Arama

Özlem -1- [Arşiv] - Sayfa 118

Güncelleme: 3 Aralık 2006 Gösterim: 179.332 Cevap: 1.193
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Kasım 2006       Mesaj #1171
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Karartma Geceleri Gibi Özlemin

Sponsorlu Bağlantılar


Karartma geceleri gibi özlemin
Dudaklar suskun,sokaklar boş
Sokağa çıkmak yasak
Kurşun yemiş sanki benedim

Sol yanım ağrıyor gülüm
Marş değil çalan
Özlem havaları radyoda

Uçuşur gibi havada
Mavzer kurşunları
Çarpışıyor mertçe
Özlemin başkaldırışları
Teslimiyet değil
Bomba olup patlayan gözümden
Özlem damlaları

Sol yanım ağrıyor gülüm
Marş değil çalan
Özlem havaları radyoda

Seni arıyor,sana dalıyorum
Sorti yapan uçağın kanadında
Sevmeyi öğrendik biz
Kavgayı değil
Taa ana kucağında
Duyuyormusun sesimi
İnsafsızca,haince
Bombalanan caddelerdeki
Masum çocuk çığlıklarında

Sol yanım ağrıyor gülüm
Marş değil çalan
Özlem havaları radyoda

Kim bu kapıyı çalan
Esaret mi,azrail mi
Her gün ölüyorum yokluğunda
İnsan bir kez ölmez mi
Neden kelepçe vuracaklar bana
Çarpışmak tek suçum
Özlem savaşında
Gelirsen eğer
Çiçekler açacak
Namluların ucunda

Sol yanım ağrıyor gülüm
Marş değil çalan
Özlem havaları radyoda

Katledenler,kan dökenler
Elbet boğulacaklar
İnsanlık onurunda
Barut kokuları da
Yok olacak bir gün
Sevginin kokusunda

Sol yanım ağrıyor gülüm
Marş değil çalan
Özlem havaları radyoda

Bu can senin gülüm
Dile vereyim
Gel de,
Bitsin bu karartma geceleri
Ben seni savaşta değil
Barışta seveyim.

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
29 Kasım 2006       Mesaj #1172
arwen - avatarı
Ziyaretçi
ne zamana sığdırabildim seni
ne mekana
Sponsorlu Bağlantılar
ne meylerde bulabildim
bir çare
rüyalarımada uğramaz oldun artık
hani uzun zamandır
nerdeyse yüzünü unutacağım
telefonun kapalı
sesini duymak ne mümkün
eeeee!!!!!!!
insafa gelip sende aramıyorsun
pekiii!!!!!!
karanlığın neresinde bulacağım seni?
sığmaz oldum ankara'ya
dar geliyor artık bana
ne yediğimde lezzet
ne ağzımda tat kaldı.
zaman acımasız!
zaman *****!
geçiyor geçmesinede
bir şeyler koparmanın peşinde
benden inan!
suskunluğumdan istifade ediyor
konuşmak bir şey değil
şen gülüşleri özlüyor
insan.

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #1173
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Sis esintisinden
Ezgi taşıdı
Karadeniz hoyratlığına.
Tulum eşliğinde,
Mıhlama Tadında.

Yayla şvalarından
Düğün evlerinden
Yüreklere taşıdı horonu,
Ve onun
Paylaşımcı güzelliğini.

Uzun saçlı
Rüzgar duruşlu
Yay burunlu
Gevrek sesli delikanlı...

“Dido” ile ulaşmışken
duyguların ötesine
gidecek ne vardı otuzüçünde!
şarkıları öksüz koyarak.

Ve nice
Hemşin,Laz, Gürcü
Sevda türküleri
Koynunu sana açmışken.

“Koyverdin gittin”
“Koçari senin yarinken.”
“Hiç mi düşünmedin sen
sevdiklerin böyle ağlarken”

Unutulmayacaklardansın
yaylasız kalma kazım.....


elfak98 - avatarı
elfak98
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #1174
elfak98 - avatarı
Ziyaretçi
ÖZLEM

Bir gece,
Gece de bir uyku.
Uykunun içinde ben
Uyuyorum,
Uykudayım,
Yanımda sen.
Uykunun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece,
Gecede ben.
Bir yere gidiyorum,
Delice,
Aklımda sen.
Ben seni seviyorum,
Gizlice...
El pençe duruyorum,
Yüzüne bakıyorum,
Söylemeden,
Tek hece.
Seni yitiriyorum
Çok karanlık bir andan.
Birden uyanıyorum,
Bakıyorum aydınlık,
Uyuyorsun yanım da ,
Güzelce...

ÖZDEMİR ASAF






arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #1175
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Bir adı yoktu sensizliğin
Boş gemiler geçerdi limanlardan
Günbatımı hep aynı yollara vururdu
Mecburiyetlere sığınan bir tek sensizliğimdi
Hasret türküleri söylenmezdi
El ele tutuştuğumuz sokaklarda
Şairler de benim gibi aşık
Benim gibi hayalperest olur sanırdım
Bir düş gemisiydi yaşadığım
Her şey yerli yerindeydi
Birazdan kapı çalacak
Ben geldim diyeceksin

Zaman sensizliğin tam ortası
Papatyalar güneşi özlemiş olmalı
Neden kış ayları bu kadar uzun sürer ki
Susamışlığım bir yaza, bir de sana
Kırık dökük anılarım var şimdi
Hatırlamaya dayanamadığım
Ama atmaya da kıyamadığım
Hınzırca gülüşlerin bende kaldı
Küçük tebessümlerini iade ediyorum
Zaman sensizliğin tam ortası
Ve bir adı yok sensizliğin...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #1176
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Özlem? ?


Özlem…
İlk özlem ana rahmine düştüğümüz anda başlar.. dışarıdaki hayata çıkma çabasıyla… farkında olmadan neyi özlediğimizi bilmeden ilk kalp atışlarımızla bedenimizin ruhumuzun içine yerleşendir özlem.. Bir ana anne sıcaklığına duyulandır özlem ….masum, çaresiz, sadece beklenmez mi? Sıcak kollarında, sıcak bir nefesle uykuya dalmayı küçük beden.. İlk adım atışlar, ilk kelimeler, etrafı dünyayı tanıma telaşıdır özlem..Bizi nelerin beklediğini bilmeden büyüme telaşıdır… Evcilik oynamaya.. koşmaya arkadaşadır özlem..

Özlem..
İlk gençlik hayallerimizedir.. Bir masum mektuba.. bir bakışadır.. kaçamak el tutuşlara aşk oyunlarınadır.. oyunu ne olduğunu… dokunmanın acısını zevkini bilmeden.. Bir cafe de oturmayadır özlem.. kalp atışlarına mahçup bakışlara… okul kırmaya aşk uğruna…Sevgiyedir.. kalbimizi henüz keşfetmeden.. sevdayı henüz bilmeden..

Özlem…
Çocukluk, gençlik özlemini özlemeye özlem.. O masum sonu mutlu biten özlemler.. Çocukken bir çikolataya özlem..bayramlarda bir kırmızı pabuça duyulan özlem… alınca mutlu olunan.. hoyrat gençlikte aşka özlem… bir bakışta bir gülüşte kalbi durduran…. Sonsuzluk.. işte bu dedirten..

Özlem..
En mutlu özlem… sonu olan.. sonu özlediğinle biten.. varışı sevdan olan özlemler..

Özlem
Ya gelmeyeceğini, gelemeyeceğini bildiğine özlem… ya orada olduğunu bildiğin ses vermeyene özlem…. Ya özlemekten korkana özlem… ya yaşamaktan korkana özlem.. ya düşlere özlem.. ya yarını olmayacak aşklara özlem.. gideceğini bilerek sevilene özlem.. Yaşanamayacaklara özlem… İşte sonu olmayan özlem.. İşte vazgeçilemeyen özlem.. işte çaresiz bekleyişe özlem.. İnsanın içini acıtan… boşlukta yaşanan özlemler… Peki var mı bu özlemin sonu…? biter mi….? bu özlem.. Söz verirsin kendine özlemeyeceğim diye… tutulur mu bu söz…..? Kalbindeki özleme söz geçer mi……?

