Arama

Hadisi Şerifler - Sayfa 39

Güncelleme: 11 Kasım 2017 Gösterim: 269.541 Cevap: 447
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Kasım 2006       Mesaj #381
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ebu Eyyub radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teâla hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tevbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı."

Sponsorlu Bağlantılar
Müslim, Tevbe, 9, (2748); Tirmizi, Da'avat 105, (3533).
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Kasım 2006       Mesaj #382
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hadis: Nimeti vereni unutan kendine yazik etmistir
Bu dünyanın bir imtihan yeri olduğunu unutmamamız gerektiğini anlatan bir kıssadır bu. Efendimiz’in dilinden anlatılan üç kişinin hikayesinde siz kimin yerinde olmak isterdiniz? Nankörlük bir “kula” yakışmasa da “insan” olamamış bazı insanlara bazen yakışabilmektedir. Herşeyiyle Rabb’ine teslim olmuş bir kul, üzerinde az ya da çok nimetlere hakkıyla şükreden, musibetlere karşı da hakkıyla sabredebilen bir kuldur. “Tahdis-i nimet”, kişinin üzerindeki nimetleri şükür için zikretmesidir. Övünmek için değil. “Küfrân-ı nimet” de, üzerindeki nimetleri “kendinden bilmek” ve asıl veren Yaratan’ı unutmak demektir. Ebû Hüreyre’nin (ra) Efendimiz’den rivayet ettiği bir kıssa bu konuda yeteri kadar öğreticidir:
Sponsorlu Bağlantılar

“İsrâiloğulları arasında biri ala tenli (abraş), biri kel, biri de kör üç kişi vardı. Allah Teâlâ onları sınamak istedi ve kendilerine bir melek gönderdi. Melek ala tenliye geldi: ‘En çok istediğin şey nedir?’ dedi. Ala tenli, ‘Güzel bir renk, güzel bir ten ve insanların iğrendiği şu halin benden giderilmesi’, dedi. Melek onu sıvazladı ve ala tenlilik gitti, rengi güzelleşti. Melek bu defa, ‘En çok sahip olmak istediğin mal nedir?’ dedi. Adam: ‘Deve (yahut da sığır)dır.’ dedi. Ona on aylık gebe bir deve verildi. Melek: - Allah sana bu deveyi bereketli kılsın! diye dua etti. Sonra kele gelerek: - En çok istediğin şey nedir? dedi. Kel, ‘Güzel (bir) saç ve insanları benden uzaklaştıran şu kelliğin giderilmesi.’ dedi. Melek onu sıvazladı, kelliği kayboldu. Kendisine gür ve güzel (bir) saç verildi. Melek sordu: ‘En çok sahip olmak istediğin mal nedir?’ Adam: ‘Sığır’ dedi. Ona da gebe bir inek verildi. Melek: ‘Allah sana bunu bereketli kılsın!’ diye dua ettikten sonra körün yanına geldi ve: ‘En çok istediğin şey nedir?’ dedi. Kör, ‘Allah’ın gözlerimi iâde etmesini ve insanları görmeyi çok istiyorum.’ dedi. Melek (onun gözlerini) sıvazladı. Allah onun gözlerini iâde etti. Bu defa Melek, ‘En çok sahip olmak istediğin şey nedir?’ dedi. O da, ‘Koyun’ dedi. Bunun üzerine ona döl veren bir gebe koyun verildi. Deve ve sığır yavruladı, koyun kuzuladı. Neticede birinin bir vâdi dolusu develeri, diğerinin bir vâdi dolusu sığırı, ötekinin de bir vâdi dolusu koyun sürüsü oldu. Daha sonra melek ala tenliye, eski kılığında geldi ve: - Fakirim, yoluma devam edecek imkânım yok. Gitmek istediğim yere önce Allah sonra senin yardımın sâyesinde ulaşabilirim. Rengini ve cildini güzelleştiren Allah aşkına senden yolculuğumu tamamlayabileceğim bir deve istiyorum, dedi. Adam: - Mal verilecek yer çoook, dedi. Melek: - Ben seni tanıyor gibiyim. Sen insanların kendisinden iğrendikleri, fakirken Allah’ın zengin ettiği abraş değil misin? dedi. Adam: - Bana bu mal atalarımdan miras kaldı, dedi. Melek: - Eğer yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin, dedi. Sonra melek, eski kılığına girip kelin yanına geldi. Ona da abraşa söylediklerini söyledi. Kel de abraş gibi cevap verdi. Melek ona da: - Yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin! dedi. Körün kılığına girip bu defa da onun yanına gitti ve: - Fakir ve yolcuyum. Yoluma devam edecek imkânım kalmadı. Bugün önce Allah’ın sonra senin sâyende yoluma devam edebileceğim. Sana gözlerini geri veren Allah aşkına senden bir koyun istiyorum ki, onunla yoluma devam edebileyim, dedi. Bunun üzerine (eski) kör: - Ben gerçekten kördüm. Allah gözlerimi iâde etti. İstediğini al, istediğini bırak. Allah’a yemin ederim ki, bugün alacağın hiçbir şeyde sana zorluk çıkarmayacağım, dedi. Melek: - Malın senin olsun. Bu, sizin için bir imtihandı. Allah senden razı oldu, arkadaşlarına gazap etti, cevabını verdi.” (Kaynak: Buhârî, Enbiyâ 51; Müslim, Zühd 10)
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
22 Kasım 2006       Mesaj #383
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye
178nn0
firstlady - avatarı
firstlady
Ziyaretçi
24 Kasım 2006       Mesaj #384
firstlady - avatarı
Ziyaretçi
abdesthadis1bh
kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
25 Aralık 2006       Mesaj #385
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye
139eg6
janset57 - avatarı
janset57
Ziyaretçi
26 Aralık 2006       Mesaj #386
janset57 - avatarı
Ziyaretçi
birdamla4ou7
AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
1 Mart 2007       Mesaj #387
AreX - avatarı
Ziyaretçi
33 Hadis

