Arama

Anlayana - Sayfa 86

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 624.559 Cevap: 3.995
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
27 Mart 2007       Mesaj #851
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
Anlat

Sponsorlu Bağlantılar
kuş ağzıyla anlat o masalları
o masal çocuklarına
sesine imbatı kat
göz göz nilüferler açsın gözlerinde
akşam, sefalar getirsin
ocakta alevden yazılar
gaibi oku!

seni susmak karanlık olur
ihanet kadar puslu
o yürek ansızın soğur
enlemleri boylamlar boyunca
bir çığlık yayılır ki
kutuplardan duyulur

kuş ağzıyla anlat o masalları
o masal çocuklarına
düşleri benzesin yaşamın güzellikleriyle
özlerine özlemler sinsin
bu ıssız geceyi kuşat
şafağı doku

kuş ağzıyla anlat o masalları
o masal çocuklarına
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
27 Mart 2007       Mesaj #852
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Dünyaya tek gelen insan gibi
Atılıyorum bir Hint dağına.
Sponsorlu Bağlantılar
Giriyor kafamın darlığına
Kimsesiz dünyaların sahibi

Gidip gidip gelmede aynı his
Iskeleye ulaşmıyor çıma
Dikiliyor ansızın karşıma
Boynum kalınlığındaki ceviz.

Kardeşini öldürüyor Kaabil,
Içimde bir yalnızlık duygusu,
Ölüm kadar uzun yaz uykusu,
Sıkıntı ile geçilen sahil.

Orhan Veli

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
27 Mart 2007       Mesaj #853
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Artık kolay olmasın
diye geri dönüşüm
Sana gelen yollara
kaleler yapıyorum
Hatalarını anla,
kusurlarını düşün
Kalenin kapısına
kilitler takıyorum.

Kuma gömdüm başımı
kulaklarım duymasın
Bir çift güzel sözüne
inanıp ta kanmasın
Kapadım gözlerimi ,
gözüm sana dalmasın
Okyanus gözlerine
uzaktan bakıyorum.

Prangada ayağım
ben vurdum zincirlere
Koşmasın diye hemen
o sıcacık ellere
Demirden kelepçeler
taktımda bileklere
Tutsaklığımı bile
özgürlük sayıyorum.

Galip çıksın gururum
bu defa ki savaştan
Gayretlerim yenildi
umut kesince aşktan
Öldürmeli sevgini
kalbim olmalı taştan
Duygularla yaşarken
çaresiz kalıyorum.

Nevin Kurular

tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
27 Mart 2007       Mesaj #854
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
BEN ZORU SEVDİM SEN KOLAYI

Küçücük bir dünyam vardı benim...
İnsanların tüm kötülüklerindden saklandığım;
Ama aslında kendimden ölesiye kaçtığım...
Yaşadığım bir yer vardı benim yar...
O yer bir bebeğin masumluğundaydı;
Dünya'nın en güzel gülünden kırmızı,
Daha derin ve daha anlamlı...

Biliyor musun ki?
O yer...Sendeydi yar...
Yanağındaydı...
Gülünce,küçük bir gül bahçesi olan gamzelerindi....
Onlar benim dünyamdı...Mutluluk kale'mdi...
Ama ben o kaleye her geldiğimde;
Sen vardın kapısında,
Elinde bir hançerle...
Ben gözlerine tüm sevgimle bakarken;
Sen sapladın o hançeri
Hiç acımadan defalarca yüreğime...

Ben zoru sevdim hep yar...
Yürüdüğüm yollar hep uzunda,
Hep karanlık,hep dikenli...
Gecelerim hiç kolay geçmedi benim yar...
Rüyalarım hiç güzel olmadı..
Kabuslardı bu gecelerden
Hep bana yadigar kalan..
Bir de senin sevdan..

