Arama

Epiktetos

Güncelleme: 12 Aralık 2015 Gösterim: 4.524 Cevap: 2
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
20 Ağustos 2011       Mesaj #1
ener - avatarı
Ziyaretçi
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sponsorlu Bağlantılar
Epiktetos

200px Epictetus

Doğumu: 55 Hierapolis/Frigya
Ölümü : 135 Nikopolis/Epir

Yunan stoacı filozof. Muhtemelen Hierapolis, Frigya'da köle olarak doğdu. Kuzeybatı Yunanistan'daki Nicopolis'e sürülene kadar Antik Roma'da yaşadı, hayatının büyük bölümü Nicopolis'de geçti ve orada da öldü. Şayet bir isim verilmişse, ailesince verilen ismi bilinmiyor. Epiktetos sözcüğü Yunanca'da en basit anlamıyla “kazanılmış, elde edilmiş” anlamına geliyor.

Hayatı


Epiktetos gençliğini Nero tarafından azat edilmiş oldukça zengin Epaphroditos'un kölesi olarak Antik Roma'da geçirdi. Köle olarak bile Epiktetos zamanını oldukça verimli kullandı, Musonius Rufus'un gözetiminde stoacı felsefeyle uğraştı. Sonunda azat edildi ve Roma'da sağlık sorunlarıyla nispeten zor bir hayat sürdürdü. Her ne kadar sebebi konusunda fikir ayrılıkları olsa da, sakat kaldığı biliniyor. Kimi kayıtlar efendisi Epaphroditus'un zulmünün bir sonucu olarak sakat kaldığını söylerken, kimi başka kayıtlar Epaphroditus'un Epiktetos'un çalışmalarını şevkle destekleyen ideal bir efendi olduğunu belirtiyor. 89 – 95 yılları arasında bir tarihte Domitianus tarafından diğer filozoflarla sürgüne gönderildi.
Hayatının en ünlü dönemini başlatan aslına bakılırsa Domitianus’un sürgün kararıdır. Sürülmesinin ardından Epiktetos Nicopolis'e gitti ve orada ünlü bir felsefe okulu kurdu. Bu okul imparator Hadrianus tarafından bile ziyaret edildi ve en meşhur öğrencisi Arrianus hakkını vererek büyük bir tarihçi oldu.
Stoacı yaşam biçimine uygun olarak öğretim ve entelektüel arayış içinde son derece sade bir hayat sürdü. Hayatının son demlerinde aksi halde ölüme terk edilecek bir çocuğun büyütülmesine yardımcı olmak için bir kez evlendiği iddia edilir, başkaları ise hiç evlenmediğini ve çocuk sahibi olmadığını söylüyorlar.
Demonax filozoflardan birinin kızıyla evlenip evlenemeyeceğini sorarak Epiktetos'un evlenmeme öğüdünü alaycı bir tarzda tekdir eder.
Kendi el yazısı ile kayaya kazıyarak yazdığı yazıların ("Hür İnsan Üzerine Bir Şiir") halen Isparta'nın Sütçüler, Isparta ilçesine bağlı "Yazılı Kanyon" denilen bölgede durduğu söylenmektedir.

