Arama

Fıkralar/Komik Olaylar - Sayfa 5

Güncelleme: 19 Kasım 2016 Gösterim: 262.878 Cevap: 1.351
caglayannet - avatarı
caglayannet
Ziyaretçi
13 Ekim 2005       Mesaj #41
caglayannet - avatarı
Ziyaretçi
51. piyade alayında yuzbaşı Jack diye bir subay varmış. Bu alayda bütün herkes bu yzb'dan illallah demiş. Çünkü her girdiği iddiayı kazanıyormuş. Alay komutanı sonunda dayanamayıp yzb. Jack’in tayinini çıkarmayı başarmış. Ve bizim yzb. 61. piyade alayına tayini çıkmış. 51. piyade alay komutanı, 61. piyade alay komutanına telefon ederek yüzbaşı için ;
Aman bu adama dikkat edin sakın kimseyle iddiaya girmesin. Aka kara der iddiayi yine de kazanır' diye uyarıda bulunmuş. 61. piyade alay komutanı ‘Olur mu canım’ öyle şey diyip telefonu kapatmış. Neyse bizim yzb. 61. piyade alayına gelmiş ve alay komutanın karşına geçerek ‘komutanım ben geldim' demiş.
Sponsorlu Bağlantılar
Alay komutanı: - Sen misin şu meşhur yzb. Jack derken,
Yzb. alay komutanına -Aa komutanım beni hatırladınız mı, demiş.
- Hayır hatırlamadım.
- Olur mu komutanım Vietnam savaşında beraber mevzide idik, siz o zaman yarbaydınız ben de daha teğmendim.
- Yok canım ben o savaşa katılmadım.

- Aa komutanım ben adım gibi hatırlıyorum, sizin kıçınıza şarapnel parçası gelmişti. Kesin onun yara izi de kalmıştır.
- Olur mu canım sen manyak mısın, ben ne o savaşa katıldım ne de kıçımda şarapnel yarası var.
- Komutanım 100$ iddiasina girerim ki sizin kıçınızda şarapnel yarası var demiş ve 100$ iddiasına girilmiş. Alay komutanı indirmiş pantolonu ve yaranın olmadığını göstermiş.
yzb: - Ah komutanım çok özür dilerim. Yanılmışım buyurun 100$ ınızı demış ve 100$ i vermiş. 61. piyade alay komutanı sevine sevine 51. piyade alay komutanını telefonla arayarak
- He he bu muydu her iddiayı kazanan adam?
- Ne oldu ki ?
- İddiaya girdim ve kazandım
- Sakin ona kıçımı gösterdim deme!
- Nereden anladın kıçımı gösterdiğimi ?
- Ulan senin Allah belanı versin Allah seni kahretsin.. O adam senin kıçını görmek için bütün alayla iddiaya girmişti.


Son düzenleyen caglayannet; 13 Ekim 2005 11:42
coolparish - avatarı
coolparish
Ziyaretçi
14 Ekim 2005       Mesaj #42
coolparish - avatarı
Ziyaretçi
Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye el kaldırır, taksi durur.
Adam gideceği yeri söyleyince, taksici kızarak "
Sponsorlu Bağlantılar
Ohoo orası çok yakın alamam seni der ve gazlar gider..
Adam çok bozulur ama sonra bir şekilde evinegitmeyi başarır..
Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici
evinin önündeki taksi durağındadır ve üçüncü sıradadır.. Hemen plan
yapar ve ilk taksi şöförüne yanaşır:
Ataköye kaça götürürsün ?"
5 milyon
Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin
Hadi be sapık mısın, defol..
Adam bu cevabı alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır
Ataköye kaça götürürsün ?
5 milyon
Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin
Vay sapıkkk vayy defol
Sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmiştir.. Adam yanaşır:
Ataköye kaça götürürsün ?
5 milyon
Peki sana 20 milyon veririm ama bir şartım var
Nedir ?
Giderken diğer taksicilere el sallıyacaksın
Ayıbettin abi tabii...
no_fear_ - avatarı
no_fear_
Ziyaretçi
14 Ekim 2005       Mesaj #43
no_fear_ - avatarı
Ziyaretçi
Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp: "Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın.Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir" der. Müthiş heyecanlanan adam: "Evet, galiba haklısın" diye cevap verir şaşkınlıkla. "Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız" diye devam eden kadın,şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir.Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar: "Sen içmeyecek misin?"Kadın cevap verir: "Hayır, ben polisi bekleyeceğim!"
coolparish - avatarı
coolparish
Ziyaretçi
14 Ekim 2005       Mesaj #44
coolparish - avatarı
Ziyaretçi
Dursun Temel'e sormuş
Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun?
Temal 100 tane demiş.
Dursun
Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin oruç bozulur geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin demiş ha ha haa çördinmii demiş gülmüş
Bu espri Temel'inde çok hoşuna gitmiş.
Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş -
Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun ?
Cemal - 50 demiş.
La uşağum 100 deseydun sana müthiş bir espiri yapacaktum
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ekim 2005       Mesaj #45
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına
e-mail atmaya karar verir.
Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese
gönderir....
Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden
evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür,
Arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere
yere yığılır kalır...

Odaya giren annesi yerde yatan kızına ve ekrandaki mesajı görür.

Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 25 Eylül 2005

Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar
var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve
kaydımı yaptırdım. Herşey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek
hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum.
Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not : Burası çok sıcak.
Son düzenleyen Blue Blood; 14 Ekim 2005 13:32
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ekim 2005       Mesaj #46
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."
caglayannet - avatarı
caglayannet
Ziyaretçi
14 Ekim 2005       Mesaj #47
caglayannet - avatarı
Ziyaretçi
Bir gün 75 yaşında bir ihtiyar sperm testi yaptırmak için doktora gider. Doktor adama bir kavanoz verir ve:
- "Bunu doldurup yarın bana getirin" der...
Ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip doktora verir. Doktor kavanoza bakar ve boş olduğunu görür ve sebebini sorar. İhtiyar anlatmaya başlar:
- "Doktor bey, dün gece sağ elimle denedim olmadı, sol elimle denedim gene olmadı. Karımı çağırdım, o da sağ ve sol elleriyle denedi, ağzıyla denedi, önce dişini çıkararak sonra dişini takarak denedi, ı ıh gene olmadı. Baktık olacak gibi değil, komşunun karısını çağırdık, o da iki elini ve ağzını denedi, gene olmadı.." deyince doktor kendini tutamamış:
- "Naaptınız, komşunun karısını da mı çağırdınız..?" diye sormuş.
İhtiyar yanıtlamış:
- "Napalım, açamadık şu lanet kavanozu bir türlü."
djwerrt - avatarı
djwerrt
Ziyaretçi
15 Ekim 2005       Mesaj #48
djwerrt - avatarı
Ziyaretçi
Mühendis cehenneme giderse
Bir mühendis ölmüş ve büyük bir yalnışlık sonucunda cehenneme atılmış. Cehennemin konforundan hoşnut kalmayan mühendis bir takım
iyileştirmeler yapmaya başlamış. Kısa bir süre sonra cehennem, klimalı odaları, otomatik tuvaletleri, asansörleri, içecek otomatları ve diğer lüksleri ile bayağı rahat bir yer haline gelmiş. Bu arada mühendisin de iyice tanınıp sevildiğini söylemeye gerek yok.
Derken, günün birinde Cennet Meleği, şeytanı aramış:
-"Selam, cehennemde işler nasıl gidiyor? Neler yapıyorsunuz?"
Şeytan, memnun mesut gülümsemiş:
-"Ohoo.. Biz burada çok iyiyiz. Bir mühendis düştü buraya ki sorma gitsin. İnanılmaz lüks ve konforlu bir yer yaptı bizim orayı. Bir görsen, tuvaletlerimiz otomatik, kola makinemiz bile var."
Melek şaşırır:
-"Nee! Mühendis mi dedin? O adamin burada olmasi lazimdi. Çabuk onu buraya gönderin!"
Seytan: "Mümkünü yok! Kadromda bir mühendisin olmasindan çok memnunum ve onu burada tutacagim!" diye çıkışmış.
Cennet Melegi sinirle bağırmış:
"Onu çabuk buraya gönder, yoksa seni dava ederim!"
Şeytan katıla katıla gülerken şunları söylemiş:
"Yok yaa! Nasıl yapacaksın bunu? Bütün avukatlar bizim tarafta!"...


Zayıf Not
Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından
kalınca doğru hocasına
gider:
-"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve
beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz
mü?"
-"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek,
yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"
-"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben
size soracağım.
Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta
kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı
geçirteceksiniz. (Hocanın
keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.)
Ve öğrenci sorar:
-"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir?
Mantıklı olup, yasal olmayan nedir?
Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"
Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.
Öğrenci hemen cevap verir:
-"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz.
Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var.
Bu mantıklı ama yasal değil. Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirkeniyi not verip mezun ediyorsunuz.
Bu da ne mantıklı, ne de yasal."

Tam Olarak Bilmiyorum Ama
Öğretmen derste Ali'ye sorar:
- İngiltere nerededir?
Ali:
- Bilmiyorum, öğretmenim.
Öğretmen:
- Git evdekilere sor, yarın tekrar soracağım.
Ali eve gelir ve babasına sorar.
Babasi:
- Tam olarak bende bilmiyorum nerde diye, ama çok uzakta olamaz, çünkü bizim şirkette bir tane İngiliz calışıyor, işe yürüyerek geliyor.

Lambayı Söndür
Okulda öğretmen küçük çocuklara yenebilecek ve yenmeyecek şeyleri öğretmişti. Daha sonra çocuklara sordu " Şimdi sırayla herkes ağıza alınabilecek bir madde söylesin." Çocuklar sırayla söylüyorlardı.
- "Elma" öğretmenim
- "Ekmek" öğretmenim
- "Şeker" öğretmenim
- "Lamba" öğretmenim
Öğretmen çocukların sözünü kesti.
Selma kızım lamba hiç ağıza alınır mı?
Selma:
- Ama öğretmenim geçen gece annemin sesini duydum. Babama "hadi bey lambayı söndür de ağzıma alayım" diyordu.


Kadeş Savaşı
Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş:
-Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı?
Çocuk hemen yanıtlamış:
-Hocam vallahi billahi ben yapmadım.
Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış:
-Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım...
-Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış.
-Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim.
Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış...
Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı:
Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize...
Son düzenleyen djwerrt; 15 Ekim 2005 01:46
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
15 Ekim 2005       Mesaj #49
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Tilki ormanda gezmektedir. bir agacin dalinda asili bir geyik budu görür.
Açtir ama süphelenir; kontrol etmeye baslar ve görürki bu bir tuzak.
Geyik budu bir iple bombaya baglidir Epeyce uzaga gider ve basini
kollarinin üzerine koyarak yatar biraz sonra kurtgelir, budu ve yatan
tilkiyi görür. tilkiye sorar
- Napiyorsun dostum? .. Tilki cevap verir
- Hiç... yatiyorum...
- Burada bir bud var
- Evet var
- Neden yemedin?
Tilki sakince cevap verir
-BU GÜN ORUCUM
Kurt kendinden emin
- Ben yiyeyim o zaman
Tilki
- Buyur afiyet olsun... der.
Kurt buda uzanir uzanmaz bir patlama ortalik tozduman ..
Kurt yarali hareketsiz 10 metre uzakta perisan halde yatarken tilki sakince
budu yemeye baslar. Bunu gören kurt
-"LAN SEREFSIZ HANI ORUÇTUN?!!"
TILKI PISKIN PISKIN
- Biraz önce top patladi, duymadin mi....?
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
15 Ekim 2005       Mesaj #50
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime

"İnşaatın 6. katında işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı.Yaklaşık 250 Kg kadar olduğunu tahmin ettiğim bu tuğlaları aşağıya indirmem gerekiyordu. Aşağı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım, 6. kata çıktım. İpi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya salladım. Tekrar aşağı indim ve ipi çekerek 6. kata çıkardım. İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı çıktım.

İpi çözmemle birlikte kendimi havalarda buldum. Nasıl bulmayayım, ben 70 kiloyum ve 250 Kg lık varil süratle aşağı inerken beni de yukarı çekmeye başlıyor. Heyecan ve şaşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim. Yolun yarısında dolu varille çapıştık. Sağ iki kaburgamın bu sırada kırıldığını sanıyorum. Tam yukarı çıkınca iki parmağım iple birlikte çıkrığa sıkıştı ve parmaklarım da bu sırada kırıldı. Bu esnada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince bu sefer ben aşağı inmeye, varil yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında gene varille çarpıştık. Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı.

Yere çarpına can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim.Başımı yukarı kaldırıp baktığımda boş varilin süratle üzerime doğru geldiğini gördüm. Kafa tasımın da bu esnada kırıldığını sanıyorum. Bayılmışım gözümü hastahanede açtım.


ѕнσω мυѕт gσ ση ツ

Benzer Konular

30 Eylül 2007 / Aynacan Bilgisayar
28 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
24 Nisan 2010 / Misafir Soru-Cevap
16 Ocak 2014 / broken* Soru-Cevap