Arama

Gitmek mi Kolay? Yoksa Kalmak mı? - Sayfa 49

Güncelleme: 29 Mayıs 2012 Gösterim: 254.642 Cevap: 1.073
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #481
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi


Sponsorlu Bağlantılar
Dün gece gördüm seni
Ay doğarken oradaydın
Bir içim suydu çocukluğun
Keşke o gün içseydim seni

Dün gece ay doğarken
Ormanda ışıkla oynaşan
Bir mor menekşeydi çocukluğun
Keşke o gün koklasaydım seni

Ay ışığı saçılırken geceye
Oradaydın saçların omuzlarında
Fırınlanmış bir meşe tahtasında
Yıkasalardı seni yeşerirdi

Keşke o gün öpseydim seni

Vecihi Timuroğlu

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #482
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
suları
boğdu
Sponsorlu Bağlantılar
dalgalar
...
ses hoyrat
sevinç yılgın
şakaklarım sonbahar

II
"muhbiri çoğalmış sevdanın"
yapışmış tenime ter
elime kir
sessizliğin ortasında bir deli rüzgar
akşamdır
avuçlarında marmara’nın
akşamdır
şiire karıştı sular
sularda çoğalır sevdalar
ellerim ah! ellerim
nasıl
anlatsam
gece
gece kokuyor çocuklar

Yılmaz Odabaşı

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #483
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi Neydi çekip kendine, beni bağlayan Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan Elleri ta içimde o dev miydi Etime bir alev değmişcesine Nasıl da yakardı öptügü zaman Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı Gozlerimin önünde açılan sonsuz bahçe Hani, o var olmalarımız öpüştükçe O delice sürdürmeler yaşantımızı Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka Sarıldıkca güçlenmek, bütünlenmek Kudurmuş arzularla zamanı yenmek Ve en kuytularda buluşmak korka korka Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara Varmak icin o sevgiyle açılmış kollara Apansız düsmek yükseklerde bir yerden Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık Avunmak... Kırık dökük anılarla artık Kimbilir? o geceler yaşanmadı belki de
Ümit Yaşar Oğuzcan
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
12 Nisan 2007       Mesaj #484
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Gitmek VeYa GitmekMsn Sad(

Bazen de bilmek lazım
Gitmeği
Veya kalmayı…
İstenmiyorsan gideceksin
Bir daha görünmemek üzere…
İstendiğini bildiğinde ise kalacaksın,
Ucunda ölümün olduğunu bile bile
Ben hep ölümüm pahasına
İstenmeği isterdim…
Ama olmuyormuş benim istemimle
Asıl istek karşıdan gelmeli
Gelmiyorsa karşıdan istek,
Fazla da yormamak gerek kendini
--ve karşıyı
Bana eyvallah karşıdaki sevgili
Seni sana emanet ederek,
Seni sana bırakarak,
Gözüm sende kalarak gidiyorum…
Unutma ki senden alacağım var.
Sendeki alacağım sadece
Yüreğimin kira bedelidir.
Sendeki alacağım
Sevgimin ödenemez ücretidir
Hoşçakal…
Hoşçakal ve kendine çok ama çok iyi bak…
Unutulmayacak sevgili…


Orhan Çapan
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Nisan 2007       Mesaj #485
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ayrılık

iki rayı gibiyiz
bir tren yolunun
yakın olması
neyi değiştirirki
son istasyonun

Sunay Akın
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Nisan 2007       Mesaj #486
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Anılar

Gözler dalmis derine, yine ayni noktada
Anilar, hâtirâlar, geri kalan ortada
Artik erismek zordur, doyulmayan o tada...
Bahtsizlik, tâlihsizlik, yak bakalim sigara!..

O ilk günkü tanisma, göz önünden gider mi?
Bulustugumuz o Gar, simdi rahat eder mi?
Ya Park'ta ki gülüsler, artik hepsi heder mi?
Hep yürewi dagliyor, kapanmayan bu yara...

Âni çalan Telefon, küskün âdetâ susmuş...
Asir gibi geceler, aglayip da kan kusmuş...
Mehtâbda ki yildizlar, bulut ardina pusmuş...
Zindân olmus ortalik, neden heryer kap-kara?

Yapraklar dökülüyor, hep habercisi Güz'ün
Gecelere arkadas, bir hazzi yok gündüzün
Bir nefes almak bile, arttirir Ton'la hüzün
Gel de hâlim böyleyken, bende tebessüm ara...

Siirler hicrân yüklü, keder dolu besteler
Kalemim yenisini, yazmam için üsteler
Peki ya okuyanlar, onlar nasil histeler?
Bir dermân bulunur mu, fâsilasiz efkâra?

M. Engin Karatay
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Nisan 2007       Mesaj #487
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Acıları Kurşunlamak

Yüreğimi aç , kapıları arala ,
Uçurumlarda yürütme beni.
Çalınmış özlemlerin yası,
Atılan kurşunlardan değil ,

Acılardan, tâ içlerdeki acılardan.
Acıları kurşuna dizseydim ,
Ölürler miydi?
Yoksa yüreğimi sakat mı bırakılardı ?
Doğar mıydı özlemlerle yeniden ?
Vursaydım yüreğinden sevdanın ,
Ölür müydü ölümüne ?

Yavuz Bayram Çalışkan
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Nisan 2007       Mesaj #488
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Hatıra

Dün bir gölge gibi geçti yanımdan,
Oydu; bir bakışta tanıdım onu:
Rüyalarıma tayf halinde konan,
Peşime bir korku gibi düşen o!

Bazı bir yapraktı, bazı bir rüzgar,
Dolardı aydınlık olup odama!
Bahçemde süzülür giderdi bahar
Sabahın fecri vururken cama..

Ayakları kumda bırakmadan iz
Yanıma gelirdi hep gecelerdi;
Sanki bir lahitten kalkar ve sessiz,
Uzak bir maziye dönüp giderdi.

Bir avuç ışıktı incecik yüzü;
Gözleri geceler gibi derindi;
İçine başımın her an düştüğü
Avuçları sudan da serindi.

Geçerken dün yoldan ruhumu saran
Bir gölge halinde ve ağır ağır:
Tanıdım, o yadı hoş zamanlardan
Seven ve yaşayan bir hatıradır..

Ahmet Muhip Dranas
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
14 Nisan 2007       Mesaj #489
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Sadık Kalmakmış Bir Güle

Bi zaman olur,
Bakmışsın iyileşmiş
En derin yaraların...
Acıların artık boş kalmış
Odanın loş ışıklarında.

Hani geçmez gibi geliyordu ya
Dayanılmazdı
Yalnızdı
Ve çaresizlikti ya hani..

Nerde şimdi.
Geçmedi mi,
Bırakıp gitmedi mi seni
Zamanla akıp giden su misali..

Öğreneceksin oğlum
Daha çok zaman var.
Ama iyi başladın
Acılarınla yaşamaya
Ve gülmeye her ne olursa olsun..

Çok kolay olmadı
Çok çabuk olmadı
Biliyorum...

Ama bak ne
Öğrendin
Aşk;
Sadık kalmakmış bir güle..
Bir daha olamayacağını bile bile..


Osman Fatih
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Nisan 2007       Mesaj #490
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
GENE GİDİYORUM KARANLIĞIMA...
hoşça kal sevgilim
sesini sesimde eritenim
hoşça kal
bak gene gidiyorum karanlığıma
-yaralıyım gerçi, hem unutkanım-
en delişmen denizlerin dibini
kurcalaya kurcalaya

hemen herkesin bildiği
ama senin bilmediğin
tanrı'nın ve şeytan'ın da
bilmediği bilemediği
dörtbaşı bayındır karanlığıma

güneydoğu rüzgârları esiyor saçlarımda
bulutlarsa sarmaş-dolaş oluyor
ve ben senin fazla esmer sıcaklığından
bir yavru kuşun, bir yetim kuşun kalp kapakçığından
geçiyorum karanlığıma:
-hayli hırçın
ve cihangir
karasevdama-

sözümün sancısından şikâyetçi değilim
yüzüm mü? yangın yeri
ocağına zulüm düşmüş şairim
bari sen anla!



de hadi
-sıradağlar güzel, sular süzgündür
sen giderken karanlığına
seni daha derinden düşünüyorum
sevdim seviyorum seveceğim

son sözlerin şöyle olsun:
-git şu berbat dünyanın suratına tükürenim
mızıkasını gecede yitirmiş o çocuksun sen
senin gitmen gerçekte bana gelmendir
beyninin yüreğinle kesiştiği noktadan
ruhunu kemiren yalnızlığından
defalarca öperim...

Benzer Konular

2 Ekim 2008 / Sedef 21 Taslak Konular
10 Ekim 2012 / Misafir Soru-Cevap
14 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük