Costco'da yururken, koca bir sepet dolusu basilmis ve sahiplerini bekleyen
fotograflari farkettim. Muhtemelen birkac yuz paket, alfabetik olarak listelenmisti.
Birden herkesin ozel resimlerini iceren bu zarflarin acikta oyle durdugunu ve
alicilarini bekledigini gordum. Herhangi birisi bu resimlerden herhangi birini
calabilirdi veya birisi baska birisinin zarfini kendisininkiymis gibi alip parasini
odeyebilirdi.
Birden farkettim ki bu sistem calisir, cunku kimse baskalarinin fotografini eve
goturmek istemez. Kim kucuk Ashleigh'in agzindan bebek mamasi akarkenki resmini
ister? Veya Henderson'larin Florida'daki tatil resimlerini? Hayir, kimse baskasinin
resmini eve goturmek istemez.
Ama psikolojik seviyede, bunu hep yapiyoruz ve pismanlik yasiyoruz. Yanlislikla satin
aldigimiz fotograflar baska insanlarin realitelerinin resimleri. Ailemizin iliskiler modelini,
annemizin para korkusunu, agabeyimizin cinsellikle ilgili tutumunu, bakanimizin Tanri
ile olan iliskisini, ogretmenimizin politika ile ilgili dusuncelerini kendimizinmis gibi kabul
ediyoruz. Pek cok insanin realitesinin resimleri korku temelli, sinirlayici ve hizmet
etmiyor. Ama onlari eve goturuyor ve kendimize ait olduklarina inanana kadar kendi
hayatimizda cogaltiyoruz. Sonra, eger dikkat etmezsek, onlari kendi cocuklarimiza
geciriyoruz. Ardindan da kendimizin ve etrafimizdakilerin neden bu kadar mutsuz
olduklarina sasiyoruz. Hepsi bize hicbir zaman ait olmayan ****** ve mutsuz resimleri
kabul edip parasini odedigimiz icin.
Size ogretildiginin aksine, yasadiginiz realite sizin seciminiz. Realitenizi odaklandiginiz
resimlerle uretiyorsunuz. Herhangi bir realite resmine daha fazla odaklandikca, size daha
da gercek geliyor. Sadece gercek olduklarini dusunerek sayisiz dunya yaratip oralarda
yasayabilirsiniz. Bu, onlarin gercek oldugu anlamina gelmez, sadece onlara cok fazla
dikkatinizi verdiginiz ve inandiginiz anlamina gelir.
Klasik bir hikaye, ulkesinde bir arkadasini ziyarete giden bir adamdan bahseder. Gecenin
ortasinda adam banyoya gitmek icin uyanir ve yerde onu sokmaya hazir olumcul dev bir
yilanin kivrilmis durdugunu gorur. Ertesi sabah ev sahibi kalktiginda yerde misafirin olusunu
bulur ve yaninda da yerde kivrilmis olarak duran buyuk bir halat vardir. Misafir yilan
isirigindan dolayi degil ama korkusundan olmustur. Sanki yilan gercekmiscesine… Adamin
katili yilan degil, kendi zihnidir.
Bu kisa hikaye deneyimledigimiz tum korkular icin gecerlidir. Aydinlamis ustatlar korktugumuz hicbirseyin gercek olmadigini soylerler; korktugumuz seyler sadece hayalimizde varolurlar. "Korku" kelimesi "gercek gibi gorunen sahte delil" anlamina gelir. (fear: false evidence appearing real)
Pek cok insanin korktugu, ve korkularini korktuklarina saldirarak guclendirdikleri bir dunyada, akli basinda kalarak ve algiladiginiz yilanlarin aslinda halat oldugunu farkederek cok ciddi sifa ortaya cikarabilirsiniz. Zihninizle guc vermediginiz surece sizi hicbirsey incitemez. Baskalarinin sevginin varligini unuttugu bir durumda siz sevgiyi hatirladiginizda, istenmeyen fotograflari sepete geri koyar ve kendi fotograflarinizi alirsiniz.
O elestirel ses size ait degil. Siz yargi, eksiklik ve ayrilik dusunceleri ile dogmadiniz. Bunlarin hepsi ogrenilmistir ve zihninizden cikartilabilir. Cocuklar ve hayvanlar bizim en buyuk ogretmenlerimizdir cunku henuz fotograf departmanindan gecmediler ve baskalarinin berbat resim albumlerini satin almadilar. Cocuklar Tanri'yla surekli baglantidadirlar ve henuz baska turlusu onlara ogretilmemistir. Tanri'ya cocuklar, hayvanlar ve tabiat icin sukredin; onlar Ilk Masumiyet'e cankurtaran halatimizdir.
5 yalindaki bir cocuk ailesinin yeni dogan kucuk kardesimi hastaneden eve getirmelerini izler. Gunlerce kardesi ile yalniz kalabilmek icin ailesini rahatsiz eder. Cocugun bebege zarar verecegi korkusu ile aile direnir. Ama cocuk inat eder. Sonunda aile peseder ve olabilecek bir rahatsiz etme durumu icin bebegin odasina bir telsiz dinleme aleti koyarlar. Kaygilarinin aksine, cocugun bebegin odasinin kapisini kapattiktan sonra bebegin besigine yaklastigini ve ona egilip "Bana Tanri'dan bahseder misin? Ben unutmaya basliyorum" dedigini duyarlar.
Size ait olmayan resimleri sepete geri birakin. O karanlik fotograflar hic bir zaman size ait
olmadilar. Sizin tadina varacak, kendinize ait cok daha iyi resimleriniz var.