Arama

Kanun Hükmünde Kararname (KHK)

Güncelleme: 17 Temmuz 2012 Gösterim: 7.633 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Aralık 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kanun Hükmünde Kararname
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) genel tanım olarak yasama organının konu, süre ve amacı belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği yetkiye veya doğrudan doğruya Anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, hükümetin çıkardığı, maddi anlamda kanun gücüne sahip, parlamentonun tasdiki ile şekli ve organik anlamda kanun gücünü kazanacak olan kararnamelerdir. Türkiye'de 1982 Anayasasının 87. maddesi ile, "Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek" TBMM'nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Anayasanın 91. maddesinde de KHK çıkarma yetkisi verme hususu düzenlenmiştir. Bu madde şöyledir:
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.

pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
6 Haziran 2011       Mesaj #2
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
KARARNAME

Sponsorlu Bağlantılar
Alm. Ministerratsbeschluss, Regierungsbeschluss, Erlass (m), Fr. Décret (m), İng. Written decree, decision or agreement. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu veya ilgili Bakanlar tarafından imzâlanan karar. Kararnâme, bir idârî düzenleyici işlemdir. Kânun Hükmünde Kararnâmeler (K.H.K.) dışındaki kararnâmeler, kânun gücünde değildirler (Bkz. K.H.K.). Kararnâme, idârî bir tasarruf olup, gerekli görüldüğü hallerde, çıkaran yetkili organ tarafından değiştirilebilir veya kaldırılabilir.

T.C. Anayasası’nda “kararnâme” adında bir hukukî işlem düzenlenmemiştir. Aslında Türk İdâre Hukukunda “kararnâme” ismini taşıyan bir muâmele mevcut değildir. Fakat tatbikatta bu tip bir işleme rastlanmaktadır. Türkiye’de olduğu gibi, hemen her ülkede “kararnâme” adını taşıyan hukûkî tasarruflar mevcuttur.


Tatbikatta, şekil îtibâriyle iki tip kararnâme vardır. Bunlar “Bakanlar Kurulu Kararnamesi” (Toplu Kararnameler) ve “Üçlü veya İkili Kararnameler”dir. Bakanlar Kurulu Kararnamesi, Başbakan ile bütün Bakanların ve Cumhurbaşkanının imzâları ile teşekkül eder. Bakanlar Kurulu Kararnameleri, prensip îtibâriyle bir kânuna dayalı olarak çıkarılırlar. Fakat tatbikâtta, ortada bir kânun hükmü olmadan da Bakanlar Kurulu kararnâmesi çıkarıldığı görülmektedir. Üçlü veya İkili Kararnâme’ye gelince, üçlü kararnâme ilgili Bakanın, Başbakanın ve Cumhurbaşkanının imzâlarını ihtivâ eden kararnâmedir. Meselâ bir İçişleri müsteşarının tâyinine dâir kararnâme, İçişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından imzâlanır. İkili kararnâme ise Başbakan ve Cumhurbaşkanının imzâsı ile meydana gelen kararnamedir. Meselâ Başbakanlıkta açık bulunan 3. derecedeki bir kadroya bir şube müdürünün tâyin edilmesi ikili bir kararnâme ile olur.

Bu tip kararnâmeler dışında bir de “Prensip Kararnâmeleri” adı verilen bir başka müşterek kararnâme vardır. Meselâ bir kânunda birkaç tâne bakana yetki verilmiş olabilir; böyle bir durumda bu konu ilgili birkaç bakanın ayrı ayrı imzâsı ile Başbakanlık Kânunlar Teklif Dâiresi tarafından müşterek bir kararnâme metni hâline getirilerek bakanlara imzâlattırılmaktadır. Bunların sayısı senede bir-ikiyi geçmez.

Cumhurbaşkanının irâdesini ihtivâ eden tasarruflar da kararnâme adı altında düzenlenir. Bu kararnamelere Cumhurbaşkanı Kararnâmeleri denir.

Bakanların imzâsının bulunması bakımından kararnâmeler Bakanlar Kurulu Kararnâmesi ve Müşterek Kararnâme olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Bakanlar Kurulu kararnâmelerinde bütün bakanların imzâsı bulunur. Müşterek Kararnâme’de ise ilgili bir veya birkaç bakanın imzâsı bulunur. Fakat her iki tip kararnâmede de cumhurbaşkanının ve başbakanın imzâsı mutlaka bulunur.

