Arama

Medya Haber - Sayfa 123

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 715.507 Cevap: 1.864
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
11 Ocak 2010       Mesaj #1221
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
5 Sentlik para, 3,7 Milyon dolara satıldı

Sponsorlu Bağlantılar

Bir zamanlar mısır kralının sahip olduğu 5 sentlik bir ABD demir parası düzenlenen müzayedede 3 milyon 737 bin 500 dolara satıldı.

"Liberty Head" diye bilinen seriye ait olan 5 sentlik demir paranın, özel tarih ve tasarıma sahip bilenen 5 örneğin birisi olduğu ve özel bir para koleksiyoncusu tarafından satın alındığı belirtildi.

Bir zamanlar 1952'de darbe ile tahttan indirilen Mısır Kralı Faruk'un koleksiyonunda olan paranın değeri, 2003'de bir milyonu aşmıştı.

Philadelphia Darphanesi'nde basılan paranın arka yüzünde Bayan Özgürlük'ün büstü bulunuyor.
para 1154 334



volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
11 Ocak 2010       Mesaj #1222
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Derisini yüzüp futbol topuna diktiler

Sponsorlu Bağlantılar

Uyuşturucu çetelerinin savaşında öldürülen bir adamın yüz derisinin futbol topuna dikildi.

Meksika’da uyuşturucu çetelerinin savaşında öldürülen bir adamın yüz derisinin futbol topuna dikildiği ortaya çıktı.

Ocak’ta kaçırılan Hugo Hernandez’in (36) cesedi parçalanmış olarak bulunmuştu.

Cesedin üzerindeki notta “Mutlu yıllar, çünkü bu son yılınız olacak” yazıyordu. Hernandez’in vücudundan ayrılan başı ise bir plastik torba içinde bulundu. Torbada bulunan futbol topunun üzerine de Hernandez’in yüz derisinin dikildiği belirtildi.


volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
11 Ocak 2010       Mesaj #1223
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Martı istilası!


İstanbul Atatürk Havalimanı'nda dün gece binlerce martı, yağan yağmur sonrası pist inşaatına yiyecek aramaya akın edince, uçakların inişinde tehlike yarattı.

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Atatürk Havalimanı Başmüdürlüğü'nden bir yetkili, akşam saatlerinde başlayan sağanak sırasında Ataköy istikametindeki yeni başlatılan pis uzatma bölgesinde bir anda binlerce martının istilasının başladığını belirterek, şöyle konuştu:

"Bu bölgede başlatılan pist uzatma çalışması nedeniyle toprak hafriyatı sırasında yağmurla birlikte ortaya çıkan solucan ve salyangoz gibi toprak altında yaşayan hayvanlara hücum eden binlerce martı, limanımıza gelen uçaklara tehlikeli anlar yaşattı. İtfaiye araçlarımızda bulunan yüksek volumlu sirenlerle yapılan mücadele sonrası kuşlar bölgeden uzaklaştırıldı. Bu arada saat 23.23'de başlayan kuşların akınında, martılar 6 uçağa çeşitli yerlerinden çarptı. Ancak bir hasar meydana gelmedi. Sadece Lufthansa Alman Havayollarının Münih'ten gelen LH -3354 sefer sayılı uçağının ön dikmeleri arasında farı kırıldı. Far kısa sürede değiştirilerek, normal saatinde tekrar Münih'e kalktı"

Martıların çarptığı diğer uçaklar ise şöyle:
"THY'nin TK-573 Çarşamba'dan gelen uçağı, Air France Fransız Havayollarının Paris'ten gelen AF-2390 sefer sayılı uçağı, THY'nin Milas'tan gelen TK-3354 sefer sayılı uçağı, Atlas Havayollarının Gaziantep'ten gelen KK-019 sefer sayılı uçağı ve Atlas Havayollarının İzmir'den gelen KK-4023 sefer sayılı uçağı"

Bu arada, pist üzerinde 10 martı ölüsü bulundu.

marti 10110 ic 5341 334
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
11 Ocak 2010       Mesaj #1224
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Sabancı suikastı sil baştan


DHKP-C'nin Belçika'da ele geçen gizli arşivinde, Sabancı suikastı zanlısı Fehriye Erdal'ın kaleme aldığı 5 sayfalık bir de mektup çıktı.