Sen ise;
Hep kolayı sevdin yar...
Hayatın zorlu yollarında elele yürümek varken;
Kaçmayı yeğledin defalarca
Hayatın yalan mutluluklarla dolu kestirmelerinden....
...................................
Serhan Yiğen
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mart 2007       Mesaj #855
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Iceri girer girmez neseyle bagirdi:
-Anne biliyor musun bugun yuvada ne oldu?
- Gormuyor musun ? Telefonla konusuyorum.
Hic kimsenin sevdigi sey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babasi
arabayi seviyordu.
Hersey erteleniyordu telefon ve araba sozkonusu oldugunda... Bir de eve
misafir gelecek oldu mu kendisine hic yer kalmiyordu.
Nerelere gitsindi? Annesi kapatti telefonu.
Mutfaktan tencere sesleri geliyordu. Kosarak yanina gitti:
-Sana yardim edeyim mi ? dedi en sevimli halini takinarak, Annesi manali
manali bakti:
-Hayirdir. Bir yaramazlik filan ? Bak bir de seninle ugrasmayayim. Cok
yorgunum zaten.
Yorgunluk nasil birseydi ? Bazen elinde oyuncagiyla uykuya daldiginda
anneannesioyuncagi yavasca elinden alir :
-Nasil yorulmus yavrucak. Uykunun gulkokulu kollari sarsin seni, diyerek
alnina bir opucuk konduruverirdi.
Yorgunluk gul kokulu bir uykuya dalmaksa eger, neden annesi kendisiyle
boyle kizgin kzgin konusuyordu.
-Annecigim yoruldugun zaman gul kokulu uykulara dalarsin. Anneannem oyle
soyluyor.
-Uykuya dalayim da gul kokulari kusur kalsin.Yorgunluktan oluyorum.
Bu kelimeden nefret ediyordu."Yorgunum, Yorgun oldugumdan, Boyle yorgun,
yorgunken"
-Annecigim sen yorulma, diye...
-Yemekte konusuruz cocugum.Bankada isler yetismedi. Baban gelene kadar
bunlari bitirmem lazim.Hadi sen oyna biraz.
Hani siz yoruluyorsunuz ya...Eeee....Bende oynamaktan yoruluyorum.Ne
yapayim bilmem???...
Yapilmamasi gerekenleri biliyordu da buyukler, yapilmasi gerekenleri hic
bilmiyorlardi. IsIklar sondu birden.
Annesi ofkeylesoylenmeye basladi.
-Mum da yok !! diye diye karistirdi dolaplari elyordamiyla.
Cocuk sirtustu yatip, anneannesinin koyunu dusundu.Gaz lambasinin isiginda
deli tavsan masalini anlatisini. Deli tavsanin duvardaki aksini getirdi
gozlerinin onune. Anneannesi gibi iki ellerini birlestirip isaret
parmaklarini yukari kaldirarak tavsan kafasi yapti.
''Bak deli tavsan'' diyerek parmaklarini oynatti.Yoldan gecen arabalarin
farlari duvardaki tavsana yol acti.Tavsan alabildigine hur dolasti sagda
solda. Otlarla kuslarla konustu. Sonra yorgun dustu .Duvardaki goruntu
minik avuclarin acilmasiyla kayboldu. Kolu yavasca kanepeden asagi
sarkti.Neden sonra isIklar geldi.
Kadin cocugun hic konusmadigini akil etti.Birden kanepeye kostu.
Kucucuk dizlerini karnina dogru cekerek uykuya dalmisti.
Masanin ustundeki dosyalara bakti igrenerek.Dindirilmez bir pismanlik
doldurdu icini.
Uyandirmaktan korka korka kucuk alnina bir opucuk kondurdu.
Cocuk sanki bir ipucu bekliyormuscasina aralanan gozleriyle mirildandi;
- Isin bitince beni sever misin anne? dedi.
Kadin, sevilmek icin randevu alan cocuguna bakarak sabaha kadar agladi .
Lutfen sevgimizi yarinlara ertelemeyelim. Hayat telasina kaptirip
kendimizi,sevdiklerimizi ihmal etmeyelim.Unutmayalim ki yasamin en guzel
yani sevgidir.
Unutmayalim ki yarin kimseye vaat edilmemistir.
featherrn6
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
28 Mart 2007       Mesaj #856
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
ADIMI UNUTTUM

adımı unuttum
adı olmıyan yerlerde
ne in
ne cin
ne benî âdem

zamanlar içinde
kuşlar uçuyor
kervanlar geçiyor
bir iğne deliğinden

çarşılar kuruluyor
sarayları oyuncak
insanları karınca şehirler
zamanları gördün mü
bir iğne deliğinden