Kararnâmelerde müsteşar vs. gibi bakan statüsüne tâbi olmayanların imzâsı bulunmaz. Kararnâmelerde şekil şartları oldukça önemlidir. Bu unsurlardaki bir bozukluk kararnâmenin yokluğu sonucunu meydana getirir.

Kararnâmeler konuları bakımından da objektif ve subjektif kararnâmeler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Nizamnâmeleri, talimâtnâmeleri ve husûsî bir kânuna istinâden çıkarılmış kararnâmeleri kabul ve tasdik eden Cumhurbaşkanı Kararnâmeleri objektif kararnâmelerdir. Tâyin vs. gibi ferdî tasarrufları (kişilere âit işlemler) ihtivâ eden Cumhurbaşkanı Kararnâmeleri ise subjektif kararnamelerdir.

Ayrıca, 1930 târihli Türk Parasının Kıymetini Koruma Kânunu ve 1940 târihli Millî Koruma Kânunu’na dayanılarak yapılan işlemler de “kararnâme” ismini taşımaktadır. Yine, Bakanlar Kurulunun dış ticâretle ilgili olarak yaptığı düzenlemelere de kararnâme adı verilmektedir.

Kararnâmeler de, diğer idârî ve düzenleyici işlemler gibi idârî yargı denetimine tâbidir. Bu işlemlerden doğacak dâvalarda, yüksek idâre mahkemesi olan Danıştay, Askerî Yüksek İdâre Mahkemesi, Bölge İdâre Mahkemeleri yetkilidir.

Kaynak
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
17 Temmuz 2012       Mesaj #3
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Kanun Hükmünde Kararname
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Hükümetin yasa gereğince Parlamento'dan aldığı yetkiye dayanarak çıkardığı genel düzenleyici nitelikte kararname. Kanun hükmünde kararname, Türk hukukunda ilk kez 1971'de Anayasa'da yapılan bir değişiklikle uygulanmaya başlandı. 1982 Anayasası'yla da Bakanlar Kurulu'na doğrudan yetki verilerek yürütme organı olan hükümete, yasama yetkisi verilmiş oldu. Uygulamanın amacı, toplumsal ve ekonomik alanda hızlı müdahalelere olanak vermektir. Bakanlar Kurulu TBMM'den alacağı yetkiyle, kanun hükmünde kararnamelerle yasal çerçevede istediği her türlü yasa değişikliğini yapabilir. Çıkarılan kararnameler "Resmî Gazete"de yayımlandıkları gün ya da ayrıca kararnamenin yürürlüğe gireceği tarih belirtilmişse, o tarihte yürürlüğe girerler. "Resmî Gazete"de yayımlandıkları gün TBMM'ye sunulup öncelikle görüşülürler. Yayımlandığı gün TBMM'ye sunulmazlarsa yayımlanış tarihinde, eğer TBMM'de reddedilirlerse red tarihinde yürürlükten kalkarlar. TBMM'nin aynen ya da değişikliklerle kabul ettiği kararnameler ise yasaya dönüşür. Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazete'de yayımlanış tarihinden itibaren 60 gün içinde Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne götürülebilir. Bu süreç olağan dönemler için geçerlidir. Olağanüstü hallerde ve sıkıyönetim dönemlerinde Bakanlar Kurulu, cumhurbaşkanının başkanlığında toplanarak gereken önlemleri almaya olanak verecek kararnameleri çıkarabilir. Bunun için Meclis'in yetki vermesine gerek görülmemiştir. Ancak kararnamenin TBMM'den onay alması şartı vardır. Olağanüstü dönemde çıkarılan kanun hükmünde kararnameler hakkında Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açılamaz.
In science we trust.

Benzer Konular

24 Ağustos 2013 / HipHopRocK Hukuk
31 Temmuz 2012 / Misafir Osmanlı İmparatorluğu
15 Nisan 2015 / Jumong Sinema tr
27 Şubat 2016 / buz perisi X-Sözlük
17 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük