temmuz 2013 Gösterim: 11.499 Cevap: 11
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
24 Kasım 2006       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Enflasyon, fiyatlar genel ve özel seviyesinde görülen sürekli artıştır.
Tanımda iki durumdan bahsedilmektedir.
Sponsorlu Bağlantılar
Birinci olarak tek bir fiyat ya da fiyat grubu değil, fiyatlar genel seviyesi gösterge alınmaktadır.
İkinci olarak artışın bir kereye ya da birkaç defaya mahsus olmadığı, sürekli olduğu vurgulanmaktadır.
Fiyatların genel seviyesi, ekonomide seçilen belli bir mal ve hizmet kümesinin(sepetinin) parasal karşılığıdır. Fiyatlar, mal ve hizmetlerle dolaşımdaki para miktarı arasındaki dengeye göre oluşur. Para miktarındaki artış (emisyon), mal ve hizmet miktarındaki artış (büyüme) ile dengeli olursa fiyatların genel seviyesi değişmez. Ama bunlardan biri diğerinden fazla üretilirse az üretilen kıymetli hale gelir.
Nominal milli gelirin, bu gelirle satın alınan mal miktarına (gerçek milli gelir) nazaran artması yani şişmesi demektir. Deflasyonun aksidir.




Talep ve Maliyet enflasyonu

Enflasyon, genellikle talep şişkinIiğinden ve maliyet masraflarının kabarmasından ileri gelebilir. Maliyet enflasyonu ile talep enflasyonu, tavukla yumurta gibi, biri diğerinin sebebidir. Her ikisinin sebebi de ekonomide dengelerin bozulmasıdır.
  • Talep enflasyonu: (En çok rastlanan) Talep enflasyonu, para bolluğundan dolayı daha fazla mal ve hizmet talep edilmesine ve fiyatların artmasına yol açan olaydır. Harcamalar ve ihracat toplamınım üretim ve ithalat tutarını aşması, talep enflasyonu meydana getirir. Bu çeşit enflasyon moneter (parasal) karakterli olabilir veya olmayabilir. Para ve kredi hacminin genişlemesi harcamalarda artışa ve fiyatlarda pahalılığa sebep olmuşsa, talep enflasyonu moneter karekterIidir.
  • Maliyet enflasyonu: Maliyet enflasyonu, üretilen mal ve hizmetlerin maliyetinin sürekli artmasıdır. Emek, sermaye ve tabii kaynaklar gibi üretim faktörleri, üretilen mal ve hizmetlerin gerçek maliyetini oluşturur. Dolayısıyla bunların piyasa fiyatlarının artması, kaçınılmaz olarak maliyetlerin artmasını gerektirir. Başlıca şu sebeplerle ilgilidir:
    • Dış ticaretin kısıtlanmış bir rejime bağlı bulunması ve gümrük vergilerinin aşırı derecede yüksek olması,
    • Gider - istihlak - istihsal vergllerinin ağırlığı,
    • Mali tekeller ve eksik rekabet koşulları,
    • Faiz haddinin yüksekliği,
    • Toplu sözleşmelerle ücretlere yapılan zamlar,
    • Devalüasyon.

Enflasyonun hız ve şiddet dereceleri

Enflasyonlar, hız ve şiddet derecelerine göre bir takım sınıflara ayrılabilir:
  • Aşırı (hiper) enflasyon: Daima moneter karakterli olan bir talep şişkinliğidir. Emisyonun hızla kabarması, tüketime karşı talebi artırır. Bu, aşırı enflasyonun bir özelliğidir.Aylık enflasyon haddinin bir yıl boyunca en az %50 arttığı ve böylece yıllık enflasyon haddinin yaklaşık 13000 olduğu enflasyon türüdür.
  • Kronik (müzmin) enflasyon: Moneter karakterli olabilir veya olmayabilir. Bu tip enflasyonun özelliği, hızının mutedil fakat süresinin uzun olmasıdır.
  • Belirsiz enflasyon veya sürünen enflasyon:Özelliği fiyat yükselişlerinin yavaş bir tempo izlemesidir. Bu çeşit enflasyonda, para kıymetinin bir yıldan diğerine kaydettiği düşüklüğü çok defa faiz haddi telafi edebilir.Sürünen enflasyon, %3- %8 gibi tek haneli enflasyon haddine denir.
  • Dört nala enflasyon: %25-%80 gibi iki haneli enflasyon haddine denir.

Etkileri

Enflasyon, iktisadi faaliyetin akışını etkiler.
  • Enflasyon yaşayan toplumlarda gelir dağılımı enflasyondan olumsuz etkilenir. Halkın bir kısmının geliri enflasyon hızından fazla ve bir kısmının geliri enflasyon hızından yavaş artar. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir durum hasıl olur.
  • Satınalma gücünden zayıflamalar sosyal huzursuzluklara yol açar. Spekülasyon kazançlar alınteri kazançlarına üstün gelir. Enflasyondan genellikle dar ve sabit gelirliler (memurlar) çok zarar görür. Çünkü gelirlerinin yükselen fiyat düzeyine intibak etmesi zordur. Ve yine enflasyondan en çok zarar görenler para halinde tasarruf yapmış olanlarla alacaklı bulunanlardır. Para değerini kaybettikçe satın alma gücü de zayıflar.
  • Buna karşılık enflasyon borçlular için avantajlıdır. Çünkü paranın değeri düştüğü için borçlarını daha kolaylıkla ödeyebilirler.
  • Enflasyon devam ettiği sürece herkes değeri günden güne düşmekte olan parayı elden çıkarıp mala veya gayrimenkule yatırır. Bu yüzden her çeşit mala karşı talep artar. Böylece paranın tedavül sürati artarak para değerinin düşmesine sebep olur.
  • Enflasyon prodüktivite ve kalite üzerinde zararlı etkiler yapar. İş bulma kolaylığı ve kazançların rahatlığı, işçileri ve satıcıları kayıtsız, aldırış etmez davranışlara sürükler. Kolay kazanan ve pervasız harcayan bir zümrenin türemesi; her türlü malın sürülmesi fırsatını doğurur.
  • Enflasyon, dış ödemeler dengesini de sarsar. Sermayeler; para değerinin emin ve para kirasının yüksek olduğu bölgelere açık veya gizli yollardan göç eder. Enflasyon hızı diğer ülkelerden fazla ise ihracatın tıkandığı ve ithal mallarına rağbetin arttığı görülür. Turizm gelirlerinin gelişme temposu yavaşlar ve vatandaşların dış seyahatlerdeki harcamaları çoğalır.
  • Bütün bu olaylarda para (veya kredi) çokluğundan hareketlenen enflasyon hızlandıkça hızlanır ve artık bunun yanında para miktarındaki artışın etkisi önemsiz kalır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Kasım 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Enflasyon Nedir ?

Çağımızın ekonomideki vebası sayılan enflasyon nedir? Bu hastalıktan korunabilme, yakalanıldığı taktirde tedavisi varmıdır? Bu çağımızın en önemli ekonomik hastalığı acaba yalnızca tek tıp bir hastalıkmıdır? Ayrı ayrı hastalık nevileri var ise bunlara hangi tür tedavi yöntemleri uygulanmalıdır? İşte bu sorunlara ışık tutabilmek maksadı ile siz sitemizin değerli misafirleri ile fikirlerimizi paylaşmak, mümkün olduğu taktirde eleştiri ve önerilerinizi tartışmak istiyoruz. Bu nedenle belki geniş bir bilgi aktarımı, bu bilgi akışına göre kısa bir sonuç ve öneriler bulacaksınız. Demin de söylediğim gibi amaç çoklu tartışma ortamı yaratmak. Şüphesiz ki enflasyon bu anlatılmaya çalışılanlar ile her yönü ile izah edilemez. Çözüm önerileri de binlerce olabilir. Yazımdaki amaç hastalığın nerelerden kaynaklandığı ve nelere neden olduğunu açıklayabilmektir. Hastalık teşhisi doğru konulur, doktor tedavi etmek ister, hasta da iyileşmek ister ve tedaviye katılır ise başarı eksiksiz olacaktır. Bizde hasta iyileşmek istemekte, teşhisler eksiklerine rağmen doğru, doktor ise gerekli tedaviyi uygulamaktan muhtelif nedenler ile çekinmektedir. Bilinmesi gereken ise “DEVLET MALI DENİZ- YEMEYEN DOMUZ “ tekerlemesinin artık bitmesi gerektiğidir. Aksi halde ÜLKEMİZİN çok daha büyük karışıklıklara düşeceği yani “hastanın ameliyat edilmesi” zaruretinin ortaya çıkacağıdır. Ameliyat ise her zaman başarılı olmaya bilir.
Sponsorlu Bağlantılar
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
1 Şubat 2007       Mesaj #3
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
ENFLASYON


Enflasyon Nedir ?

Çağımızın ekonomideki vebası sayılan enflasyon nedir? Bu hastalıktan korunabilme, yakalanıldığı taktirde tedavisi varmıdır? Bu çağımızın en önemli ekonomik hastalığı acaba yalnızca tek tıp bir hastalıkmıdır? Ayrı ayrı hastalık nevileri var ise bunlara hangi tür tedavi yöntemleri uygulanmalıdır? İşte bu sorunlara ışık tutabilmek maksadı ile siz sitemizin değerli misafirleri ile fikirlerimizi paylaşmak, mümkün olduğu taktirde eleştiri ve önerilerinizi tartışmak istiyoruz. Bu nedenle belki geniş bir bilgi aktarımı, bu bilgi akışına göre kısa bir sonuç ve öneriler bulacaksınız. Demin de söylediğim gibi amaç çoklu tartışma ortamı yaratmak. Şüphesiz ki enflasyon bu anlatılmaya çalışılanlar ile her yönü ile izah edilemez. Çözüm önerileri de binlerce olabilir. Yazımdaki amaç hastalığın nerelerden kaynaklandığı ve nelere neden olduğunu açıklayabilmektir. Hastalık teşhisi doğru konulur, doktor tedavi etmek ister, hasta da iyileşmek ister ve tedaviye katılır ise başarı eksiksiz olacaktır. Bizde hasta iyileşmek istemekte, teşhisler eksiklerine rağmen doğru, doktor ise gerekli tedaviyi uygulamaktan muhtelif nedenler ile çekinmektedir. Bilinmesi gereken ise “DEVLET MALI DENİZ- YEMEYEN DOMUZ “ tekerlemesinin artık bitmesi gerektiğidir. Aksi halde ÜLKEMİZİN çok daha büyük karışıklıklara düşeceği yani “hastanın ameliyat edilmesi” zaruretinin ortaya çıkacağıdır. Ameliyat ise her zaman başarılı olmaya bilir.

PARA NEDİR?

Para bir değişim aracıdır. Zamanımızda tüm dünyada kullanılmakta olan para sistemi, kağıt para sistemi olduğundan paranın kendi başına bir değeri bulunmamaktadır. Ancak para, toplumlarda üretilen her türlü mal ve hizmetlerin ölçülmesini ve değerlendirilmesini sağlayan, üzerinde toplumsal mutabakatın bulunduğu bir değişim ve değerlendirme aracıdır. Kendisine bu gücü sağlayan ise devletin hükümranlık gücüdür.
Uluslar arası ilişkilerin son derece gelişmesi, paranın eskisine göre çok daha hızlı hareket imkanına sahip olması, dünya devletlerinin paralarının sağladığı itibar dikkate alındığında devletleri paralarının güçlerine göre de sıralayabilmek mümkündür. Bu iyi paradan kötü paraya doğru bir sıralama olacaktır.
İşte iyi para ( itibar gücüne dayalı devletlerce düzenlenen ulusal değişim aracı) tıpkı bir mal gibi diğer ülke halkları ve devletleri tarafından da ithal edilir ve tasarruf aracı olarak da değerlendirilir.
Yabancı devlet parasının ulusal ekonomilerde ihtiyaç miktarından fazla bulundurulması o ülkenin ekonomisine doğrudan katkıda bulunmak anlamı taşır. Ülkede para konvertibilite (dönüşebilirlik) imkanına sahipse tedavülde birden fazla para bulunur ki, işe o zaman İngiliz maliyecisi Thomas GRESHEM in söylediği ve kanun olarak kabul edilen İYİ PARA KÖTÜ PARAYI KOVAR hükmünün işlediği enflasyonist her ortamda daha fazlası ile görünecektir.

ENFLASYONA NEDEN OLAN KAVRAMLAR

FİYAT ARTIŞLARI : Enflasyon teorik olarak bütün mal ve hizmetlere ait fiyatların eş zamanlı yükselmesidir. Bir başka değişle bir kısım malların fiyatlarının artması, bazılarının düşmesi olayının enflasyon ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
TALEP ENFLASYONU: Fiyat, arz ve talep eğrisinin kesiştiği yerde oluşacaktır. Alıcı alacağı malı en ucuz yerden almayı, satıcı ise malını en pahallı olan yerde satmayı isteyecek ve amaç edinecektir. İşte yöresel veya ülke genelinde toplam arz ile toplam talebin dengelendiği yerde ulusal veya yöresel fiyat dengesi oluşacaktır.
Talep fazlası nedeni ile oluşan enflasyonun arzın talebi karşıladığı yerde biteceği tabidir. Talep enflasyonuna yaklaşım genel olarak iç talebin kısılması şeklinde olacaktır.
MALİYET ENFLASYONU: Maliyet enflasyonu, girdi fiyatları, ücret artışları ve finansman giderlerindeki artışlardan kaynaklanır. Buna literatürde ÜCRET- FİYAT SARMALİ denilir. Maliyet enflasyonunda ise, fiyatlar maliyet artışı nedeni ile yukarı doğru itilecektir veya itilmeye çalışılacaktır Maliyet enflasyonuma yaklaşım ise, işgücünün verimindeki artıştan sağlanan ilave kazancın ücretlere yansıtılması şeklinde şekilinde olmalıdır. Bu şekilde oluşan bir yaklaşım fiyat artışına dönüşmeyecektir.
Gerek TALEP ENFLASYONU VE GEREKSE MALİYET ENFLASYONUN da halkın beklentisi sürmediği veya oluşmadığı sürece enflasyon devam etmez. Beklenti oluştuğu sürece enflasyonist sarmal güçlenecek, talep artışına neden olacak ve insanlar tavırlarını bu beklentilere göre oluşturacaktır.