Özlem sevgidir…
Özlem güçtür..
Özlem varoluştur.
Özlem sevdandır..
Özlem bekleyiştir…
Özlem içindeki acıdır..
Özlem özlememeyi hasrettir..
Özlem özlemeyeni özlemektir..
Özlem özleyeni özlemektir…
Özlem gelemem diyeni bekleme güçüdür..
Özlem gidene ağıttır..
Özlem sevdana söz vermektir..
Özlem kalbine söz geçirememektir.
Özlem kaçış değil var oluştur…
Özlem çaresizlik değil çaredir..
Özlem vazgeçmemektir.
Özlem kelimelerin yetersiz kaldığı andır.
Özlem sessizliğin çığlığıdır..
Özlem yaşamındır..
Özlem gelmeyeceğini bilerek bekleyebilmektir.
Özlem siyah gecelerde siyahın izi kalabilmektir..
Ve artık..
Özlem....................................
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #1177
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sensiz her sabah
İçime çekip hasreti
Yanık türkülerde
Gözyaşlarımı sana bırakırım.
Gecelerin karanlık yüzü
Sevdalanır yüzüme,
Girer koynuma
Gecelerde
Günahlar işlenir
Günahları ;
Benim boynuma.
featherFatma ERDOĞAN
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
30 Kasım 2006       Mesaj #1178
arwen - avatarı
Ziyaretçi
taş avluya uzanırken gün
akşam güneşine yaslarım yüzümü
gölgeler uzar böğrülce köklerine
gök / su yangın... ufuk cehennem
yasemin kokuları alır ancak
yitik gülüşleri kızıllıktan

bu saatinde günün
nedensiz seni düşünürüm

öpüşlerin diş izi
hercainin yapraklarında mor
gölgesini paylaştığımız palmiye
nakarat boşluğu içimde
kaygan patikalarda yorulan dizlerim
yitik odaların serinliği
pencere arkasına sığan yaşam

bu saatinde günün
havada kar kırılır / mevsim yaz

mavi bilyenin bilmem kaç dönüşüne
ayarlanmış ömrün sancısı
bir şeyleri parçalar / birleştirir
boğulur bir kaşık suda zaman
uzayın herhangi bir yerinde
sönük yıldızlara
kendi karanlığıdır gece

bu saatinde günün
şiir konacağı dudağı arar

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
1 Aralık 2006       Mesaj #1179
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Adak yaptığım hüznüm

kaybolacak hüznüm bir gün bu dağlarda
sözüm şu ki arkamdan ağıt yakacak kadınlara
ben neden cenge tutuşmuştum
çürümüş zamanla
öğretin kuşlara aşk derdiyle avunanlara

söylediğim antika türküleri saydıkca,
sayıları tükettim
tükenmedim rüzgar törpüledikce
taze ümitlerimi
şiirim dedim can versin ağıtlarınıza.

Şen kızlardan dinlediğim
truvaya aşık adamın köhne hikayesine
şimdi de dağlarda sadalarca rastlamak ne kötü
bakışlarıyla türküleri altın yaldızlı yapan adamın
sömürüşü yamalı urbalı sevgilileri
ne kötü
yavrusunu yüreğine saran ananın yanında
kutsanmış ezgilere feda edilen anaları görmek

ölüm gecesinde mutluydu dedem,
ölüpte gidince
yaş bilmeyen gözlerim sel oldu dedi ninem

uysal kasırgalara yaktığım
türkülerden beni azad edin
kapanmış yaraları depreştirmemi hoş görün
tabiblerin yaşamaz dediklerini
kara bulutlarda saklayışımı da
şanlı suları zafer fermanlarını yakışımıda

olacaksa af'sız kalacak tek şeyim
bir gün bu dağlarda kaybolacak hüznüm.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
1 Aralık 2006       Mesaj #1180
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Hasretin elleri saçımı tarar,
Gündüzler karanlık, geceler aydın.
Böyle birden bire çökmezdi dağlar,
Eğer sen de beni hatırlasaydın.

Gözünün rengini yarama bastım.
Gönül çeşmesinde kırıldı testim.
Fırtına misali peşinden estim,
Rüzgarın dilinde nakarat adın.

İnatla baktığım yollar aşındı.
Bahçemde çiçekler, güller başındı.
En büyük kasırga bir gözyaşındı,
Cennet bahçesini yıktı afadın.

Neden aramazsın? Nedir sitemin?
Aklına gelmez mi, ettiğin yemin ?
Göklere uzanan yorgun ellerin,
Azmini kırmak mı, kadim muradın?

Artık insafa gel, geriye dön de,
Müeebbet hasretlik tükensin bende.
Yaralı bir aslan bıraktın inde,
Ne ilaç gönderdin, ne de aradın.


Benzer Konular

18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
7 Mayıs 2008 / estudiantes Spor tr
11 Aralık 2015 / asla_asla_deme X-Sözlük
16 Şubat 2015 / Jumong Basın/Magazin tr