Arama

Asla Bitmeyen Konu - Sayfa 46

Güncelleme: 22 Kasım 2018 Gösterim: 506.817 Cevap: 3.537
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Temmuz 2007       Mesaj #451
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Armut Nasıl yenir? Msn Happy

Sponsorlu Bağlantılar
2ug8cw21gs8

3vf0or41yj8

4wf9oi81iy1

5mn4ww81wq1

Guest_ASU - avatarı
Guest_ASU
Ziyaretçi
18 Temmuz 2007       Mesaj #452
Guest_ASU - avatarı
Ziyaretçi
Her tercih başka bir şeyden bir vazgeçişmiş ,

Sponsorlu Bağlantılar
Enstruman seçmek için bir karar almam gerekiyordu.
Ya keman çalacaktım ya piyano; ya flüt
çalacaktım ya da akordeon...
Olmadı, hepsini istedim, hiçbirinden vazgeçemedim.
Yıllar geçtikten sonra her enstrumanı iyi çalabiliyorum; ama
hiçbirinde virtüöz değilim.
Bir enstrümanla isim yapamadım. Ne kemanla tanınan bir
eserim var, ne de piyanoyla..
Bütün enstrumanları iyi çalıyorum, ama kimse tanımıyor beni.

Başarılı olmak için her şey değil, bir şey lazımmış.
Başarı bir verişmiş; bir şeyi alabilmek için birşeyi vermek,
diğerlerinden vazgeçmek gerekiyormuş.
Keşke kemanı seçseydim ve diğerlerinden vazgeçseydim.

Karıma da hayatı zindan ettim, sevgililerime de...
Hiçbirinden vazgeçmedim.
Yani... Evlilik sadece birisi için karar almak ya,
diğerlerinden vazgeçmek...
işte evlenirken ben bunu anlamadan
evlenmişim. Evlendikten sonra başka
kadınların da olduğu bir hayatı yaşamaya devam
ettim.
İçlerinden bazılarını daha çok sevdim;
ama ne onlardan birinde, ne de
karımda karar kılabildim.
Yıllar sonra şimdi yapayalnızım...
Ne karım kaldı, ne de diğerleri...
Keşke birini gerçekten seçebilseymişim,
ama, yapamadım.
Tıpkı enstruman seçimi gibi hepsini
istedim ve sonuçta elim boş kaldı.

Almak için bırakmak gerekiyormuş.
Dolu dolu boş yaşamak.

Hayatım boyunca yapacak çok işim oldu;
hepsini yapmayı istedim.
Hangisinde 'en iyi' yim? şimdi bakıyorum, kazananlar,
başarılı olanlar hep bir tek şey yapmışlar.
En iyi olmak için önce seçmek ve diğerlerini bırakmak gerekiyor.
İşte de böyle, özel yaşamda da...
Bu seçimi yapmamız gerekiyor; çünkü mutlaka bazıları daha uygun...
Bir ara ekonomik sıkıntıya düştüm. Tasarruf gerek.
Başladım her şeyden %10 kesmeye, ne
anlamsız bir uğraşmış bu. %10 daha
az peynir yemek, çay içmek.
Bu tasarruf çok acı verdi bana, her an
hissettim. Her şeyden %10 kesmek
tabiatıma uygundu tabii.
Çok sonradan anladım; sadece taksiyle dolaşmayı bıraksam
yetermiş!
Her kalemden %10 değil, etkili kalemi
bulmak gerekiyormuş.
Yani, orada da seçim yapmak gerekiyormuş...