Son düzenleyen asla_asla_deme; 10 Ekim 2008 05:31
sedat sencan - avatarı
sedat sencan
VIP VIP Üye
27 Mayıs 2007       Mesaj #4
sedat sencan - avatarı
VIP VIP Üye
AYLIK GELİRİMİZ VE ENFLASYON
İçinde bulunduğumuz 2007 yılının mayıs ayında medyaya bakıyorum.
Yetkililer,ekonomik makro göstergelerin iyi olduğunu söylüyorlar.
Enflasyonun en alt seviyeye indiğini de belirtiyorlar.
Ancak,en basit anlatımıyla vatandaşın gelir durumu ne seviyede?
Ve hayat pahalılığı söylendiği gibi söz konusu değil mi?
Sokağa çıktığımda konuşulanlara kulak veriyorum.
Emekliler maaşlarının az olduğundan şikayetçi.
Ben de emekli olduğum için onları haklı buluyorum.
Kendimi ele alayım.Çalıştığım süre boyunca en üst seviyeden vergi ve sigorta primi ödedim.
Az buz değil.Tam 35 sene.
Şimdiki halde maaşla çalışanlar da aylıklarının az olduğunu söylüyorlar.
Diğer taraftan bakkal,manav ve çeşitli esnaf ta şikayetçi.
İşlerin durgun olduğunu belirtiyorlar.
Hemen herkes enflasyonun pek öyle düşük olduğundan da emin değil.
Burada işsizlikten,hırsızlığın ve kapkacın arttığından falan bahsedip kafaları karıştırmayayım.
Şimdi birileri şunu sorabilir:
Gelirin azlığı kime ve neye göredir?
Ben ne bileyim?Herkes ‘az ‘ diyor işte.
Makro göstergelerin yüksek olduğunu söyleyen yetkililer var ya.
İşte onlar,bu iyileşmenin vatandaşlara zamanla yansıyacağını belirtiyorlar.
Ben de bunu şikayetçi olanlara söylediğimde:
--Boşver abi.Biz bunları çok duyduk.
Diyorlar.Laf aramızda,ben de öyle düşünüyorum.
Durum işte böyle.Daha geçenlerdeTV’de bir açıkoturum vardı.
Anlı şanlı bir profesör:
--Durum düzelmiştir ve makro ekonomik iyileşmenin mikro seviyeye yansımış olmaması imkansızdır.
Demesin mi?
İşte o zaman ‘eyvah !!!’ dedim.Aldı beni bir düşünce.
Aynı zamanda bir korku.
Öyle ya,ben bugüne kadar,her sokağa adım attığımda duyduklarım neydi?
Yoksa boyut değiştirip Neptün gezegenine mi ayak basıyordum?
sedat sencan - avatarı
sedat sencan
VIP VIP Üye
9 Haziran 2007       Mesaj #5
sedat sencan - avatarı
VIP VIP Üye
Ne zaman enflasyon kelimesini duysam aklıma şu olay gelir:
1929 yılındaki büyük enflasyondan Almanya da etkilenmişti.
Hali vakti yerinde olan bir kişi restauranta gidiyor.
Ödeyecek olduğu miktarı az-çok tahmin etmektedir.
Bol sıfırlı kağıt paraları bir el arabasına koyup yola çıkar.
Masasına oturmadan önce el arabasını kapı kenarına bırakır.
Yemekten sonra hesabı ister.Paraları almak için kalkar.
Bir de ne görsün?Paralar yere atılmıştır.
El arabasının çalındığını anlar.
Böyle bir olay gerçekten olmuş mudur?Bilmiyorum.
Ama hırsızın kağıt paralara itibar etmemesi,el arabasını daha
değerli bulması enflasyonun ne kadar önemli olduğunu
anlatıyor.
DrAm3vLH - avatarı
DrAm3vLH
Ziyaretçi
10 Haziran 2007       Mesaj #6
DrAm3vLH - avatarı
Ziyaretçi
Enflasyon

Vikipedi, özgür ansiklopedi


300px Inflation rate world
Dünya'daki ülkelerin enflasyon oranları (Nisan, 2006)


Enflasyon, fiyatlar genel ve özel seviyesinde görülen sürekli artıştır.
Tanımda iki durumdan bahsedilmektedir.
Birinci olarak tek bir fiyat ya da fiyat grubu değil, fiyatlar genel seviyesi gösterge alınmaktadır.
İkinci olarak artışın bir kereye ya da birkaç defaya mahsus olmadığı, sürekli olduğu vurgulanmaktadır.
Fiyatların genel seviyesi, ekonomide seçilen belli bir mal ve hizmet kümesinin(sepetinin) parasal karşılığıdır. Fiyatlar, mal ve hizmetlerle dolaşımdaki para miktarı arasındaki dengeye göre oluşur. Para miktarındaki artış (emisyon), mal ve hizmet miktarındaki artış (büyüme) ile dengeli olursa fiyatların genel seviyesi değişmez. Ama bunlardan biri diğerinden fazla üretilirse az üretilen kıymetli hale gelir.
Nominal milli gelirin, bu gelirle satın alınan mal miktarına (gerçek milli gelir) nazaran artması yani şişmesi demektir. Deflasyonun aksidir.
Konu başlıkları

  • 1 Talep ve Maliyet enflasyonu
  • 2 Enflasyonun hız ve şiddet dereceleri
  • 3 Etkileri
  • 4 Dış Kaynaklar
//
Talep ve Maliyet enflasyonu

Enflasyon, genellikle talep şişkinIiğinden ve maliyet masraflarının kabarmasından ileri gelebilir. Maliyet enflasyonu ile talep enflasyonu, tavukla yumurta gibi, biri diğerinin sebebidir. Her ikisinin sebebi de ekonomide dengelerin bozulmasıdır.
  • Talep enflasyonu: (En çok rastlanan) Talep enflasyonu, para bolluğundan dolayı daha fazla mal ve hizmet talep edilmesine ve fiyatların artmasına yol açan olaydır. Harcamalar ve ihracat toplamınım üretim ve ithalat tutarını aşması, talep enflasyonu meydana getirir. Bu çeşit enflasyon moneter (parasal) karakterli olabilir veya olmayabilir. Para ve kredi hacminin genişlemesi harcamalarda artışa ve fiyatlarda pahalılığa sebep olmuşsa, talep enflasyonu moneter karekterIidir.
  • Maliyet enflasyonu: Maliyet enflasyonu, üretilen mal ve hizmetlerin maliyetinin sürekli artmasıdır. Emek, sermaye ve tabii kaynaklar gibi üretim faktörleri, üretilen mal ve hizmetlerin gerçek maliyetini oluşturur. Dolayısıyla bunların piyasa fiyatlarının artması, kaçınılmaz olarak maliyetlerin artmasını gerektirir. Başlıca şu sebeplerle ilgilidir:
    • Dış ticaretin kısıtlanmış bir rejime bağlı bulunması ve gümrük vergilerinin aşırı derecede yüksek olması,
    • Gider - istihlak - istihsal vergllerinin ağırlığı,
    • Mali tekeller ve eksik rekabet koşulları,
    • Faiz haddinin yüksekliği,
    • Toplu sözleşmelerle ücretlere yapılan zamlar,
    • Devalüasyon.
Enflasyonun hız ve şiddet dereceleri

Enflasyonlar, hız ve şiddet derecelerine göre bir takım sınıflara ayrılabilir:
  • Aşırı (hiper) enflasyon: Daima moneter karakterli olan bir talep şişkinliğidir. Emisyonun hızla kabarması, tüketime karşı talebi artırır. Bu, aşırı enflasyonun bir özelliğidir.Aylık enflasyon haddinin bir yıl boyunca en az %50 arttığı ve böylece yıllık enflasyon haddinin yaklaşık 13000 olduğu enflasyon türüdür.Bir enflasyon dolaşımındaki parayı
tahrip etmekte,yabancı paraların ya da yabancı parayla mevduat hesapların yeri paranın yerini almasına sebep olur(bu olguya para ikamesi)denir.
  • Kronik (müzmin) enflasyon: Moneter karakterli olabilir veya olmayabilir. Bu tip enflasyonun özelliği, hızının mutedil fakat süresinin uzun olmasıdır.
  • Belirsiz enflasyon veya sürünen enflasyon:Özelliği fiyat yükselişlerinin yavaş bir tempo izlemesidir. Bu çeşit enflasyonda, para kıymetinin bir yıldan diğerine kaydettiği düşüklüğü çok defa faiz haddi telafi edebilir.Sürünen enflasyon, %3- %8 gibi tek haneli enflasyon haddine denir.
  • Dört nala enflasyon: %25-%80 gibi iki haneli enflasyon haddine denir.
Etkileri

