Arama

Anlayana - Sayfa 180

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 626.578 Cevap: 3.995
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
26 Ekim 2008       Mesaj #1791
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
DİLERİM SONUNDA PİŞMAN OLMAZSIN

Sponsorlu Bağlantılar
Dün başka biriyle görmüşler seni
Altında son model araba varmış
Üzerinde kardan beyaz elbise
Parmağında nişan yüzüğü varmış

Üzülme yoluna çıkmayacağım
Görsemde yüzüne bakmayacağım
Neden yaptın diye sormayacağım
Dilerim sonunda pişman olmazsın

aldatırken beni düşünmedin mi
Kalbinde bir sızı hissetmedin mi
İNSAN PARA İÇİN DEĞİŞİLİRMİ
Dilerim sonunda pişman olmazsın


AHMET SEZGİN
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
26 Ekim 2008       Mesaj #1792
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
Yorgunum Dinlenmeliyim..

Sponsorlu Bağlantılar
Şair;
Işıklı sıcak bir öğlen vaktini anlat bana,
sevdiklerimle beraber kol kola.
'-Mutluluğu yazabilirmisin şair? '
-Mutluluğu anlat bana.
Çocuğunla piknikte top oyna şiirinde,
papatya topla yaz günlerinde.

Kışın ceketinin yakasını kaldır, sahili gez,
kartopu oyna karlar içinde.
Kızak kay evdeki eski merdivenle.

Şair; Aşkı anlatma bana,
ben hiç aşık olmadım,
o duyguyu inanki hiç tatmadım.

Bana dostlukları anlat,
Kahkahalı, esprili yemekleri,
Pazar sabahları ailecek yapılan kahvaltı sohbetlerini.

Bana beni anlat şair,
Ben senin şiirlerindeki ben değilim,
Şairin dediği gibi; U Rumeli kavağında bir garip
Orhan Veli'yim.

Bir şarkı tutturamadım,
yorgunum oturup, dinlenmeliyim.

M.Akif Tiryaki

jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
26 Ekim 2008       Mesaj #1793
jöly - avatarı
Ziyaretçi
'ölü kuş da merhamet ister'

ayazda inek sagan parmaklarin
erzurumi bir süt katardi sabahlarima
bembeyaz.
pinarlardan diz çokerek su içmeyi iki gözün ögretti
iki kredilik bir ders gibi
almasi dile kolay.
bir söylentiye göre seyh galib'e hüsn ü aski da onlar
yazdirmis iki gözün
sonra iki basamakli imtihanlar yapmis saçlarin
herkes takilmis.

vurulan kus uçarmis öldügünü anlayana kadar
can havliyle degil ümitle

hatirlasana
takvim yapragini koparmayinca günleri nasil
durdururduk ben de dururdum
tatil kafama göre uzardi da uzardi
tipki yayla yollari gibi
traktörlerin kagnilardan medet umdugu patikalardan
askimi sürükler yanina tasirdim senin ve sütün.
sen yayla yollarindan parmak parmak bosanirdin
bulutlara ve kuslara
yem olurdun ask olurdun.
sonra süt kovasinda sabaha karisirdi yüzün, ayaz
olurdu
deniz oydu iste
satardik anasini akdenizin ve karadenizin.
her sabah
cariyeler tezek toplardi kinali elleriyle
efendilerine çay demlemek için
ama senin yüzün yanardi her seferinde
hilal'i sorma
o, rüyalar görürdü sinirli ama mutebesim
mal vakti uyanan duygular once kara gözlerine
sonra beyaz süte üsüsüdü
ayrilik gayrilik yoktu
beyaz ve soguk kardesce üsürdü parmaklarinda
kanadi kirik kus bir süt içer bir Allah'a bakardi
aksam da ayni ibadeti yapardi koyluler
küçük guruplar halinde.
o zaman sehir mehir yoktu
sen kocakari ilaçlari satardin
molla memed iyilestirirdi bütün hastalari
icine ne yazildigini tam bilemedigimiz muskalarla.
o zaman siyahlar simsiyah beyazlar bembeyazdi
gri Ankaralarda icad edildi cok sonradan.
sonra iki gözün iki basamakli imtihanlarla askimi
eledi mulakatsiz!
konusturulmadan ve dinlenmeden.
simdi vurulan kus öldügünün farkinda
ve dilencilerden ödünç aldigi sarkiyi söylüyor:

........e ben yine vurgunum gözlerine
birtanem sen yoksa aşık mısın birine?

Kerim Demirci Ohio State University Ekim 98




--------------------------------------------------------------------------------

sürgün mü desem

ben gecenin koyulugunda
ellerini acan her cicegi sularim
bir bakima sut annesiyim sevginin ve merhametin
yani, yalniz ise yarar gelenekleri seven kanli bir
bulbul degilim

siz yuz kizartici iyiliklerimi
tarih kitaplarina sorun
ben simdi ceylanlara biraz turkce ogretecegim
mecnun'un da bir efsane oldugunu!
ellerine birer agri dagi tutusturup
bana tez elden
nuh'u bulun diyecegim

beyazin kana bulanmasini endulus'ten ogrendim
niluferlere dogru iki gemi yolladim
biri istanbul oldu
digeri piramit...
istanbul ihanet etti sonunda
misir da coktan cekildi kendi kabuguna

siyah kanatlarima gelince
onlari goc diyarlarindan topladim
buza yazi yazanlara da birer tane
koyu rekli aksam verdim ki
sicak tutsunlar buzlarini
hiyanet tam uyumadan

yunden eldiven yapan nineler bekledi ayak izlerimi
kutuplara yakin beldelerde.
ben duymadim ama sicak turkuler de yakmislar uzun uzun
sadece gelenleri isitmak icin
ruyalardakinin ayniymis gelenler
bunu da baskalarindan ogrendim


onbesinci yuzyila yolunuz duserse
yerli su kabarciklarina soyleyin
denizin tamamen kurumadigini.
kopekbaliklarini akvaryumlarin
arta kalanlari da iyi kalpli anneler besledigini...




Kerim DEMİRCİ
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
27 Ekim 2008       Mesaj #1794
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
İşte Böyle


Yalnızım.
Gündüzler, geceler boyu yalnız,
Ne elimden tutan dost, ne yüzüme gülen kız
Dolaşıp durduğum sokaklar ıssız.

Sokaklar unutturmaz yalnızlığımı,

Bekarım.
Beklemez yolumu penceresinde karım.
Ne bir türkü duyarım bekar odamda ince
Ne dağınık eşyama değer kadın eli
Ne olurdu her akşam eve gelince
Masal gözlü bir çocuk 'Baba' desydi.

Rüyalar unutturmaz bekarlığımı,

Çirkinim.
Usandım tek başıma türküler çağırmaktan
Biliyorum güzel değil gözlerim, dudaklarım
İçinizden çıkıp gitsem bir gün diyordum
Başladığım bütün türküler yarım
Öyle bakmayın yüzüme kahroluyorum...

Türküler unutturmaz çirkinliğimi...

Üstelik şairim bilemezsiniz
Her akşam rüzgar gibi sokaklara düşürek
Elleri ceplerinde birisi gezer
Bir yürek taşır gögsünde duygulu, ürkek
Ceylan Yüreğine benzer

Mısralar anlatmaz şairliğimi.

Alıntı

SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
27 Ekim 2008       Mesaj #1795
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
SÖYLESEM SÖYLEYEBİLSEM AH DERDİMİ

söylesem ah söyleyebilsem derdimi
mehtap bir gecede açabilsem sana kalbimi
göreceksin seninle dolu
desem, diyebilsem ki seviyorum seni
çılgınca aşığım sana
ama demem, diyemem
çünkü aramızda dağlar, denizler
ve benim o kahrolası gururum var
bu böyle sürüp gidecek
sen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksin
ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim
sana asla...
çünkü aramızda dağlar denizler
ve benim o kahrolası gururum var

Victor HUGO
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
28 Ekim 2008       Mesaj #1796
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
ANLATABİLMEK SENİ

Nedenini bilmediğim bri arzuyla bugün her günkünden daha çok istedim yanımda olmanı... Kolay değil, sensiz olmak, içinin yarısını boş tutmak. Kolay değil her sabah bir martı sesiyle irkilmesi bu yoksul bedenimin. Sadece bu ayrılığın bir süreliğine oluşu teselli dolduruyor yüreğime. Her ne kadar bu sürenin uzunluğunu bilmesekte sonunun olduğunu bilemk umutlandırıcı...


Zaten her şey umut edilmekle başlamadımı? Seni düşünüpte kendimi kaybettiğim vakitlerin anısına yazdım bu mektubu sana. Bazen otobüste iki sevgilinin başlarını yaslayıp uyurken ki rahatlığında, bazen sokakta babasının elini tutan bir çoçuğun gözlerindeki güvende buluyorum seni. Düşündükçe Nazım olasım gelir ve hasretini bir uçtan bir uca yakasım gelir.


Bir kuş hafifliğinde sana akar yüreğim, yokluğunda yok olmaktan korkarak. Yaşadığım acıları anlatırsa birileri sana göz yaşlarınla yıka yaralarımı. Seni bekliyor gölet olmuş bir nisan yağmurunun çoçuğu. Hadi gel dayanamıyorum hasretine...''

Alıntı
sanar - avatarı
sanar
Kayıtlı Üye
28 Ekim 2008       Mesaj #1797
sanar - avatarı
Kayıtlı Üye
- - - ANLAYANA - - -

Sanmayın bir benim hayatım söndü
Benimle üç garip,bakar ağlarız !
Sanmayın bu günler maziye döndü
Maziden resimler yakar ağlarız !

Daldıkça maziye gözler ıslanır
Islanmış gözlere gönül yaslanır
Yıkılan yürekler nasıl uslanır
Her an içimizi çeker ağlarız !

Bir felaket gelmiş bu başımıza
Zehir olup düşmüş her aşımıza
Acımamış bizim genç yaşımıza
Kadere hep boyun büker ağlarız !

İsyankar halimiz kimler içindir
Yürekler yandıysa sevda içindir
Benim yazdıklarım binler içindir
Her zaman bir hüzün çöker ağlarız !

Gün olur bu devran değişir elbet
Kalıcı değil ya biter bu nöbet
Şimdi gönülleri gel de davet et
O gün bir çift sözü döker ağlarız !
Döker ağlarız ..!


M. Levent ÖZGEÇ
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
28 Ekim 2008       Mesaj #1798
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
ÖLÜRSE TENLER ÖLÜR


Ne demiş yunus ata, okudun mu baktın mı?
“Ölürse tenler ölür canlar ölesi değil”
Şehitlerin ardından destan türkü yaktın mı?
“Ölürse tenler ölür canlar ölesi değil.”

Neye yarar verdiğin aldığından az ise,
Her gecenin gündüzü bildiğinden az ise,
Ağladın her fırsatta güldüğünden az ise,
Ölürse tenler ölür canlar ölesi değil.

Bak yaşıyor Alpaslan peki niye ölmedi,
Sarı hoca titizdi böbürlenip gülmedi,
Herkes gibi yaşadı,gazel gibi solmadı,
Ölürse tenler ölür canlar ölesi değil.

Osman, edebaliden öğüt nasihat aldı,
Bizans tekfurlarını hep yerden yere çaldı,
Bol ganimet bol kazanç her yere vergi saldı,
Ölürse tenler ölür, canlar ölesi değil.

Orhan’ına tuğ verdi kutlu olsun dediler,
Adalet üzre olup bol nimetler yediler,
Bursa’nın fethi için canlarını verdiler,
Ölürse tenler ölür, canlar ölesi değil.

Durmadan kararlılık azimle yürüdüler,
Yavaş yavaş yürüyüp geceyi kürüdüler
Görülmemiş bir şey bu karadan yürüttüler
Ölürse tenler ölür canlar ölesi değil.

Oguzsoylum ne hal bu şaşırdım kaldım işte,
O çağlar yakalanmaz emin ol bu gidişte,
Burçlara tuğ dikilmez ULUBATLI yok işte
Ölürse tenler ölür canlar ölesi değil.


Oğuz Soylum
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
28 Ekim 2008       Mesaj #1799
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
YÜREĞİNDE...

Yağmurun yeni ıslattığı taze toprağın kokusunu duyduğunda aklına ben gelmek isterim.
Ya da gözlerin denizin maviliğine daldığında...
Uzakta ufuk çizgisinde sadece dumanı görünen o geminin içinde benim olduğumu düşünmeni isterim.


Küçük bir meyhanede, rakıya meze yapıp içerken ve birbiri ardına özlem şarkılarını dinlerken yanında ben olmak isterim.
Çakır keyif olup, masadan kalktığında, sokakta hafif hafif sallanarak yürürken de...
Beni hatırlamak istersen, her yeni doğan günle birlikte çıkarım karşına, güneş olur ışığımla aydınlatırım seni.
Buram buram bir kahve kokusu olurum.
Sokakta oynayan çocukların sesinde işe gitme telaşına düşmüş insanların gözünde, yere düşmüş yaprakların çıtırtısında bulursun beni.
İstersen , duyduğun her ses beni hatırlatacaktır sana.
Bazen bir kuş olup öterim pencerende.
Bazen bir tren gibi tıkırtılarla geçerim önünden.
Sözlerini ezbere bildiğin ve söylemekten asla bıkmadığın şarkı olurum.
Sen o şarkıyı değil beni söylersin aslında.
Beni görmek istersen hep karşında olurum.
Gök yüzündeki beyaz bulutların arasındayım, ben.
Başını yukarı kaldırman yeterli beni görmek için.
Yolda rastladığın herkes benimdir aslında. Dostlara selam verirken o selamı ben alırım.
Komşunun hatırını sorarken aslında bana "Nasılsın" demişsindir.
Benimle çıkarsın yola her sabah, akşam evine benimle dönersin. Gittiğin her yere gelirim seninle.
Sen yorulduğunda yorulurum ben de.sen oturduğunda oturur, kalktığında kalkarım.
Eğer istersen bütün gece başucunda saçını okşarım sen uyurken.
Yüzünde gülümsemeyle uykuya dalışını izlerim.
Bana dokunmak istersen bir çiçeğin yapraklarında olurum ben.
Yeşilin, kırmızının, sarının mavinin en canlısındayım.
Elini uzattığın her yerdeyim.
Dokunmak istersen bana kendine dokun.
Çünkü ben her zaman sendeyim.
Dudaklarındaki ateşim, tenindeki sıcaklık.
Vücudunu ürperten rüzgârım ben.
Hep sendeyim ben.
Oradayım, beni görmek istediğin yerde. YÜREĞİNDE...

Alıntı
SiyahLALE - avatarı
SiyahLALE
Ziyaretçi
29 Ekim 2008       Mesaj #1800
SiyahLALE - avatarı
Ziyaretçi
SEVDİKCE KORKTUM ....!

Deli dolu geçtik ateş hatlarından
sevgim korkuyla beraber büyüdü içimde
sevdikçe korktum
korktukça daha çok sevdim
er geç birbirini boğacaktı bu duygular biliyordum
neden sonra farkına varıyor insan
ayağına takılan bütün taşları
yoluna kendi döşediğinin

senin yarınlara inancın benden yüklüydü
daha cesaretliydin
planı çatılmamış yarınlara ektiğin umutlar
er geç açacaktı biliyordun
deli sevdalı çocuk ruhumun
nicelerinin uğruna kıyametler kopardığı
değersiz değerlere sırt dönmüş güvenli saflığında
bir sonsuzluk buldun kendine
ve hayatımızın resimlerini çizdin duvarlarımıza
sonra birden
yeşil bir kentte
ılık bir yaz gecesine astın beni

sevdalı ömrümün dakikası beş para etmedi
ödedim
cümlelerim seni taşımaktan yorgun düştü
son sözün
ve son anın efendisi olmaya bilenmiş yüreğine yenildim
geçmişten nefes alıp geçmişe nefes verdim
anılar kemirdi yüreğimi
felç oldu hislerim
zamanın çoktan dibe çöktüğü kum saatimin belinden
tek bir saniye bile süzülmüyordu
ters çevirmeye cesaretim yoktu
çünkü yeniden başlayacak bir hayatın
korkağı olmuştum

aşkların sonrasında hüzün vardır
ya sen hüznü boğarsın
ya da hüzün seni boğar
ama birisi kanatlarını kırarsa eğer
yaralı kuş rolüne soyunacağına
yürümeyi denemelisin
hayata dönmelisin

bunları düşünebilmek bile kendime dönüşümdü
ve sonunu infaz ediyordu içimde
o gece yüreğimden sağ çıksaydın eğer
ölen ben olurdum
o gece
hayatın lekesiz bir anında
seni intihar ettim
şimdi katil benim

artık güncemde bir boşluksun
yavaş yavaş taze anıların altına gömülüyorsun
ve sana ait sandığım her şeyin
aslında benim olduğunu öğreniyorum
hiçbir duygunun tek ilhamı değilsin
kendimi keşfettikçe
seni kaybediyorum
ve ufkuma sensizliği
korkusuzca geriyorum


Alıntı