adımı unuttum
adı olmayan yerlerde
geçip gidenlere bakarak


Asaf Halet ÇELEBİ
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mart 2007       Mesaj #857
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kelimelerime ilk defa söyledigim günkü heyecanim ve içten samimiyetimle söyleyecegim iki kelimemle baslamak istiyorum birtanem; Seni Seviyorum... Merhaba birtanem nasilsin Umarim iyisindir.. Askim mektubuma baslarken sana neler yazacagimi, yazacaklarimla neler anlatmam ve nasil anlatacagim konusunda hiç bir düsüncem ve fikrim yok. Düsünüyorum da her gecen gün, güz yapraklari gibi birer birer dökülürken ayaklarimin dibine ben her gece karanliga dikip gözlerimi, senin hayalini kuruyorum. Binlerce adim attim bu kentin sokaklarinda , her köseyi, her parki, her agaci ezberledim, sevdaya bulanmis her kaldirim tasinda senin adini aradim birtanem... Yalnizligimda özlem sarkilari ezberledim, kimi zaman bagira, bagira kimi zamanda fisildayarak söyledim.Karanliga haykirdim her gece hasretimi sesimi duyacaksin diye.. Sensiz yalnizligimda saatler asir gibi geliyor geçmiyor sanki sen gibi geliyor geçmiyor sanki..!eksik yasiyordum ama sen eksiklige inat tamamladin yuregimi. Çalan her telefonu yüregimin deli bir cagliyana dönen atisiyla açtim, senden baska duydugum her seste hep ayni kirikligi yasadim. Kaç gece sabah ettim gözlerimi kapamadan seni düsünerek, senin hayalini kurarak... Seni düsünmek adeta uyumayi unutturuyordu insana. peki nasil oldu da bu kadar erken baglandim sana.....Beni burada yakip kavuran sevginin ve hasretinin atesi varken birde üstüne üstelik, yagan yagmurlarda bu atese adeta odun atarcasina yagiyor bu günlerde, yagan her yagmurla birlikte hüzünde yagiyor yüregime çünkü her yagan yagmur seni hatirlatiyor bana, hiç unutamadigim günler, dakikalar geliyor aklima..Neydi beni sana bagliyan Seninle yazisirken ya da konusurken gecen dakikalarin verdigi hazmi Ah evet. Insana Hiç bitmese dedirten o dakikalar. Yoksa sende insani kendine bagliyan bir seyler mi var Sigara gibi, alkol gibi. Her ne olursa olsun seni ALLAHin verdigi kalple, bütün benligimle sevdim ve ALLAH n verdigi ömürle de bitirmek istiyorum, seni hayatimin son nefesine kadar sevmek, kaderim ve alin yazim olsun diyerek seni sevdigimi bir kez daha söylemek istiyorum. canim hadi biraz gülümse bakim bir anda bu yazilar karsisinda duruldugunu zannediuyorum. Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim degil, yüregimdi seni gören. Sen damarlarimdaki kana karisip , geldin oturdun yüregime canim... Bir baska yerde olamazdin zaten. Sen, benim en degerli yerimde, yüregimde olmaliydin, orada kalmaliydin. Çok aska ev sahipligi yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni oysa bu yurek hiç sevemedi baskasini... Herhangi bir konuk degildin artik... Bu yüzden ne agirlama fasli vardi, ne de ugurlama. O yüregin gerçek sahibiydin. Simdi ilkbahar, yaza giriyoruz ya... Ben dört mevsim bahari yasadim seninle ve tebessümlerinle... Çiçek çiçek açtin yüregimde. Gökkusagi zayif kaldi, senin renklerin karsisinda. Taze bir yaprak gibi yesildin.. Açelyaydin pembeliginle oysa ben karanfili severdim seni tanimadan önce ama açelyalarda hos oluyormus. Üzerine çig taneleri düsmüs sari güldün. Kirmiziydin bir ates gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayi sevdim seni neden mi cünkü sema mavidir gözlerin ise umut sen gönlünü hep mavi tut dedim hep kendi kendime... Denize tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düsünemedim. Seni severken dünyayi da sevdim ben, insanlari da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatin sahibiydim artik. En kizgin, en tahammülsüz oldugum anlarda bile, seni düsünmek yetti bana Içimdeki sevinç yüzüme yansidi, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve ben kaygisiz, içten gülüsün ne demek oldugunu, nasil güzel bir sey oldugunu anladim seninle... Her seye ragmen sevdim seni. Güçlüydüm ve asamayacagim hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttugunda, patlamaya hazir bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulasmak için önüme çikan her seyi yok edebilirdim. Sana ulasmami engelleyecek her seyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulastigimdaysa sakin bir göle dönüsürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin. Sevdim ve hayrandim da..Koskoca sehir bile dar geldi bana....Cennete ilham cehenneme sukut ve mahsere beklentisizce gitmek neymis seninleyken neymis seninleyken ölmek birak kalsin simdilik zamanim var seni sevmek için birak geç gelsin biraz azrail.. Her halin çekti beni. Durusunu, uyumani, gülmeni, kizmani, saskinligini, safligini, kurnazligini, çocuklugunu, olgunlugunu göremeden bile sevdim cok sevdim. Sesini de sevdim suskunlugunu da. Küçük oyunlarini, kaprislerini, sitemlerini, korkularini sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdani, uçari sevdani anlatacak kelime bulamadim çogu zaman. Sigmadin cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadi oysa kelimeler bile seni anlatirken benim gibi yetim kaldi... Seni severken yorulmadim. Çünkü sen yasam kaynagiydin. Her gün yenilendim. Seninle çogaldim seninle büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladin. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezligin ta kendisiydin hani demistimya sana bir yanim eksik yasiyordum ama sen eksiklige inat tamamladin yuregimi...Her defasinda diyorum sana sevenler için olmaz olmamali....Hadi o tatli kiraz dudagindan benim için bir kahkaha at yoksa ben yoruluyorum sen mutsuz olunca kosmak istiyorum biliyormusun delice kosmak ama kosarken seninde ellerinden tutmak istiyorum... Simdi sana kirmizi bir kurdaleyle süsledigim bir kutu gönderiyorum ac onun içinde,sadece sana özel bir çiçek var o çiçegi ellerinin arasiyla...Simdilik o sehirde açiyor o çiçek ama bir gün bu sehirde ikimizin evinde verecek meyvesini...Sana olan sevgimi su kisa cümleyle bitiriyorum...Sevdim iste ötesi yok...
AY_IŞIĞI - avatarı
AY_IŞIĞI
Ziyaretçi
28 Mart 2007       Mesaj #858
AY_IŞIĞI - avatarı
Ziyaretçi
Güneş batmadan yıldızlar görünmez elbet
Gelecek günler ne alır ne verir bilemem
Bildiğim ,şarkılar biten aşkların cenaze törenleridir
Bir şarkı söyle göm gitsin
Göm gitsin yalanları
Göm gitsin yalnızlığı
Göm gitsin acıları
Sonrada otur, yüreğin yeşerene kadar ağla
Bırak,bırak başka bir yerde büyüsün o bebek
Belki böylesi daha iyi...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mart 2007       Mesaj #859
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Öyle ağlarım ki kendime,
Sen benden gittin gideli...
Terim Küs olmuş tenine,
Sen benden gittin gideli...

Gitmeseydin be gülüm. Katlanırdım ben ki o zaman her acıya.Her zorluk senden gelseydi üzülmezdimki bu kadar. Bilirdim kadriniii, kıymetini. Gitmeseydin, bitmeseydin böyle...

Öyle bıkmışım ki kendimden,
Kurudum düştüm dalımdan...
Sanki Ruhum çıktı canımdan,
Sen benden gittin gideli...

Kendimi Öyle bırakmışım, öyle bırakmışım ki kendimi direncim kalmamış hiç bir şeye. Sürekli yatıyorum sen gittin gideli. Takatimde yok ki. Ruhum yokmuş gibi hiç bir şeyde zevk yok sen gittin gideli...

Bir cefam vardı bin oldu,
Aktı gözüm yaşı sel oldu...
Yaz baharım döndü kış oldu,
Sen benden gittin gideli...

Sen gittin ya dertlerimde çoğaldı işte. Gözyalarımda dinmez oldu. Mevsimlerde bana hep kış sen gittin ya, gitmeseydin, bitmeseydin böylece...
Geri dönsene...

FATOŞ
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mart 2007       Mesaj #860
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hani bir yağmur yağar ya bazen...
(Birden uzun zamandır haber alamadığınız ve ne yaptığını bilmediğiniz eski sevgiliniz gelir aklınıza.)


Hani gök gürler ya arkasından...
(Arayıp aramamayı düşünürsünüz önce. İçinizden bir ses "ara" demektedir ve o sesi dinlersiniz. Telefon ellerinizdedir, numaralarsa aklınızda. Dokunursunuz tuşlara.)


Hani şimşekler çakar peşinden...
(O da çok sevinmiştir sesinizi duyduğuna. "Nasılsın?" diye sorarsınız ama aslında merak ettiğiniz şey "Bensiz nasılsın?" dır.)


İşte öyle birşey...


Seni düşündüm dün akşam yine
Sonsuz bir umut doldu içime
Bir de kendimi düşündüm sonra
Bir garip duygu çöktü omzuma


Hani ıssız bir yoldan geçerken...
(Duyduğunuz ses öyle tanıdıktır ki, güven ve huzur verir size. Birlikte yaşadığınız anlar birer birer aklınıza gelir, yaşadığınız anılar gözünüzün önünden teker teker geçer.)


Hani bir korku duyar da insan...
(Ses tonundan birşeyler anlamaya çalışırsınız. En ufak bir titremeyi, en ufak bir heyecan kırıntısını kendinize yorarsınız. "Demek o da etkileniyor" dersiniz. Ya da tam tersi... Sesindeki soğukluk ile karşılaşmaktan korkarsınız. O soğukluk, içinde size dair hiçbir şey kalmadığını gösterecektir ve bununla yüzleşmeye henüz hazır değilsinizdir.)


Hani bir şarkı söyler içinden...
(Söylemek istediğiniz öyle çok şey vardır ki. Örneğin "Özledim…" demek istersiniz ama dudaklarınızdan bir türlü dökülmez bu kelime. Aynı şekilde düşünmediğini görme ihtimali tedirgin eder sizi.)


İşte öyle birşey...


Hani eski bir resme bakarken...
(Sahi neden ayrılmıştınız? Neydi bu aşkı bitiren şey? O an çok da anlamsız gelir aklınıza gelen nedenler. Belki basit bir kavga, belki bir kıskançlık. Belki de bir ihanet. Ama hiçbir şeyin önemi yoktur artık. O telefonun diğer ucundadır ve aklınızda sadece onunla mutlu olduğunuz anlar vardır.)


Hani yılları sayar da insan...
(Ayrılma anı ve sonrası gelir aklınıza. Umudunuzun yok olduğu ve geceler boyu ağladığınız günler. Hani zaman geçmek bilmezdi ve hani siz umutsuzca ölmeyi beklerdiniz ya.)


Hani gözleri dolar ya birden...
(Gözyaşlarınız, göz pınarlarınıza akın eder. Ağlamamak için zor tutarsınız kendinizi. "Neden?" demek istersiniz. "Neden bitti?" ... Yutkunursunuz, tek kelime edemezsiniz. Dudaklarınızı ısırır, içinize akıtırsınız göz yaşlarınızı çaresiz. O an içinde bulunduğunuz zor durumu anlamasını istemezsiniz.)


İşte öyle birşey...


Seni düşündüm dün akşam yine
Sonsuz bir huzur doldu kalbime
Bir de kendimi düşündüm sonra
Bir garip duygu çöktü omzuma


Hani yıldızlar yanıp sönerken...
(Gökyüzü ışıl ışıldı aşık olduğunuz geceler ve sizin gökyüzündeki tek yıldızınızdı o bir zamanlar. Her parlayan yıldıza onun adını verirmiştiniz.)


Hani bir yıldız kayar da insan...
(Her kayan yıldızda ona dair dilekler tuttuğunuz gelir aklınıza. Başınızı kaldırır gök yüzüne bakarsınız; tek bir yıldız dahi yoktur. Ve artık sonsuza kadar o yıldızsız gecelerde yaşamaya mahkumsunuzdur.)


Hani bir telaş duyar ya birden…
("Ne yapıyorum ben?" diye kızarsınız kendinize. "Kendine iyi bak" deyip kapatırsınız telefonu ve yine yalnız kalırsınız. Bir garip duygu çöker omuzlarınıza... Gözleriniz geceye yenik düşer ve kapanır.)


İşte öyle birşey...

Sabah uyanırsınız ve sorarsınız kendinize "Neydi bu?" ... Cevabı yoktur. Çünkü "İşte öyle bir şey" dir bu yaşadığınız... Sadece bir kaç dakikalık bir süre içinde yaşadığınız ve belki de bir daha asla yaşayamayacağınız bir şey...


Mehmet coşkundeniz