Enflasyon, iktisadi faaliyetin akışını etkiler.
dağılımı enflasyondan olumsuz etkilenir. Halkın bir kısmının geliri enflasyon hızından fazla ve bir kısmının geliri enflasyon hızından yavaş artar. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir durum hasıl olur.
  • Satınalma gücünden zayıflamalar sosyal huzursuzluklara yol açar. Spekülasyon kazançlar alınteri kazançlarına üstün gelir. Enflasyondan genellikle dar ve sabit gelirliler (memurlar) çok zarar görür. Çünkü gelirlerinin yükselen fiyat düzeyine intibak etmesi zordur. Ve yine enflasyondan en çok zarar görenler para halinde tasarruf yapmış olanlarla alacaklı bulunanlardır. Para değerini gücü de zayıflar.
  • Buna karşılık enflasyon borçlular için avantajlıdır. Çünkü paranın değeri düştüğü için borçlarını daha kolaylıkla ödeyebilirler.
  • Enflasyon devam ettiği sürece herkes değeri günden güne düşmekte olan parayı elden çıkarıp mala veya gayrimenkule yatırır. Bu yüzden her çeşit mala karşı talep artar. Böylece paranın tedavül sürati artarak para değerinin düşmesine sebep olur.
  • Enflasyon prodüktivite ve kalite üzerinde zararlı etkiler yapar. İş bulma kolaylığı ve kazançların rahatlığı, işçileri ve satıcıları kayıtsız, aldırış etmez davranışlara sürükler. Kolay kazanan ve pervasız harcayan bir zümrenin türemesi; her türlü malın sürülmesi fırsatını doğurur.
  • Enflasyon, dış ödemeler dengesini de sarsar. Sermayeler; para değerinin emin ve para kirasının yüksek olduğu bölgelere açık veya gizli yollardan göç eder. Enflasyon hızı diğer ülkelerden fazla ise ihracatın tıkandığı ve ithal mallarına rağbetin arttığı görülür. Turizm gelirlerinin gelişme temposu yavaşlar ve vatandaşların dış seyahatlerdeki harcamaları çoğalır.
  • Bütün bu olaylarda para (veya kredi) çokluğundan hareketlenen enflasyon hızlandıkça hızlanır ve artık bunun yanında para miktarındaki artışın etkisi önemsiz kalır.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 20 Aralık 2007 13:58
Gabriella - avatarı
Gabriella
Ziyaretçi
20 Mart 2008       Mesaj #7
Gabriella - avatarı
Ziyaretçi
Sürekli enflasyon, geçmişteki fiyat artışlarını devam ettirme isteğinden kaynaklanan enflasyondur. Yakın geçmişte, yakın sahalarda, sektörlerde veya mallarda yapılan fiyat artışlarını emsal alan müteşebbis veya yönetici, kendi mallarının fiyatlarını artırabilmektedir. Son bir iki ay zarfında kendi ürettiği mala yakın mallara zam yapıldığını gören müteşebbis veya yönetici, yakın oranlarda zam yapmaktadır.

Zam yapılabilmesi için piyasaların oligopolcu olması gerekmektedir. Oligopol piyasalarında tek üreticinin fiyat arttırmasından çok, aynı malı üreten 3 veya 4 oligopolcunun birden ve aynı oranda fiyatlarını artırmaları beklenmelidir.

Sürekli enflasyon, beklentilere bağlı enflasyondan (sonuç bakımından aynı olmakla beraber) kullanılan kıstasın zamanlaması bakımından farklıdır. Beklentilere bağlı enflasyon, geriye bakarak ve yapılan zamları emsal alarak değil, ileride meydana gelmesi muhtemel fiyat artışlarını esas alarak yapılan fiyat artışlarıdır. Sürekli (intertial) enflasyon, Neo-Keynesçiler tarafından, beklentilere bağlı (expectational) enflasyon ise Monetaristler tarafından öne sürülmüştür.
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
10 Ekim 2008       Mesaj #8
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
paranın değerinin düşmesi de­mektir. Bu durumda örneğin, geçen yıl satın almış olduğumuz belirli malları bu yıl satın almak için daha çok paraya gereksinim duya­rız. Malların fiyatları, onların para cinsinden değeridir (bak. Para). Enflasyonda fiyatlar hızla yükselir ve paranın değeri düşer.
Enflasyonun nedenleri ile ilgili olarak deği­şik kuramlar vardır. "Talep Enflasyonu" ku­ramı talebin piyasaya sürülen mallardan (arz) daha fazla olması durumunda enflasyon ola­cağını belirtir; çünkü insanlar istedikleri mal­ları elde etmek için giderek daha fazla para harcarlar ve böylece fiyatlar yükselir. "Mali­yet Enflasyonu" kuramına göre ise artan üretim maliyetleri fiyatların yükselmesine yol açar.
Enflasyonun bir başka nedeni de hükümet­lerin fazla kâğıt para basmasıdır. Borçlarını, harcamalarını kısarak ödemektense, para ba­sarak ödemeye çalışan hükümetler enflasyona yol açar. Bu nedenlerin yanı sıra malların bir ya da az sayıda işletmece üretilmesi durumun­da, kendi aralarında anlaşan işletmeler üreti­mi belirli bir düzeyde tutarak fiyatları yüksel­tebilir.
Ülke ekonomisi üzerinde enflasyonun bir­çok olumsuz etkisi vardır. Bunların en önem­lileri gelir dağılımı ve ödemeler dengesi üs­tündeki etkilerdir. Enflasyonla ortaya çıkan hızlı fiyat artışları ücret ve maaş gibi sabit gelirlileri geçim sıkıntısı içine sokar. Çünkü bu tür gelirler belirli süreler için önceden saptanır ve sık sık ayarlanmaz. Bu nedenle de bu gelir gruplarındaki insanlar ellerine geçen parayla her gün daha az mal alabilirler, yani yoksullaşırlar. Buna karşılık enflasyon dö­nemlerinde birdenbire büyük servetler kaza­nan insanlar da ortaya çıkar. Ayrıca enflas­yonda alacaklılar zarara uğrarken, borçlular kârlı çıkar. Çünkü borç alınan para geri öden­diği zaman değeri düşmüş olur. Bu nedenle en­flasyondan önce büyük miktarlarda borç alan kişiler büyük kazanç sağlarlar.
Enflasyon sonucu ülke içinde üretilen mal­ların fiyatlarının yükselmesi bu malların dış pazarlarda alıcı bulmasını güçleştirir ve satışların azalmasına yol açar. Öte yandan, yabancı mallar yerli mallara göre daha ucuz olacağı için yabancı ülkelerden daha çok mal satın alınır. Bunun sonucu olarak da bir ülkenin bir yıl içinde kazandığı ve harcadığı altın ve dövizlerin gösterildiği bir hesap olan ödemeler dengesi açık verir


Msxlabs & Temel Britannica
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
15 Ağustos 2011       Mesaj #9
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs.org

Enflasyon

Para değerinin düşmesine ve fiyatların yükselmesine, dolayısıyla da ekonomik dengenin bozulmasına yol açan ekonomik olay. Enflasyonlar, genellikle talep şişkinliğinden ve maliyet masraflarının kabarmasından ileri gelir. En çok rastlanan enflasyon tipi ise, talep şişkinliğinden ileri gelen enflasyondur. Bu tip enflasyonlar moneter (parasal) karakterli olabilir ya da olmayabilir. Para ve kredi hacminin genişlemesi, harcamalarda artışa ve pahalılığa neden olmuşsa, talep enflasyonu moneter karakterlidir. Maliyet enflasyonları ise başlıca şu nedenlerden kaynaklanır: Kısıtlı bir dış ticaret politikası ve gümrük vergilerinin aşırı derecede yüksek olması; gider, üretim ve tüketim vergilerinin ağırlığı; faiz haddinin yüksekliği; ücretlere yapılan zamlar ve devalüasyon. Enflasyonlar, hızlarına göre de sınıflandırılabilirler. Aşırı enflasyon, moneter karekterli bir talep şişkinliğidir. Kronik enflasyon, moneter, karakterli olabilir ya da olmayabilir; bu tip enflasyonların süresi uzundur. Belirsiz ya da sürünen enflasyonda, fiyat yükselişleri yavaş bir tempo izler. Enflasyon, ekonomik etkinlikleri başlıca üç yönden etkiler: Gelir dağılımında ve satın alma gücünde eşitsizlikler doğar; üretimin verimliliği ve kalitesi düşer; dış ödemeler dengesi sarsılır.
tokiohotel - avatarı
tokiohotel
VIP ''Ölü Gelin''
21 Ağustos 2011       Mesaj #10
tokiohotel - avatarı
VIP ''Ölü Gelin''
ENFLASYON

1. Enflasyonun Tanımı: Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hızlı olarak yükselmesi olarak tanımlanabilir. Enflasyon, fiyatlar genel düzeyindeki devamlı bir artış sürecinin yanında paranın değerindeki sürekli bir düşmeyi de ifade eder. Enflasyon ekonominin ciddi bir sorunu olarak ortaya çıkar. Enflasyon ekonominin sorunlarının artmasına ve ekonominin bozulmasına neden olabilir.

Ortaya çıkışına neden olan etkenler göz önüne alındığında enflasyon, talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu diye ikiye ayrılır.
- Talep enflasyonu: Üretilen mal ve hizmetler, tüketici talebini karşılayamadığı zaman talep artışından dolayı fiyatlar artar. Talep enflasyonu üretimi artırıcı tedbirler veya toplam talebi azaltıcı tedbirler alınarak çözümlenebilir.
- Maliyet enflasyonu: Herhangi bir nedenle üretimde kullanılan kaynakların fiyat artışları üretim maliyetlerinin yükselmesine, maliyetlerin artması ürün fiyatlarında artışa neden olacaktır. Fiyat artışları toplam talebin azalmasına neden olacaktır. Talep düşüşü piyasalarda durgunluğa neden olur. Enflasyon ile ekonomik durgunluğun aynı anda yaşanmasına stagflasyon denilmektedir. Maliyet enflasyonu genellikle ithalatı yüksek ülkelerde görülür.

2. Enflasyonun Nedenleri: Ekonomilerde enflasyon istenmeyen bir olgudur. Kaynakları kıt olan ve nüfusu fazla olan ülkelerde daha fazla görülmektedir. Çünkü kıt olan kaynakların daha fazla tüketiciye paylaştırılması önemli bir sorundur. Enflasyonla mücadelede başarı sağlayabilmek için, enflasyonun nedenlerini bilmek yerinde olacaktır. Enflasyonun nedenleri olarak;
- Ülkeye karşılıksız olarak dış piyasalardan giren para, altın, döviz miktarının artması,
- Ülkedeki toplam harcamaların toplam gelirlerden daha fazla olması,
- Üretim miktarının çeşitli nedenlerle azalması,
- Üretim faktörlerinin fiyatlarındaki artışların fazla olması,
- Tedavüldeki para arzının artması,
- Teknolojik yenilikler, yapısal bozukluklar veya yetersizlikler sayılabilir.

3. Enflasyonu Sonuçları:

3.1. Enflasyonun Ekonomik Sonuçları: Hızlı fiyat artışları üreticiyi elde edeceği kârdan, tüketiciyi ise ihtiyaçlarını karşılamaktan mahrum etmektedir. Üretim faaliyetine katılan tüketicinin geliri düşerken, alacağı mal fiyatları artmaktadır. Enflasyonun sonuçlarını şöyle sıralayabiliriz.
- Üretim yapmak cazibesini yitirir. Üreticiler ellerindeki fazla nakiti kolay para kazanmak amacıyla emlak, altın veya dövize yatırırlar. Bu da finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açar.
- Paradan kaçış ve mala hücum olduğundan üretim, iç tüketime bile cevap veremeyeceği için ihracat gelirleri düşer.
- Bütçe açığı daha fazla artacağında giderleri karşılamak için dış borçlanma artar.

3.2. Enflasyonun Sosyal Sonuçları:
- Refah düzeyi gittikçe düşer.
- Maaş ve ücretlerdeki artış yapılmaz.
- Bunların sonucu olarak toplumda gelir dağılımı bozulmakta, eşitlik ve sosyal adaletten uzak, huzursuz ve sağlıksız bir toplum oluşmaktadır.

4. Enflasyonla Mücadele Yolları: Enflasyonu önleyebilmek için öncelikle enflasyona neden olan yapısal sorunların çözülmesi gerekmektedir. Bunun için devletin, firmaların ve tüketicilerin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri gerekmektedir.

4.1. Devletin görevleri:
- Gelirler ve giderleri arasındaki fark fazla olmamalıdır.
- Uygun para politikası izlenmelidir.
- Devlet kuruluşlarının zararları hazineden karşılanmamalıdır.
- Gereksiz personel çalıştırılmamalıdır.
- Döviz dar boğazına düşülmemeli, ihracatı artırmak amacıyla devalüasyona gidilmemelidir.
- Devlet harcamaları gereksiz artırılmamalıdır.

4.2. Firmaların görevleri:
- Verim artırıcı tedbirler alınırken, aşırı kâr yapılmamalıdır.
- Ücret artışları, üretim ve verimdeki artışlar oranında yapılmalıdır.
- Vergiler gerçeği yansıtmalı ve zamanında ödenmelidir.
- Rekabete ayak uydurulmalıdır.
- Verimsiz yatırımlara yer verilmemelidir.

4.3. Tüketicilerin görevleri:
- Gelir ve gider dengesini kurmalı, aşırı ve gösterişe yönelik tüketime yönelmemelidir.
- Bilinçli tüketici olmalı, alış veriş kurallarını bilmelidir.
- Tasarruflarını artırmaya çalışmalıdır.

5. Fiyat Endeksleri: Her ülkede enflasyon oranını belirlemek için çeşitli ürünlerin aylık fiyat değişimleri baz alınarak hesaplanır. Ertesi ay aynı ürünlerin fiyat değişimleri (endeksleri) bir önceki aya göre tekrar hesaplanır. Ülkemizde en çok kullanılan ürün fiyat endeksleri:

TÜFE: Tüketici fiyat endeksi
ÜFE: Üretici fiyat endeks
TEFE: Toptan eşya fiyat endeksi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
''Boşver''

Benzer Konular

26 Mart 2013 / Misafir Soru-Cevap
25 Aralık 2014 / ÇILGINLAR Soru-Cevap
25 Ocak 2016 / _AERYU_ X-Sözlük