Arama

Doppler Etkisi

Güncelleme: 26 Haziran 2011 Gösterim: 8.345 Cevap: 2
Miriel - avatarı
Miriel
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #1
Miriel - avatarı
Ziyaretçi
Doppler Etkisi

Sponsorlu Bağlantılar
Doppler Etkisi (veya Doppler Olayı), adını ünlü bilim insani ve matematikçi Christian Andreas Doppler'dan almakta olup, kısaca dalga özelliği gösteren herhangi bir fiziksel varlığın frekans ve dalga boyu'nun hareketli (yakınlaşan veya uzaklaşan) bir gözlemci tarafından farklı zaman ve/veya konumlarda farklı algılanması olayıdır. Herhangi bir A konumundan B konumuna gitmek icin fiziksel bir dalga ortamı'na ihtiyaç duyan dalgalar (orn. ses dalgalari veya su dalgalari) icin Doppler Etkisi hesaplamaları yapılırken, dalga kaynağı ve gözlemcinin birbirine gore konum, yön ve hızlarının yanında dalganın içinde veya üzerinde hareket ettiği dalga ortamının da fiziksel yapısı (yoğunluk, hacim, iletkenlik katsayısı, kimyasal özellikleri, vb.) dikkate alınmak zorundadır. Eğer söz konusu dalga herhangi bir A konumundan B konumuna gitmek için fiziksel bir dalga ortamına ihtiyaç duymuyor ise (orn. ışık, radyo dalgaları veya radyasyon) Doppler Etkisi hesaplamalarında sadece dalga kaynağının ve gözlemcinin birbirine göre birim zamandaki konumlarının değerlendirilmesi yeterlidir.

Tarihçe

Doppler Etkisi ilk olarak 1842 yilinda Avusturya'li bilim insani Christian Andreas Doppler tarafindan (Über das farbige Licht der Doppelsterne und einige andere Gestirne des Himmels soylemi ile) matematiksel bir hipotez olarak ortaya atilmistir. 1845 yilinda Hollanda'li fizikci Christophorus Ballot tarafindan ses dalgalari kullanilarak test edilmis ve "ses kaynagi kendisine yakinlasirken duydugu frekansin yukseldigini, uzaklasirken ise dustugunu ispatladigini" soylemesi ile resmen onaylanmistir. Ayni etki Ballot veya Doppler'dan bagimsiz olarak 1848 yilinda Fransiz fizikci Hippolyte Fizeau tarafindan elektromanyetik dalgalar uzerinde de kesfedilmistir. Bu yuzden nadiren de olsa bazi bilim cevrelerince Doppler-Fizeau Etkisi olarak da bilinir.

Matematiksel Analiz

Doppler Etkisi konusunda bilinmesi gereken en onemli husus, her ne kadar gozlemci dalga frekansinin kendi hareketi ya da dalga kaynaginin hareketi huzunden degistigini gorse de, aslinda frekansin sabit kaldigi gercegidir. Tam olarak ne oldugunu daha iyi anlamak icin soyle bir ornek uzerinde dusunelim: Siz yerinizde ve hareketsizsiniz. Bir arkadasiniz sizden 10 metre uzakta duruyor ve size her saniyede bir elindeki tenis toplarindan birini firlatiyor. Burada arkadasinizin toplari her seferinde ayni dogru boyunca ve ayni hizda attigini varsayalim. Eger arkadasiniz da hareketsiz ise her saniyede bir 10 metre yol kateden tenis toplarindan biri size ulasacaktir. Simdi arkadasinizin yine her sahinyede bir top firlattigini (yani aslinda top firlatma frekansi degismiyor), ancak bu sefer size dogru yurumeye basladigini ongorelim. Bu durumda size ulasan iki top arasindaki sure 1 saniyeden daha kisa olacaktir cunku toplar her seferinde 10 metre, 9 metre, 8 metre seklinde daha az mesafe katettikten sonra size ulasacaktir. Elbette ayni etkinin zitti arkadasiniz sizden uzaklasirken de gecerli olacaktir. Bir baska degisle, toplar arkadasinizin elinden her zaman saniyede bir ciktigi halde, sizin ya da arkadasinizin hareketi yuzunden size azalan ya da artan zamanlarda ulasacaktir. Bu da dogal olarak arkadasinizin size topu farkli zamanlarda firlattigini dusunmenize sebep olur. Yani aslinda Doppler Etkisi'nde "etkilenen" asil fiziksel degisken dalga boyu'dur. Elbette dalga boyu ile frekans ters orantili oldugundan gozlemciye gore dalga kaynaginin frekansi da degisiyor gibi gorunur.

Eger (f0) frekansinda dalga yayan hareketli bir kaynak bu yayilimi sadece kendinin ve bir gozlemcinin bulundugu sabit bir dalga ortaminda yapiyorsa, o zaman bu dolga ortamina gore hareketsiz olan bir gozlencinin gorecegi frekansi (f) bulmak icin:
3952efabb703e6e056518dfede90e6b7
formulu kullanilir. Burada (v) dalga ortamindaki dalgalarin hizi, (vs, r) ise kaynagin sabit olan dalga ortamina gore (eger gozlemciye dogru hareket ediyorsa (+) arti bir deger, ters yonde hareket ediyorsa (-) eksi bir deger) hizidir. Benzer bir analiz sabit bir dalga kaynagi ile hareketli bir gozlemci icin asagidaki gibidir. (vo) = Gozlemcinin dalga ortamina gore hizi.

72bbb1ecbd3cfff7f16e590e8f5dc6c4
Yukaridaki ornekte de gordugumuze benzer sekilde, bu sefer gozlemcinin dalga kaynagindan uzaklasmasi durumunda (vo) degeri (+) arti, yakinlasmasi durumunda ise (-) eksi olur.
Matematiksel olarak bu iki formul elbette tek bir vektorel esitlik olarak genellestirilebilir. Koordinat sisteminin dalga ortami uzerindeki herhangi bir noktanin konumunu verdigini, ve bu ortamda ses hizi'nin (c) oldugunu varsayalim ve soz konusu ortamda (s) kaynaginin (2f9ce856bbd1a0b07000ec437842e489) hiziyla hareket edip cevresine (fs) frekansinda dalgalar yaydigini ongorelim. Bu dalga ortaminda birde (9659f3a3a001a4982730117a73abaa83) hiziyla hareket eden bir (r) gozlemcisi olsun. Dalga kaynagi (s) ile gozlemci (r) arasindaki matematik vektorun ise (52d5bf7c5d418ba77b18c203f494e09b) oldugunu ongorelim. (Yani cf139a29b54e24ee77faf03eb6d71054)
Bu durumda gozlemcinin algilayacagi frekans (fr):
1949087d28e74b57da56f52cc17e2829
esitliginden bulunabilir. Eger 95c888aeff4cf818787b3cefdb64c6a1 ise, o zaman algilanan frekanstaki degisim daha cok dalga kaynagi ve gozlemcinin birbirine gore hizlarina bagli olur:

cbf559a7831c3641030f9824d7390ce4
Veya alternatif olarak:

b00b91445645c3d7812e676f39d0febc
Doppler'in bu analizinin isik isinlari icin de gecekli olabilmesi icin yapilan ilk calisma Hippolyte Fizeau tarafindan yurutulmustur. Ancak isik A noktasindan B noktasina gidebilmek icin belli bir dalga ortamina gerek duymaz (ornegin sonsuz bosluk olan uzayda kolayca yol alir) ve Doppler Etkisi'nin isik isinlarina nasil dogru bir sekilde uygulanabileceginin anlasilabilmesi icin Einstein'in Ozel Gorelilik (izafiyet) teorisinin kullanimina ihtiyac vardir.

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
26 Haziran 2011       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Doppler Etkisi
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Yol kenarında dururken, bir otomobil kornasını çalarak yanınızdan geçip gittiğinde sesin giderek boğuklaştığını fark etmişsinizdir. Oysa sürücünün yanında otururken korna sesinde böyle bir değişiklik olmaz. Yalnızca ses kaynağının uzaklaşması­na bağlı olan bu olay fizikte Doppler etkisi ya da Doppler kayması olarak bilinir. Çünkü olayı ilk kez gözlemleyip açıklayan Avustur­yalı fizikçi ve matematikçi Christian Johann Doppler'dir (1803–53).
Bu olayın nedenini anlayabilmek için sesin dalgalar halinde yayıldığını ve bir sesin yük­sekliğinin (ince ya da kalın olmasının) frekansına bağlı olduğunu bilmemiz gerekir. Fre­kans da belirli bir noktadan bir saniyede geçen dalga tepelerinin sayısı ya da şıklığıyla ölçülür.
Yukarıdaki örneği sürdürürsek Doppler etkisini şöyle açıklayabiliriz. Gözlemciye yak­laşan otomobilin kornasının sesi duran bir otomobilinkinden daha yüksek frekansta, ya­ni daha tizdir. Çünkü ses dalgalarının gözlem­cinin kulağına ulaşıncaya kadar aldığı yol otomobil yaklaştıkça kısalır. Böylece ses dal­gaları daha kısa aralıklarla gelmeye başlar ve o noktadaki dalga tepeleri giderek sıklaşır. Kısacası sesin frekansı, dolayısıyla yüksekliği arttığı için ses tizleşir, yani incelir. Otomobil uzaklaşırken bütün bu süreç tersine döner; dalga tepeleri giderek seyrekleşir, frekans azalır ve ses kalınlaşır.
Doppler etkisi yalnız seste değil ışık dalga­larında da görülür. Bu etkinin en önemli sonuçlarından biri de astronomide "kırmızıya kayma" ya da "maviye kayma" olarak bilinen olgudur. Renkli görmemizin nedeni gözümü­zün değişik dalga boylarındaki, yani frekans-lardaki ışıklara değişik tepki vermesidir. Hareketli bir kaynaktan gelen sesin frekansı duran bir gözlemci için nasıl değişi­yorsa, yıldızlardan gelen ışığın dalga boyu da yıldızın hareketine bağlı olarak değişecektir. Bu nedenle astronomlar, Güneş Sistemi'ne yaklaşan ya da ondan uzaklaşan yıldızların ve gökadaların hızını ölçmek için Doppler etki­sinden yararlanırlar. Tıpkı ses örneğinde ol­duğu gibi, yaklaşan bir yıldızın ışığı duran bir yıldızın ışığından daha yüksek frekansta, baş­ka bir deyişle daha kısa dalga boyunda gelecektir. Görünür ışığın tayfında en kısa dalga boylarının yer aldığı uçta mavi bulundu­ğundan, söz konusu yıldızın ışığı gözümüze daha mavi görünür. Öte yandan, uzaklaşan bir yıldızın ışığı duran bir yıldızın ışığından daha alçak frekansla, yani daha uzun dalga boyuyla yeryüzüne ulaşır. Görünür ışığın tayfında en uzun dalga boylarının yer aldığı uçta kırmızı bulunduğundan, uzaklaşan yıl­dızlar da daha kırmızı olarak görünür. Yıldız­ların yapısındaki kimyasal elementlerin o yıldızın tayfında oluşturduğu çizgiler normalde bulunmaları gereken yerden başka yere kaymış oldukları için, Doppler etkisinden ileri gelen bu olaya kırmızıya ya da maviye kayma denir. Gerçekten de bu çizgiler yaklaşan yıldızların ışığında tayfın mavi ucu­na, uzaklaşan yıldızlarda ise kırmızı ucuna doğru kaymıştır. Bu çizgiler normal konumla­rının ne kadar dışına kaymışsa, o gökcismi de o kadar hızlı yaklaşıyor ya da uzaklaşıyor demektir. Kuvazar denen bazı gökcisimlerinde kırmızıya kayma o kadar büyüktür ki, tayfın morötesi bölümünde bu­lunması gereken çizgiler görünür ışığın yeşil bölümüne kaymıştır. Bu da kuvazarların ne­redeyse ışık hızıyla bizden uzaklaştığını gös­terir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
26 Haziran 2011       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Doppler Etkisi

Işık, ses gibi bir dalga kaynağının görünür frekansında, gözlemciyle kaynağın birbirlerine göre hareket hâlinde olmalarından ötürü meydana gelen değişme.

Dalga kaynağı gözlemciye yaklaşırken, her bir dalga, gözlemciye, sabit kaynağındaki gibi eşit aralıklarla değil, sıklaşan aralıklarla ulaşır yani kaynağın frekansı artmış gözükür. Bu etki, ses kaynağı için ses yükselmesi, ışık kaynağı için de (dalga boyu azalmış gibi olduğundan) renginin maviye kayması biçiminde algılanır. Kaynakla gözlemci arasındaki uzaklık artıyorsa bu kez frekans azalması ve ses için alçalma, ışık için de kırmızıya kayma söz konusu olur.

Hızla gelip uzaklaşan bir lokomotifin düdük sesinin önce yükselip sonra da alçalması ve süpersonik uçakların, kulağın ayırt edemeyeceği sıklıkta yaydıkları şok dalgalarının gürültü biçiminde duyulması, Doppler etkisinin örnekleridir. II. Dünya Savaşı'ndan sonra geliştirilen bu etkiye dayanarak çalışan radarlarla uçakların hızı saptanabilmiş, uzay araçlarının kenetlenmesi gerçekleştirilebilmiştir. Doppler etkisi, özellikle gökbilimde büyük önem taşır. Örneğin, yıldız tayflarının incelenmesiyle, bunların Dünya'dan uzaklaşma ya da Dünya'ya yaklaşma hızları bulunabilir. Ayrıca uzak galaksilerin tayflarından gözlenen belirgin kırmızıya kaymalar, evrenin genişlediği yolundaki kuramı güçlendirmiştir.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Benzer Konular

5 Mart 2012 / Candy_Girl Soru-Cevap
12 Ağustos 2009 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri
25 Haziran 2011 / Misafir Bilim ww