Mektupta yer alan suikast planı ve uygulanışına dair detaylar üzerine, dosya yeniden açıldı
Yakın tarihin en gizemli ve tartışılan dosyalarından Özdemir Sabancı suikastı 14 yıl sonra yeniden açıldı.

Dosyayı tozlu raflardan indiren olay ise DHKPC örgütünün Belçika'da ele geçirilen gizli arşivindeki belgeler ile Fehriye Erdal'ın, o dönem hayatta olan DHKP-C lideri Dursun Karataş'a verilmek üzere kaleme aldığı beş sayfalık mektup...

Büyük bir gizlilik içinde yürütülen soruşturmadan Sabancı ailesi ve avukatlarının bile haberi yok. Ocak 1996'da Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ile sekreter Nilgün Hasefe'nin katledildiği saldırı, Belçika'da ele geçirilen belgeler üzerine Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar tarafından soruşturulmaya başlandı.

"DHKP-C'nin hafızası" denilen arşivdeki en önemli belge ise cinayetin tetikçileri Mustafa Duyar ile İsmail Akkol'a yardım eden Fehriye Erdal'ın, itiraflarda bulunduğu beş sayfalık mektup... Yapılan kriminal inceleme sonucunda mektubun Erdal tarafından kaleme alındığı da kesinleşti.

KENDİ ROLÜNÜ İTİRAF ETTİ
Fehriye Erdal'ın, örgütün geçen yıl ölen lideri Dursun Karataş'a verilmek üzere Sabancı cinayetinden hemen sonra hazırladığı "suikast raporu" niteliğindeki mektupta Belçika mahkemelerindeki duruşmalarda savunduğunun aksine cinayete katıldığını itiraf ettiği öğrenildi. Sır gibi saklanan mektupta Erdal'ın suikast öncesi aylarca nasıl istihbarat yaptığı ve Mustafa Duyar ile İsmail Akkol'u nasıl içeri aldığı gibi detaylar da yer alıyor.

Erdal, suikasttan sonra nasıl kaçtıklarını, nerelerde kaldıklarını ve eyleme kimlerin yardım ettiğini de mektupta açıkladı. Mektuptaki bilgilerden yola çıkarak Sabancı suikastını soruşturmak üzere yedi kişilik bir özel ekip kuruldu. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli emniyet amiri S.B.'nin başında bulunduğu ekip öncelikle dosyayı baştan sona inceledi. Savcı Bilal Bayraktar ve ekibi, geçtiğimiz günlerde Sabancı Center'a giderek olay yerinde incelemelerde bulundu. 14 yıl sonra Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Nilgün Hasefe'nin öldürüldüğü odaya da girdiler. Suikastın zanlıları Mustafa Duyar ile İsmail Akkol'un cinayet günü Sabancı Center'a girdiği gibi binaya girerek kamera kayıtlarını incelediler ve giriş-çıkış zamanlarını yeniden hesapladılar.

BELÇİKALI SAVCIYI ŞAŞIRTTI
Belçikalı savcı Anne Fransen, Türkiye geldiğinde Savcı Bilal Bayraktar tarafından önüne konulan beş sayfalık mektubu okuyunca, ilk tepkisi şaşkınlık içinde "Bu mektubu nereden buldunuz?" demek oldu. Bayraktar, Belçika'da uzun süre mahkûm edilmeyen Erdal'ın suçluluğunu gözler önüne seren mektubun, Belçikalı yetkililerden alınan örgüte ait belgeler arasında bulunduğunu söyleyince Fransen'in şaşkınlığı bir kat daha arttı ve son bilgilerden yola çıkarak Belçika'da soruşturma başlattı. Savcı Bilal Bayraktar, 1980'li ve 90'lı yıllardaki suikastların aydınlatılmasında yararlı olacağı düşüncesiyle arşivdeki bazı belgeleri Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e de verdi.