'Her seçim bir kaybediştir'
Her tercih bir vazgeçiştir çünkü...
Sabah işe gitmekle, yatakta nefis bir
miskinlik fırsatından vazgeçmiş olursunuz.
Kalkar kalkmaz hayat bin seçeneği dayar
burnunuzun ucuna...
'Ne giysem' telaşından, öğle yemeğinde
'Ne alırdınız?' diye başucunuzda biten garsona,
hangi kanaldaki filmi izlesem'
kararsızlığından 'bize oy verin' diye
bağırışan partilere kadar her şey, herkes,
her an sizi ısrarla bir tercihe zorlar.
Yastığınıza teslim olmuşsanız, belki dışarda
ışıl ışıl bir günden vazgeçmiş olursunuz.
Bahar esintileri taşıyan bir elbise belki o gün
yaşamınızı ışıldatabilecekken
ağırbaşlı bir sadeliğe karar vermekle muhtemel bir
tanışıklığı tepersiniz.
Belki yemediğiniz musakka, ısmarladığınız İzmir köfteden
daha lezzetlidir.
Ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha uygundur.

Ama yaşam, vazgeçtiğiniz şeye ilişkin ipucu vermez.

Geri dönüp, o günü gökkuşağı desenli
bir elbiseyle yeniden yaşama şansınız yoktur.
Bu seçim oyununda vazgeçtiğiniz şey, seçtiğinizden daha
değerliyse pişmanlık kaçınılmazdır.
Ama neyin değerli olduğunun kararı da yine size aittir.
Ve vazgeçtiğiniz şey bazen bir saray, bazen şöhret sahnesinin parıltılı
neonları da olsa, çoğu zaman gözünüz hiç arkada kalmaz.
Çünkü duvarlarına sevdiğinizin kokusu sinmiş bir
ev ya da sevdiğiniz kadınla paylaşamadığınız
bir saray sizin borsada kolay feda
edilebilir değerlerdendir.

Hayata bir başka gözle bakmayı
öğrendiyseniz, bu seçimde kazandıklarını
sananlara yalnızca acıyarak gülümsersiniz.
Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada
bazen kaybetmek en doğru seçimdir.
Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir.


Alıntı: Can Dündar

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Temmuz 2007       Mesaj #453
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kendimi unutmak istiyorum yol kenarına biriken kuru yapraklar gibi günleri ayları yılları anıları ...
Just fly - avatarı
Just fly
VIP Beşer
19 Temmuz 2007       Mesaj #454
Just fly - avatarı
VIP Beşer
... Hatta kendi devremi, çehremi, yakın çevremi dahi sen bir sırrı bile tutamadın artık neyi paylaşabiliriz candan ki ? ...
All Alone
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
20 Temmuz 2007       Mesaj #455
nünü - avatarı
Ziyaretçi
sahip olma ruhuma hiç
kaybol benle
ilk seviş gibi...
DrAm3vLH - avatarı
DrAm3vLH
Ziyaretçi
22 Temmuz 2007       Mesaj #456
DrAm3vLH - avatarı
Ziyaretçi
dilimin kemiği olsa ilk ben kırardım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Temmuz 2007       Mesaj #457
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
15fg5hp2
MelancholiscH - avatarı
MelancholiscH
Ziyaretçi
24 Temmuz 2007       Mesaj #458
MelancholiscH - avatarı
Ziyaretçi
Aşık liseli serseri,seneler önce geçtim ben o dersleri.
En gerekli sözler engerek yılanlarına karşı harplerim,
Sentetik hayallerinde sen tetiksin kendine ...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Temmuz 2007       Mesaj #459
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Azrail Melekten Korkma O Bir Emri Yerine Getiren..
MelancholiscH - avatarı
MelancholiscH
Ziyaretçi
24 Temmuz 2007       Mesaj #460
MelancholiscH - avatarı
Ziyaretçi
Son söze gerek yok, ilk sözün faili meçhul, kulların arifi rapi serdi önüne rehine kaldı cümlelerin, noktamı ben koydum, el senin yaz ...
Son düzenleyen Blue Blood; 26 Temmuz 2007 15:46

Benzer Konular

7 Ocak 2018 / ahmetseydi Forum Oyunları
29 Kasım 2016 / Kral_Aslan X-Sözlük