Arama

Siroz

Güncelleme: 2 Kasım 2015 Gösterim: 8.635 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ekim 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Siroz

Sponsorlu Bağlantılar
Alıntı

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir.


Siroz; karaciğer işlevlerinin yitimiyle sonuçlanan, normalde karaciğerde bulunan lobül işlevsel birimlerinin sertleşme ve nebdeleşme ile yerini geridönüşümsüz fibrozis dokusunun aldığı patolojik duruma verilen addır. Ancak bu terim neredeyse her zaman kronik karaciğer yangısı için kullanılır.
Siroz sözcüğü Antik Yunanca'da portakal sarısı ya da koyu sarı renk anlamına gelen "scirrhus" sözcüğünden kaynaklanmakla birlikte ilk defa 1826 yılında Laennec tarafından kullanılmıştır.
Türkiye'de sirozun en sık nedenlerinden ikisi viral hepatit enfeksiyonları ve alkolizm. Ayrıca biliyer siroz gibi bazı otoimmun hastalıklar ve hemokromatozis, alfa 1 antitripsin eksikliği gibi metabolik hastalıklar da siroza neden olabilir. Ülkemizde en sık siroza neden olan etken hepatit B ve C virusleridır. Atatürk'ün ölüm nedeni de bu hastalık olmuştur.

Belirtileri
Hafif olgularda genellikle halsizlik dışında yakınma mevcut değildir.
Hastalık ilerledikçe
-ciltte ve mukozalarda sararma,
-vücutta kaşıntı (özellikle "primer bilyer siroz" ve hemokromatoz da belirgindir.)
-palmar eritem
-karında sıvı (asit) toplanması
-bacaklarda ve ileri vakalarda vücudun tümünde basmakla iz bırakan şişme (ödem)
-ciltte spider anjiom adı verilen vasküler oluşumlar.
Dekompanse (kontrolden çıkmış) vakalarda ise;
-ellerde flapping tremor (kanat çırpma şeklinde titreme)
-konuşma ve hareketlerde yavaşlama
-kişilik değişiklikleri ve hırçınlaşma
-hepatorenal sendrom olarak adlandırılan, idrar çıkımında azalma ve böbrek fonksiyonlarında bozulma
-hepatopulmoner sendrom olarak adlandırılan solunum yetmezliği
-yemek borusunda varis olarak adlandırılan damar genişlemelerinin neden olduğu ciddi kanamalar görülebilir.

Tedavi
Hastalık bulguları ortaya çıktıktan sonra yapılacak tedaviler küratif olmaktan çok palyasyona yöneliktir. Bilinen en etkili tedavi kadavra veya canlı donör kaynaklı karaciğer naklidir. Viral nedenli sirozlarda sebebe yönelik interferon ve antiviral ilaç tedavileri kısmi fayda sağlayabilir. Bu durumlarda hastalığın ilerlemesi bir süre için durdurulabilmektedir.Sindirim sistemi hastalığıdır.


Vikipedi

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Aralık 2009       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SİROZ

Sponsorlu Bağlantılar
Karaciğer vücudun kimya fabrikası gibi çalışan bir organdır. Kan şekerinin düzenlenmesinden, yağ, şeker ve proteinlerin birbirine dönüşmesine kadar bir çok görevi vardır. Hücreleri düzenli bir şekilde dizilmiştir. Başta alkol kullanımı olmak üzere hepatit türü hastalıklar sonucunda karaciğerin yapısı düzensizleşir ve hücreler hasara uğrar. Hücrelerin yok olmasıyla karaciğer küçülür ve görevini yerine getiremeyecek hale gelir. Şüphesiz vücudun kimya fabrikası dediğimiz organın bozulması hayati tehlikeye yol açan bir sorundur. Bu sebeplerden dolayı iyileşmesi imkansız olan siroz hastalığı ortaya çıkar. Sirozlu bir karaciğer küçülmüştür ve pürtüklü bir yapıya sahiptir. Yok olan karaciğer hücrelerinin yerine yeni hücre üretimi gerçekleşir fakat bu dağınık ve aşırı miktardadır. Bu yüzden bağ dokusu bütün karaciğere dağınık bir şekilde yerleşmiştir.