1-) "İlmi öğreniniz.Çünkü onun öğrenilmesi, Allah'a karşı haşyettir. Talebi ibâdettir. Müzâkeresi tesbihtir. Ondan bahis ise cihaddır."

2-) "Bir âlimin yatağına yaslanarak ilmine (kitabına) bir saat bakması, yetmiş saat ibâdetten hayırlıdır."


3-) "İlmin tâlibi (talebesi), RAHMAN'ın tâlibidir. İlmin talipçisi, İslâm'ın rüknüdür. Onun ser-ü mükâfatı, Peygamberlerle beraber verilir."


4-) "İlim talep etmek, Allah'ın katında nâfile namaz, oruç, hacdan ve fiy-sebiylillah olan cihaddan efdaldir."


5-) "İlminden menfaat görülen bir âlim, bin abidden hayırlıdır."


6-) "Din ile dünyayı talep edenlere veyl olsun."


7-) "Bir demin bir hikmet kelimesini işitmesi, duyması, bâzen olur ki, ona bir sene ibâdetten hayırlı olur ve bir saat ilim müzâkeresi yanında oturmak, bir köle azad etmekten daha hayırlıdır."

8-) "Cenâb-ı Hak, bir demi senin elinle (vasıtanla) hidâyete getirmesi, güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha çok sana hayırlıdır."

9-) "Cenâb-ı Hak şu ümmetin üstünde hem deccalın kılıncını, hem de büyük harbin kılıncını beraber cem etmeyecektir." ( Mülâheme-i Kübrâ olan ikinci Harb-i Umumi, lem-i İslâm'ı hırpalamadığı işaretiyle, İslâmlar içinde bir deccâl, lem-i İslâm'ı başka bir surette hırpalayacak.)


10-) "Hilâfet-i İslâmiyye, babamın kardeşi amcam Abbas'ın oğullarından zâil olmayacak.Tâ onu deccala teslim edinceye kadar."


11-) "Ulemânın mürekkebiye Şühedâ kanı muvâzene edilse, muhakkak ki Allah yanında, ulemânın mürekkebi, Şühedânın kanından râcih gelecektir."


12-) "Şedid,kuvvetli,kahraman o değildir ki, insanları mağlup etsin. Belki kahraman odur ki, gadap ve hiddet ânında, nefsini mağlup eder."


13-) "Bir müslüman, bir müslüman kardeşine bir hediye ihdâ etmesi; onun hidâyetini artırıp, kötülüklerden onu alıkoyan bir hikmet kelimesinden daha hayırlıdır."


14-) "Halk-ı demden (A.S) tâ kıyâmete kadar, âlem-i insaniyyet arasında,deccâl hâdisesinden daha büyük bir umur, mes'ele yoktur."


15-) "Bir ilim talebesi, ilim tahsil ederken eceli gelse, vefât etse, onun derecesiyle Enbiyâ derecesi arasında, bir peygamberlik mertebesi kalır."


16-) "Kim ki ilimden (yâni ilm-i imânî ve tahkikîden) bir bâb, bir mes'ele taâllüm ederse, onunla amel etsin etmesin, bir rek'ât nafile namazdan efdaldir. Eğer öğrenmekle beraber amel de ederse,yâhut onu başkasına da öğretirse, o zaman tâ kıyâmete kadar, onun o büyük sevabı ve onunla amel edenin sevabı onun olacaktır.


17-) "Kim ki İslâmı ihyâ etmek niyetiyle ilimden bir bâb tahsil ederse, onun derecesiyle peygamberlik derecesi arasında, yalnız bir kalmış olur."


18-) "Bir mü'minde dört şey, dört ahlâk içtimâ ettiği zaman Cenâb-ı Hak, o dört ahlâkıyla ona cenneti vâcip etmiş olur. -
a) Lisanında SIDK. ( Doğruluk.Yâni yalan söylememek.)
b) Malda SEH. (Yâni cömertlik.)
c) Kalpte meveddet,SEVGİ.
d) Hazırda ve gaybda olanlara NASİHAT etmek.

19-) "Kâhinlerden birisi gelecek, Kur'an'ı (Kur'an'ın hakikatlarını) öyle bir tarzda ders verecektir ki, ondan sonra, onun gibi o ders ve talimi veren olmayacaktır." (Kâhin : Hadisin metnindeki kâhinden murad, Allah-u lem, ilhâma mazhâr, gaybî umuru veyâhut gizli kalmış esrârı veyâhut mestur olan Hakaik-ı Kur'aniyyeyi ilhâm-ı ilâhi ile ders verecek birisi demektir. Bu ise, gaybî ve istikbâlî bir işâret,bir ihbâr-ı Nebevîdir.)


20-) "Bir ilim talebesi ilim tahsil etmekteyken ölüm ve ecel gelse, vefât etse şehiddir."


21-) "Kur'an'ın hamelelerine ikrâm, hürmet ediniz." (Kur'an'ın hameleleriyse, ya Kur'an'ı hıfzedenlerdir, veyâhut Kur'an'ın hakikatlerini yaşayanlardır.)


22-) "Ulemâya hürmet ediniz, ikrâm ediniz. Çünkü ulemâ, peygamberlerin vârisidir."


23-) "İlmin efdali imân ilmidir. Bu ilimle az olan amel, ilim ile olduğu için menfâât verir. Fakat çok amel cehil ile olsa menfââtsizdir."


24-) "Cenâb-ı Allah (C.C), mü'min kulunu tecrübe ve imtihan için, musibet ve belaya giriftâr eder. Fakat, O'nun bu iptilâi ve denemesini, o mü'min kulunun üstünde kerâmât ve ikrâmını izhâr içindir."


25-) "Said, fitnelerden uzak kalmış kimse, musibet ve fitneye giriftâr olduğu hâlde, sabreden kimsedir. Böyle adam ise, çok garip ve pek nâdirdir."


26-) "Muhakkak fitne gelmektedir. İbâdı (insanları) parça parça edecektir. Ancak âlimler ondan kurtulurlar."


27-) "Ahir zamanda, şiddetli ve dehşetli bir belâ gelecek. Herkese isâbet edecek. Ondan kurtulan olmaz. Ancak Allah'ın dinini bilen ve ona göre lisânıyla ve kalbiyle mücâhede eden bir adam kurtulacak. O ise, ona geçmişlerin mesleği sebkât etmiştir. Bir de, Allah'ın dinini bilip,tasdik eden birisi kurtulacak."


28-) "Benî demin en cömerti, en kerimi ve en sâhisi benim. Benden sonra, onların en kerimi, en cevâdı ise, bir recul, bir demdir ki; o dem (hususi) bir ilim bilecek ve o ilmini neşredecektir. Kıyâmet gününde müstakilen bir cemaat hâlinde baas olunacaktır."


29-) "Kur'an'ı öğrenen ve öğreten, içindeki hakaikını ders veren bilmiş olsunlar ki; kıyâmet gününde onların cennete girmelerine, sâik ve delil ben olacağım."


30-) "Sakın bid'atlara yanaşmayınız. Çünkü, bütün bid'atlar dalâlettir. Bu dalâletler de, cehenneme dayanacaklardır."


31-) "Bizden gayrısına kendisini benzeten, bizden değildir. Sakın Yahudi ve Hıristiyanlara kendinizi benzetmeyiniz."


32-) "Cihâdın en efdali odur ki, eğri yolda olup, Hakka karşı mümânaat gösteren en cebbâr hükümdarlara, kumandanlara karşı hak söz söyleyendir."


33-) "Cihâdın en faziletlisi, kişinin kendi nefsi ve hevâsına karşı mücâhade etmesidir."
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
3 Mart 2007       Mesaj #388
arwen - avatarı
Ziyaretçi
item
gadget - avatarı
gadget
Ziyaretçi
23 Eylül 2007       Mesaj #389
gadget - avatarı
Ziyaretçi
"Ahir zamanda helal para kazanmak ve güvenilir bir dost,kardes bulmak zor olacak."(hadisi şerif)
gadget - avatarı
gadget
Ziyaretçi
25 Eylül 2007       Mesaj #390
gadget - avatarı
Ziyaretçi
fatih sultan

Benzer Konular

29 Kasım 2009 / Misafir Cevaplanmış
4 Ekim 2009 / Misafir Cevaplanmış
8 Aralık 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
6 Ocak 2009 / ziyaretçi Cevaplanmış
7 Mart 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış