Arama

Yalnızlığıma (Yalnızlık) - Sayfa 147

Güncelleme: 21 Ekim 2014 Gösterim: 270.377 Cevap: 1.891
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1461
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık Karmaşası

Sponsorlu Bağlantılar
bana sorma yalnızlığın ne demek olduğunu
hiç medet umdunmu kayan yıldızlardan
bana sorma uykusuzlugun ne demek olduğunu
barışık yaşama dair ne varsa küstünmü

sen hiç hayal yüklendinmi ne olacağından
ümit fişkırmadan masum gülüşündeki ritimde
ağlamak gözyaşi değildir paniklerimizde
cansız oyuncağa sarılmak telaşla ağlamak budur

ne bağırıp sana küfürün neresinde kalayım
senden ne alayım aldıklarımla ne yapayım
niçin öleyim hocalar vaazlansın musallada
beklemekteyim de nerede bekleme salonu

mendille silip aşkını gitmeye hakkın varmı
gel bir kere teorisiz firtinasiz maksatsız
yosun tutumuş kapımı yavaş aç gıcırdamasın
bir sen anlarsın kardan adamı eritmesini

i.k
</B>
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1462
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
SEN AKLIMA GELİNCE
Çıksam,
Sponsorlu Bağlantılar
Çıkıp gitsem uzaklara,
Burdan çok uzaklara,
Yine yanımdasın ya, burkulur içim..
Hani sen gider gidersin de
Evler,köyler durur ya orda,
Akşamsa kuşlar göçer,
Işıkları yanar evlerin,
Bir hüzün çöker ya hani
Karanlık iner dağlara..
Buğulanır gözlerim,burkulur içim..

Kaçsam,
Kaçıp bağırsam dağlara,
Feryadım yine sen olursun ya,
Burkulur içim...
Hani bağırsan da çıkmaz sesin
Uyansam bitse bu karabasan dersin,
Bir gülüş, bir dokunuş arar yüreğin..
Uyanır bakarım yoksun,
Boğulur sesim...
Girsem,
Girip yıkansam sulara,
Buz gibi denizlerde yanar,
Etim cayır cayır seni bağırır ya
Burkulur işte o zaman içim...
Aksini görüp sularda
Sarılır kucaklarım hayalini...
Koşsam,
Koşup karışsam kalabalığa,
Gürültülü, cıvıl cıvıl,
Işıl ışıl vitrinler
Gidenler gelenler.
Telaşlı koşarak yürüsem,
Sanki bir yere yetişecekmişim,
Aceleymiş işim,
Bekleyenim varmış gibi hani...
İçim burkulur yine
Sen gelirsin aklıma.
Ayaklarım ağırlaşır gitmez...
Buluşurmuşuz seninle
Dediğimiz yer ve saatte.
Özlermişiz,
Elele yürür gülüşürmüşüz.
Çok şeyimiz olurmuş konuşacak,
Kimseyi görmezmiş gözlerimiz.
Dünya durur, seyreder
Yollarımız gül olurmuş ya hani,
Dertler tasalar biter,
Simit alır yermişiz
Dilenciye para verirmişiz hani,
İçim burkulur, burkulur içim...
Kalksam,
Kalkıp sofralar kursam,
Mumları yaksam, donatsam,
Herkesi çağırıp toplasam
Sen gelirsin yine aklıma
Burkulur içim...
Hani çok açmışız da
Güle oynaya iştahla
Bağıra çağıra, döke saça yer,
'' Bugün neler oldu neler '' diye
Hepbir ağızdan konuşurmuşuz ya...
Bir sessizlik boynunu büker,
Yemekler tatsız tuzsuz olur,
Kurur ekmek, lokmalar büyür.
Çınlar tabak çatal
Sessizlik ölüm olur
Dağıtmak için pusu
Sözler diken olur,
Sofra küser,
Gönüller alıngan olur...
İçim burkulur burkulur...
Düşsem,
Düşüp yatsam yataklara,
Sen gelirsin yine aklıma...
Hani çocukmuşuz, hasta olmuşuz
Gözlerimiz baygın, buğulu
Yanaklarımız al al, ateşli,
Dışarda oyunlar oynanır neşeli
Kalkamaz yataktan
Kesiliriz ya iştahtan hani...
Öyle işte, boynum bükülür
Sen gelirsin aklıma öksüz, yalnız
Bakarım camdan, yoksun
Burkulur içim....
Ölsem,
Ölüp gitsem mesela,
Nasıl öldüğümü bilmeden, aniden.
Sen gelirsin aklıma yine...
Hani ölmüşüm de
Sevdiklerim, sevmediklerim,
Üzgün, ağlamaklı herkes.
İyiliğim, güzelliğim, bahtsızlığım,
Pişmanlıklar, keşkeler, feryatlar..
Ürpertiler rüzgarla karışık,
Sessiz dualarla örtülür ya toprak...
İçim burkulur, üzülürüm..
Ölüp gittiğime değil de
Seni burda yapayalnız, bensiz
Koyup gittiğime yanar, yanar içim...
Sen aklıma gelince
Sessizce akar süzülür gözyaşım.
Sevdiğim, yoldaşım, aşkım...
Burkulur yanar içim...

Nurdan Ünsal

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1463
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık ÜzerineKaranlığın ecel gibi üzerine çöktüğü İstanbul'un
İzbe,daracık sokaklarında bir gece yarısı
Dudaklarımda hüzün kokan şarkılar fısıldayarak
Yürüdüm saatlerce, gölgem yoldaştı yalnızlığıma
Nemli parke taşlarını saydım birer,birer
Boşa geçen ömrümün boşa geçen günlerini sayarcasına
Meyhanelerinde durdum çokça,kapılarından hayal taşan
Kimine bakıp geçtim, kimisinde kadehler dolusu içtim

Ne dünü,ne bugünü,nede yarını düşünmeden çakırkeyif
Hisar üstünde, devrik çam ağaçlarının dibinde oturdum
Yarasaların çığlık, çığlığa uçuştuğu o saatlerde
Ben yalnız fakat mutlu.. yıldızlara gülümsüyordum.
Erkan
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1464
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık Çiçekleri

Soğuktu tüm sokaklar
bulanık gökyüzünün yansıdığı yol
bir özlemi hatırlatır bana
ışıklar sonüktür ve soğuktur kaldırımlar
kucaklamaz beni
ne yapsamki hasrete emanet duygular
bir kağıt gemi gibidir..

ışık bir huzmede batardı gözlerime
ben karanlıkların adamıydım
gündüzlerin değil
her gece bakardım siyah camlara
gözlerim dolardı
anlatamazdım çaresizliğimi
ağlardım
kimsecikler bilmezdi
çünkü yalnızdım sen gidince
kağıt gemiler çoktan yol almıştı
yeni ufuklar onların olmuştu
belki götürmüştü melekleri
ben ise yalnızdım
yüreğime dokunurdu her gece
yalnızlık çiçekleri

Kadir Duman
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1465
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YalnızlığımEzerek çıktın ya iskelemin yüreğinden,
ne ben çıkıyorum kıyıya,
ne sen dönebiliyorsun
yanlızlığımın açıklarına..
İsimsiz Şairler
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1466
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
...Gittin Ya...


Gökyüzünü yine sen ve kardeşlerin kaplamıştınız pırıl pırıl ışıldayarak
Bense bir sigaramdan bir senden nefes çekmekle meşgul
Sigaramın ateşi gibi sensizliğin yanmışlığıyla kavruluyorum.

Kim bilir şimdi nerelerde, kiminle hangi gönüldesin
Bu kadar mı acıtacaktı içimi bu ani gidişin
Bu kadar mı yakacaktı bu kopuşun
Acılar denizine gömdün ayağıma taşlar bağlayarak


Ben seni ne çok sevmiştim senin için ömrümü yoluna sermiştim
Her gecenin zifiri karanlığını aydınlatan gözlerinde kaybolmaya
Güller açtıran gülüşünü mimiklerini izleyip gülmeye,
İçli o denli güzel söylediğin 'elbet bir gün buluşacağız' diye başladığın şarkına
Öyle alışmıştım öyle benimsemiştim ki hiç bunlardan kopmayacağımı zannetmiştim

Aynı acıları farklı yerlerde bize çektiren bu kader değil miydi? Bizi yan yana getiren,
Tüm umutların tükendiği, toprağımızın çatlayıp kuruduğu zaman yağan yağmur misali
Bizi kavuşturan aynı dere yatağında sürüklenmemize sebep olan.
Öyleyse neden bu ani kaçışın, sen bunu yapmazdın be gülüm söyle hadi söyle
Söyle ne olur yaratan aşkına söyle neydi seni insafsızca değiştiren.

Ben artık bittim, eski günlerime dönmek istemiyorum artık sensiz yaşamak mı asla.
Alışamıyorum anla sensizlik inan öyle zor ki tüm dünyayı yükleseler omzuma
Ne bu kadar zor gelirdi ne de bu gidiş kadar acı verirdi güçsüz şu vücuda,
Hiçbir şeyim düzgün gitmedi ki şu dünya da baksana yaradana ettiğim dualar,
Sensiz olacaksam al canımı diye ettiğim feryatlar bile tutmuyor kabul görmüyor
Ah canım ama inan bu acı bu yıkılmışlığa rağmen hala bu gözler seni bekliyor.

Khan
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1467
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnız Gazelyollara gazel diye bir aşk gizledim yalnız
her kozada sır gibi seni düşledim yalnız

ben senin dağlarında şarkı söylemedim hiç
toprağında süründüm, aşkı diledim yalnız

göğe bir şey dokundu döndü yağmura yüzüm
dokundukça saçıma bir can bekledim yalnız

yalnızlık kollarımda büyüyen bir sarmaşık
bu şulesiz yangında bir ben özledim yalnız

sana ne çok benziyor üşümüş her tomurcuk
kapında bir bekleyiş oldum izledim yalnız

sağnakta şemsiyesi yoktur hiçbir şairin
bir aşığa özendim şiir söyledim yalnız

bana bir düğün getir gözyaşlarından başka
sevdan ağır suç ise ben aşk istedim yalnız...
Mehmet Şamil Baş
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1468
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
Kovdum Kendimi Yüreğinden

Sevdanın denizlerinde rotasız bir gemiydim.
Sana yolculuğa çıkmadan önce,
Bütün aşklarımı, acılarımı, sevinçlerimi bir kenara koyup,
Azıksız birtek yüreğimle baş koymuştum bu yola.
Yolum uzundu, karmaşıktı ve tehlikeliydi...
Tüm bunları biliyor, bile bile lades dercesine
İstiyordum bu sefere çıkmayı...
Ancak ben sana ulaşmaya çalıştıkça sen kaçıyordun.
Senin yanında olmak, sesini duymak için
Sarfettiğim bu çaba öylesine güzeldi ki...
Bir gün ışığın göründü uzaktan, işte ordaydın!
Arkamda bıraktığım bir nokta olarak kalmış
Sen önümde büyüyordun, gülen gözlerinle beni çağırıyordun...
Önce ellerini tuttum, sonra gözlerine daldım...
Senden aşk dilerken, sen gerçekleri sundun önüme...
Sevdalarımı sorguladın, rüyalarımı benden geri aldın.
Bu fırtınalı denizlerde sana duyduğum ihtiyaç,
Senin yüreğimi tokatlayan sevdan beni isyankar etti...
Düşünemiyordum artık, geri dönülmez bir yola girdiğimi biliyor,
Ancak bu yolda her pahasına yürümeye karar vermiştim.
Kırgınlıklarımızla, hasretimizin koynundaki acıyla,
Geceler boyu başbaşa kaldık, sorular sorduk kendimize...
Nereden başlarsak orada bitirdik, bir çıkış yolu bulamadık!
Ve sonunda bu denizin sonu görünmüştü...
Daha karaya ayak basmadan, fırtınalar dalgaları çağırdı kükreyerek...
Gücüm kalmamıştı, bilinmez bir yola doğru gittiğimi biliyordum!
Çaresiz kollarımla birkez daha sana ulaşmayı denedim.
Ancak sen duymuyordun, belki de duymak istemiyordun.
Ancak beni görüyordun.
Çaresizlik denizlerinde kayboldum sonra.
Sana sevgiler getirmiştim oysa.
Bu yaşamdan küçücük umutlar derlemiştim yüreğimde...
Onları büyütmüş sana armağam edecektim, olmadı işte...
Ne kadar istesem de senin o kapalı yüreğine girmeyi beceremedim.
Şiirlerim, sevdalarım ve gecelerimle başbaşa kaldım.
Bir kez daha yenildim aşka... bir kez daha yenildim çok sevmeye...
Şimdilerde gönlümün yelkenlerini toplamaktayım.
Tövbeler ettim, bu denizlere bir daha çıkmamaya...
Bir daha hiçbir yüreğe girmemeye yeminliyim!!..
Seni kendim kovdum, yüreğinden...
Bir daha girmemeye, bir daha sevmemeye söz veriyorum...
Seni sevdiğimi, kurda, kuşa söylüyorum;
Ama asla
Aşk dilemiyorum.
MEHMET AY
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1469
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çöl Yalnızlığıİçlenmiş sırlarımla geldim
bakisin sabrımdı
gül dağına kırağılar düşmüş
sevmecilerine daldım
seni her görüşümden sonra
oturup adam gibi şiirler yazdım
gidişinle parelenen yasamım
nazarim oldu çöl yalnızlığım
durmadan çeken uçurum
ve çöl yalnızlıkları,yalnızım
cerenim
kaldığın yer çöldü
varacağın yer yine çöl
not;bizim dergi de yayınlanmıştır saygılar
Mehmet Söğüt
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
11 Kasım 2007       Mesaj #1470
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
AY IŞIĞI

Ay ışığı kutsal sevgilim
Fısıltıların yumuşak toprakta
Ayak izlerime doluyor
Sen de terkedip gitme
Sularla oynaşmaya
Doğur beni ışığınla
Lekeli yüzüne
Bulaşmış gibi yeni bir iz
Şarkımızı çalıyor dağlar
Haydi dans edelim özlemle
Çakışsın bedenlerimizdeki giz
Mırıl mırıl büyüsün başaklar
Barış içinde çoğalsın sevgimiz.

A.Kadir Bilgin

Benzer Konular

27 Ekim 2008 / Misafir Genel Galeri
26 Temmuz 2009 / Misafir Genel Galeri
14 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
12 Nisan 2012 / Misafir Genel Galeri
17 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Genel Galeri