SİROZ HASTALIĞININ SEBEPLERİ

Siroz, batı ülkelerinde ölüm nedenleri arasında ilk 10'da yer alır. Nedeni büyük ölçüde alkol kullanımıdır. Alkol nedeniyle oluşan sirozun tedavisi yoktur. Mutlaka alkolü bırakmak gerekir. Günde 60 gr. dan fazla uzun süre alkol alan bir erkek karaciğer sirozuna yakalanır. Kadında ise bu miktarın 20 gr olması yeterlidir. Bir diğer nedeni hepatit virüslerinin yol açtığı hepatit B, C ve D hastalıklarıdır. Bu mikroorganizmalar karaciğerde iltihaplanmaya yol açar. Özellikle hepatit B kronikleşen bir hastalıktır ve karaciğerde bu iltihaplanma kalıcıdır. Özellikle geri kalmış ülkelerde bu yüzden siroza yakalanma bir hayli fazladır. Karaciğerde demirin aşırı birikmesi, safra kesesi hastalıkları, kronikleşmiş kalp yetmezliği sirozun diğer nedenlerindendir.
Vücudumuzun savunma sistemi karaciğerdeki bozukluk olduğunda kendi hücresini yabancı bir hücre olarak algılar ve bu hücreyi yok eder. Uzun süre ağrı kesici gibi ilaçların kontrolsüz kullanımı, kimyasal ilaçlara temas etme siroz oluşumunda etkendir.



SİROZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ

Hastalığı başlangıç ve ileri evre olmak üzere ikiye ayırırsak;
  • Hastalık ilk ortaya çıktığında yorgunluk, çabuk yorulma, iştahsızlık, sarılık, kaşıntı, bulantı, aşırı gaz birikimi, özellikle bacaklarda ve karında şişlik, kabızlık, erkeklerin gögsünün büyümesi görülür. Bunlar sadece sirozda ortaya çıkan beliritler değildir. Başka hastalıklarda da bu belirtiler görülebilir.
  • Hastalığın daha ileri evresinde beliritler şiddetli ve tanı koydurucudur. Gözle görülür bir kilo kaybı vardır. Hasta yemek yemek istemez. Bacaklar zayıflar. Dokularda su tutulamaz. Yemek borusundaki damarlar patlayarak iç kanama olabilir. Karaciğer zehirli maddeleri süzer fakat siroz sonucu bu görevi yapamaz ve bu zehirli maddeler hücreleri tahrip eder. Beyin hücrelerinin hasarı sonucu kişi aptallaşır, motive olmada güçlük çeker. Cinsel istek azalmıştır hatta ilerledikçe iktidarsızlık gelişir. Aç karnına kusmaya başlar, geceleri idrar yapması fazlalaşır. Hastanın görünümü değişmiştir. Yanakları kızarmıştır. Hormonal dengesizlik sonucu vücut kılları dökülür , damarlar genişler ve boyunda, sırtta görülür bir hal alır.
SİROZ NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Yapılan ilk muayenede doktor hastanın geçmişiyle ilgili bilgi alır. Alkol kullanıp kullanmadığı, hepatit hastalığı geçirmiş mi diye öğrenir. Bu hastalığın bulaşmış olabileceği ihtimalini gözönüne alır ve ailede eşinin ya da birlikte olduğu kişide hepatit olup olmadığını öğrenmek ister.
Daha sonra elle yapılan muayeneyle karaciğerin nasıl olduğuna bakılır. Siroz hastalarının karaciğeri serttir. Kenarları ise çok belirgindir. Sirozluların çoğunun dalağı büyüktür. Doktor hastanın görünümünü de inceler. Hasta sararmış, yanaklar ve eller kırmızılaşmıştır. Bacakalar zayıf ve karın da su topladığından elle muayene ile karında su birikip birikmediğini anlayabilir.
Kesin tanı koymak için ise kan tahlilleri ve gerekirse karaciğerden parça alımı yapılır. Kanda albumin düzeyi düşük, bilirubin seviyesi yüksek ise karaciğerde sorun olduğu anlaşılır. Karaciğer hücrelerinin kanda ne durumda olduğu incelenir. Bunun dışında ultrason görüntüleme ile karaciğer görüntülenir. Karaciğerin yüzeyi ve yapısının bozukluğu hakkında bilgi alınır. Siroz teşhisi konmasında güvenilir ve etkin bir yöntemdir.


SİROZ TEDAVİSİ

Alkole bağlı sirozun tedavisi yoktur. Yine de hastalığın erken tanısı sonucu alınan bazı önlemlerle hastalığın şiddeti azaltılabilir ve bazı belirtiler hafifletilerek hastayı rahatlatmak amaçlanır. Hepatit sonucu siroz olanlarda ise interferon tedavisiyle virüslerin çoğalması engellenir.
Bunlar dışında şunların mutlaka yapılması gerekir ki hastalık kısmen de olsa kontrol altına alınabilsin:
  • İlk başta kesinlikle alkolü bırakmak gerekir,
  • Vücuttaki eksikliklerin giderilmesi için vitamin alımı gerekebilir,
  • Sirozlu hastaların tansiyonu yüksek olur. Bunu kontrol etmek için tansiyon ilaçları önerilir,
  • İdrar söktürücü ilaçlarla karında biriken su miktarı azaltılmaya çalışılır,
  • Doktorun önermediği takdirde ilaç alınmamalı,
  • Aşırı yağlı yemekler yenmemeli. Bunların dışında en son yapılacak tedavi organ naklidir. Hastalığın iyileşmesi mümkün olabilir fakat bu nakil sonucu karaciğerin vücuda uyumu gerekir. Kullanılan bazı ilaçlar da bu yönde etkili olmaktadır.
SİROZA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER

1. Alkolü bırakmak,
2. Hepatit hastalığına yakalanmamak için aşı yaptırmak,
3. Bazı karaciğer hastalıkları siroza yol açar. Bu yüzden mutlaka tedavisi yapılmalıdır,
4. Beslenmeye dikkat edilmeli, yağlı ve hayvansal kaynaklı besinlerden uzak durmak gerekir,
5. Erken teşhis önemli olduğundan kontrol amaçlı muayene yaptırılabilir.




Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
26 Kasım 2012       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Siroz
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Karaciğerin normal hücrelerinin parçalanarak yerlerini lifli bağdoku hücrelerinin almasından oluşan hastalık. Zamanında giderilmezse ölümle sonuçlanır. Normal dokuların yerini alan lifli doku aynı işlevi göremediğinde fonksiyonlar yerine getirilemez. Hastalığın başlangıcında karaciğer büyür. Kısa süren bu dönemden sonra küçülmeye ve sertleşmeye başlar. Küçülmenin nedeni normal karaciğer hücrelerinin yok olması ve yerlerini alan bağdoku hücrelerinin yaşlandıkça büzülmesidir. Siroz hastalığı uzun süre gizli olarak devam eder. Belirtileri ortaya çıktığındaysa genellikle çok ilerlemiş olur. Bu belirtiler iştahsızlık, kabızlık, gaz birikimi nedeniyle karnın şişmesi, halsizlik ve zayıflık, sıvı birikimi nedeniyle karnın giderek daha fazla şişmesi, dalağın büyümesi, sarılık ve kanamalardır. Daha ileri dönemlerinde kalp ve böbrek yetmezliği de ortaya çıkar. Sirozun nedenleri frengi, iveğen sıtma, verem, sarılık gibi bulaşıcı hastalıklar, zehirlenmeler, fazla acılı yemekler yenmesi ve alkolizm gibi dolaysız ya da yaş ve daha önce geçirilmiş olan karaciğer iltihaplanmaları gibi dolaylı olabilir. Tedavinin sonucu erken müdahale edilerek hastalığı meydana getiren nedenlerin ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Hasta dinlenmeli ve iyi beslenmeli ve alkol yasak edilmelidir.
Sen sadece aynasin...
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Kasım 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SİROZ a. (fr. cirrhose; yun. kirros, sarımtırak ve osis, hastalık bildiren sonek’ten).
1. Eskiden kızıl sarı taneciklerle belirgin bir karaciğer hastalığına ve bu taneciklere verilen ad.
2. Bugün, hepatositlerde (karaciğer hücresi) bozukluk, skleroz ve yenilenme düğümcükleriyle (aralarındaki normal bağlantıyı yitirmiş hipertrofik karaciğer hücresi yığınları) belirgin yaygın karaciğer hastalığına verilen ad.

—Ansİkl. Sirozda karaciğer hacminde mutlaka bir değişiklik vardır; karaciğer ya büyümüştür (hipertrofik siroz) ya küçülmüştür (atrofik siroz); düzensiz ve serttir ve alt kenarı keskindir. Ayrıca hafif sarılık, yıldızımsı anjiyomlar ve kapı toplardamarı yüksek basıncı belirtileri görülebilir; etiyolojisi ne olursa olsun siroz karaciğerin içinde skleroza ve toplardamar dolaşımında (kapıtoplardamarı sistemi) engele neden olur; bu yüksek basınç, dalağın büyümesine, karındaki yan toplardamarlarda dolaşımın belirmesine, assit oluşmasına ve patladığı zaman korkunç kanamalara neden olabilecek yemekborusu ve mide varislerine yol açar. Biyolojik muayeneler karaciğer yetersizliği belirtileri (özellikle transaminazların yükselmesi ve B.S.P tutulması) gösterebildiği gibi normal de olabilir. Çok zaman iltihaba değgin kan bulguları vardır: örneğin, hipergamaglobülinemi. Karaciğer sintigrafisi ve ekotomografisi araştırmacı laparotominin yardımıyla teşhis karaciğer biyopsisine dayandırılır Biyopsi, normal karaciğer yapısında büyük bir değişim, yozlaşma ve yenilenme lezyonları ile bir fibroz görüntüsü verir.
Siroz uzun süre katlanılabilir halde sessiz kalabilir, ama kapı toplardamarı basınç yüksekliğine bağlı ihtilatlar, karaciğer yetersizliğine bağlı pıhtılaşma bozuklukları ve enfeksiyonlar, siroza eşlik eden mide ve onikiparmakbağırsağı ülserleri, kanamalı gastritler ve pankreatitlerin ortaya çıkmasıyla evrimi er geç değişecektir. Nihayet siroz olgularının °/o 10 ila % 20'sinde ilkel bir karaciğer kanseri gelişebilir.
Alkol sirozu ya da (Laennec sirozu) içlerinde en sık görülenidir. Siroz, bir virüs hepatitinden sonra da yerleşebilir. Belli başlı bu iki önemli neden dışında siroz yapan etkenler arasında hemokromatoz, VVİlson hastalığı, ilkel safra sirozu (nedeni belli olmayan karaciğer içi safra tutulması), ikincil safra sirozu (safra yollarındaki bir engele bağlı) ve genel olarak karaciğerin uğrayabileceği her türlü ağır ve yinelenen uzun süreli saldırılar sayılabilir.
Kesin olarak tanımlanmış bir sirozun iyileştirici tedavisi yoktur. Tedavi, evrim, bir daha geri dönemez hale gelmeden nedeni ortadan kaldırmakla (çok zaman alkol) yetinir. Kapı toplardamarı yüksek basıncı tedavisi, hastanın genel durumu elverişli olduğu hallerde, kapı sistemi toplardamar kanını ana toplardamar sistemine akıtacak olan kapı-ana toplardamarı köprülerine dayandırılır.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

2 Kasım 2015 / Misafir Soru-Cevap