ÖRGÜTÜN HAFIZASI GİBİ...
DHKP-C, Dev-Sol'un mirasını üstlenmiş, geçtiğimiz yıl terörist Orhan Yılmazkaya'nın öldürülmesiyle gündeme gelen Devrimci Karargâh adlı örgüt de Dursun Karataş'ın ölümünden sonra "DHKP-C'nin mirasçısı" olma iddiasıyla ortaya çıkmıştı. DHKP-C'nin gizli arşivindeki belgelerde eski başbakanlardan Nihat Erim, MİT eski Müsteşarı Adnan Ersöz, MİT eski Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas, emekli Orgeneral Hulusi Sayın, emekli Korgeneral İsmail Selen, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz ve Tekel Bakanı Gün Sazak cinayetleriyle ilgili bilgilerin de yer aldığı belirtiliyor.

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
11 Ocak 2010       Mesaj #1225
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
İlkokul mezunları artık ehliyet alamayacak!


Geçen yıllarda 3 kez ertelenen değişiklik 2011'in Temmuz ayında uygulamaya geçiyor.

İlkokul mezunları 1996 yılından bu yana sürücü ehliyeti alamama korkusu yaşıyor. Geçen yıllarda 3 kez ertelenen değişiklik 2011'in Temmuz ayında uygulamaya geçiyor.

Yeni bir erteleme söz konusu olmazsa önümüzdeki yıldan itibaren eski sisteme göre ilkokulu 5 yıl okuyanlar artık ehliyet sahibi olamayacak. Uygulamaya karşı çıkan Sürücü Kursları Konfederasyonu Başkanı Dursun Önal, düzenlemenin amacının sürücü adaylarına en az ortaokul ya da sekiz yıllık temel eğitimi bitirtmek olduğunu söylüyor.

Sürücü kurslarının önümüzdeki günlerde bu düzenlemeyi yeniden gündeme taşıyarak kursiyer sayılarını artırmaya çalışacakları tahmin ediliyor.Sürücü adaylarının eğitim kalitelerini artırma amacıyla başlayan ehliyet almada ilköğretim (ilkokul+ortaokul) mezunu olma şartı 14 yıldır tartışılıyor. İlkokul mezunları sürücü belgesi başvurusunda ilk problemi 1996 yılında yapılan yasa değişikliğiyle yaşadı. Bu uygulama daha sonra 2000 yılına kadar ertelendi. Yaşanan itirazlar üzerine 31 Aralık 2004'e kadar ortaokul ya da sekiz yıllık temel eğitimi (ilköğretim) bitirme şartı aranmayacağı bakanlık tarafından sürücü kurslarına bildirildi. 2004'e gelindiğinde uygulama hayata geçti ve birçok vatandaş komşu ülkelerden yüksek fiyatlarla ehliyet aldı.

Mağduriyetlerin artması Milli Eğitim Bakanlığı'nı harekete geçirdi ve 5 Temmuz 2006'da 'ilkokul mezunu olmak yeterlidir' şartıyla uygulama 5 yıllığına yeniden ertelendi. Yaklaşık 1,5 yıl ehliyet alamayan ilkokul mezunları, bu ertelemeden sonra sürücü kurslarına akın etti. Bakanlığın verdiği 5 yıllık süre 30 Haziran 2011'de sona erecek. İlkokul mezunları ve ilkokul mezunu olarak daha önce ehliyet alan ancak ehliyetini yükseltmek isteyenler değişikliğin mağduru olacak.Önümüzdeki günlerde ilkokul mezunlarının sürücü kurslarına başvurularının artabileceğini söyleyen Sürücü Kursları Konfederasyonu Başkanı Dursun Önal, bu durumdan rahatsız olduklarını dile getirdi.

GEÇEN YIL 1 MİLYON KİŞİ EHLİYET ALDI
Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursları Birliği Derneği Genel Başkanı Vedat Şahin, Türkiye'de 1990-2008 yılları arasında her yıl ortalama 716 bin kişinin sürücü belgesi aldığını söyledi. Şahin, 2007 yılında yaklaşık 837 bin, 2008 yılında ise 954 bin 832 kişiye sürücü belgesi verildiğini ifade ederek, bu sayının 2009 yılında 1 milyonu aşmış olabileceğini söyledi.

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
11 Ocak 2010       Mesaj #1226
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
İnsan başlı oğlak şaşırttı!


İzmir'in Tire İlçesi'nde ölü olarak doğan oğlak, insana benzeyen yüzüyle veterineri ve görenleri şaşkına çevirdi.

Tire'de beş yıldır görev yapan 29 yaşındaki uzman veteriner hekim Erhan Elibol, bugün öğle saatlerinde, bir çiftçinin iki hamile keçisini doğum için ameliyata aldı. Sezaryenle yapılan doğumlarda ölü doğan oğlaklardan birinin insana benzeyen yüzü veterineri şaşkına çevirdi. Doğum sonrasında Elibol, anne keçilerin tedavisini tamamladı.

Gözlerine inanamayan Erhan Elibol, “Keçi yavrusunun kafası insan kafasına benziyordu. Henüz gelişimini tamamlamamış burnu, gülümsemeyi andıran ağzı ve göz çukurları bir insan yüzünü anımsatıyordu. Oğlaklar, alışılmışın aksine tek tırnaklıydı” dedi.

Sözlerine devam eden Elibol, “Hayvan doğum vakalarında çok nadir olarak görülen bilimsel adı ‘Malformasyon’ olan oluşum bozukluğu ile karşılaştık. Yaklaşık bir saatlik bir operasyonun ardından internette ve ders kitaplarını karıştırarak literatürde böyle bir olayın yaşanıp yaşanmadığını ve olayın sebeplerini araştırdık” dedi.

Daha önceki doğumlarda bu vaka gibi olmasa da, birkaç oluşum bozukluğu durumu gördüğünü belirten uzman veteriner Elibol, “Daha önce rastladığım vakalar inek ve koyunlardaydı. Çift başlı buzağı, el ve ayakları oluşmamış tek gözlü buzağı, beş ayaklı buzağı gibi oluşum bozuklukları ile karşılaştım. Ama böylesini ilk defa görüyorum.

Bu sananen cinsi keçilerin normal doğum zamanı gelmişti, fakat hayvanlar doğum yapamadıklarından sezaryene karar verdim. Sonra da bu durumla karşılaştım. Kafası ve yüzü insanı andıran oğlak beni ve sahibi olan köylü vatandaşı şaşkına çevirdi. Öğrendiğim kadarıyla böyle bir vaka en son Zimbabve’deki Lower Gweru kentinde yaşanmış. Olayın nedenini araştırdığımda ise sebebin, aşırı şekilde ve bilinçsizce kullanılan A vitamini uygulamaları olduğu bilgisine ulaştım” diye tamamladı.

oglak1 1507 334
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
11 Ocak 2010       Mesaj #1227
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Sigaraya yine zam!


Sigarada fiyat artışları yeniden başladı. Maliye'ye tepki için geçtiğimiz günlerde önce zam sonra indirim yapan Philsa, bu düşük seviyelerde fazla kalamadı. Philsa, sırasıyla 5.50 lira ve 5.75 lira olan Kısa Marlboro ve Uzun Marlboro'nun fiyatını 7 liraya çıkarttı.

British American Tobacco da dün fiyatlarını artırmış, Tekel 2000'i 5.90 liraya, Tekel 2001 ve Viceroy'u da 4.5 liraya yükseltmişti.

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
12 Ocak 2010       Mesaj #1228
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Memati Yargıtay’a takıldı

Yargıtay çocuklara “Memati” isminin konulamayacağı kararını haklı buldu.

Cüneyt ve Nuray Torun çifti "Anıl" ve "Arda" adlı çocuklarına "Polat" ve "Memati" isimlerinin verilmesi istemiyle mahkemeye başvurdu.
Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada isteme ilk itiraz Cumhuriyet Savcısından geldi.
Savcı Ersoy Yüce talep edilen isimlerden "Memati" nin Arapça olduğunu, ölüm yada ölümcül anlamı taşıdığını, ismin çocukları ileride zor duruma düşürebileceğini, bu nedenle de genel ahlaka aykırı olduğunu düşündüğünü belirterek ve talebin yerine getirilmemesini istedi.

DHA’nın haberine göre yargılama sonunda Mahkeme de savcının görüşüne katılarak aynı gerekçeyle "Memati" isminin çocuklara konulamayacağına karar verdi. Dava kararının temyiz incelemesini tamamlayan Yargıtay da, mahkemenin verdiği kararı onadı. Böylece Türkiye'de çocuklara "Memati" adının konulamayacağı ile ilgili mahkeme kararı kesinlik kazanmış oldu.
ntvmsnbc

100111mematiwidec
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
12 Ocak 2010       Mesaj #1229
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
TV karşısında ölme ihtimali

Televizyonun başında çok uzun saatler hareketsiz kalmak, erken ölme riskini artıyor.


Avustralya'da 6 yıl boyunca herhangi bir kalp rahatsızlığı bulunmayan 25 yaş üzeri 8 bin 800 kişi üzerinde yapılan araştırmadan ilginç sonuçlar çıktı.

Araştırmaya göre, günde 4 saat veya daha fazla televizyon karşısında kalanların, 2 saatten az izleyenlere göre kalp rahatsızlığından ölme ihtimali yüzde 80 daha fazla.

Bu kişilerin herhangi bir sebepten ölme olasılığı da az TV izleyenlere göre yüzde 46 fazla. Bunun yanı sıra televizyon karşısında harcanan her ek bir saat, kalp rahatsızlığından yaşamını yitirme riskini yüzde 18, genel sebeplerden ölüm riskini de yüzde 11 artırıyor.

Katılanların yaşları, sigara kullanımı, tansiyonları gibi sağlık konuları hesaba katıldığında bile bu oranların değişmediği belirtiliyor.

Sebebi hareketsiz kalmak

Bu "tehlikeli" durumun nedeni ise televizyonunun kendisi değil. Araştırmayı yöneten Dr. David Dunstan, sorunun, televizyon karşısında "yanlış oturmaktan" kaynaklandığını belirtiyor.

Araştırmaya göre, çok uzun süre televizyon izlemek, çok uzun süre oturmak anlamına geldiği için, bu sürede kaslar hareket etmiyor ve böylesine uzun süreli hareketsizlik metabolizmayı bozuyor.

Dahası, sonrasında egzersiz yapmak televizyon karşısında çok oturmanın getirdiği olumsuz sonucu telafi etmiyor.

Dunstan, insanların TV izlerken de aktif olabileceğine dikkati çekerek, reklam aralarında ayağa kalkılması, dolaşılması ve TV izlerken bazı egzersizler yapılması tavsiyelerinde bulundu.

Araştırmanın detayları American Heart Association Journal'in 26 Ocak sayısında yayımlanacak.

CNN Türk - 12.01.2010
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
12 Ocak 2010       Mesaj #1230
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Reşit olmadan cinsiyet değiştirdi!


İspanya'da ilk kez reşit olmayan biri, mahkeme izniyle ameliyat olarak cinsiyet değiştirdi.

Verilen bilgiye göre, 16 yaşındaki bir erkek çocuğu, geçen Kasım ayında çıkan mahkeme kararından sonra Barcelona'da özel bir klinikte ameliyat olarak kadın oldu.

Mahkemenin, doktorların olumlu görüşünü aldıktan sonra ameliyata izin verdiği bildirildi.

Ameliyatı yapan doktor Ivan Manero, söz konusu kişinin 5 yıldır "cinsel deformasyon" yaşadığını belirterek, "Vücudu bir erkek olarak gelişme gösterirken, kadın kafasına sahipti" dedi.


Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww