Arama

Thukydides (Tukididis)

Güncelleme: 10 Aralık 2015 Gösterim: 13.158 Cevap: 2
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
19 Ekim 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
(M.Ö. 460 - 400) Heredot'tan sonra Yunanlıların ikinci büyük tarihçisi Thukydides'tir. O, Atina ile Isparta arasındaki 30 yıl süren ve M.Ö. 404 yılında sona eren ünlü Pelopponnes savaşları sırasında yaşamış ve bu savaşları tasvir etmiştir. Thukydides, tarihi her şeyden önce, siyasî açıdan inceler ve tarih ile bunun için ilgilenir. "Pelopponnes Savaşlarının Tarihi" adlı yapıtında, özellikle bu savaşların nedenlerini ve sonuçlarını ele alır.

Sponsorlu Bağlantılar
O bu yapıtını, vatandaşlarına siyasî bir eğitim kazandırmak, onları siyasî açıdan bilgilendirmek için yazmıştır. Görüleceği gibi Thukydides, Heredot'a göre, çok farklı bir tarihçidir. Heredot yalnızca bir öykücüdür, oysa Thukydides tarihi, siyasî açıdan ele alan bir tarihçidir. Aralarındaki farklılığa rağmen, her ikisi de tarihçidir ancak tarih filozofu değildir. Bir başka deyişle, her ikisi de tarihi olaylarla ilgilenmişler, tarihin anlamı ve amacını, insanın tarih içindeki rolünü dikkate almamışlardır.

Oysa Demokrit tam bir tarih filozofudur. Onu öncelikle, insanı tarih çerçevesinin bütünü içine yerleştirmek konusu ilgilendirir. Demokrit'in bilmek istediği: İnsanlık nasıl bir başlangıçtan bugünkü duruma gelmiştir, yani insanlık tarihinin evrimi nasıl oluşmuştur?

Doğa filozofları, doğa olaylarının başlangıcını, doğanın özünü, doğanın yapısını öğrenmek istemişlerdi. Demokrit ise, tarih filozofu olarak, ayrıca insanlık tarihinin başlangıcını ve bu tarihe temel olan gerçekleri de bilmek istemiştir.

Demokrit'in bu konuyu gözlem ve deneylere dayanarak cevaplandırması, kabul edilemez. O, insan toplumunun ilk durumuyla ilgili olarak, yalnızca bir tasavvur öne sürer: İnsan, tarihin başlangıcında hayvanlara benzer bir yasam sürmüştür. Doğanın sunduğu meyveleri toplayarak beslenmiş, mağara ya da ağaç kovuklarında barınmıştır.

Özetle: Başlangıçta insanların bir kültürü yoktu. Kültür, yani insanların aletler yapması ancak sonraki bir gelişimin ürünüdür. Hastalık ve ölüm konusunda da insanlar bu ilk dönemde aynı hayvanlara benzer bir yaşam sürmüştür. Hastalıklar karşısında çaresizdiler.

Toplumun bu ilk ve ilkel şeklini yaşayan insan çaresizlikler, korkular içindeydi. Çaresizlikler içinde yaşamak, insana bu çaresizliği çözmeye, bunun için bir şeyler bulmaya yöneltti. Başka bir deyişle çaresizlikler insanı buluşlar yapmaya zorladı. Söz gelişi insan topladığı meyveleri, bu meyvelerin bulunmadığı zamana kadar koruyup, saklamak zorunda kaldı. Soğuktan ve sıcaktan korunmak için evler yapıldı.

Demokrit'e göre bu buluşlar yapılırken, hayvanların yaşamlarından çok fazla şeyler öğrenilmiştir. Söz gelişi kuşlar da yuva yaparlar. Hayvanlara korunmaları için doğanın verdiği silahlar, insanda korunmak için silah yapma düşüncesini doğurmuştur.

Bu türden çaresizlikler ve sıkıntıların neden olduğu buluşlar yardımıyla insan, hayvan yaşamını andıran ilkellikten kendini kurtarmış, kültür yaşamına geçmiştir. Bu gelişmede insanın en büyük başarısı sayılması gereken buluş kuşkusuz "dil" olmuştur. Dil aracılığı ile insan öteki insanlarla anlaşabilme olanağına kavuşmuştur.

Demokrit'e göre tarih, insan kültürünün, insan buluşlarının tarihinden ibarettir. İcatlar tarihi sürekli olarak artan bir gelişmeyi belgeler. Demokrit, gelişmeyi, tarihin odak noktası yapan düşünürdür. O, tutumuyla, kendisine kadar olan Yunan düşüncesine ters düşmüştür. Pek çok ulusun efsanelerinde, tarihin başlangıcında bir mutlu dönem yaşandığı, toplumun bir cennet yaşamı sürdüğü görüşü yaygındır. Eski Yunanistan'da bu görüşü ilk kez Hesiod belirlemiştir.

.
Son düzenleyen Safi; 10 Aralık 2015 23:56
Biyografi Konusu: Thukydides (Tukididis) nereli hayatı kimdir.
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
23 Kasım 2012       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Thukydides (yaklaşık İ.Ö. 465 Atina-395 ?),
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Yunan tarihçi. Trakya altın madenlerini yöneten büyük bir ailedendi. Sofist okullarına devam etti. 424'te strategos seçilerek Trakya kıyısını savunmakla görevlendirildi. Spartalı Brasidas'ın Amphipolis'i almasını önleyemedi ve sürgüne gönderildi. Uzun yıllar Trakya'da kaldı. Pelopones Savaşları tarihini orada yazmaya başladı ve cezası bağışlanınca (İ.Ö. 406-403) yapıtına Atina'da devam etti, fakat bir kazada öldüğü için bitiremedi. Thukidides, bu yapıtı önce İ.Ö. 421'de kesmişti, sonra İ.Ö. 404'e kadar uzattı. Herodot'un çağdaşı olmasına karşılık farklı bir tarih anlayışı geliştirdi. Çağının tarih olaylarından yararlı dersler çıkarmaya çalıştı. Efsanevî hikâyeleri, tanrıları insan işlerine karıştıran masalları bırakıp tarafsız bir tutumla doğru ve gerçek olanı yazdı. İncelediği savaşların ve anlaşmazlıkların yakın ve uzak nedenleri üzerine eğildi; savaş alanlarını belirtti, resmî belgeleri değerlendirdi. Savaşları anlattığı bölümlerde çok etkili bir dil kullandı. Kimi zaman da, tarihî olayların akışına, kendi yazdığı konuşmaları ekledi. Bunların en ünlüsü olan ve Perikles'in cenaze töreninde yapılan konuşma, Atina demokrasisine bir övgü niteliğini taşır.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Ekim 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Tukididis

Ad:  Tukididis.jpg
Gösterim: 372
Boyut:  41.6 KB