Düşüncesi


Bilindiği kadarıyla, Epiktetos hiçbir şey yazmadı. Çalışmalarından kalan her şey Anabasis Alexandri'nin yazarı, öğrencisi Arrianus tarafından yazıya döküldü. Temel eseri, orijinali 8 kitaptan oluşan konuşmaların muhafaza edilmiş 4 cildidir. Arrianus ayrıca Enkhridion ya da el kitabı olarak başlıklandırılan bir özet de derlemiştir. Arrianus Konuşmalar'ın önsözünde Lucius Gellius'a hitabında şöyle der:
“Ondan ne duyduysam, onun düşünce biçimini ve konuşmasındaki içtenliği kendim ilerde kullanmak üzere elimden geldiği kadar ve onun bir anı olarak muhafaza edilmesine çalışarak sözcüğü sözcüğüne yazıya döktüm.”
Epiktetos ahlak konusunun üzerinde eski Stoacılardan daha çok durmuştur. Fikirlerini tekrar tekrar Socrates'e atfederek amacımızın kendi hayatlarımızın efendisi olmak olduğunu savunur.
Epiktetos'a göre değişmez, bozulamaz ve fark gözetmeksizin tüm insanlar için geçerli olan varlıkların gerçek doğasını öğrenme yolunda öğrencilerini cesaretlendirmek Stoacı öğretmenin görevidir.
Şeylerin doğası iki kategoriye ayrılır: münhasıran kendi gücümüze bağlı olanlar (prohairetik) ve olmayanlar (aprohairetik). İlk kategoride yargı, tepki, arzu, iğrenme vb. vardır. İkinci kategoride sağlık, mal mülk, şöhret vb. yer alır. Epiktetos daha sonra öğrencilerine iki önemli kavram daha tanıtır. Prohairesis ve dihairesis.
Prohairesis, insanlarını diğer canlılardan ayıran şeydir. kendi değer yargılarımıza göre bir şeyi arzulamamız veya ondan kaçınmamıza, bir şeyi yapmak zorunda hissetmemiz veya hissetmemize, bir konu hakkında hemfikir olmamıza veya ayrı düşmemize neden olan yetidir. Epiktetos sürekli “biz kendi prohairesis'imiziz” der. Diahairesis de prohairesis'imiz tarafından gerçekleştirilen yargıdır ve işte bu bizim elimizde olan ve elimizde olmayanı ayırt etmemizi sağlar. Sonuçta, epiktetos öğrencilerine iyinin ve kötünün yalnızca prohairesisimizde var olduğunu, ve asla dışsal ya da aprohairetik şeylerde var olmadığını öğretti. İşte bu düşünceleri tümüyle kavramış ve gündelik hayatında uygulamayı başarmış iyi bir öğrenci, ulaşmak istediği nihai nokta eudaimonia (mutluluk ya da verimlilik) olan felsefi hayata adım atmaya hazırdır. Bu mantık ve “şeylerin doğası” ile uyum içinde erdemli bir hayat sürmektir.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 12 Aralık 2015 18:40
Biyografi Konusu: Epiktetos nereli hayatı kimdir.
tokiohotel - avatarı
tokiohotel
VIP ''Ölü Gelin''
20 Ağustos 2011       Mesaj #2
tokiohotel - avatarı
VIP ''Ölü Gelin''
Epiktetus ( Epictetus )

Sponsorlu Bağlantılar
Epictetus (Epiktetos) Kimdir? (55-135)

55-135 yılları arasında yaşamış Stoalı filozof ve ahlakçıdır.

Azad edilmiş bir köle olan Epiktetos'un Stoacılığının temelinde, özgürlük, tanrısal kayra, insanlık ve ahlak düşüncesi bulunur. Kendisine bilge kişi olarak Sokrates'le Diogenes'i örnek almış olan Epiktetos, temelde ahlak ile ilgilenmiş ve gerçek eğitimin, bütünüyle bireye ait olan tek şeyin bireyin iradesi ya da amacı olduğunu kavramaktan başka bir şey olmadığını iddia etmiştir. İnsan, ona göre, iradeden bağımsız olan iyi ya da kötü hiçbir şey bulunmadığını öğrenmeli ve olayları öngörmeye ya da yönlendirmeye kalkışmayıp, yalnızca onları anlama çabası göstermelidir.

İnsanın kendisinin dışındaki şeylere düşkünlük gösterme, yani kölelikle, ahlaki amacını hayata geçirme, eşdeyişle özgürlük arasında bir tercihte bulunması gerektiğini savunan Epiktetos'a göre, bir insana başka bir insan zarar vermez, ona yalnızca kendisi zarar verebilir. Akademik tartışma ve teoriyi hor gören Epiktetos'un mesajı, Stoalıların birçoğu gibi, entelektüellere, yönetici sınıfa değil de, ortalama insana yönelmiştir.

Siyaset alanında, Epiktetos, insanı, Tanrı'dan başka insanları da içeren büyük bir sistemin üyesi olarak görmüştür. Ona göre, her insan öncelikle, kendi toplumunun bir yurttaşıdır Ama o, bir yandan da, tanrıların ve tüm insanların oluşturduğu daha büyük bir topluluğun üyesidir. Kent devleti bu topluluğun yalnızca kötü bir kopyasıdır. İnsanlar akıllı yanlarıyla, Tanrı'nın çocuklarıdırlar ve kendilerinde tanrısal öğeler taşırlar. Bundan dolayı, insanlar, Epiktetos'a göre, kentlerini ve yaşamlarını Tanrı'nın iradesine göre yönetmeye çalışmalıdır.

Epiktetos'un İki Temel Kuralı
Stoacı Epiktetos'un ahlak felsefesinin temelinde bulunan iki kural: 'İradenin dışında, iyi ya da kötü olan hiçbir şey bulunmadığını kabul etmemiz gerekir' ve 'Olayları öngörüp yönlendirmeye çalışmak yerine, onları yalnızca bilgelikle kabul etmeliyiz'.

Epiktetos'a göre, insan için iyi olan tek şey iradedir ve en önemli erdem bilgeliktir. Bilgelik ise, insanın kendisini doğanın ayrılmaz bir parçası olarak görmesiyle ve doğanın seyrine ayak uydurmasıyla elde edilir. İnsan kendisini dünyanın gidişinden sıyırıp ayıramadığına göre, yapılacak en iyi iş dünyanın gidişini olduğu gibi benimserse, kendisini gereksiz sıkıntı ve tedirginliklerden kurtarır.

Epiktetos'un bu anlayışına göre, insan bir dramdaki aktöre benzer. Dünya ve dünyanın tarihiyle ilgili bu dramda, insan yalnızca bir oyuncudur. Oyuncu oynayacağı rolü seçemez, dekora, oyunun kendisine etkide bulunamaz. Tanrı ya da akıl ilkesidir ki, her insanın bu tarih içinde ne olacağını belirler. Dünya sahnesinde bir tiyatro eserindeki oyuncuya benzeyen insan, hiçbir etkide bulunamayacağı şeyler karşısında kayıtsız kalmak durumundadır. Onun kontrol edebileceği tek bir şey vardır: Kendi tavrı ve tutkuları.

O, bir başkasına daha iyi bir rol verildiği için kıskançlık duymamalı, makyajı yapan burnunu çirkin gösterdiği için, kendisini aşağılanmış hissetmemelidir. Yani, insan kendisine ne verilmişse onunla yetinmeli, erişemeyeceği, sahip olamayacağı şeyler için, açlık, kıskançlık duymamalıdır Bütün bu duygular onu mutsuz kılar. Öyleyse, yapılması gereken şey, akla uygun olmayan duygular, tutkular karşısında, kişinin güçlü olması, bağımsızlığını kazanmasıdır. Bu bağımsızlığa giden yol ise, bilgelikten geçer. İnsan kendisini bu olumsuz duygulardan kurtarabilirse, yani duygusuzluk haline ulaşabilirse, bilge insana özgü olan huzur ve mutluluğa kavuşabilir. Zira, yalnızca bilge insan rolünün ne olduğunu bilebilir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Efulim; 6 Temmuz 2012 20:47 Sebep: Korumalı link resimler kaldırıldı.
''Boşver''
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
6 Temmuz 2012       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Epiktetos
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

(İ.S. 50-55, Hierapolis/Frigya-125-135 Nikopolis/Epir), stoacı Yunan filozofu.
Yaşamı üzerine fazla bir bilgi olmamakla birlikte, Roma'da Neron'un azatlı kölesi Epaphroditos'un kölesi olduğu sanılmaktadır. Bu döneminde stoacı filozof Musonius Rufus'un derslerini dinledi. Azat edildikten sonra kendini felsefeye adadı. İmparator Domitianus tarafından Roma'dan kovuldu (94). Yoksulluk içinde öldü. Felsefesiyle ilgili yapıt bırakmamıştır. Ancak, öğrencilerinden Flavius Avrianus, hocasından dinlediği derslerin notlarını derleyerek "Düşünceler ve Sohbetler" ve "El Kitabı" adlı yapıtları yazdı. Epiktetos'un stoacı felsefesi, insana pratik yaşayışın kurallarını veren bir ahlâk öğretisidir.
Sen sadece aynasin...