Arama

Peter Pan

Güncelleme: 4 Haziran 2014 Gösterim: 90.497 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Şubat 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Peter Pan
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar
İnan, güven ve gerisini perilere bırak...
“Yeni doğan bir bebek ilk kez güldüğünde, gülüşü kırılıp bin parçaya bölünmüş ve hepsi zıplaya zıplaya etrafa dağılıp gitmiş. Periler böyle doğmuş işte...
Şimdiki çocuklar çok şey biliyor ve çok geçmeden perilere inanmaz oluyorlar. Ne zaman bir çocuk 'perilere inanmam' dese, bir yerlerde bir peri düşüp ölüverir...
Ve periler ölürken özür dilerler...”
Her çocuğun düşlerini süsleyen bir Varolmayan Ülke'si vardır. Ve onları bu olağanüstü ülkeye götürecek bir de Peter Pan'ı.
Peter Pan, J. M. Barrie'nin (1860–1937) dünya çocuk klasikleri arasındaki, en çok satanlar listesinin ilk sıralarındaki kitabının, “haşarı” ve “ukala” karakteridir.
Peter Pan, “'Varolmayan Ülke” adındaki küçük bir adada, üzerlerine peri tozu serperek uçmayı öğrettiği kayıp çocuklarla birlikte, türlü maceralara atılan, korsanlarla kapışacak kadar yürekli, büyümek istemeyen bir çocuktur.
Wendy her gece küçük kardeşine fantastik hikâyeler anlatmaktadır. Onun öykülerine tutkun bir başkası daha vardır: Gizli gizli pencerenin ardında onları dinleyen Peter Pan!
Darling ailesinin üç çocuğu Wendy, John ve Michael da bir gece Peter Pan'ın peşine takılırlar ve gökyüzünün içinden süzülerek Peter Pan çocuklarla birlikte
Varolmayan Ülkede fantastik bir yolculuğa çıkar.
Burada kayıp çocuklarla tanışırlar, Kızılderililerle, kurtlarla, deniz kızlarıyla karşılaşırlar. Korsanların uğursuz lideri Kaptan Hook'la savaşırlar. Pek çok nefes kesen macera yaşadıktan sonra bir gece yine evlerinin penceresinden süzülerek içeri girerler.


Peter Pan masalı nasıl yaratıldı?
Çocuk edebiyatının klasiklerinden olan Peter Pan’ın yaratılış sürecini gözler önüne seren “Düşler Ülkesi”, yetişkin bir insanın yaşadığı zorlukları ve kalp kırıklıklarını, hiç büyümeyen bir çocuğun büyülü masumiyetiyle birleştirip, hem düşsel hem gerçek bir yaşamı gösteriyor. “Peter Pan”ın yaratıcısının sınırsız hayal gücü ve yolculuğunun dokunaklı hikayesi, İskoç yazar James Mathew’un hayat hikâyesinden yola çıkarak yazılan “Düşler Ülkesi”nde buluşuyor. Her şey başarılı İskoç yazar J. M. Barrie’nin yeni oyununun, kibar İngiliz sosyetesince beğenilmemesiyle başlar. Aynı konulardan sıkılmış olan Barrie’nin yeni bir ilham perisine ihtiyacı vardır. Ve bu peri, köpeğiyle birlikte Londra’nın Kensington Bahçeleri’nde yaptığı günlük yürüyüşlerinden birinde karşısına çıkar: Dört çocuğuyla dul kalmış güzel bir anneden oluşan Llewelyn Davies ailesi. Eşinin ve asabi büyükanne Emma du Maurier’in karşı çıkışlarına rağmen aileyle yakınlık kuran Barrie, çocuklarla oyunlar oynar, onlarla birlikte kılıktan kılığa girer. Yamaçları bir gemiye, sopaları bir kılıca, uçurtmaları bir periye, Llewelyn Davies ailesinin çocuklarını da “Neverland’in Kayıp Çocukları”na dönüştürür.
Çocukluğun maceracı ruhu ve bunun yarattığı heyecanlar sayesinde, Barrie’nin en cüretkâr ve ünlü başyapıtı “Peter Pan” ortaya çıkar. Bu tiyatrovari öykü, önceleri büyük bir şüphe yaratacaktır. Yapımcısı Charles Frohman çocuk hikâyelerindeki başarısını yitireceğini düşünür. Barrie ise provalara çoktan başlamıştır. Tam “Peter Pan”ı dünyaya tanıtacağı sırada, kader ona kötü bir oyun oynar. Yazar ve sevdikleri gerçekten inanmanın ne olduğunu böylelikle anlayacaklardır.

Ad:  return_to_neverland08.jpg
Gösterim: 3170
Boyut:  28.9 KB

Son düzenleyen Mira; 4 Haziran 2014 22:30 Sebep: Video kaldırıldı.
Biyografi Konusu: Peter Pan nereli hayatı kimdir.
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
20 Şubat 2007       Mesaj #2
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
peter pan 10

Sponsorlu Bağlantılar
kelrapunzell - avatarı
kelrapunzell
Ziyaretçi
31 Aralık 2008       Mesaj #3
kelrapunzell - avatarı
Ziyaretçi
KÜÇÜK PRENS-SAINT EXUPERY VE MOMO İLE BİRLİKTE EN SEVDİĞİM...
HALA BAŞUCU KİTABIM...

Alıntı:
PETER PAN NİYE BÜYÜMEZ?
Bu konuda Peter Pan de çok güzel bir bölüm var oradan alıntı yapmak istiyorum Peter ile Korsan Kanca'nın savaşından.
Alıntı

Ne gariptir ki karşılaşmaları denizde olmadı Kanca soluğunu alabilmek için kayaya tırmanmıştı. Aynı dakikada Peter de öteki yandan kayaya çıktı. Kaya cam gibi kaygan olduğundan emekleyerek tırmanıyorlardı. Birbirlerinden haberleri yoktu. Tutunacak yer ararken birbirlerinin koluna sarıldılar şaşırıp başlarını kaldırdılar ki neredeyse yüzleri birbirine değecek... İşte böyle oldu karşılaşmaları...

Peter içi kıvançla dolup taşarak o güzel dişlerini keyifle gıcırdattı .Yıldırım hızıyla kancanın belindeki bıçağı çekti, tam saplamak üzereyken kendi durduğu yerin korsandan yukarıda olduğunu gördü.Hakça bir döğüş olmazdı ki bu... Peter korsanı çekmek için elini uzattı...

Korsan işte o zaman ona kancayı taktı.

Peteri sersemleten şey canının acısı değil durumun haksızlığı oldu. Kolu kanadı kırılmıştı. Öylece bakmaktan başka bir şey gelmiyordu elinden.

Her çocuk ilk kez haksızlığa uğradığında böyle olur çünkü karşılığında tek beklediği hakça davranıştır. Haksızlık edeni belki sonradan sevebilir sevmesine de kendisi artık hiçbir zaman eskisi gibi olamaz. İlk uğradığı haksızlığın etkisinden hiç kimse kurtulamaz. Peter dışında. Peter çok haksızlığa uğramıştır ama hepsini unutur.

Bu yüzden şimdi de ilk kez haksızlığa uğramış gibiydi ve öylece bakmaktan başka bir şey yapamıyordu. Demir çengel iki kez taradı onu..."


Belki de bu yüzden bütün çocuklar büyür bir tek Peter Pan hiç büyümez unuttuğu için...

Oysa biz unutmuyoruz ve korunma mekanizmaları ile kuşattıkça yaralanan kalbimizi giderek kabuk bağlıyoruz -kimi buna tecrübe diyor, kimi olgunlaşmak diyor, kimi büyümek diyor- Peter Pan unuttuğu için işte hep çocuk kalıyor, büyüyemiyor.


Büyümek çok da hoş bir şey değil, bazen çok acı verici olabiliyor ve ne yazık ki bazen hepimiz haksızlığa uğrayabiliyoruz. Bazen de farkında olmadan, haksızlık yapabiliyoruz, belki hatamızı fark edebildiğimiz zaman özür dilediğimizde biraz olsun affediyor karşımızdaki ama kırılmış oluyor. Msn Brokenheart


Hele de bir çocuksa haksızlık yaptığımız. Öyle bir derinden kırılıyor ki ve biz yetişkinler farkında bile olmuyoruz çünkü biz alışmış oluyoruz çoktan. Çocuklar bile zamanla bununla baş etmeyi öğreniyor. Daha az kırılgan oluyor daha az hassas ama biraz çocukluğunu kaybetmiş, biraz katılaşmış, biraz umursamaz oluyor. Deneyim kazanmış oluyor, gardını alıyor yavaş yavaş...


Peter Pan ise hep unuttuğu için hiç alışamıyor, aynı üzüntüyü her seferinde tekrar yaşıyor. Msn Brokenheart


Hiç haksızlık olmasa keşke, keşke hepimiz mükemmel olabilsek ya da Peter gibi çocuk kalabilsek.

Herkese güvenini kaybetmeden, tümüyle kalbini kapatmadan büyüyebilenlere ne mutlu...


Sayfa 89 Peter Pan Yazar Barrie Engin Yayıncılık Nihal Yeğinobalı çevirisiyle



*****
ŞİMDİYE DEK OKUDUĞUM EN İYİ PETER PAN ÇEVİRİSİ, ÜŞENMEYİN ARAYIN DERİM!
Bu arada bu güne dek pek çok Peter Pan filmi çekildi ama hiç birinde kitaptaki şiirselliği ve naifliği bulamadım. Hele bir tanesi Peter Pan ile Wendy'nin çocuksu aşk ve arkadaşlığını Romeo ve Jüliet'e çevirip tüm çocuksuluğunu yok ettiği için hiç sevmedim. Uyarlama da olsa Robin Williams'ın Kanca filmi en iyisi bence...
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
19 Temmuz 2009       Mesaj #4
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Peter Pan
MsXLabs.org & Temel Britannica

İskoçyalı yazar Sir James Matt­hew Barrie'nin yarattığı, hiç büyümeyen çocuk Peter Pan'ın, yapraktan yemyeşil giysisi ve uyurken bile uçabilme yeteneğiyle masal kah­ramanları arasında özel bir yeri vardır. İlk kez 1904'te sahneye konan Peter Pan oyunu, o tarihten sonra İngiltere'de ve öteki ülkelerde yüzlerce kez oynandı, kitabı pek çok dile çevrildi ve filmi yapıldı.
James Barrie'nin, küçük yaşlarda beş oğlu olan bir arkadaşı vardı. Barrie bu çocuklara gerçekdışı öyküler anlatmaktan ve onlarla oyun oynamaktan çok hoşlanırdı. İşte Peter Pan bu düş ürünü öykülerden doğdu.
Peter Pan, hiç büyümeyerek dilediği gibi eğlenmek isteyen bir çocuktu. Ağzında hiç değişmeden kalan sütdişleri büyümediğinin kanıtıydı. "Olmayan Ülke" adında bir adada periler, korsanlar, yabanıl hayvanlar, Yerliler ve annesiyle babasını yitirmiş çocuklarla birlikte yaşıyordu. Ne var ki, Olmayan Ülke'de büyü­mek yasalara aykırı olduğundan, bu çocuklar biraz büyüyünce geldikleri yere geri gönderi­liyordu.
Peter Pan oyunu, Peter'in peşine takılarak Olmayan Ülke'ye uçan biri kız, üç kardeşin serüvenlerine ilişkindir. Kendini övmekten hoşlanan Peter, hiç kimseden korkmadığını göstermek için akıl almaz serüvenlere girişir. Neredeyse boğulacakken bile, "ölmek benzer­siz bir serüven olmalı" demekten geri kalmaz. Ünlü korsan Kaptan Kanca'yı çocukların da yardımıyla yenmeyi başarır. Üç kardeş sonun­da adadaki öteki çocukları da peşlerine taka­rak evlerine geri dönerler; zamanla büyür, çoluk çocuğa karışırlar. Peter ise kaygısız, şen şakrak çocukluğunu sürdürür.
Günümüzde Londra'daki Kensington Parkı'nı, Peter Pan'ı çevresindeki çeşitli hayvan­lara flüt çalarken gösteren bir heykel süsler. James Barrie, sonradan öykü kitabı olarak yayımlanan Peter Pan'dan gelen tüm kazancı bir çocuk hastanesine bağışlamıştır.

Son düzenleyen Mira; 4 Haziran 2014 22:31 Sebep: Kırık resim linki kaldırıldı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

1 Aralık 2014 / uslanmaz_kaan Soru-Cevap
9 Haziran 2014 / Misafir Cevaplanmış
10 Ocak 2014 / Misafir Cevaplanmış
23 Ekim 2008 / _PaPiLLoN_ Psikoloji ve Psikiyatri
4 Ekim 2012 / Just fly Edebiyat